Dr. Öncel DEMİRDAŞ ____________________________________________________________________________ 164
birinci isim olan “Lâ ilâhe illallâh” zikridir ve nuru mavidir.
30
Bu zikir küfür ve
gaflet perdesini kaldırıp beşerî zulmeti yok ettiği için insandaki hayvanî sıfatların
ve beşeri pisliklerin temizlenmesini, Allah’a ulaşmaya mani olan engellerin
ortadan kaldırılmasını sağlar. Kelime-i tevhîd zâkiri gizli ve açık şirkten temizler.
31
Bu mertebede kelime-i tevhîd, zikri şu şekilde yapılır: Zâkir, dilini üst damağa
yapıştırarak nefesini tutar.
32
Sonra kelime-i tevhîdin “lâ ilâhe” kısmını göbekten
alır ve sağ omzuna kadar çeker. Kelime-i tevhîdin “illallah” kısmını sağ omuzdan
alır ve sol memenin altındaki kalbin ağzına vurur. Bu sırada başını sağa sola
hareket ettirir.
33
Bedenin bütün organları bu zikirden etkilenir.
34
Zâkir, kelime-i
tevhîdin mahreçlerine dikkat ederek, zikri huzurlu bir şekilde yapar ve gafletten
uzak durarak havâtırın kalbinden çıkması için sesini yükseltir. “Nefy” kısmında ise
hiçbir şeyin ulûhiyetinin olmadığını; “isbât” kısmında ise Allah’ın ulûhiyetinin
isbâtını düşünür. Kalbine gelen havâtırdan uzaklaşır. Çünkü sahih bir tevhid
inancı ancak havâtırı nefyettikten sonra elde edilir. “Muhammedün Resûlüllah”
kısmını da zikir esnasında ilave eder. Burada ise Hz. Peygamber’in (a.s.)
peygamberliğinin isbâtını ve kendisinin de onun izinde olduğunu düşünür. Zikri
duâ ve Fâtiha ile sona erdirir.
35
Trabzonî, zâkirin zikir sırasında ve zikirden sonra, bazı hususlara dikkat
etmesinin zikirden istifade etmeyi sağlayacak olmasından dolayı önemli
olduğunu belirtir. Ona göre, zâkir zikir esnasında ve sonrasında su içmekten
sakınmalı, zikir sırasında şimşek, nur gibi harikulade hadiseler ortaya çıksa da
30
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 209b.
31
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 210a; a.mlf, Şerhu Risaleti’n-Nakşbendiyye, Süleymaniye
Kütüphanesi, Reşid Efendi Bölümü, no: 404/93923, vr. 9ab.
32
Trabzonî, nefesin tutulmasının keyfiyetini şu şekilde açıklar: Nefesin hapsi zikredenle birlikte
huzur ve zikredilenin dışında olan şeylerden ayrılığın husulü içindir. Yani Allah’ı zikretmekle
O’nda huzur bulma ve O’nun dışındaki her şeyden kalbi temizlemedir. Bu durum hasıl olduğu
zaman nefesin hapsine hacet yoktur. Trabzonî, Aşeretü Reşehât,Süleymaniye Kütüphanesi,
Reşid Efendi Bölümü, no: 404/93923, vr. 28a.
33
Başın sağa sola hareket ettirilmesi galib olan bir zanla caizdir. Hatta hususi bir niyetle birlikte
yapıldığı için müstehab olur. Bu durumda yapılan uygulama abes sınırına girmez. Çünkü abes
kendisinde fayda olmayan şeydir. Baş sağa sola isbat ve nefiy manasını gerçekleştirmek
amacıyla yapıldığı için onda fayda vardır. Ancak namazda sağa sola hareket etmek mekruhtur.
Bundan dolayı bu uygulama namaz dışında caiz olur. Ebu Said Muhammed el-Hâdimi, Tarîkat-i Muhammediyye Şerhi: Berîka IV, çev. Bedrettin Çetiner, Hasan Ege, Seyfeddin Oğuz, Kahraman
Yay., İstanbul, 1989, ss. 166-167; Halil İbrahim Şimşek, Osmanlı’da Müderris Bir Sûfî Ebu Said Muhammed el-Hâdimî ve Tasavvuf Anlayışı, Hitit Kitabevi, Çorum, 2008, ss. 128-9.
34
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 210b; a.mlf, Şerhu Risaleti’n-Nakşbendiyye, vr. 9b; a.mlf,
Tuhfetü’l-Ahbab fi’s-Sülûk ilâ Tarîki’l-Ashâb, Süleymaniye Kütüphanesi, Âşir Efendi Bölümü, no:
2030,vr.107b. 35
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 210b-211a.