Şİrketlerin süRDÜRÜlebiLİR Çevre poliTİkalari ve rekabet avantajlari



Yüklə 1,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə41/104
tarix12.05.2022
ölçüsü1,84 Mb.
#57603
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   104
yokAcikBilim 10092049

 


31 
 
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ŞİRKETLER 
1. ŞİRKETLER VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA YAKLAŞIMI 
Sürdürülebilir  kalkınma  kavramı  devamlı  değişme  sürecini  ifade  etmektedir. 
Toplumların  gelişmesiyle  işletmelerin  gelişmesi  arasında  bir  paralellik  vardır. 
Sürdürülebilir kalkınmanın önemi her geçen gün artmaktadır. Şirketler sürdürülebilir 
kalkınma  ile  ilgili  çalışmaları  sadece  topluma  yönelik  sorumluluklarından  dolayı 
değil  aynı  zamanda  kendi  varlıklarını  sürdürebilmelerinin  gerekliliğinden  de 
oluşmaktadır.  Şirketlerin  sürdürülebilirlik  üstlendiği  rolün  önemi  kurumsal 
vatandaşlık  kavramını  doğurmuştur.  Kurumsal    vatandaşlık  kavramının  temelinde 
yatan  anlam,  şirketlerin  faaliyetlerini  yürütürken  hukuka,  ahlaka  ve  insan  haklarına 
uygun  davranmalarını  ve  dünyanın  neresinde  faaliyetlerini  yürütüyor  olurlarsa 
olsunlar  çevreye  verebilecekleri  zararı  en  aza  indirmek  zorunda  olduklarını  kabul 
etmeleri  ve  buna  uygun  davranmaları  gerektiğini,  şirket  faaliyetlerinin  şirketlerin 
içerisi  ile  bağlı  kalmayıp  aynı  zamanda  faaliyette  bulundukları  tedarikçileri,  tüm 
yöreyi,  sivil  toplum  kuruluşlarını  ve  kamuyu  da  ilgilendirdiğini  bundan  dolayı  tüm 
paydaşlarla  birlikte  çalışılması  gerektiğini  kurumsal  vatandaşlık  sorumluluğunun 
şirketlerin  üst  yönetimleri  tarafından  kabul  edilmesini  gerektirmektedir    (Sarıkaya, 
2007: 229).   
Günümüzde  dünya  ekonomik  çıktısının  global  düzeyde  %25’i  dünyanın  en 
büyük  şirketlerinin  elinde  olduğu  söylenilmektedir.  Bu  büyük  şirketlerin  satışları; 
(örneğin:  Shell,  General  Motors  gibi)  dünyadaki  birtakım  ülkelerin  gayrisafi  milli 
hasılalarını  geçmektedir.  Çokuluslu  şirketlerin  satın  alma  üretim-yatırım  kararları 
aynı  zamanda  yeni  teknolojiler  geliştirmeleri  toplum  ve  çevre  üzerindeki  etkileri 
nedeniyle sorumluluklarını arttırmaları yönündeki talebin doğmasına yol açmaktadır. 
Şirketler  ekonominin  üretken  kaynaklarını  temsil  etmektedirler  ve  bundan 
dolayı  da  şirketlerin  desteği  olmadan  toplumsal  kalkınmanın  sürdürülebilirliği 
düşünülemez.  Şirketlerin  yalnızca  ekonomik  değer  yaratmasının  ve  yaşam 
standartlarını 
yükseltmesinin 
kalkınma 
için 
yeterli 
olmadığı, 
şirketlerin 


32 
 
faaliyetlerinden  dolayı  sosyal  ve  çevresel  her  türlü  problemleri  azaltmaları  için 
önlemler almaları ve çabaları gerekmektedir. 
Şirketlerin  sürdürülebilir  kalkınma  için  de  büyümesi  ve  karlılığının  yanında, 
çevresel koruma, sosyal hak ve adalet gibi sürdürülebilir kalkınmayla ilgili toplumsal 
amaçları  izlemesi  gerekmektedir.  Toplumların  varlığını  oluşturan  dinamikler; 
hükümet, işletmeler ve kar amacı gütmeyen örgütlerden oluşmaktadır. Bu örgütlerin 
her  biri  amacını  gerçekleştirebilmek  adına  diğer  bir  örgütle  çalışmaktadır. 
Hükümetler  toplumdaki  ekonomik,  sosyal  ve  çevresel  faaliyetleri  işletmeler  ve  kar 
amacı  olmayan  bu  örgütlere  yaptırmaktadırlar  ve  bu  iki  örgüt  arasındaki  ilişkinin 
giderek arttığı görülmektedir (Wordwatch Enstitüsü,  2013: 207-218). 
Globalleşme  ile  birlikte  işletme  faaliyetlerinin  giderek  arttığı  görülmektedir. 
Hükümetler  artık  doğrudan  mal  ve  hizmet tedarik  etmekten  çekinmektedirler.  Daha 
çok  ulusal  rekabeti  teşvik  etmekte  ve  yabancı  yatırımları  çekmeye  çalışmaktadırlar. 
İşletme  faaliyetlerini  sınırlayamamaktadırlar,  globalleşme  ile  beraber  hükümetlerin 
gücünün azalmakta olduğu söylenilebilir. Bunun yansıra şirketlerin faaliyetleri artma 
eğilimindedirler.  Bu  bağlamda  küreselleşme  ile  beraber  şirketler  dünyanın  birçok 
yerinde  faaliyet  göstermektedirler.  Bu  durumda  şirketler  insanların  hayatlarını 
doğrudan  etkilemektedirler.  Bu  etki  nedeniyle  sosyal  sorumlulukları  artmaktadır. 
Kamuoyunun  baskısı  artarak  daha  fazla  sorumlu  davranmalarını  gerektirmektedir. 
Kar  amacı  gütmeyen  örgütler  ise  çıkar  ve  baskı  gruplarından  oluşmaktadırlar. 
Hükümetlerin boş bıraktığı alanlarda faaliyet göstermektedirler. 
Şirketlerin  Sürdürülebilir  Kalkınmaya  gösterdikleri  duyarlılığın  arkasındaki 
nedenler (Rodri Quez vd., 2002: 137-138). 

Yüklə 1,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   104




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin