4. maddesinde de kanunun uygulamasından sorumlu olanlar belirtilmektedir.
Kanunun en önemli özelliği “kanun metninde herhangi bir etnik grup, zümrenin zikredilmemiş veya ima edilmemiş” olmasıdır.
Sevk ve İskan Kanunu’na göre sevkin nasıl yapılacağı, her ayrıntısına kadar ilgili makam ve kişileri gönderilen emirnamelerle belirtilmiştir.
Başbakanlık tarafından 30 Mayıs 1915’te İçişleri, Harbiye ve Maliye Nezâretlerine (Bakanlıklarına) gönderilen bir yazıda, göçün nasıl uygulanacağı ayrıntılı şekilde anlatılmış ve şöyle denilmiştir:
Göç ettirilenler, kendilerine tahsis edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sağlanarak rahat bir şekilde nakledileceklerdir;
Yeni evlerine yerleşene kadar iaşeleri Göçmen Ödeneği’nden karşılanacaktır;
Eski malî durumlarına uygun olarak kendilerine emlâk ve arazî verilecektir;