Firma Sermayesi: Genellikle marka sermayesine göre geri planda
kalmaktadır. Tüketicilerin genellikle markayı tanıdıkları için o markayı satın aldıkları
varsayımıdır. Yalnız bu varsayım büyük firmalar için geçerli bir varsayım olduğunu
söylenilmektedir. Unilever, P&Q gibi şirketler marka kullanım stratejisini
benimsediklerinden tüketici markayı daha çok tanımaktadır. Şirket isminin bilinirliği,
şirkete olan güven ve bağlılık rekabete karşı ayırt edici avantajlar olarak ortaya
çıkmaktadır. Firma sermayesi kavramı marka sermayesinden bağımsız olarak
firmanın isminin müşteriler üzerindeki yarattığı etkiler toplamından oluşmaktadır.
Örneğin: Sabancı Firmasının logosundaki SA eki tüketicilerin aklında yer
ederek, şirketin ürün ve hizmetlerinden bağımsız olarak farkındalık yaratmaktadır.
Bir örnek daha verecek olursak Koç Holding, yine şirket logosunu farklı ürün ve
hizmetlerinde bir şemsiye gibi kullanmaktadır. Bu şekilde yaratılan firma sermayesi
bu sermayenin bilinirliği, kalitesine olan güven, itibar ve duygusal bağ farklı ürün ve
hizmetlerin piyasada tutundurulmasında zaman ve maliyet açısından tasarruf
sağlamaktadır. Yine bu şekilde piyasada söz konusu ürün ve hizmetlerin çabucak
tanınıp benimsenmesine katkı sağlayarak rekabet avantajı da yaratmaktadır
(Gençtürk vd., 2010: 15).