Tırnak yeme alışkanlığına 3-4 yaşlarından önce sıklıkla rastlanmaz. Ender olarak 15 aylık gibi erken bir dönemde de görülebilir. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir



Yüklə 18,73 Kb.
tarix22.04.2017
ölçüsü18,73 Kb.
#15311
TIRNAK YEME
Tırnak yeme alışkanlığına 3-4 yaşlarından önce sıklıkla rastlanmaz. Ender olarak 15 aylık gibi erken bir dönemde de görülebilir. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, kıskançlık, yetersiz ilgi ve sevgiyle, sıkıntı ve gerginlik tırnak yemeye neden olan başlıca etkenler arasında sayılabilir. Huzursuz çocuklarda sıklıkla rastlanır Evdeki mevcut gerilimleri azaltmaya yönelik çocuğun kendince gösterdiği bir çaba olabilir. Bazen de ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda, çocuğun kendi kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi olarak kabul edilir. 7-8 ve daha ileri yaşlarda da görülebilen tırnak yeme, özellikle çocukların elleriyle herhangi bir iş ya da oyunla uğraşmadığı zamanlarda görülmektedir. Bu hal çocuklarda genelde uyku bozuklukları ve davranış bozuklukları ile beraber bulunur.

En etkili tedavi yöntemi, 3-4 yaşlarına kadar bu alışkanlığın anne ve baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Çocuğun bu alışkanlığı kazanmasına neden olan etmenler saptanarak konuya çözüm getirilebilir. Ancak çocuğun kendisini güvensiz hissetmesi halinde bu alışkanlığa yeniden başladığı görülür. Özellikle kız çocuklarına manikür malzemesi alınarak, tırnaklarının manikürlü ve yenmiş biçimleri onlara gösterilmelidir.

Parmak veya tırnağa acı ama zararlı olmayan bir nesne de sürülebilir. Tırnağını ağzına götürdüğünde hatırlayıp acıyla birleşince, tekrarlama olasılığı azalır. Çocuk bu alışkanlıktan vazgeçmesi için zorlanmamalıdır. Zorlama, alışkanlığı tekrarlatabilir.

Çocukların ilgisi başka yöne çekilebilir. Sinema, televizyon izlerken veya radyo dinlerken onun ağzını çiğneyecek bir şeyle meşgul etmek tırnak yemenin ve ısırmanın yerine gelecek bir etkinlik olabilir. Çocukları ara sıra başarılarından dolayı ödüllendirme bazı durumlarda yarar sağlayabilir. Ancak bunun kısıtlı ve uygun şekilde kullanılması gerekir. Aksi takdirde çocuk yeni ödüller almak için bunu kullanabilir.

Bir diğer çözüm yolu, tırnakların uzamasına imkan vermemektir. Çocuğun tırnakları biraz uzadığında bile kesilmelidir. Tırnak yiyen çocukta aynı zamanda saldırganlık, mızmızlık, uyumsuzluk gibi problemler varsa asıl bu sorunların nedenini bilmek gerekir. Bu davranışların altında çoğunlukla kaygı vardır. Bu kaygının altındaki nedenleri bilmek oldukça önemlidir. Çocuklar ve ailesiyle yarı ayrı görüşmeler yapılmalıdır. Anne babaların çocuklarını oldukları gibi kabul etmeleri ve ulaşamayacakları seviyelere zorlamamaları çok önemlidir.

PARMAK EMME

Parmak emme alışkanlığı 3-4 yaşına kadar normal kabul edilebilen bir davranıştır. Bu yaştan sonra devam eden alışkanlık patolojik kabul edilmektedir ve genellikle duygusal yoksunluk ve gerginlik sırasında ortaya çıkmaktadır. Bu alışkanlığın normalden uzun sürmesi ile ilgili olarak bebeklikte emme ihtiyacının yeterli olarak tatmin edilememesi, duygusal bozukluk, emme alışkanlığından zevk alma olmak üzere üç teori mevcuttur. Parmak emme davranışı zamanında engellenemediği takdirde ortodonti bakımından bir takım bozukluklara (overjette artışa, ön açık kapanışa, üst çenede darlığa ve çapraz kapanışa) sebep olabilmektedir. Parmak emen çocuğun emdiği parmakta da zamanla deformasyonlar meydana gelebilmektedir.

Parmak emme, normal çocuklarda herhangi bir psiko-patolojik etken olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir olgudur. Bebeklerin çoğu başparmaklarını veya diğer parmaklarını emerler. Zararsız bir davranış olan parmak emmeye, bebeklerin hemen hemen tümünde rastlanmasının en önde gelen nedeni, yeni doğan bebeklerin parmak emmeyi daha anne rahminde öğrenmiş bulunmaları ve doğuştan sahip oldukları en güçlü reflekslerden birinin emme refleksi olmasıdır. Nitekim ender olarak yeni doğan bazı bebeklerin parmak ya da bileklerinde görülen kabarcıklar bunun bir sonucu olmaktadır.

Annelerin büyük bir çoğunluğu parmak emmenin açlıktan kaynaklandığını düşünürler. Oysa bu emme % 50’den % 87’ lere varan yüksek bir oranda beslenmeye bağlı olmayan yaygın bir davranış niteliğinde görülür. 9. aydan itibaren uykuyla parmak emme arasında yakın bir ilişkinin olduğu, uykusu gelen bebeğin parmağını ağzına götürdüğü görülür. Çocuğu parmak emmeden vazgeçirmek üzere yapılan çabalar, 3 yaşına kadar çocuk tarafından dirençle karşılanır. Bazı bebekler yeni dişlerinin çıkması, bazıları da zorlukla karşılaştıklarında utanma ve sıkılma belirtisi olarak parmaklarını emerler. Genellikle 18. ay dolaylarında sıklaşan parmak emmenin 4 yaşına doğru kaybolması beklenir. Araştırmalar en geç 5-6 yaşlarında sona erdiği takdirde parmak emmenin zararının olmadığını, ancak süregelmesi halinde dişlerde de formasyona neden olabileceğini kanıtlanmıştır. Parmak emmedeki sıklık oranı, çocuk okula başladığı sırada azalır.

Okul çağında parmağını emen çocuk, öğretmenin uyarısı, anne babanın eleştirisi, hatta arkadaşlarının alaylarına karşın bu alışkanlığını sürdürür. Bu durumda çocuğa yapılan olumlu tavsiye ve açıklamalarla psikolojik açıdan uyumunun sağlanması, sorunun ortadan kalkmasına yardımcı olabilir.

Temelinde anne çocuk ilişkisindeki yetersizlik ve çocukta güven hissinin yeterince gelişmemiş olduğuna işaret eder. Bu durumlarda anne çocuğuyla ilişkisini tekrar gözden geçirmeli, onun sosyal ortamlarda daha rahat olması için, cesaretlendirmeli, çocuğun hareketlerini kontrol etme ve düzenleme noktasında onu daha özgür bırakmaya özen göstermelidir.

Çocukların parmak emmeyi zamanla genelleştirdikleri, oyuncak bebeklerini, battaniyelerinin uçlarını ya da çeşitli eşyayı emmeye başladıkları görülebilir Parmak emme alışkanlığı karşısında anne babanın bulunması gereken en sağlıklı yaklaşım, olayı telaşa kapılmadan sabırla karşılamak ve çocukla sürekli ilgilenmekten kaçınarak, ona bu alışkanlığının bebeklere özgü bir davranış olduğunu, başkalarının gözüne hoş görünmediğini basit bir dille anlatmaktır. Aile içinde sürekli aynı alışkanlığa değinerek dikkatleri çocuk üzerine çekmek, bu nedenle telaşa ve gerginliğe girmek ve çözüm amacıyla çocuğu sürekli eleştirmek, anne babaların yanlış davranışları arasında yer alır.

Anne-babaya parmak emmenin zararsız bir faaliyet olduğu açıkça anlatılmalıdır. Bu alışkanlığı için şiddet kullanmak, hiçbir fayda getirmez. Çocuğa alıştığı parmak emmeden aldığı hazdan daha kuvvetli ve eğlendirici bilhassa ellerini kullanmak suretiyle yapılacak bazı uğraşlar bulmak yararlı olmaktadır.

Burada önemli olan, bir gerileme belirtisi sayılan bu alışkanlığı oluşturan etkenlerin anne baba tarafından keşfedilerek ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin yeni bir kardeşin doğumu, çocukta bu tür bir alışkanlığın başlamasına neden olabilir. Cıvıldayan, emekleyen, parmak emip tırnak yemeye başlayan çocuk, bu tür bebekleşme hareketleriyle kaybettiği ilgiyi kazanma savaşımına girer. Bu gibi durumlarda, kardeşin doğumundan önce çocuğun hazırlanması, kardeşin varlığına karşın kendisinin statüsünün devam edeceği ve onun yerinin ayrı olduğu konusunda çocuğun ikna edilmesi, kardeşin yardıma muhtaç bir yakını olması nedeniyle elbirliğiyle ona bakma gereğine inandırılması, çocuktaki gerginliği azaltır. Böylelikle bu gerginlikten kaynaklanan alışkanlıklar da zamanla kaybolur.

Bu konuda da yine özellikle ilk çocukluk döneminde tedaviden kaçınılmalıdır. Okul öncesi dönemindeki parmak emme ya da alt ıslatma durumunda gereksiz telaş yerine, olayın temelinde anne babanın da etkisi bulunduğu düşünülerek uzmanlarca sabırlı ve sürekli bazı eğitimsel yöntemler uygulanmalıdır.



KAYNAKLAR

Ankay, A. Ruh Sağlığı ve Davranış Bozuklukları. Turhan Kitabevi. Ankara: 1998.



Yavuzer, H. (2007). Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.


Yüklə 18,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin