Semptomlar: Sığırlarda; hastalığın inkubasyon süresi 2-7 gündür. İlk klinik belirti olarak kısa süreli (1-2 gün) yüksek ateş (40.5-42C) gözlenir. Sekonder enfeksiyonlarla komplike olduğu durumlarda ateş tekrar yükselebilir. Hastalığın başında, salya artışı (iplik tarzında) ve ağız mukozasında kızarıklık dikkati çeker. Daha sonra (hastalığın 2 ve 3. gününde) ağız boşluğu, dudaklar, dil mukozası, diş etleri, burun delikleri, mermede, tırnak arası derisi ve meme başlarında sekonder veziküller bulunur.
Hayvanlarda, ağızdan iplik tarzında salya akışı, yemi güçlükle ağzına aldığı ve çiğnediği ve sulu ve yumuşak gıdaları tercih ettiği görülür. Ağzın ağrılı ve sıcak olduğu ve çoğu zaman ağız şapırtısı ve boşa çiğneme hareketleri (ağızda yem varmış gibi) belirlenir. Ağız ve dilde oluşan veziküllerin çabuk soyulduğu, berrak renkte lenf sıvısı akıntısı ve erozyonların geliştiği ve lezyonların iz bırakmadan 2-3 gün içerisinde iyileştiği gözlenir. İyileşen lezyonlar nedbe dokusu oluşturmazlar. Bazen sekonder enfeksiyon etkenlerinin etkisiyle apse oluşumu ve doku nekrozları gözlenebilir. Özellikle ayak bölgesindeki (tırnak arası ve corona bölgesi) lezyonların sekonder etkenlerle kontamine olması sonucu ciddi hastalık tablosu ve hayvanlarda topallık gelişir. Bazı hayvanlarda yangının tırnağın derin katmanlarına yayıldığı, hayvanın ayakta duramadığı ve uzun süren olgularda deformasyonlara bağlı tırnak düşmesi görülür. Memede lezyonların gelişmesi sonucu hayvan buzağının emmesine izin vermez ve sekonder etkilere bağlı mastitis gelişebilir. Gebe hayvanlarda abort ve infertilite problemleri ortaya çıkabilir.
Süt emen buzağılarda hastalık genellikle perakut seyreder ve veziküller oluşmadan daha hastalığın viremi döneminde (yüksek ateşin olması) myokarditis’e bağlı akut kalp yetmezliği gelişir ve hayvanlar ölür. Erişkin sığırlarda kalp yetmezliğine bağlı ölümler hastalığın 5-7. günlerinde ortaya çıkabilir. Bu hayvanlarda, genel durumun çok çabuk bozulduğu, titremeler, diş gıcırdatması, solunum güçlüğü, nabız zayıflığı ve kısa sürede hayvanın yere düştüğü ve öldüğü gözlenir.
Erişkin sığırlarda şap hastalığının seyri genelde iyi tabiatlıdır ve ağız mukozasında ve tırnak arasında gelişen veziküllerin 8-12 gün içerisinde iyileştiği görülür. Hastalıkta ölüm oranı (% 2-5) oldukça az iken buzağılarda ölüm oranının % 50-70’e kadar çıktığı gözlenebilir. Hastalıkta en korkulan komplikasyonlar yetişkin hayvanlarda tırnak düşmesi ve buzağılarda 12-24 saat içerisinde akut kalp yetmezliğine bağlı ölümlere neden olan miyokarditis’tir. Ayrıca sığırlarda solunum yolu enfeksiyonları, anemi, tüylerin aşırı uzaması ve endokrin hasar nedeniyle Diabetes mellitus gibi sistemik veya organ hastalıkları da gelişebilir.
Koyunlarda; hastalığın inkubasyon süresi 2-8 gündür. İnkubasyon süresini takiben hayvanlarda oldukça küçük veya belirgin olmayan veziküller meydana gelir. Daha sonra ağız boşluğu, dudakların içyüzü, diş etleri, sert damak ve tırnak arası derisinde küçük, düz ve içlerinde genelde içerik bulunmayan sekonder veziküller gelişir. Şap hastalığında bir iki gün içerisinde sürüdeki hayvanların % 5 ila 10’un veya daha fazla sayıda aynı anda hastalandığı ve topalladığı gözlenir. Sürüdeki hayvanların durgun, isteksiz ve iştahsız oldukları veya sürekli yattıkları görülür. Hasta hayvanlarda sürünün gerisinde kalma, solunum güçlüğü, diş gıcırdatma, titreme ve karpal eklemleri üzerinde yürüdüğü görülür. Ağızdaki veziküllerin patlaması sonucu lezyonlu bölgelerde ve corona ile tırnak arası derisisin kızarık ve duyarlı olduğu dikkati çeker. Hastalığın başlamasının 3. gününde hayvanlarda topallık gözlenir ve 5. günden sonra tekrar bir iyileşme süreci başlar. İyi tabiatlı olan hastalık genellikle 7 ila 10 gün sürer ve hastalığı atlatanlar hastalığa karşı bağışıklık kazanırlar. Hastalıkta bakım ve beslenme şartlarına göre değişen komplikasyonlar (irinli tırnak yangısı, abort, metritis, mastitis) gelişebilir. Hasta hayvanların belirli bir süre daha hijyenik, kuru ve sakin bir ortama alınması ile erişkinlerde mortalite oranı oldukça düşüktür. Kuzularda, hastalığın daha şiddetli seyretmesi ile yüksek ateş, iştahsızlık, ishal ve myokarditise bağlı olarak veziküllerin gelişmesine fırsat olmadan mortalite oranı % 40 ila 80’e kadar çıkabilir.
Keçilerde; şap hastalığı bazen hafif, bazen de myokarditis tablosu ile birlikte ağır seyreder ve kayıplara neden olur. Hayvanlarda, ateş, yeme karşı isteksizlik, süt veriminde düşme ve özellikle dudak ve ağız mukozasında büyükçe fakat ince zarlı geçirgen aftlar gözlenir. Keçilerde tırnak lezyonları koyunlara göre daha az sıklıkla oluşur. Gebelerde abort ve bakteriyel kontaminasyon sıklıkla ortaya çıkar.
Dostları ilə paylaş: |