21.
Uzatılmanın kabul edilmesi halinde, bu süre, talepte bulunmayanlar da dâhil olmak üzere ilgili süreye
tabi olan tüm taraflara verilir.
VIII.
Dilekçeler için öngörülen şartlara uyulmaması
22.
Bir dilekçenin, bu uygulama yönergesinin 8-15 paragraflarında belirtilen şartlara uygun şekilde
verilmemesi halinde, Daire Başkanı ilgili taraftan dilekçesini bu şartlara uygun şekilde yeniden sunmasını
isteyebilir.
23.
Yukarıda sıralanan şartların yerine getirilmemesi, dilekçenin usulüne göre verilmediğinin kabul edilmesi
(bkz. İçtüzük md 38 § 1) sonucunu doğurabilir. (bkz. Madde 38 § 1).
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
Adil Tazmin Talepleri
1
I.
Giriş
1.
Adil tazmin hükmü; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi veya
Protokolleri tarafından güvence altına alınan bir hakkın ihlalinin söz konusu olduğunu tespit etmesinin
doğurduğu doğrudan bir sonuç değildir. Sözleşme'nin 41. maddesinin lafzına göre, Mahkeme’nin sadece
iç hukukta bütünüyle bir zarar giderimine olanak bulunmadığında ve hatta sadece “gerektiği takdirde” («if
necessary»; Fransızca metinde «s’il y a lieu») adil karşılığa hükmedeceğini öngörmektedir.
2.
Ayrıca, Mahkeme böylesi bir tazmine sadece olayın şartları içinde "adil" (Fransızca metinde
equitable) olduğunu düşündüğü zaman hükmedecektir. Sonuç olarak, her olayın özel şartlarına bakılacaktır.
Mahkeme, iddia edilen zararın bazı hususları açısından herhangi bir maddi tazminata gerek olmaksızın,
tespit edilen ihlalin kendisinin yeterli adil tazmin teşkil ettiğine karar verebilir. Ayrıca, fiilen uğranılan
zarardan ya da gerçekten katlanılan ücret ve masraflardan daha az bir miktara hükmedilmesini ve hatta hiç
bir tutara hükmedilmemesini hakkaniyete uygun bulabilir. Eğer şikâyet edilen durum, zarar miktarı veya
masraf düzeyi başvuranın kendi hatasından kaynaklanıyorsa, bu durum geçerli olabilir. Hükmedeceği
miktarı belirlerken Mahkeme, ihlalden zarar gören taraf olarak başvuranın ve kamu yararından sorumlu
olarak Sözleşmeci Taraf'ın durumlarını göz önüne alabilir. Son olarak Mahkeme, yerel ekonomik koşulları
dikkate alır.
3.
Mahkeme 41. madde çerçevesinde hükümde bulunurken, iç hukuktaki standartları rehber olarak
kullanmaya karar verebilir. Ancak, asla bu standartlara bağlı değildir.
4.
Davacılar, Sözleşme ve Mahkeme İçtüzüğünden doğan usule ve esasa ilişkin koşullara uygunluğun, adil
tazmin kararına hükmedilmesinin şartı olduğu konusunda uyarılırlar.
II.
Adil tazmin taleplerinin sunulması: usuli gereklilikler
5.
Adil tazmin taleplerinin sunulması için süre sınırları ve diğer usule ilişkin gereklilikler, Mahkeme
İçtüzüğünün 60. maddesinin ilgili bölümünde belirlenir:
"1. Mahkeme’nin, başvuranın Sözleşme’de yer alan haklarının ihlal edildiğini tespit etmesi halinde,
Sözleşme’nin 41. maddesi uyarınca adil tazmin talep eden başvuran, bu yönde özel bir talepte bulunmalıdır.
2.
Başvuran, Daire Başkanı aksine karar vermedikçe, başvuranın esas bakımından görüşlerini sunması için
verilen zaman süresi içerisinde, destekleyici belgelerle birlikte bütün taleplerini başlıklar altında ayrıntılı
olarak sunmak zorundadır.
3.
Başvuranın yukarıdaki fıkralardaki şartlara uymaması halinde, Daire, talepleri bütünüyle veya kısmen
reddedebilir.
…”
Bu nedenle Mahkeme, belirli taleplerin uygun belge kanıtlarıyla desteklenerek yapılmış
olmasını ister, aksi takdirde tazminata hükmetmeyebilir. Mahkeme aynı zamanda başvuru
formunda belirtilmiş, ancak yargılamanın uygun aşamasında yeniden sunulmamış veya
süresinde yapılmamış talepleri reddedecektir.
III.
Adil tazmin taleplerinin sunulması: esasa ilişkin gereklilikler
6.
Adil tazmin, Sözleşme'nin 41. maddesi uyarınca şu hususlara ilişkin olabilir:
(a)
maddi zarar
(b)
manevi zarar
(c)
ücret ve masraflar.
1
28 Mart 2007 tarihinde Mahkeme İç Tüzüğü’nün 32. maddesi uyarınca Mahkeme Başkanı tarafından hazırlanan uygulama
yönergesi.
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
1. Genel anlamda zarar
7.
Talep edilen tazminat ve iddia edilen ihlal arasında açık bir illiyet bağı kurulmalıdır. Mahkeme
iddia edilen ihlal ve zarar arasında yalnızca zayıf bir bağlantıyla veya ne olmuş olabileceğine dair
dayanaksız tahmin ile ikna olmayacaktır.
8.
Zararın, tespit edilen ihlalin bir sonucu olması şartıyla, zararın tazminine hükmedilebilir. Sözleşme'yi
ihlal ettiği tespit edilmemiş olaylar veya durumların neden olduğu zararlar veya yargılamanın erken bir
aşamasında kabul edilemez olduğu beyan edilen şikâyetlere ilişkin zararlar için adil tazmine
hükmedilemez.
9.
Mahkeme'nin zarar hususundaki hükmünün amacı, başvuranın ihlalin kötü sonuçlarına ilişkin zararını
gidermektir. Sorumlu Sözleşmeci Taraf'ı cezalandırmak gibi bir niyet yoktur. Bu yüzden Mahkeme,
şimdiye kadar, "cezalandırıcı", "ağırlaştırıcı" veya "ibretlik" olarak gördüğü tazminat taleplerini kabul
etmeyi uygun görmemiştir.
2. Maddi zarar
10.
Maddi zarara ilişkin ilke şudur: başvuran mümkün olduğunca, tespit edilen ihlalin
gerçekleşmemesi durumunda içinde bulunacağı duruma, diğer deyişle eski hale iade
(restitutio in integrum) durumuna getirilmelidir. Bu, hem gerçekte uğranılan kaybı
(damnum emergens / fiili zarar) hem de gerçekleşmesi beklenen kazanç azalmalarını veya
kayıplarını (lucrum cessans / kaçırılan kazanç, kar mahrumiyeti) kapsar.
11.
Maddi zararın, iddia edilen ihlal ya da ihlallerden kaynaklandığını göstermek başvurana düşer.
Başvuran mümkün olduğunca, sadece zararın varlığını değil, zararın miktarını ya da değerini de
kanıtlayacak ilgili belgeler sunmalıdır.
12.
Normal olarak Mahkeme’nin hükmettiği miktar, hesaplanan zararın tamamını yansıtacaktır. Ancak,
gerçek zarar kesin bir şekilde hesaplanamazsa, Mahkeme önündeki olaylar temelinde bir tahminde
bulunacaktır. Yukarıda 2. fıkrada işaret edildiği gibi, Mahkeme’nin hakkaniyet temelinde belirlenen kayıp
miktarının tamamından daha az bir tazminata hükmetmesi de mümkündür.
3. Manevi zarar
13.
Mahkeme’nin manevi zarara ilişkin hükmü, ruhsal veya fiziksel acılar gibi maddi olmayan zararlar için
parasal karşılık sağlanmasını amaçlar.
14.
Manevi zarar, niteliği gereği, kesin olarak hesaplanmaya elverişli değildir. Eğer böyle bir zararın varlığı
tespit edilmiş ve Mahkeme de bir para ödenmesinin gerekli olduğuna kanaat getirmiş ise, kendi
içtihatlarında ortaya koyduğu standartları dikkate alarak hakkaniyet temelinde bir değerlendirme yapacaktır.
15.
Manevi zararlarının tazmin edilmesini isteyen başvuranlar, kendilerince hakkaniyetli olduğunu
düşündükleri bir meblağı belirtmeye davet edilirler. Birden fazla ihlalin mağduru olduklarını düşünen
başvuranlar, iddia edilen bütün ihlalleri kapsayacak tek bir toplam miktar ya da her bir ihlal için ayrı bir miktar
talep edebilirler.
4. Ücretler ve masraflar
16.
Mahkeme, başvuranın ihlalin meydana gelmesini önlemek veya meydana gelmiş ihlalin giderilmesini
sağlamak için önce iç hukukta ve sonra da Mahkeme önündeki yargılama sırasında ödediği ücretlerin
ve masrafların başvurana geri ödenmesine karar verebilir. Bu ücretler ve masraflar, tipik olarak avukatlık
ücretlerini, mahkeme harçlarını ve benzerlerini kapsayacaktır. Özellikle Mahkeme önündeki bir duruşmaya
katılma nedeniyle yapılan seyahat ve harcırah masrafları da buna dâhildir.
17.
Mahkeme tespit edilen ihlallerle bağlantılı olduğu sürece, ücret ve masraf taleplerini kabul edecektir.
Taleplerin, ihlalin tespit edilmesine yol açmamış ya da kabul edilemez bulunmuş şikâyetlere ilişkin olması
durumunda, bunları reddedecektir. Bu şekilde olduğu durumda, başvuranlar belirli şikâyetler için ayrı
kalemler altında talepte bulunmak isteyebilirler.
18.
Ücretler ve masraflar gerçekten yapılmış olmalıdır. Diğer deyişle başvuran, kanuna ya da sözleşmeye
dayanan bir yükümlülük uyarınca bunları ödemiş veya ödeme taahhüdünde bulunmuş olmalıdır. İç hukuk
mercileri ya da Avrupa Konseyi tarafından hukuki yardım olarak yapılmış ya da yapılacak bir ödeme
hükmedilen miktardan düşülecektir.
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
19.
Ücretler ve masraflar, gerekli olduğu için ödenmiş olmalıdır. Yani bunların, ihlali önlemek ya da
ihlalden dolayı giderim elde etmek yapılması kaçınılmaz hale gelmiş olmalıdır.
20.
Miktar bakımından makul olmalıdırlar. Mahkeme bunların aşırı olduğunu tespit ederse, kendi
değerlendirmesine göre makul gördüğü bir miktara hükmedecektir.
21.
Mahkeme, ayrıntılı fatura ve makbuz şeklinde kanıt istemektedir. Bu kanıtlar, Mahkeme’nin
yukarıdaki koşullara ne dereceye kadar uyulduğunu belirlemesine olanak verecek şekilde yeterince ayrıntılı
olmalıdır.
5. Ödeme bilgileri
22.
Başvuranlar ödenmesini istedikleri miktara ilişkin bir banka hesabı bildirmeye davet edilirler.
Başvuranlar belirli bir miktarın, örneğin hükmedilecek ücretler ve masrafların ayrı olarak, yani doğrudan
temsilcilerinin banka hesabına yatırılmasını isterlerse, bunu da bildirmelidirler.
IV.
Mahkeme’nin hükmettiği ödeme şekli
23.
Mahkemenin tazminata hükmetmesi durumunda, bu tazminat tespit edilen ihlalin mağdur ya da
mağdurlarına davalı Sözleşmeci Tarafça bir miktar para ödenmesi şeklinde olacaktır. Mahkeme yalnızca
çok nadir durumlarda, mevcut ihlale son verilmesi ya da ihlalin giderilmesi için talimat vermeye karar
verir. Ancak Mahkeme, kararın icrası için rehberlik yapma önerisinde bulunmaya da karar verebilir
(Sözleşme’nin 46. maddesi).
24.
Sözleşme’nin 41. maddesi uyarınca herhangi bir parasal tazminat, başvuranın talebinde belirttiği
kurdan bağımsız olarak Avro (EUR, €) kurundan olacaktır. Başvuranın Avro’dan başka bir kurda ödeme
kabul etmesi durumunda, Mahkeme ödeme tarihindeki kambiyo kuru üzerinden diğer kura çevrilerek
miktarın ödenmesini emredecektir. Başvuranlar taleplerini belirtirken, uygun olması durumunda,
ödenmesini istedikleri miktarın farklı bir para biriminden Avro’ya çevrilmesi ya da tersini istemenin
etkileri ışığında, bu yolun yaratacağı sonuçları düşünmelidirler.
25.
Mahkeme, ödenmesi gerekebilecek miktar için resen bir süre sınırı belirleyecektir. Normal olarak bu süre
kararın kesinleştiği ve bağlayıcı hale geldiği tarihten itibaren üç ay olacaktır. Mahkeme ayrıca belirlenen
sürenin aşılması halinde, normal olarak ödeme dönemi için, Avrupa Merkez Bankası'nın belirlediği en
düşük faiz oranına 3 puan eklenerek belirlenen miktara eşit bir basit faizin, gecikme faizi olarak ödenmesine
hükmedecektir.
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
Hükümetler Tarafından Güvenli Elektronik Yazışma
1
I.
Uygulamanın kapsamı
1.
Mahkeme’nin güvenli elektronik yazışma sistemini seçen Sözleşmeci Tarafların Hükümetleri, aşağıda
gösterilen istisnalar saklı kalmak üzere, Mahkeme ile bütün yazılı iletilerini bu amaçla kurulmuş güvenli
internet sitesinden yükleyerek gönderir ve bu siteden Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından yüklenerek
gönderilen yazılı belgeleri kabul eder:
a)
Mahkeme İçtüzüğünün 39. maddesi uyarınca yapılmış geçici tedbir talepleriyle ilgili bütün yazılı iletiler
güvenli site ve faks aracılığıyla her iki araç aynı zamanda kullanılarak gönderilir;
b)
Planlar, el kitapları gibi elektronik formatta kapsamlı bir şekilde görüntülenemeyen ekler posta yoluyla
gönderilebilir;
c)
Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü bir belgenin ya da eklentinin posta yoluyla sunulmasını isteyebilir.
2.
Eğer Hükümet bir belgeyi posta ya da faks yoluyla göndermişse, mümkün olan en kısa sürede, posta
ya da faks yoluyla gönderilen belgenin içeriğini, gönderilme tarihi ve elektronik olarak göndermenin neden
mümkün olmadığının gerekçelerini açıklayan elektronik bir bildirim gönderir.
II.
Teknik gereklilikler
3.
Hükümet, gerekli teknik ekipmana sahip olmak ve Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından
gönderilen kullanıcı el kitabına uymak durumundadır.
III.
Biçim ve adlandırma kuralları
4.
Elektronik olarak gönderilen bir belge PDF formatında, tercihen arama yapılabilir PDF formatında,
gönderilecektir.
5.
İmzalanmamış mektup ve dilekçeler kabul edilmez. Elektronik olarak gönderilmiş imzalı belgeler özgün
kâğıt örnek üzerinden taranarak üretilir. Hükümet, özgün kâğıt örneğini dosyasında saklar.
6.
Elektronik olarak gönderilmiş bir belge, başvuru numarası, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü
tarafından Latin harfleriyle yazıldığı şekilde başvuranın ismini müteakip belgenin içeriğini gösterir bir
belirlemeyi içerecek şekilde adlandırılır
2
.
IV.
Süre sınırına ilişkin tarih
7.
Hükümetin belgeyi güvenli internet sitesine başarılı bir şekilde yüklediği tarih, İçtüzüğün 38 § 2 maddesi
bakımından sevk tarihi ya da 73 § 1 maddesi bakımından gönderilme tarihi olarak kabul edilir.
8.
Yapılan yazışmaları izlemeyi kolaylaştırmak amacıyla, gece yarısından hemen önce güvenli sunucu, son
yirmi dört saat içinde elektronik olarak gönderilen belgeleri listeleyen bir elektronik posta mesajı oluşturur.
V.
Bir belgenin farklı versiyonları
9.
Güvenli elektronik site, yüklenmiş bir belgenin dönüştürülmesine, değiştirilmesine ya da silinmesine
izin vermez. Eğer yükledikleri bir belgenin değiştirilmesi ihtiyacı doğarsa, Hükümet, farklı adla yeni bir
belge (örneğin belge adına “değiştirilmiş” sözcüğünü ekleyerek) açar. Bu olanak ancak gerçekten gerekli
olduğunda kullanılmalı ve küçük hataların düzeltilmesinde buna başvurulmamalıdır.
10.
Hükümet'in aynı belgenin birden fazla versiyonunu göndermesi durumunda, sadece süresinde
gönderilen belge dikkate alınır. Birden fazla versiyon süresinde gönderildiğinde, Daire Başkanı aksine
karar vermediği takdirde, sonuncu versiyon dikkate alınır.
1
22 Eylül 2008 tarihinde Mahkeme İç Tüzüğü’nün 32. maddesi uyarınca Mahkeme Başkanı tarafından hazırlanan ve 29
Eylül 2014 tarihinde değiştirilen uygulama yönergesi.
2
Örneğin, 65051/01 Karagyozov Görş Kabul Edil. Esas.
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
Gizlilik Talebi
1
(Mahkeme İçtüzüğünün 33 ve 47. maddeleri)
Genel ilkeler
Taraflara, Mahkeme İçtüzüğünün 33. ya da 47. maddeleri uyarınca getirilen bir istisna olmadıkça,
Mahkeme önündeki yargılamaların belgelerinin aleni olduğu hatırlatılır. Bu nedenle, yazılı ya da sözlü
yargılamalar sırasındaki bir başvuruyla ilgili olan, başvuran veya üçüncü şahıslar hakkındaki bilgiler de
dâhil olmak üzere, bütün bilgiler halkın erişimine açıktır.
Taraflar ayrıca, olaylar bildirisi, Mahkeme’nin karar ve son kararlarının genellikle Mahkeme’nin internet
sitesi HUDOC’ta
2
yayınlandığının da farkında olmalıdır (78. madde).
Bekleyen davalardaki talepler
Herhangi bir gizlilik talebi, başvuru formu doldurulurken ya da bundan hemen sonra yapılmalıdır. Her iki
durumda da başvuran talebinin gerekçelerini belirtmeli, yayınlamanın kendisini üzerindeki etkilerini
bildirmelidir.
Geriye yürür talepler
Eğer bir başvuran, 1 Ocak 2010’dan önce HUDOC’ta yayınlanmış bir dava ya da davalara ilişkin gizlilik
talep ediyorsa, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğüne talebin gerekçelerini ve bu durumun kendisi üzerindeki
olası etkilerini açıklayan bir mektup göndermelidir. Başvuran ayrıca, dava Mahkeme önünde beklerken
neden gizlilik talebinde bulunmadığını da açıklamalıdır.
Başkan talep hakkında karar verirken, başvuranın açıklamalarını, verilmiş olan karar ya da son kararın
aleniyet düzeyini ve talebin karşılanmasının uygun ya da icrası mümkün olup olmadığını göz önüne alır.
Başkan talebi kabul ederse, aynı zamanda başvuranı teşhis edilmekten korumak amacıyla atılacak en
uygun adımlar konusunda da karar verir. Örneğin; karar ya da son karar, diğerlerinin yanında,
Mahkeme’nin internet sitesinden kaldırılabilir ya da yayınlanmış olan belgedeki kişisel veriler silinebilir.
Diğer tedbirler
Özel hayata saygının garanti altına alınması amacıyla Başkan; Mahkeme tarafından yayınlanmış herhangi
bir belgeyle ilgili olarak zorunlu ya da makbul olduğunu düşündüğü başka bir tedbir de alabilir.
1
14 Ocak 2010 tarihinde Mahkeme İç Tüzüğü’nün 32. maddesi uyarınca Mahkeme Başkanı tarafından hazırlanan uygulama
yönergesi.
2
http://hudoc.echr.coe.int/
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
Başvuranlar
Tarafından
Elektronik
Yazışma
1
I.
Uygulamanın kapsamı
1.
Bir davanın tebliğ edilmesinin ardından, dilekçesini elektronik olarak hazırlamayı seçen başvuranlar,
aşağıda gösterilen istisnalar saklı kalmak üzere, Mahkeme ile bütün yazılı iletileri Mahkemenin Elektronik
Haberleşme Servisini (EHS) kullanarak gönderir ve Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından gönderilen
yazılı iletileri EHS aracılığıyla alır:
a)
Mahkeme İçtüzüğü’nün 39. maddesi uyarınca yapılmış geçici tedbir talepleriyle ilgili bütün yazılı iletiler
yalnızca faks veya posta yoluyla gönderilir;
b)
Planlar, el kitapları gibi elektronik formatta kapsamlı bir şekilde görüntülenemeyen ekler posta yoluyla
gönderilebilir;
c)
Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü bir belgenin ya da eklentinin posta yoluyla sunulmasını isteyebilir.
2.
Eğer başvuran bir belgeyi posta ya da faks yoluyla göndermişse, mümkün olan en kısa sürede, posta
ya da faks yoluyla gönderilen belgenin içeriğini, gönderilme tarihi ve elektronik olarak göndermenin neden
mümkün olmadığının gerekçelerini açıklayan elektronik bir bildirim gönderir.
II.
Teknik gereklilikler
3.
Başvuranlar, gerekli teknik ekipmana sahip olmak ve Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından
gönderilen kullanıcı el kitabına uymak durumundadır.
III.
Biçim ve adlandırma kuralları
4.
Elektronik olarak gönderilen bir belge PDF formatında, tercihen arama yapılabilir PDF formatında,
gönderilecektir.
5.
İmzalanmamış mektup ve dilekçeler kabul edilmez. Elektronik olarak gönderilmiş imzalı belgeler özgün
kâğıt örnek üzerinden taranarak üretilir. Başvuranlar, özgün kâğıt örneğini dosyalarında saklarlar.
6.
Elektronik olarak gönderilmiş bir belge, başvuru numarası, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından
Latin harfleriyle yazıldığı şekilde başvuranın ismini müteakip belgenin içeriğini gösterir bir belirlemeyi
içerecek şekilde adlandırılır
2
.
IV.
Süre sınırına ilişkin tarih
7.
Başvuranın belgeyi Mahkemeye elektronik ortamda başarılı bir şekilde yüklediği tarih, Strazburg saatine
1
29 Eylül 2014 tarihinde Mahkeme İç Tüzüğü’nün 32. maddesi uyarınca Mahkeme Başkanı tarafından hazırlanmıştır. İşbu
uygulama yönergesi deneme aşamasının ardından karar verilecek bir tarihte 2015 yılı içerisinde yürürlüğe girecektir.
2
Örnek: 65051/01 Karagyozov Görş Kabul Edil. Esas
Mahkeme İç Tüzüğü – 1 Haziran 2015
göre, İç Tüzük’ün 38 § 2 maddesi bakımından sevk tarihi ya da 73 § 1 maddesi bakımından gönderilme tarihi
olarak kabul edilir.
8.
Yapılan yazışmaların izlenmesini kolaylaştırmak ve Mahkeme tarafından belirlenen süre sınırlarına
uyulmasını sağlamak amacıyla, başvuran e-posta ve EHS hesabını düzenli olarak kontrol etmelidir.
V.
Bir belgenin farklı versiyonları
9.
EHS, yüklenmiş bir belgenin dönüştürülmesine, değiştirilmesine ya da silinmesine izin vermez. Eğer
yüklediği bir belgenin değiştirilmesi ihtiyacı doğarsa, başvuran, farklı adla yeni bir belge (örneğin belge adına
“değiştirilmiş” sözcüğünü ekleyerek) açar.
Bu olanak ancak gerçekten gerekli olduğunda kullanılmalı ve küçük hataların düzeltilmesinde buna
başvurulmamalıdır.
10.
Başvuranın aynı belgenin birden fazla versiyonunu göndermesi durumunda, sadece süresinde
gönderilen belge dikkate alınır. Birden fazla versiyon süresinde gönderildiğinde, Daire Başkanı aksine karar
vermediği takdirde, sonuncu versiyon dikkate alınır.
Dostları ilə paylaş: |