Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə195/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   191   192   193   194   195   196   197   198   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Din ve Siyase t
Fundamentalizmin temel konusu, din ve siyaset ayrımının reddedilmesidir. Aslında Humeyni’nin 
kendi ifadesiyle “siyaset dindir.” Din siyasetin temeli olabilir, ancak din nedir? En genel anlamıyla 
din, genelde bir dizi eylem ve uygulamalarla ifade edilen bir tür üstün gerçekle ilgili ortak inanç 
bütünü ile birbirine bağlı insanlardan oluşan örgütlü bir topluluktur. Üstün kavramını burada ta­
nımlamak zordur, çünkü üst bir varlıktan, örneğin yaratıcı Allah’tan, “nesli tükenmek” anlamına 
gelen Budist nirvana kavramında olduğu gibi kişisel özgürleşme yaşantısına kadar herhangi bir şey 
anlamına gelebilir.
Dinin siyasî hayat üzerindeki etkisi, liberal kültür ve fikirlerin yayılmasıyla sürekli daha da 
sınırlandırılmıştır; sanayileşmiş Batı ise elbette bu süreçte başı çekmiştir. Yine liberal sekülarizm 
kesinlikle bir din karşıtı eğilim değildir. Daha ziyade din için “uygun” bir alan ve rol belirlemeyle 
ilgilidir. Liberal kültürün anahtar bir özelliği kamusal/özel ayrımıdır. Söz konusu ayrım, kolektif 
kurallar ile düzenlenen ve siyasî otoriteye bağlı kamusal hayat alanı ve de insanların istediği gibi 
davranabildikleri özel alan arasındaki kesin ayrımı belirler. Liberal bakış açısından bu ayrımın yüce 
erdemi, hükümetin kişisel veya özel işlere müdahale etme kabiliyetini sınırlandırarak bireysel öz­
gürlüğü garanti etmesidir. Ancak burada özel alanla sınırlı olan ve özel hayatın tamamen seküler bir 
temelde düzenlenmesini gerektiren din için önemli anlamları vardır. “Dinin özelleşmesi’ ni bera­
berinde getiren sekülarizm, kamusal/özel ayrımını siyaset ve din arasındaki ayrıma kadar genişlet­
miştir. Bunun en açık göstergesi, A B D ’de ve başka yerlerde anayasada belirtilen ve hatta “yerleşik” 
kiliselerin devletle ilişkili resmî ayrıcalıklardan faydalanan İngiltere gibi ülkelerde gözlemlenen 
kilise ve devletin ayrılmasıdır.
Dinî fundamentalizm ruhunun çoğunda kamusal/özel ayrımının reddedildiği görülür. Bir 
düzeyde fundamentalizm, kimlik politikasının bir ilânıdır. Sekülarizm ve akılcı bir temel üzerinde 
düzenlenen bir özel alan genişlemesi, geleneksel sosyal normları, dokuları ve değerleri yavaş yavaş 
zayıflatmıştır ve birçoğunu kimliksiz bırakmış veya Eric Hobsbawm’in (1994) ifade ettiği gibi m o ­
dern dünyadaki “öksüzler”i yaratmıştır. Fundamentalizmi nitelendiren yoğunluk ve coşku, ön ce­
likli kolektif kimlik olarak dini yerleştirir ve üyelerine aksi durumda eksikliğini hissedecekleri aitlik 
duygusunu ve kökleşmişliği verir. Daha önemlisi, dinin ideolojik inançlarını oluşturan özel veya 
kişisel konuları kabul etmeyi reddetmek tam da dinî fundamentalizmin işidir. Dini sadece kişisel 
veya mânevî bir konu olarak ele almak kamusal hayata kötülük ve yozlaşmayı ve ayrıca müsama­
hakârlık, materyalizm, yolsuzluk, hırs, suç ve ahlâksızlığı dâvet etmektir. Fundamentalist çözüm 
basittir: Yeni bir dünya mevcut yapılar, dinî ilkeler üzerine inşa edilen ve hukuk, siyaset, toplum, 
kültür ve ekonomiyi barındıran kapsamlı bir sistem ile yer değiştirmelidir.
Ancak seküler kamusal alanın algılanmış çürümüşlüğü, iki tepkiden birine yol açabilir. Birin­
cisi, bazen “pasif” fundamentalizm olarak da adlandırılan eğilimde, geri çekilme yolu seçilir ve ge­
niş kitleler tarafından lekelenmemiş inananlar topluluğu oluşturmaya çalışılır. A B D ’deki Amish ve 
Haredim, İsrail’deki aşırı ortodoks Yahudiler gibi gruplar şüphesiz dinin sosyal, ekonomik ve siyasî


Liberaller, 

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   191   192   193   194   195   196   197   198   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin