93
olmasa da, iç kontrol yapısının caydırıcı bir özelliğe sahip olduğu bir gerçektir. Bu nedenle,
belli bir işletmenin gereksinimleri çizgisinde tasarlanan iç kontrol ve iç denetim sistemi,
riskin organizasyonlarda yönetilebilir olması ve olumlu bir risk kültürünün geliştirilmesi
bağlamında son derece önemlidir (Coşkun, 2007: 41-42).
Denetim riski ise, denetçinin mali tablolarla ilgili olarak yanlış görüş bildirebilme
ihtimalidir. Denetim riski, denetim güveniyle birlikte tamamlayıcı unsurdur. Uygun güveni
sağlayabilmek amacıyla denetçi, denetim riskini minimum düzeyde tutmaya ihtiyaç
duymaktadır. Denetim riski aşağıdaki gibi üç tür riskin çarpımı şeklinde bulunur (Uzay,
2010: 49-50):
Denetim riski = Kontrol riski * Doğal risk * Bulgu riski
Kontrol Riski: Kontrol riski, işletmelerde iç kontrol yapısının önemli hataları
önleyememesi olasılığıdır (http://www.ais-cpa.com/). Etkili bir iç kontrol sistemi, kontrol
riskini azaltabilmektedir. Bazı riskler ise iç kontrol yapısının tabiatından kaynaklı olarak
hep vardır. Buna rağmen bir işletmede iç kontrol sistemi ne kadar iyiyse o derece makul bir
güvence oluşacaktır (Kalkınoğlu, 2012: 20).
Doğal Risk: Doğal risk, iç kontrol sistemi olmadığı varsayarsak, işlemlerin hata ve
yolsuzluklardan ne derece etkilenebileceğidir. Bu risk, bazı hesaplamaları yaparken ve kimi
işlem türlerinde diğerlerine göre daha yüksek olmaktadır (Kepekçi, 2008: 257).
Bulgu Riski: Bulgu riski, finansal tablolarda gizli kalmış olan önemli hata ve hileleri,
denetçinin kendi uygulamalarıyla bulamaması ihtimalidir (Kepekçi, 2008: 257).
Yukarıda bahsedilen üç tür riskin minimuma indirilerek, denetim riskinin azaltılması
şarttır.
Dostları ilə paylaş: