Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013;33(2)
420
Blefarit Etiyolojisinde
Demodex folliculorum ve D. brevis’in
Önemi Nedir?
Ö
ÖZZEETT AAm
maaçç::
Demodex folliculorum (DF) ve D. brevis'in (DB) sağlıklı kişilerde enfestasyona yol açabileceği
ve blefarit gibi bazı göz problemlerinde önemli olabileceği veya bu parazitlerin var olan hastalığı daha
ciddi bir hale getirebileceği bildirilmiştir. Bu çalışmada blefaritli olgularda demodex türlerinin hangisinin
yoğunluğunun arttığı ve yüz bölgesindeki demodex yoğunluğunda sağlıklı kişilere göre farklılık olup
olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. GGeerreeçç vvee YYöönntteem
mlleerr:: Çalışmada, 96 blefaritli hasta ile 197 sağlıklı
kişinin kirpik ve yüzlerinde demodex türlerinin varlığı araştırılmıştır. Standart yüzeyel deri biyopsisi
tekniği ve kirpik epilasyonu ile alınan örnekler ışık mikroskobunda incelenmiştir. BBuullgguullaarr:: Blefaritli
olguların ortalama yaşı 46,90±16,92 yıl (yaş aralığı 15-89), kontrol grubundakilerin yaşı ise 39,54±17,61 (yaş
aralığı 12-84) yıl olarak hesaplanmıştır. Hastaların kirpiklerinde, 78 (%81,25) örnekte DF pozitif, 25
(%26,04) örnekte ise DB pozitif iken, kontrol grubunda DF ve DB pozitifliği sırasıyla 30 (%15,22) ve 7
(%3,55) olarak bulunmuştur. Hastaların kirpiklerinde demodex görülme oranı kontrol grubu ile
kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek (p<0,001) saptanmıştır. Yüz bölgesinde
demodex pozitifliği açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Yüz bölgesinde demodex pozitif olan
hastaların tamamında da aynı zamanda kirpik örneklerinde demodex pozitifliği bulunurken, kontrol
grubunda ise 8 (%24,24) kirpik örneğinde demodex saptanmıştır (p<0,001). SSoonnuuçç:: Çalışmamızın sonuçları
Demodex spp'nin yüz bölgesindeki varlığının blefarit patogenezinde önemli olan faktörlerden bir tanesi
olabileceğini vurgulamaktadır. Sonuçta, blefarit tedavisinde demodikozis varlığının tabloyu ağırlaştıran bir
faktör olarak düşünülmesinin, tedavinin yönlendirilmesi açısından yardımcı olacağını kanaatindeyiz.
AAnnaahh ttaarr KKee llii m
mee lleerr:: Ble fa rit; ek to pa ra zi tik in fes tas yon lar
AABBSS TTRRAACCTT O
Obb jjeecc ttii vvee:: It was reported that, Demodex folliculorum (DF) and D. brevis (DB) may cause an
infestation in healthy subjects and, may be important for some eye problems such as blepharitis, or these
parasites can bring the present disease into a more serious condition. In this study, we aimed to determine
which demodex species’ density increase in patients with blepharitis and whether the demodex density
on face differs from healthy subjects. M
Maatteerriiaall aanndd M
Meetthhooddss:: In the study, the presence of demodex species
was analyzed on eyelashes and faces of 96 patients with blepharitis and 197 healthy subjects. Samples
taken through standard superficial skin biopsy technique and eyelash epilation were analyzed with the
light microscope. RReessuullttss:: The mean age of the patients with blepharitis was 46.90±16.92 (15-89) years,
whereas the mean age of control group was 39.54±17.61 (12-84) years. Among eyelash samples of the pa-
tients, 78 (81.25%) samples were found DF positive, whereas 25 (26.04%) of them were found DB posi-
tive; on the contrary 30 (15.22%) and 7 (3.55%) of the control group was DF and DB positive, respectively.
Among the eyelash samples of the patients, the demodex incidence was statistically significantly higher
compared to the control group (p<0.001). There was no significant difference in terms of demodex posi-
tivities on face. All patients who were demodex positive on the facial area were also found demodex pos-
itive for eyelash samples whereas 8 (24.2%) of eyelash samples were Demodex spp positive in the control
group (p<0.001). CCoonncclluussiioonn:: The results of our study underline that the presence of Demodex spp on fa-
cial area may be one the important factors in the pathogenesis of blepharitis. In conclusion, we suggest that
taking the demodicosis presence into consideration as a worsening factor may help in the management of
blepharitis.
KKeeyy W
Woorrddss:: Blep ha ri tis; ec to pa ra si tic in fes ta ti ons
TTuurrkkiiyyee KKlliinniikklleerrii JJ M
Meedd SSccii 22001133;;3333((22))::442200--44
Erkan YULA,
a
Özlem M. AYCAN KAYA,
b
Metin ATAMBAY,
c
Selim DOĞANAY,
d
Nilgün DALDAL,
c
Esra AYHAN TUZCU
e
a
Tıbbi Mikrobiyoloji AD,
b
Tıbbi Parazitoloji AD,
e
Göz Hastalıkları AD,
Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Hatay
c
Tıbbi Parazitoloji AD,
d
Göz Hastalıkları AD,
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Malatya
Ge liş Ta ri hi/ Re ce i ved: 25.03.2012
Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 30.04.2012
Ya zış ma Ad re si/Cor res pon den ce:
Erkan YULA
Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Tıbbi Mikrobiyoloji AD, Hatay,
TÜRKİYE/TURKEY
erkanyula@gmail.com
doi: 10.5336/medsci.2012-29698
Cop yright © 2013 by Tür ki ye Kli nik le ri
ORİJİNAL ARAŞTIRMA
Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013;33(2)
421
Medical Parasitology
Yula et al.
e mo dex fol li cu lo rum
(DF) ve
De mo dex
bre vis
(DB) sa de ce in san da pa ra zit le nen
akar lar olup in san kıl kö kü ve pi lo se ba se
üni te le rin de yer leş mek te dir ler.
1
De ri de mey da na
ge len has ta lık lar için po tan si yel bir risk ola bi le ce -
ği ka nı sı yay gın dır.
2,3
DF ve DB in san da özel lik le
yü zün alın, bu run böl ge le rin de, ay rı ca kir pik te,
ku lak ve ge ni tal böl ge de da ha sık ol mak üze re çe-
şit li yer ler de bu lu na bil mek te dir.
2
DF, 1841 yı lın -
da Hen le ve Ber ger ta ra fın dan bu lun muş ve
1842’de Si mon ta ra fın dan ilk kez ta nım lan mış tır.
Mor fo lo jik ola rak
D. bre vis,
DF’den bi raz da ha kı -
sa ol ma sıy la ayırt edi le bil mek te dir.
4
De mo dex spp
’nin in san da oluş tur du ğu pa to -
lo jik ve kli nik be lir ti ler hak kın da de ği şik gö rüş ler
bu lun mak ta dır. Sağ lam de ri de, kıl fo li kül le rin de,
me i bo mi an bez le rin de ba zen hiç bir pa to jen et ki
yap ma dan ka la bil di ği hal de, de ri te miz li ği nin iyi
ya pıl ma dı ğı hal ler de, im mün sis te min bas kı lan dı ğı
du rum lar da pa to jen ola bil mek te, inf la ma tu ar der-
ma tit ya pa bil mek te, ke ra toz ve epi te li o ma ge li şi -
mi ne kat kı da bu lu na bil mek te, ak ne ve ak ne ro za se
oluş tu ra bil mek te dir.
3-7
De mo dex spp
ta şı yan kir-
pik ler le ya pı lan kül tür ler de
Staph ylo coc cus al bus -
’
un üre di ği bil di ril miş tir. Ba zen kuv vet li de ri
re ak si yon la rı na ve be lir gin pig men tas yo na ne den
ola bil mek te dir.
3
Hat ta çok sa yı da akar göz ka pa -
ğı fo li kül le ri ne yer le şe rek ke ra toz, hi perp la zi ve
me la no sit top lan ma sı na yol aça bil mek te dir.
8-11
DF sa yı la rı kaş lar da, kir pik ler de ve me i bo mi an
bez le rin de art tı ğın da, ble fa rit bul gu la rı na se bep ol-
du ğu söy len miş tir.
