Böbrek yetmezliği: Vücutta oluşan metabolik asitler yeterince atılamaz. Ayrıca böbrekte HCO3- yapımı aksadığı için alkali rezervi azalır, metabolik asidozisle sonuçlanır.
Karaciğer yetmezliği: Aminoasitler sentez edilemediğinden asitlerin birikmesi sonucu asidoz gelişir.
Ketozis ve Diabetes mellitus: Ketoziste yağlardan ve proteinlerden enerji sağlanırken ortaya çıkan asetoasetik asit, BHB ve aseton kan pH’sını düşürür. Diabetes mellitusun ileri dönemlerinde de keton cisimcikleri (asetoasetik asit, BHB ve aseton) oluşur.
Böbrek üstü bezi yetmezliği: Aldesteron azalmasına bağlı olarak gelişir.
Pazartesi Hastalığı: Laktik asit fazlalığına bağlı olarak gelişir.
Akut barsak tıkanmaları: Barsaklardan alkali bileşiklerin (HCO3) emilmemesi sonucu şekillenir.
Solunum güçlüğü: Akciğer ventilasyonu azaldığı için kandaki CO2 yeteri miktarda atılamaz ve kandaki düzeyi artar, bu durum kanda karbonik asit miktarını artırır.
CO2 + H2O H2CO3 Buna respiratorik asidozis adı verilir.
Şok ve periferal dolaşım yetmezliği: Dolaşım bozukluğuna bağlı olarak anaerobik oksidasyon bozuklukları sonucu gelişir.
Asitleştiricilerin verilmesi: Tedavi amacıyla dolaşıma gereğinden fazla NaCl ve CaCl2 gibi asitleştiricilerin verildiği durumlarda meydana gelir. Bunlar hiperkloremi yaparlar ve sonuçta asidoz gelişir.
Semptomlar: Metabolik asidoziste ilk dikkati çeken semptomlar solunumla ilgilidir. Kompanze edilemeyen olaylarda solunum yavaşlar, yüzlek hale gelir. Böbrekler vasıtasıyla kompanzasyon poliüriye yol açar. Sonuçta zafiyet, halsizlik, koma, taşikardi, hipotansiyon ve nabzın zayıflaması görülür. Çoğu olaylarda dehidrasyonda şekilleneceği için dehidrasyon bulguları mevcuttur. Kompanze edilen olaylarda solunum hızlanır ve derinleşir. Hücre dışında K+ iyonlarının artması (hiperkalemi) bradikardi ve aritmiye yol açar.
Tedavi: Asidoz olaylarında verilecek en iyi solüsyon NaHCO3’tır. Bunun yanında laktatlı ringer solüsyonları kullanılır. Ancak laktik asidozisten ileri gelen rumen asidozunda laktatlı ringer solüsyonu kullanılmamalıdır. Çünkü fazla miktarda laktat oluşumu ve laktatın karaciğerde metabolize edilmeyi beklemesi yüzünden laktatlı solüsyonlar yararlı olmaz.
HCO3 solüsyonları verilirken şu yol izlenir: % 10 dehidrasyon belirlenen bir hastada ekstrasellüler sıvıdaki HCO3 düzeyi en azından 10 mEq/l azalır. HCO3’ün vücutta yayılma yüzeyi 0.3 kabul edilerek yapılan hesaplamada;
Canlı ağırlık x eksilen HCO3 x 0.3 formülü kullanılır.
Örnek: 100 kg’lık danada % 10’luk kayıp olsa;
100 x 10 x 0.3= 300 mEq/l HCO3 gereksinimi vardır.
1 gram NaHCO3’dan 12 mEq/l HCO3 üretilir. 300 = 25 gram NaHCO3 bu ihtiyacı karşılayacaktır. 12
Bu amaçla % 5’lik NaHCO3 solüsyonundan 500 cc,
% 1.3’lük NaHCO3 sol. dan1785 cc verilir.
Şiddetli asidoz olaylarında HCO3 açığını kapatmak için önce % 5’lik NaHCO3 verilmeli, daha sonra % 1.3’lük solüsyon ile devam edilmelidir. Dehidrasyon belirtileri ortadan kalkana kadar izotonik NaCl sol. verilmelidir. Bu amaçla dengeli elektrolitler solüsyonları da kullanılabilir. Hafif asidozis olaylarında dengeli elektrolit solüsyonları da verilebilir.
Dostları ilə paylaş: |