Tablo X: Grupların Ortalama Kalp Atım Hızı Değ erleri
KAH
Grup K
Grup D
Grup N
P
ntraoperatif Baş langıç
80 ± 11,01
82,25 ± 14,3
74,55 ± 9,77
0,116
ntraoperatif 5. dakika
81,4 ± 10,72
79,2 ± 12,78
77,25 ± 10,36
0,515
ntraoperatif 10. dakika
81,25 ± 11,33 78,6 ±11,24
76,55 ± 9,68
0,391
ntraoperatif 30. dakika
79,7 ± 10,61
76,65 ±11,22
74,8 ± 7,45
0,294
ntraoperatif 45. dakika
77,18 ± 11,3
75,37 ± 10,7
75,44 ± 8,52
0,844
ntraoperatif 60. dakika
76,2 ± 11,94
75,37 ± 10,34
75,71 ± 7,67
0,986
Postoperatif Başlangıç
76,05 ± 10,01 69,5 ± 10,21
73,3 ± 6,93
0,085
Postoperatif 5. dakika
75,8 ± 10,07
67,8 ± 10,71
73 ± 6,7
0,029
Postoperatif 10. dakika
73,75 ± 9,68
66,6 ± 9,09
73,6 ± 7,42
0,018
Postoperatif 30. dakika
74,2 ± 9,02
65,65 ± 9,83
73,2 ± 8,1
0,007
Postoperatif 45. dakika
73,4 ± 9,22
67,2 ± 10,78
72,05 ± 8,83
0,111
Postoperatif 60. dakika
74,5 ± 8,92
68,75 ± 10,61
72,05 ± 7,3
0,12
P
0,001
0,0001
0,726
KAH De ğerleri
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
O Bşlg
O 5.Dk.
O 10.Dk.
O 30.Dk.
O 45.Dk.
O 60.Dk.
PO Bşlg
PO 5.Dk. PO 10.Dk. PO 30.Dk. PO 45.Dk. PO 60.Dk.
Grup-K
Grup-D
Grup-N
Ş ekil 3: Grupların Kalp Atım Hızı Değ erleri
46
Periferik Oksijen Saturasyonu (SpO
2
)
Grupların başlangıç SpO
2
değerleri benzerdi. Gruplar arası ve grup içi başlangıç
değerlerine göre yapılan karşılaştırmalarda istatistiksel farklılık bulunmadı (Tablo
XI).
Tablo XI: Grupların Periferik Oksijen Saturasyonu (SpO
2
) Değ erleri
SpO
2
Grup K
Grup D
Grup N
p
ntraoperatif Baş langıç
98,25 ± 0,79 98,1 ± 0,79
98,35 ± 0,67
0,573
ntraoperatif 5. dakika
98,3 ± 0,73 98,41 ± 0,18
98,55 ± 0,51
0,376
ntraoperatif 10. dakika
98,1 ± 0,91 98,45 ± 0,83
98,45 ± 0,6
0,279
ntraoperatif 30. dakika
98,2 ± 0,7
98,55 ± 0,6
98,5 ± 0,69
0,206
ntraoperatif 45. dakika
98,39 ± 0,5 98,79 ± 0,42
98,88 ± 0,34
0,240
ntraoperatif 60. dakika
98,44 ± 0,53 98,5 ± 0,53
98,67 ± 0,52
0,722
Postoperatif Baş langıç
98,55 ± 0,6 98,35 ± 1,04
98,8 ± 0,41
0,161
Postoperatif 5. dakika
98,3 ± 0,66 98,3 ± 0,86
98,7 ± 0,47
0,111
Postoperatif 10. dakika
98,4 ± 0,6
98,55 ± 0,83
98,75 ± 0,44
0,233
Postoperatif 30. dakika
98,4 ± 0,85 98,55 ± 0,76
98,9 ± 0,31
0,245
Postoperatif 45. dakika
98,55 ± 0,79 98,6 ± 0,6
98,89 ± 0,32
0,233
Postoperatif 60. dakika
98,7 ± 0,8
98,8 ± 0,52
98,89 ± 0,32
0,199
P
0,363
0,054
0,194
Grupların VAS Değ erleri:
Grup D’nin postoperatif 5., 10., 30., 45., 60.dakika VAS ortalamaları Grup K’den
ve Grup N’den istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu (p=0,0001,
p=0,0001). Grup K ve Grup N arasında VAS açısından farklılık saptanmadı (Tablo
XII, Şekil 4).
47
Tablo XII: Grupların VAS Değ erleri
VAS
Grup K
Grup D
Grup N
P
ntraoperatif Baş langıç
0 ± 0
0 ± 0
0 ± 0
ntraoperatif 5. dakika
0,1 ± 0,45
0 ± 0
0 ± 0
0,374
ntraoperatif 10. dakika
0,3 ± 0,66
0,05 ± 0,22
0,25 ± 0,64
0,315
ntraoperatif 30. dakika
0,45 ± 0,83 0,35 ± 0,49
0,55 ± 0,94
0,72
ntraoperatif 45. dakika
0,94 ± 0,94 0,44 ± 0,62
1,0 ± 0,97
0,63
ntraoperatif 60. dakika
1,44 ± 1,33 0,63 ± 0,74
2 ± 0,63
0,055
Postoperatif Baş langıç
1,9 ± 0,85
1,15 ± 0,59
2,11 ± 0,57
0,0001
Postoperatif 5. dakika
1,95 ± 0,83 1,25 ± 0,55
2,25 ± 0,64
0,0001
Postoperatif 10. dakika
2,3 ± 0,86
1,6 ± 0,68
2,65 ± 0,49
0,0001
Postoperatif 30. dakika
2,8 ± 0,77
1,85 ± 0,49
2,95 ± 0,6
0,0001
Postoperatif 45. dakika
3,1 ± 0,85
2,15 ± 0,49
3,45 ± 0,69
0,0001
Postoperatif 60. dakika
3,5 ± 0,76
2,4 ± 0,6
4,05 ± 0,76
0,0001
VAS Değ erleri
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4
4,5
O Bşlg
O 5.Dk.
O 10.Dk. O 30.Dk. O 45.Dk. O 60.Dk. PO Bşlg PO 5.Dk.
PO
10.Dk.
PO
30.Dk.
PO
45.Dk.
PO
60.Dk.
Grup-K
Grup-D
Grup-N
Ş
ekil 4: Grupların Ortalama VAS Değerleri
48
Ramsey Sedasyon Skoru (RSS)
Gruplar arası karşılaştırmalara bakıldığında; Grup D’nin postoperatif başlangıç, 5.,
10., 30. dakika RSS ortalamaları Grup K ve Grup N’den istatistiksel olarak anlamlı
derecede yüksek bulundu (p=0,001,
p=0,003, p=0,0001), diğer zamanlar arasında
istatistiksel farklılık gözlenmedi (Tablo XIII, Şekil 5).
Grup içi karşılaştırmalara bakıldığında; Grup D’de postoperatif başlangıç, 5., 10.
dakika RSS değerleri başlangıç değerinden yüksek (p=0,02, p=0,0001),
postoperatif 45., 60. dakika RSS değerleri postoperatif başlangıç değerinden
düşük (p=0,02), postoperatif 5.dakika RSS değeri postoperatif 10., 30., 45., 60.
dakika değerlerinden yüksek (p=0,0001), postoperatif 10.dakika RSS değeri
postoperatif 30., 45., 60. dakika değerlerinden istatistiksel olarak anlamlı derecede
yüksek (p=0,001) bulundu (Tablo XIII, Şekil 5).
Tablo XIII:
Grupların RSS Değ erleri
RSS
Grup K Grup D
Grup N
p
ntraoperatif Baş langıç
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
ntraoperatif 5. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
ntraoperatif 10. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
ntraoperatif 30. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
ntraoperatif 45. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
ntraoperatif 60. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
Postoperatif Baş langıç
2 ± 0
2,1
± 0,47
2 ± 0
0,001
Postoperatif 5. dakika
2 ± 0
2,85 ± 0,37
2 ± 0
0,0001
Postoperatif 10. dakika
2 ± 0
2,5 ± 0,51
2 ± 0
0,0001
Postoperatif 30. dakika
2 ± 0
2,15 ± 0,37
2 ± 0
0,042
Postoperatif 45. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
Postoperatif 60. dakika
2 ± 0
2 ± 0
2 ± 0
P
0,0001
49
RSS Değ erleri
1
1,2
1,4
1,6
1,8
2
2,2
2,4
2,6
2,8
3
O Bşlg
O 5.Dk.
O 10.Dk. O 30.Dk. O 45.Dk. O 60.Dk. PO Bşlg
PO 5.Dk.
PO
10.Dk.
PO
30.Dk.
PO
45.Dk.
PO
60.Dk.
Grup-K
Grup-D
Grup-N
Ş ekil 5: Grupların Ortalama RSS Değ erleri
50
TARTIŞ MA
R VA, diğer periferik sinir bloklarına göre kolay uygulanabilmesi, güvenilir olması,
cerrahi sırasında kan kaybının minimal düzeyde tutulabilmesi, genel anesteziye oranla
maaliyetinin düşük olması, ameliyat sonrası komplikasyonlarının az olması, derlenmenin
hızlı olması, kolay uygulanabilmesi nedeniyle bir saat ya da daha kısa süren üst
ekstremite cerrahisinde tercih edilen bir yöntemdir(1,10,22). Ancak intraoperatif
dönemde olan sızıntılar ve turnikenin erken açılması halinde lokal anesteziklere ait
sistemik toksik etkilerin izlenmesi, turnike ağrısı, operasyon sonrası ihtiyaç duyulan
analjezi gereksinimini yeterli ölçüde sağlayamaması bu tekniğin kullanımını kısıtlayan
nedenler arasında sayılabilir(10).
R VA ile ilgili mevcut tartışmalardan en önemlisi, tekniği uygularken kullanılacak en
uygun ilaç seçimini içermektedir.
Tüm lokal anestezikler uygun doz ve konsantrasyonda
kullanıldığında yeterli analjezi sağlayabilirse de, uygulama sonrası gelişen
komplikasyonlar nedeniyle bazı lokal anestezik ajanların kullanımı sınırlandırılmıştır.
R VA’da en çok kullanılan ajanlar prilokain ve lidokain’dir(1). Lidokainin % 0.25 ile %
0.5’lik solüsyonları 3 mg/kg dozunda tercih edilmektedir (10). Bizim çalışmamızda da
lokal anestezik ilaç olarak hem sistemik yan etkisinin en az olması hem de etki başlangıç
süresinin kısa olmasından dolayı % 0.5’lik lidokain, 3 mg/kg dozunda kullanıldı.
R VA’nın başarılı olmasında lokal anestezik ajanın, uygulanacak dozun ve adjuvan ajanın
seçimi yanında kullanılan turnikenin de önemi büyüktür.
Rosenberg ve ark.(11) yeterli basınçta tutulamayan turnikenin lokal anestezik ajanın
sistemik dolaşıma geçmesine ve toksik reaksiyonların gelişmesine neden olabileceği
yorumunu yapmışlardır.
Genellikle turnike kaçağının önlenmesi için turnike basıncının sistolik arter basıncından
100-150 mmHg yüksek ya da 250-300 mmHg basınçta olması, extremite distalinde bir
51
venin seçilmesi ve turnike sırasında lokal anestezik solüsyonun ortalama 90 saniye içinde
yavaş enjeksiyonu önerilmektedir(13,15,44).
Biz de çalışmamızda turnike kaçağını önlemek için distal bir ven seçip turnike basıncını
sistolik arter basıncından 100 mmHg fazla ya da 250 mmHg olacak şekilde şişirirken,
enjeksiyonu yavaş bir şekilde 120 saniye içinde tamamladık.
Düşük konsantrasyon ve düşük dozda yeterli anestezi oluşmasını desteklemek amacıyla,
lokal anesteziklere farklı adjuvan ilaçlar ilave edilmektedir. Son yıllarda R VA’da
duyusal ve motor bloğun oluşumunu hızlandırmak, anestezi kalitesini arttırmak ve
operasyon sonrası analjezik gereksinimi azaltmak amacıyla alfa-2 agonistler (klonidin,
deksmedetomidin), opioidler (morfin, meperidin, fentanil, sufentanil, tramadol), kas
gevşeticiler, NSAID’lar (ketorolak, tenoksikam), deksametazon, magnezyum sülfat,
neostigmin eklenmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır(6,7,8,9).
Lidokaine meperidin ilave edilerek yapılan R VA çalışmalarında; lokal anestezik etkinin
başlama hızının arttığı, iyi motor blok sağlandığı ve postoperatif analjezik etkinliğin
uzadığı tespit edilmiş, ancak baş dönmesi, sedasyon, bulantı-kusma gibi yan etkilerin
ortaya çıktığı görülmüştür(5,45)
Bigat ve ark.(7) ağrı oluşumunun fizyopatogenezinde rol olan inflamatuar basamakları
göz önünde bulundurarak yaptıkları araştırmalarında; lidokaine ekledikleri
deksametazonun anestezi kalitesini arttırdığını aynı zamanda da operasyon sonrası ilk gün
anlamlı derecede analjezi sağladığını görmüşlerdir.
R VA uygulamalarında lidokaine nitrogliserin, lornoksikam, magnezyum sülfat,
sisatrakuryum eklenerek yapılan çalışmalarda sensoryal ve motor blok başlangıç
zamanlarının kısaldığı, sensoryal ve motor blok geri dönüş sürelerinin uzadığı, anestezi
kalitesinin
arttığı
ve
postoperatif
analjezik gerkesinim
süresinin uzadığı
gösterilmiştir(9,46,47,48).
52
Adjuvan ajan kullanımında analjezik özellik taşıyan ilaçların seçilmesi ve bu konuda
çalışmaların devam etmesi araştırmacıları analjezik özelliği olan α
2
-agonist ilaçlara
yöneltmiştir. Alfa
2
-agonistlerin opioid benzeri analjezik etkisinin olduğu(49,50),
klonidinin ise α
2
adrenerjik reseptör stimülasyonundan bağımsız bir mekanizma ile
özellikle myelinsiz C liflerinde sinir aksiyon potansiyellerini deprese ederek anestezik ve
analjezik etkinlik sağladığı gösterilmiştir(51). Analjezik etkinliğin yanı sıra α
2
-agonistler
sedatif etkiye de sahiptir.
Yapılan bazı çalışmalarda lidokaine klonidin eklenmesinin turnike ağrısını azalttığı,
turnike ağrısının başlangıcını geciktirdiği veya turnike ağrısını kesmek için analjezik
kullanımını azalttığı gösterilmiştir(52,53).
Kleinschmidt ve ark.(8) % 0.5 prilokain, % 0.5 prilokain + 2 µgr/kg klonidin ve % 0.5
prilokainle birlikte R VA manşonu açılırken sistemik klonidin uyguladıkları gruplar
arasında motor blok başlama ve dönme zamanlarında anlamlı bir farklılık
gözlemlememişleridir
.
Literatüre bakıldığında, R VA’da lokal anestezik ajanlara deksmedetomidin eklenen az
sayıda çalışma mevcuttur. Deksmedetomidin klonidine göre alfa
2
-adrenoreseptörlere
karşı 8 kat daha seçicidir(54). Doz bağımlı olarak plazma norepinefrin düzeyini düşürüp
kan basıncı ve kalp hızında azalmaya yol açabilir. Literatür araştırmalarımızda 1 µgr/kg
doz aralığında hipotansiyon ve bradikardi gelişmediğini izledik ve çalışmamızda
deksmedetomidini 1 µgr/kg dozda kullanmayı tercih ettik.
Son yıllardaki çalışmalarda neostigminin intratekal ve epidural kullanımının analjezik
etkiyi potansiyalize ettiği gösterilmiştir. Bu etkinin mekanizması beyin omurilik
sıvısındaki asetilkolinesterazı inhibe ederek asetilkolin miktarının artışına bağlıdır.
Periferik sinirlerde de asetilkolin reseptörlerinin mevcudiyeti, R VA’da neostigmin
kullanımı fikrinin benimsenmesini sağlamıştır.(55)
53
Bu alanda yapılan araştırma sayısı oldukça az olup, mevcut araştırmalar kesin bir sonuç
vermemektedir. Turan ve ark.(6) lidokaine eklenen neostigminin sensoryal ve motor blok
başlangıç zamanları ile sensoryal ve motor blok geri dönüş zamanlarını kısalttığını,
anestezi kalitesini arttırdığını, ilk analjezik gereksinimini uzattığını saptarken; McCartney
ve ark.(50) ise neostigmin ve lidokain kombinasyonunun sensoryal ve motor blok
başlangıç ve geri dönüş zamanlarında, ilk analjezik gereksinim sürelerinde ve anestezi
kalitelerinde herhangi bir farklılık saptamamışlardır.
Yaptığımız çalışmada adjuvan ajan olarak deksmedetomidin ve neostigmin tercih edildi.
Yapılan çalışmalarda R VA’da lidokaine nitrogliserin, magnezyum sülfat, sisatrakuryum,
lornoksikam, tramadol gibi adjuvan ajanların eklenmesinin sensoryal blok başlama
zamanını anlamlı derecede kısalttığı gösterilmiştir(9,46,47,48).
Kleinschmidt ve ark.(8)’nın prilokaine klonidin ekleyerek yaptıkları çalışmada , iki
grubun sensoryal blok baslangıç zamanları arasında fark saptanmamıştır.
Memiş ve ark.(50), araştırmalarında 3mg/kg lidokain ile 3mg/kg lidokain + 0,5 µgr/kg
deksmedetomidin uygulanan grupları karşılaştırdıklarında sensoryal blok başlangıç
zamanını kontrol grubu için 7 ± 2 dk, deksmedetomidin eklenen grup içinse 5 ± 2 dk
bulmuşlardır
ve bu
süre
istatistiksel olarak anlamlı derecede kısadır. Göğüş ve
ark.(57)’nın çalışmasında da prilokaine eklenen deksmedetomidinin sensoryal blok
başlangıç zamanını anlamlı dercede kısalttığı gösterilmiştir. Ancak Esmaoğlu ve
ark.(49)’nın lidokaine 1 µg/kg deksmedetomidin ekleyerek yaptıkları çalışmada iki
grubun sensoryal blok baslangıç zamanı arasında farklılık bulunmamıştır.
Bizim çalışmamızda sensoryal blok oluşma süresi kontrol grubunda 6,2 ± 1,51dk. iken,
deksmedetomidin eklenen grupta 3,2 ± 1,36 dk. olarak bulunmuştur. Dolayısıyla
deksmedetomidin eklenen grupta en kısa süre saptanmıştır.
Turan ve ark. (6)’nın yaptıkları çalışmada, total dozu 40 ml olarak hazırlanan % 0.5’lik 3
mg/kg prilokain ile bu solüsyona 0,5 mg neostigmin eklenen grup karşılaştırılmıştır.
54
Kontrol grubunda sensoryal blok başlangıç zamanı 10 ± 2 dk., neostigmin eklenen grupta
ise 4 ± 2 dk. bulunmuştur, bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıdır.
McCartney ve ark.(58)’nın çalışmasında ise 3 mg/kg lidokaine eklenen 1 mg
neostigminin sensoryal blok başlangıç zamanı üzerine herhangi olumlu bir etkisinin
bulunmadığı görülmüştür.
Bizim çalışmamızda ise 0,5 mg neostigmin eklenen grup ile kontrol grubu arasında
sensoryal blok başlangıç zamanı açısından herhangi bir farklılık saptanmadı. Ancak
deksmedetomidin grubuna göre sensoryal blok başlangıç zamanı anlamlı derecede uzun
bulundu.
Literatüre bakıldığında R VA’da lokal anesteziklere eklenen adjuvan ajanların sensoryal
blok başlangıç zamanını kısaltmasının yanında sensoryal blok süresini de uzattığı
görülmüştür(7,9,47,48,49,56).
Esmaoğlu ve ark.(49)’nın lidokaine 1 µg/kg deksmedetomidin ekleyerek yaptıkları
çalışmada iki grubun sensoryal blok geri dönüş zamanları arasında herhangi bir farklılık
saptanmamıştır.
Oysa ki ; Memiş ve ark.(50) R VA’da 3mg/kg lidokain uygulanan olgular ile 3mg/kg
lidokain + 0,5 µgr/kg
dexmedetomidin uygulanan olguları karşılaştırdıkları
araştırmalarında, deksmedetomidin grubunda sensoryal blok geri dönüş zamanının daha
uzun (7 ± 3 dk.; 4 ± 1 dk) olduğunu görmüşlerdir.
Turan ve ark.(6)’nın yaptıkları çalışmada ise %0.5’lik prilokain 3 mg/kg uygulanan
kontrol grubu ile bu solüsyona 0,5 mg neostigmin eklenen grubun sensoryal blok geri
dönüş zamanları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Neostigmin eklenen grupta
sensoryal blok geri dönüş zamanı 7 ± 2 dk. olarak saptanırken, kontrol grubunda 3 ± 1
dakika olarak saptanmıştır. Ancak McCartney ve ark.(58)’nın yaptıkları çalışmada 3
mg/kg lidokaine eklenen 1 mg neostigminin duyusal blok geri dönüş zamanını
değiştirmediği görülmüştür.
55
Çalışmamızda sensoryal blok geri dönüş zamanları karşılaştırıldığında; lidokaine
neostigmin ilave edilen grup ile kontrol grubu arasında fark bulunmazken
deksmedetomidin ilave edilen grubun sensoryal blok geri dönüş zamanı her iki gruba
göre istatistiksel olarak anlamlı derecede kısa bulundu.
R VA’da adjuvan ajanların etkilerinin araştırıldığı çalışmalarda magnezyum sülfat,
nitrogliserin, sisatrakuryum, lornoksikam veya tramadolun lidokaine eklenmesi ile motor
blok başlama zamanının kısaldığı ve motor blok süresinin anlamlı olarak uzadığı
saptanmıştır(7,9,48,49,56).
Esmaoğlu ve ark.(49)’nın lidokaine 1 µg/kg deksmedetomidin ilave ederek yaptıkları
çalışmada iki grubun motor blok başlama zamanı ve geri dönüş zamanları arasında
herhangi bir farklılık saptanmamıştır.
Memiş ve ark.(50)’nın çalışmasında ise; lidokaine deksmedetomidin eklenen olgularda
kontrol grubuna göre hem motor blok başlama zamanı daha kısa (10 ± 4 dk.; 15 ± 3 dk.),
hem de motor blok geri dönüş zamanı daha uzun (8 ± 3 dk.; 5 ± 1 dk.) bulunmuştur.
Turan ve ark.(6)’nın yaptıkları çalışmada prilokain ile prilokaine neostigmin eklenen
gruplar karşılaştırıldığında, neostigmin grubunda motor blok başlangıç zamanı daha kısa
(7 ± 2 dk.; 14 ± 1 dk.), motor blok geri dönüş zamanı ise kontrol grubuna göre daha uzun
bulunmuştur.
McCartney ve ark.(58)’nın yaptıkları araştırmada lidokaine eklenen 1 mg neostigminin
motor blok başlama zamanını uzattığı, ancak motor blok geri dönüş zamanını kontrol
grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir şekilde etkilemediği görülmüştür.
Çalışmamızda lidokaine ilave edilen neostigminin motor blok başlama zamanı ve motor
blok geri dönüş zamanı üzerinde anlamlı bir etki oluşturmadığı; deksmedetomidinin ise
motor blok başlama zamanını kısalttığı, motor blok süresini ise uzattığı saptandı.
RiVA kolay uygulanabilir, güvenilir ve düşük maaliyetli bir anestezi tekniği olmasına
karşın önemli dezavantajlarından biri turnike açılmasını takiben analjezinin çabuk ortadan
56
kalkması ve postoperatif analjezik kullanımına gereksinim göstermesidir. Yapılan
çalışmalarda kullanılan adjuvan ilaçların analjezi üzerine etkileri de araştırılmıştır.
Reuben ve ark.(59)’nın çalışmasında R VA’da ketorolak kullanımının hem turnike
ağrısının kontrolünü kolaylaştırdığı, hem de postoperatif ağrıyı azalttığı görülmüştür.
Ş
en ve ark.(46)’nın 3 mg/kg lidokaine 200 µg nitrogilserin ekleyerek yaptıkları
çalışmalarında ilk analjezik gereksinimi 225 ± 74 dakika olarak tespit edilmiş ve kontrol
grubuna göre daha uzun süre analjezik etkinliğin devam ettiği saptanmıştır. Ayrıca bu
çalışmada ağrı skorunun postoperatif ilk 4 saat için kontrol grubuna göre daha düşük
olduğu bulunmuştur.
Turan ve ark.(9)’nın lidokaine magnezyum sülfat, Şen ve ark.(46)’nın lornoksikam,
Esmaoğlu ve ark.(48)’nın sisatrakuryum ekledikleri araştırmalarında adjuvan ajan
eklenen gruplarda hem ilk analjezik gereksinim zamanının uzun olduğu, hem de
postoperatif VAS değerlerinin ilk bir saat içinde anlamlı derecede düşük olduğu
gösterilmiştir.
Aynı şekilde Bigat ve ark.(7)’nın lidokaine deksametazon, Öztürk ve ark.(61)’nın
lidokaine tenoksikam, Tuncer ve ark.(60)’nın prilokaine meperidin ekledikleri
çalışmalarında postoperatif analjezi süresinin uzadığı ve ağrı şiddetinin daha az olduğu
tespit edilmiştir.
Gentili ve ark.(52)’nın % 0.5 lidokaine klonidin ilavesinin turnike ağrısı üzerindeki
etkilerini araştırdıkları çalışmalarında, turnike ağrısı, VAS ve VPS değerleri daha düşük
tespit edilmiş; ancak turnike açılmasını takiben oluşan postoperatif ağrı üzerine etkide
istatistiksel anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Reuben ve ark.(62) R VA’da lokal anesteziğe klonidin (1µg/kg) ekleyerek yaptıkları
çalışmada; klonidin grubunda postoperatif analjezik ihtiyacını istatistiksel olarak anlamlı
oranda düşük bulmuşlardır.
57
Memiş ve ark.(50)’nın 3 mg/kg lidokaine 0.5 µgr/kg
deksmedetomidin ekledikleri R VA
uygulamasında kontrol grubuna göre ilk analjezi gereksinim süresinin daha uzun olduğu
ve turnike açıldıktan sonraki ilk saat içinde VAS değerlerinin daha düşük olduğu
bulunmuştur.
Esmaoğlu ve ark.(49)’nın lidokaine 1 µg/kg deksmedetomidin ekleyerek yaptıkları
çalışmada anestezi kalitesinin arttığı, analjezik gereksiniminin azaldığı tespit edilmiştir.
Turan ve ark.(6)’nın yaptıkları çalışmada 0.5 mg neostigmin eklenen grupta
ilk analjezik
gereksinim zamanı kontrol grubuna göre daha uzun bulunurken, VAS değerleri açısından
istatistiksel farklılık bulunmamıştır.
McCartney ve ark.(58)’nın çalışmasında ise neostigmin eklenen grup ile kontrol grubu
arasında ilk analjezik gereksinimi zamanı ve VAS değerleri açısından anlamlı bir farklılık
bulunmamıştır.
Çalışmamızda kontrol grubunda ilk analjezi gereksinimi 94,2 ± 8 dk., neostigmin eklenen
grupta 106,1 ± 8,27 dk. ve deksmedetomidin eklenen grupta 191,55 ± 9,93 dk. bulundu.
Bu veriler değerlendirildiğinde neostigmin ve deksmedetomidin eklenen gruplarda ilk
analjezik gereksinim zamanı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede
daha uzundu, deksmedetomidin grubunda ise neostigmin grubuna göre daha uzun olduğu
görüldü. VAS değerleri açısından bakıldığında kontrol grubu ile neostigmin eklenen
gruplar arasında fark bulunmazken, deksmedetomidin ilave edilen grubun postoperatif
VAS değerleri α
2
agonist ilaçların sedasyon yapıcı etkilerinden dolayı her iki gruba göre
istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü.
Reuben ve ark.(62)’nın lidokain ile yapılan R VA’da lidokaine ilave 1 µgr/kg klonidin, 1
µ
gr/kg iv klonidin ve kontrol gruplarını karşılaştırdıkları bir çalışmada turnike
indirildikten sonraki 1. ve 2. saatlerde sedasyon skorları açısından üç grup arasında
anlamlı bir fark bulmamıştır. Hitanen ve ark.(63)’nın çalışmasında ise intratekal
58
uygulanan klonidinin enjeksiyon sonrası 3-6 saate kadar sedasyon etkisinin olduğu
gösterilmiştir.
Memiş ve ark.(50)’nın R VA’da adjuvan ajan olarak deksmedetomidin kullandıkları
araştırmanın sonucunda sedasyon skorları her iki grupta benzer bulunurken; Esmaoğlu ve
ark.(49)’nın
yine
lokal
anesteziğe
deksmedetomidin
ekledikleri
çalışmada
deksmedetomidin uygulanan grubun sedasyon değerleri kontrol grubundan anlamlı
derecede yüksek bulunmuştur
.
Bizim çalışmamızda turnike açıldıktan sonraki ilk 30 dakika içinde deksmedetomidin
grubunun sedasyon skorları, kontrol grubu ve neostigmin grubuna göre anlamlı olarak
yüksek bulundu. Ortalama 3 civarında seyreden sedasyon skoru, herhangi bir solunumsal
komplikasyona ya da tedavi gerektirecek hemodinamik değişikliğe neden olmazken aynı
zamanda postoperatif dönemin akut safhasında hastanın ağrı skorunun düşük olmasına
katkısı olduğunu düşündük.
R VA’da, kullanılan lokal anestezik ajanlar ile adjuvan ajanların kardiyovasküler sistem
üzerine etkileri de araştırılmıştır.
Brown ve ark.(64) 906 hastada lidokain, prilokain veya bupivakain ile uyguladıkları
R VA’da orta derecede bradikardi dışında kardiyovasküler sisteme ait herhangi bir
değişiklik saptamadıklarını belirtmişlerdir. Simon ve ark.(107) R VA’da % 0.5 artikain,
% 0.5 lidokain ve % 0.5 prilokainin etkilerini araştırmak için 30 hasta üzerinde
çalışmışlar ve her üç grupta da kan basıncı, kalp hızı ve oksijen saturasyonunda hem
turnike işlemi sırasında hem de turnike açıldıktan sonra değişiklik gözlemlememişlerdir.
Kleinschmidt ve ark.(8) ise 56 gönüllü üzerinde R VA uygulamışlar ve 1. gruba % 0.5
prilokain, 2. gruba % 0.5 prilokain + 2 µgr/kg klonidin, 3. gruba % 0.5 prilokain + turnike
açılırken sistemik klonidin vermişlerdir. 1. ve 2. grupta ortalama arter basıncı ve kalp
hızında değişiklik saptanmamıştır. Sistemik klonidin uygulanan grupta turnike
çözüldükten sonra ortalama arter basıncında yaklaşık olarak % 24-% 28 arasında bir
59
düşüş görülürken, kalp hızı değişmeden kalmıştır. Bu değişiklik klonidinin sistemik
uygulanması ile ilişkili bulunmuştur.
Esmaoğlu ve ark.(49)’nın yaptıkları bir çalışmada 3mg/kg % 0.5’lik lidokain grubu ile
3mg/kg % 0.5’lik lidokaine + 1 µgr/kg deksmedetomidin grubu ortalama arter basıncı ve
kalp hızı açısından karşılaştırılmıştır. Deksmedetomidin ilave edilen grupta 45. ve 60.
dakikalardaki ortalama arter basıncı kontrol grubuna göre istatiktiksel olarak anlamlı
derecede daha düşük saptanmıştır.
Memiş ve ark.(50)’nın lidokaine deksmedetomidin ekledikleri çalışmada sistolik arter
basıncı, diyastolik arter basıncı, ortalama arter basıncı ve oksijen saturasyonu
değerlerinde gruplar arasında farklılık saptanmamıştır
.
Esmaoğlu ve ark.(49)’nın
lidokaine 1 µg/kg deksmedetomidin ilave ederek yaptıkları çalışmada da gruplar
arasındaki SAB, DAB, OAB ve SpO2 değerlerinde anlamlı bir farklılık bulunmadığı
görülmüştür.
Turan ve ark.(6) ile McCartney ve ark.(58)’nın çalışmalarında neostigmin grubunda
kontrol grubuna göre SAB, DAB, OAB ve SpO2 değerlerinde anlamlı bir farklılık
bulunmamıştır.
Bizim çalışmamızda ise; kontrol grubu ve neostigmin grubunda SAB değerleri
karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmazken, deksmedetomidin grubunda turnike
açıldıktan sonraki 10., 30. ve 45.dk.larda SAB diğer iki gruba göre istatistiksel olarak
anlamlı derecede düşük bulundu. Diyastolik arter basıncı değerleri karşılaştırıldığında ise
hem deksmedetomidin grubu hem de neostigmin grubunda turnike açıldıktan sonraki 45.
ve 60.dk.larda DAB değerleri, kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulundu.
Ancak bu düşük değerler istatistiksel olarak anlamlı olsa da klinik olarak anlamsızdı ve
herhangi bir medikal tedavi gerektirmedi.
60
Literatürdeki benzer araştırmalarda R VA’da lokal anesteziğe deksmedetomidin ve
neostigmin eklenen olguların kalp atım hızlarının, kontrol gruplarına benzer olduğu
görülmüştür(6,50,58).
Çalışmamızda ise turnike açıldıktan sonraki 5., 10., 30., 60.dk. KAH ortalamaları kontrol
grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu. Neostigmin grubu ile
kontrol grubu arasında anlamlı bir fark yoktu. Deksmedetomidin grubunun turnike
açıldıktan sonraki 5. ve 10. dakika KAH neostigmin grubundan anlamlı derecede düşük
bulundu.
Ancak kalp hızındaki bu azalma da hiçbir zaman medikal tedavi gerektirmedi.
Memiş ve ark.(50), Esmaoğlu ve ark.(49), Turan ve ark.(6) ve McCartney ve ark(58)’nın
çalışmalarında deksmedetomidin ve neostigmin ilave edilen gruplar ile kontrol grupları
arasında perferik oksijen satürasyonları karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı bir
fark bulunmamıştır. Bizim çalışmamızda da SpO2 değerleri benzerdi.
61
SONUÇ
Çalışmamızda, lidokaine eklediğimiz deksmedetomidinin; tedavi gerektirecek herhangi
bir hemodinamik ve solunumsal yan etki oluşturmadan, daha kısa ve kaliteli bir anestezi
başlangıcı sağlarken aynı zamanda da anestezi süresinin daha uzun olmasına olanak
verdiğini; gerek turnike ağrısını, gerekse operasyon sonrası dönemde analjezik
gereksinimini azalttığını, bununla beraber operasyon sonrası ilk 30 dakika içinde
oluşturduğu sedasyon ile de hastaların bu süreyi daha konforlu geçirmelerini sağladığını
gördük.
Sonuç olarak R VA’da adjuvan ajan olarak neostgimin ve deksmedetomidin güvenilir
biçimde kullanılabilir. Bununla beraber dexmedetomidin ile daha kaliteli ve konforlu
anestezi ve daha uzun süreli analjezi elde edilebilir.
62
ÖZET
R VA; ameliyat sonrası komplikasyonların az olması, maliyetinin düşük olması, kolay
uygulanabilmesi, tekniğin kolaylığı nedeniyle sık tercih edilen bir yöntemdir.
Çalışmamızda; R VA uygulamasında lidokaine deksmedetomidin ve neostigmin
ekleyerek hemodinamik stabiliteyi etkilemeden cerrahi analjezi başlangıç zamanının
kısaltılmasını, perioperatif anestezi ve analjezi kalitesinin artırılmasını ve postoperatif
analjezi süresinin uzatılmasını amaçladık.
Çalışmamıza 15-65 yaşları arası, ASA I-II grubu 60 hasta üst ekstremite operasyonları
sırasında üç gruba ayrılarak Grup-K’ya 3 mg/kg lidokain; Grup-D’ye 3 mg/kg lidokain
ile beraber 1 mcg/kg deksmedetomidin; Grup-N’ye ise 3 mg/kg lidokain+0.5 mg
neostigmin verilerek R VA uygulandı. Peroperatif ve postoperatif ilk bir saat süresince
kalp atım hızı, kan basıncı, spO2, solunum sayısı, VAS, sedasyon skoru kaydedildi.
Motor ve sensoryal blok başlangıç ve bitiş zamanları ile ilk analjezik gereksinim süreleri
izlendi. statistiksel analizler NCSS 2007 paket programı ile yapılmıştır. Sonuçlar,
anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirilmiştir.
Grup-D’nin motor ve sensoryal blok başlangıç zamanları diğer iki gruptan anlamlı olarak
kısa bulundu. Sensoryal ve motor blok bitiş zamanları diğer gruplardan uzundu.Grup-K
ve Grup-N arasında motor ve sensoryal blok başlangıç ve bitiş zamanları kıyaslandığında
anlamlı bir fark gözlenmedi. lk analjezik gereksinim süresi Grup-D’de diğer gruplardan
daha uzun bulundu. Grup-N’nin postoperatif analjezi süresi de Grup-K’den daha uzundu.
Kontrol grubu ve neostigmin grubunda SAB değerleri karşılaştırıldığında anlamlı bir fark
bulunmazken, deksmedetomidin grubunda turnike açıldıktan sonraki 10., 30. ve
45.dakikalarda SAB diğer iki gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük
bulundu. Diyastolik arter basıncı değerleri karşılaştırıldığında ise hem deksmedetomidin
grubu hem de neostigmin grubunda turnike açıldıktan sonraki 45. ve 60.dk.larda DAB
değerleri, kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulundu. Ancak bu düşük
63
değerler istatistiksel olarak anlamlı olsa da klinik olarak anlamsızdı ve herhangi bir
medikal tedavi gerektirmedi. Turnike açıldıktan sonraki 5., 10., 30., 60.dk. KAH
ortalamaları kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu.
Neostigmin grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark yoktu. Postoperatif ilk 30
dakika içinde deksmedetomidin grubunun sedasyon skorları, kontrol grubu ve neostigmin
grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu ancak bu skor, herhangi bir solunumsal
komplikasyona ya da tedavi gerektirecek hemodinamik değişikliğe neden olmadı. VAS
değerleri açısından bakıldığında kontrol grubu ile neostigmin eklenen gruplar arasında
fark bulunmazken, deksmedetomidin ilave edilen grubun postoperatif VAS değerleri her
iki gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü. Oksijen saturasyonları
karşılaştırlıdığında ise gruplar arasında anlamlı fark yoktu.
Deksmedetomidin; tedavi gerektirecek herhangi bir hemodinamik ve solunumsal yan etki
oluşturmadan, daha kaliteli bir anestezi başlangıcı sağlarken operasyon sonrası dönemde
analjezik gereksinimini azaltmaktadır.
Sonuç olarak R VA’da adjuvan ajan olarak hem neostgiminin hem de deksmedetomidinin
güvenilir biçimde kullanılabilirliği ile beraber deksmedetomidin ile daha kaliteli ve
konforlu anestezi ve daha uzun süreli analjezi elde edilebilir
64
KAYNAKLAR
1. Collins VJ. Principles of Anesthesiology: General and Regional Anesthesia. 3rd
edition. Pennsylvania: Lea & Febiger Co; 1993, 1199-281.
2. Sean JE, Vonda B, Cephas PS. Intravenous regional anesthesia: a reviev.
Seminars in Anesthesia, Perioperative Medicine and Pain 1998; 1: 2-9.
3. Süer AH, Dağlı G, Coşar A. Morfin eklenmesi, R VA’ da lokal anestezik
gereksinimini azaltır mı? Ağrı Dergisi 1997; 9: 38-42.
4. Erdine S. Rejyonel Anestezi. stanbul: Nobel tıp kitabevleri 2007,151-166.
5. Acalovschi I, Cristea T. Intravenous regional anesthesia with meperidine.
Anesth & Analg 1995; 81: 539-43.
6. Turan A, Karamanlıoglu B, Memis D, Kaya G, Pamukçu Z. Intravenous regional
anesthesia using prilocaine and neostigmine. Anesth Analg 2002; 95: 1419-22.
7.Bigat Z, Boztuğ N. R VA’da lidokain ve lidokain’e eklenen tenoksikam ve
deksametazonun karşılaştırılması.Türk Anest Rean Der Dergisi 2004; 32: 200-06.
8.Kleinschmidt S, Stockl W, Wilhelm W, Larsen R. The addition of clonidine to
prilocaine for intraveneous regional anaesthesia. Eur J Anaesthesiol 1997; 14:40-6.
9.Turan A, Memis D, Karamanlıoglu B, Güler T, Pamukçu Z. Intravenous regional
anesthesia using lidocaine and magnesium. Anesth Analg 2005; 100: 1189-92.
10.Laura AB, Sergio A, Balliana S. Intravenous regional anesthesia(Bier
block)Techniques in Regional Anesthesia and Pain Management 2006;10:123-31.
11.Rosenberg PH. Intravenous regional anesthesia: Nerve block by multiple
mechanisms.1992 ASRA Lecture. Regional Anesthesia 1993;18:1–5.
12.Sukhani R, Garcia CJ. Lidocain disposition following intravenous regional
anesthesia with different deflation techniques. Anesth Analg 1989; 68: 633-7.
13.Duffy PJ. The Arterial Tourniquet. The global textbook of anesthesiology
4th edition,Ontario, 2000;1-19.
65
14.Bell HM, Slater EM, Haris WH: Regional anaesthesia with intravenous lidocaine.
Jama 1963;186: 544–549.
15.Tetzlaff JE; Yoon HJ, Walsh M. Regional Anaesthetic technique and the incidence of
tourniquet pain. Can J Anaesthesia 1993; 40: 591-5.
16.Sapega AA, Heppenstall RB, Chance B, et al. Optimizing tourniquet application and
release times in extremity surgery: a biochemical and ultrastructural study. J Bone Joint
Surg Am 1985;67: 303–14.
17.Bradford EM. Haemodynamic changes associated with the application of lower limb
tourniquets. Anesthesia 1969; 24: 190-7.
18.McGarth BJ, Hsia J, Epstein B. Massive pulmonary embolism following tourniquet
deflation. Anesthesiology 1991; 74 : 618-20.
19.Crews JC, Hilgenhurst G, Leavitt B, et al. Tourniquet pain: the response to the
maintenence of tourniquet inflation on the upper extremity of volunters. Regional
Anesthesia 1991; 16: 314-17.
20.Douglas TH, Michael A. Upper extremity tourniquet tolerance. The Journal of Hand
Surgery 1993; 18: 206-9.
21.Plourde G, Barry PP, Tordif L, Lepage Y, Hardy JF: Decreasing the toxic potential of
intravenous regional anaesthesia. Can J Anaesth 1989;36:498–02.
22.Casey WF. Intravenous regional anesthesia: Bier’s block. Issue 1 1992; 2:1-3.
23.Kayaalp SO. Lokal Anestezikler: Tıbbi Farmakoloji 8.baskı, Ankara,Hacettepe-Taş,
1998; 797-806.
24.Kayaalp SO. Opiod Analjezikler: Ağrının fizyopatolojisi. Tıbbi Farmakoloji 10. baskı,
Ankara Hacettepe-Taş, 2002; 981-86.
25.Eappen S, Datta S. Pharmacology of local anesthetics. Seminars in Anesthesia,
Perioperative Medicine and Pain 1998; 17: 10-7.
66
26.Collins VJ: Epidural anaesthesia. In: Collins VJ (ed). Principle of anaesthesiology:
General and regional anaesthesia. 2
nd
edition. Philadephia: Lea and Febiger Co; 1993,
1571–610.
27.Aantaa R, Kallio A, Virtanen R. Dexmedetomidine, a novel alpha-2-adrenergic
agonist: a review of its pharmacodynamic characteristics. Drugs of the Future 1993; 18:
49-56.
28.McDonald E, Kobilka BK, Scheinin M. Gene targeting: homing in on alpha-2-
adrenoceptor subtype function. Trends Pharmacol Sci 1997;18: 211-19.
29.Talley EM, Rosin DL, Lee A, Guyenet PG, Lynch KR. Distribution of alpha-2a -
adrenergic receptor-like immunoreactivity in the rat central nervous system J Comp
Neurol 1996; 372: 111-34.
30.Lomasney JW, Cotecchia S,Lefkowitz RJ, Caron MG. Moleculer biology of alpha2-
adrenergic receptors: implications for receptor classification and for structure function
relationships. Biochem Biophys Acta 1991;1095: 127-39.
31.Mizobe T, Maghsoudi K, Sitwala K, Tianshi G, Ou J, Maze M. Antisense technology
reveals the alpha-2A-adrenoceptor to be the subtype mediating the hypnotic response to
the highly selective agonist, dexmedetomidine, in the locus ceruleus in the rat. J Clin
Invest 1996; 98: 1076-80.
32.Abbott Laboratories Inc. Precedex Product Label; 2006.
33.Belleville JP, Ward DS, Bloor BC, Maze M. Effects of intravenous dexmedetomidine
in humans I: sedation, ventilation, and metabolic rate. Anesthesiology 1992; 77: 1125-33.
34.Bloor BC, Ward DS, Belleville JP, Maze M. Effects of intravenous dexmedetomidine
in humans II: hemodynamic changes. Anesthesiology 1992;77: 1134-42.
35.Aho M, Scheinin M, Lehtinen AM, Erkola O, Vuorinen J, Korttila K.Intramuscularly
administered dexmedetomidine attenuates hemodynamic and stress hormone responsesto
gynecologic laparoscopy. Anesth Analg 1992;75: 932-39.
67
36.Scheinin B, Lindgren L, Randell T, Scheinin H, Scheinin M. Dexmedetomidine
attenuates sympathoadrenal responses to tracheal intubation and reduces the need for
thiopentone and peroperative fentanyl. Br J Anaesth. 1992; 68: 126-31.
37.Zornow MH, Maze M, Dyck JB, Shafer SL. Dexmedetomidine decreases cerebral
blood flow velocity in humans. J Cereb Blood Flow Metab 1993; 13:350-53.
38.Kalso EA, Poyhia R, Rosenberg PH. Spinal antinociception by dexmedetomidine, a
highly selective alpha 2-adrenergic agonist. Pharmacol Toxicol. 1991; 68: 140-43.
39.Kayaalp SO. SSS laçları: Tıbbi Farmakoloji 8.baskı, Ankara, Hacettepe-Taş;
1998,1144-1148.
40.Collins VJ:Reversal of relaxation;antagonists to relaxant drug:Principles of
Anesthesiology. Collins VJ(ed) Lea&Febiger, USA 1993;2:1023-1055.
41.Kayhan Z:Lokal ve bölgesel anestezi yöntemleri: Klinik Anestezi, kinci baskı, Ankara
Logos Yayıncılık;1997:453-505.
42.Hood DD, Mallack KA, Eisenach JC, Tang C. nteraction between intrathecal
neostigmine and epidural clonidine in human volunteers.Anesthesiology 1996;85:315-25.
43.Choyce A, Peng P. A systematic review of adjunts for intravenous regional anesthesia
for surgical procedures. Can J Anaesth 2002;49:32–45.
44.Rawal N, Hallen J, Amilon A, Hellstrand P: Improvement in iv regional anaesthesia
re-exanguination before surgery. Br J Anaesth 1993;70:280–85.
45.Scott SR, Robert BS, Shari DL, Charles SG. Regional Anesthesia and Pain
Management:A dose-response study of intravenous regional anesthesia with meperidine.
Anesth Anal 1999;88:831.
46.Turan A, Karamanlıoğlu B, Kaya G, Pamukçu Z. Transdermal nitrogliserinin
rejyonal intravenöz anestezideki etkileri. Trakya Üniversitsi Tıp Fakültesi Dergisi 2002;
19: 100-05.
68
47.Sen S, Uğur B, Aydın O N: The analgesic effect of lornoxicam when added to
lidocaine for intravenous regional anaesthesia.British Journal of Anaesthesia 2006
;97:408-13.
48.Esmaoglu A, Akin A, Mizrak A: Addition of cisatracurium to lidocaine for inravenous
regional anesthesia.Journal of Clinical Anesthesia 2006;18:194-97.
49.Esmaoglu A, Mizrak A, Akin A, Boyacı A. Addition of dexmedetomidine to lidocaine
for intravenous regional anaesthesia. Anaesthesiology 2005;22:447–51.
50.Memiş D, Turan A, Karamanlıoglu B, Pamukcu, Kurt I. Adding dexmedetomidine to
lidocaine for intravenous regional anaesthesia Anesth Analg 2004;98:835-40.
51.Lurie SD, Reuben SS, Gibson CS, et al. Effects of clonidine on upper extremity
tourniquet pain in healthy volunteers. Reg Anesth Pain Med 2000;25:502–05.
52.Gentili M, Bernard JM, Bonnet F. Adding clonidine to lidocaine for intravenous
regional anesthesia prevents tourniquet pain. Anesth Analg 1999; 88: 1327-30.
53.Gorgias NK, Maidatsi PG, Kyriakidis AM. Clonidine versus ketamine to prevent
tourniquet pain during intravenous regional anesthesia with lidocaine. Regional
Anesthesia and Pain Med 2001; 26: 512-17.
54.Kamibayashi T, Maze M. Clinical uses of alpha-2-adrenergic agonists.
Anesthesiology 2000; 93: 1345-49.
55.P.M.Pan,C.T.Huang,T.T.Wei,M.S.Mok.Enhancement of analgesic effect of intrathecal
neostigmine and clonidine on bupivacaine spinal anesthesia.Regional Anesthesia and
Pain Medicine 1998;23:49-56.
56.Acalovschi I, Cristea T,Margarit S.Tramadol added to lidocaine for intravenous
regional anesthesia.Anesthesia and Analgesia 2001;92:209-14.
57.Göğüş N, Efetürk E, Kabalak A, Aksu C. ntravenöz rejyonal anestezi tekniğinde
prilokaine fentanil,sodyum bikarbonat ve deksmedetomidin eklenmesi.Yeni Tıp Dergisi
2007;24:168-71.
69
58.Colin J.L.McCartney, Silviu Brill, Reagen Rawson,Khashayar Sanandaji.No
anesthetic or analgesic benefit of neostigmine 1 mg added to intravenous regional
anesthesia with lidocaine for hand surgery.Regional Anesthesia and Pain Medicine
2003;28:414-17.
59.Reuben SS, Gardner G. The dose-response relationship of ketorolac as a component of
intravenous regional anaesthesia with lidocaine. Anaesth Analg 1998; 86: 791-93.
60.Tuncer S, Barışkaner H, Pirbudak L, Otelcioğlu S. Rejyonal intravenöz anestezide
prilokain ve prilokain meperidin kombinasyonunun karşılaştırılması. Ağrı 2000; 12: 26-9.
61.Öztürk ZC, Babacan A. ntravenöz rejyonel anestezide farklı ilaç kombinasyonlarının
karşılaştırılması. Ağrı 2005; 17: 233-240.
62.Reuben SS, Steinberg RB, Klatt JL; Klatt ML. Intravenous regional anesthesia using
lidocaine and clonidine. Anesthesiology 1999; 91: 654-58.
63.Hitanen K. Effects of intrathecal clonidine on duration of bupivacaine spinal
anesthesia,haemodynamics and postoerative analgesia in patients undergoing knee
artroscopy.Acta Anesthesiol Scand.1994;38:724-8.
64.Brown M, McGriff YJ, Malinowski RW. Intravenous regional anaesthesia (Bier
block) review of 20 years experience. Br J Anaesth 1996;76: 822–28.
65.Simon MAM, MJM Gielen, Alberink N, Vree TB, Van Egmond J.Intravenous
regional anaesthesia with 0,5 % articaine,0,5 % lidocaine,0,5 % prilocaine. Reg Anaesth
1997;22:29-34.
Dostları ilə paylaş: |