Köksal ve ark. Spinal anestezi altında yapılan lomber disk cerrahisi
57
J Clin Exp Invest
www.jceionline.org
Vol 5, No 1, March 2014
Dural ponksiyona bağlı baş ağrısı 4 ve 7 gün
süren iki hastanın, baş ağrılarının sonlanması son-
rasında, diğer tüm hastaların 24 saatlik takip sonun-
da taburcu edildikleri dosya incelemelerinden anla-
şılmıştır.
TARTIŞMA
Lomber disk patolojileri nedeniyle spinal anestezi
uygulamaya çalıştığımız 100 olguyu geriye yönelik
incelediğimizde, sadece 3 hastada genel aneste-
ziye ihtiyaç duyduğumuzu gördük. Bunun nedeni
başarılı spinal bloğun ameliyata yeterli olmaması
değil, spinal ponksiyon sağlanamaması idi. Ben-
zer şekilde entübe edilemediği için genel anestezi
uygulanamayan hastalara da rastlandığından, bu
durumu rejyonel anestezinin bir yetersizliği olarak
değerlendirmedik.
Spinal blokajın yeterli olduğu 97 hasta incelen-
diğinde cerrahi girişim ile ilgili sıkıntı ve komplikas-
yon yaşanmadığını gördük. Spinal anestezi altında
yapılan lomber laminektomi operasyonlarında ciddi
komplikasyon oranının az olduğunu gösteren ben-
zer çalışmalar mevcuttur [2]. Ciddi komplikasyon
olarak iki hastada, hastanede yatış süresini uzatan
baş ağrısı dikkati çekti.
Solunumsal problemler, bulantı, kusma ve de-
rin ven trombozu benzeri komplikasyonların spinal
anestezide genel anesteziye göre daha seyrek ge-
liştiği bilinmektedir [3]. İnhalasyon ajanları ve opio-
idler postoperatif bulantı ve kusmayı artırır. Genel
anestezi uyguladığımız bir hastada hastanede yatış
süresini uzatan mide bulantısı bu nedenle kayda
değerdir. Hastalar pron pozisyonda opere edildiğin-
de atelektazi, göz ve sinir basıları sıkça görülebilir.
Spinal anestezi uygulandığında ise hasta kendisini
bu tür komplikasyonlardan koruyabilir.
Rejyonel anestezi, cerrahi travmaya endokrin
yanıtın baskılanması, cerrahi esnasında kan kay-
bının az olması, postoperatif derlenme döneminde
ağrı skorlarının düşük olması, analjezik gereksini-
minin az olması ve postoperatif komplikasyonları-
nın daha düşük olması nedeniyle genel anesteziye
üstünlük sağlamıştır. Lomber spinal olgularda bu
nedenlerle rejyonel anestezi güvenle uygulanabil-
mektedir [3,4].
Benzer şekilde epidural anestezi altında yapı-
lan spinal cerrahilerde perioperatif kanamanın az
olması yanında, derlenme döneminin daha kısa ve
komplikasyonsuz olduğu gözlenmiştir [5].
Spinal anestezide genel anesteziye göre hipo-
tansiyon görülme oranı daha yüksektir. Hem spinal
anestezi etkisi hem de pron pozisyonun etkisiyle hi-
potansiyon gelişebilir. Fakat hastaya sıvı replasma-
nı, uygun cerrahi pozisyon ve cerrahinin süresinin
uzun tutulmaması gibi önlemlerle bu durumla baş
etmek mümkün olabilir. Spinal anestezi uyguladığı-
mız vakalarımızın %43’ünde, cerrahi görüşü önemli
ölçüde artıran hipotansiyon gözledik. Buna karşılık
hastaların sadece %8’inde i.v. mayi veya vazopre-
sör verildiğini, sadece 1 hastada i.v. atropin uygu-
lamak zorunda kalındığını gördük. Bunlar, yapılan
operasyon türünden bağımsız olarak, spinal anes-
tezi sırasında gözlenebilecek olaylar olarak değer-
lendirildi.
Spinal anestezi uyguladığımız hastaların
%41’inde üriner retansiyon gözledik. Hastaların
%19’unda mesanenin boşaltılmasını gerektirecek
derecede uzun sürdü. Fakat hiç bir hastada tabur-
culuk süresini uzatmadı. Spinal anesteziye bağlı
üriner retansiyonun görülme sıklığının daha yüksek
olduğu söylenmesine rağmen yapılan çalışmaların
bazısında sıklığın benzer olduğu gösterilmiştir [6,7].
Çalışmamızın başlıca kısıtlılığı, retrospektif ya-
pısından dolayı, farklı lomber cerrahilerin incelen-
miş olmasıdır. Ayrıca, bu heterojen hasta grubunda,
bupivakain gibi nisbeten eski bir lokal anesteziğin
kullanılması da bradikardi ve üriner retansiyon gibi
bazı komplikasyonların sık görülmesine neden ol-
muş olabilir. Bupivakain ile karşılaştırıldığı çalışma-
larda, levobupivakainin daha az motor bloğa ne-
den olduğu [8] ve daha düşük dozlarda benzer etki
sağlayabildiği [9] göz önüne alınırsa, bu çalışmanın
yeni lokal anesteziklerle ve adjuvanlarla, homojen
hasta gruplarında tekrarlanmasının faydalı olacağı
kanaatindeyiz.
Spinal cerrahilerde hasta operasyon esnasında
pron pozisyonda kalacağı ve operasyon süresi de-
ğişken olabileceği için preoperatif dönemde rejyonel
anestezi uygulaması hakkında yeterince bilgilendi-
rilmeli ve onamı alınmalıdır. Bu hastalarda spinal
veya epidural anestezi uygulanabilir fakat bu karar
hastanın psikolojik durumu, cerrahinin tahmini süre-
si göz önünde bulundurularak alınmalıdır. Rejyonel
işlem veya pozisyon verilirken sedasyon uygula-
yarak hastanın anksiyetesi giderilmelidir. Hastaya
uygulanan rejyonel tekniğe bağlı bloğun tam olarak
oluştuğunu gözlemledikten sonra pozisyon verilme-
lidir. Tam olarak yerleşmemiş bir blokla hasta ciddi
bir travma yaşayacağı gibi, derin sedasyonda hava
yolu güvenliğini sağlamak zor olacak ve cerrahın
çalışmasını da zorlaştıracaktır.
Sonuç olarak, lomber disk cerrahilerinde, her-
hangi bir nedenle genel anestezi yapılamayan has-
talarda, anksiyoliz ve yeterli spinal blok sağlandık-
tan sonra pozisyon vermek koşuluyla, spinal anes-
tezinin güvenle uygulanabileceği kanaatindeyiz.