5
Ble fa rit ol gu la rın da ya pı lan ça lış ma lar da kir-
pik ler de sap ta nan DF sa yı sı nın kon trol grup la rı na
gö re da ha faz la ol du ğu bil di ril miş, ka şın tı lı ble fa rit
ol gu la rın da ka şın tı nın de mo dex’ le rin yu murt la ma
dö ne miy le pa ra lel lik gös ter di ği sap tan mış tır.
8-13
Ta nı da se lo fan bant, de ri ka zın tı sı, punch bi-
yop si si ve stan dart yü ze yel de ri bi yop si si (SYDB)
gi bi yön tem ler kul la nıl mak ta dır. Pa ra zi tin pa to -
je ni te si nin sap ta na bil me si için cm
2
’de ki akar yo-
ğun lu ğu önem ta şı mak ta dır. Bu ne den le ta nı
yön tem le rin den Marks ve Daw ber ta ra fın dan ta-
nım la nan SYDB tek ni ği nin DF ve DB’nin bu lun -
du ğu de ri nin kor ne um ta ba ka sı nın yü ze yel kıs mı
ile bir lik te fo li kül içe ri ği nin ta ma men top lan ma sı
ne de ni ile ta nı yı ve cm
2
’de ki akar sa yı sı nın sap tan -
ma sı nı ko lay laş tır dı ğı bil di ril mek te dir.
1-4
Bu ça lış ma da, ble fa rit li ol gu lar da kir pik te yer-
le şen de mo dex tür le ri nin da ğı lı mı nı tes pit edil me -
si ve yüz de bu lu nan de mo dex tür le riy le iliş ki si nin
araş tı rıl ma sı he def len miş tir.
GE REÇ VE YÖN TEM LER
Göz has ta lık la rı po lik li ni ğin de ble fa rit ta nı sı ko nu -
lan 55’i ka dın ve 41’i er kek 96 ble fa rit li has ta ça lış -
ma ya da hil edil miş tir. Kon trol gru bu ise her han gi
bir der ma to lo jik, sis te mik ve ya of tal mo lo jik prob-
le mi ol ma yan, to pi kal ilaç kul lan ma yan 103’ü er -
kek, 94’ü ka dın ol mak üze re 197 sağ lık lı ki şi den
oluş tu rul muş tur.
De mo dex spp
var lı ğı nı araş tır mak
için, has ta ve kon trol gru bu nun sağ ve sol gö zün alt
ve üst kir pik le rin den en az iki şer kir pik alı nıp bir
dam la gli se rin ile pre pa rat ha li ne ge ti ri le rek ışık
mik ros ko bun da x40 ve x100’lük bü yüt me ler de in-
ce len miş tir. Ay rı ca, iki gru bun yüz le rin den SYDB
tek ni ği ile alı nan ör nek ler de ay nı şekil de in ce len -
miş tir. Tür ayı rım la rı il gi li kay nak bil gi le rin ışı ğın -
da ya pıl mış tır.
3,5
Ça lış ma için İnö nü Üni ver si te si
Tıp Fa kül te si in san araş tır ma la rı etik ku ru lun dan
2007/105 sa yı lı etik ku rul ona yı alın mış tır. Ve ri le -
rin is ta tis ti ki ola rak de ğer len di ril me sin de In de -
pen dent Samp les t-Tes ti (Ba ğım sız Ör nek lem
t– Tes ti) ve χ2 test le ri kul la nıl mış ve so nuç la rın de-
ğer len di ril me sin de p<0,05 is ta tis tik sel ola rak an-
lam lı ka bul edil miş tir. Tüm is ta tis tik sel in ce le me ler
SPSS 11.5 (SPSS Inc., Chi ca go, USA) pa ket prog ra -
mı ile ya pıl mış tır.
BUL GU LAR
Ça lış ma da ble fa rit li grup ta has ta la rın 55’i (%57,3)
ka dın, 41’i (%42,7) er kek, kon trol gru bun da has ta -
la rın 94’ü (%47,7) ka dın ve 103’ü (%52,3) er kek
ola rak bu lun du. Her iki grup ara sın da cin si yet yö-
nün den is ta tis tik sel ola rak an lam lı fark sap tan ma -
dı (p=0,124). Pa ra zit sap ta nan ol gu la rın cin si ye te
gö re da ğı lı mın da hem has ta hem de kon trol gru-
bun da bir bi ri ne ya kın oran lar gö rül müş ve an lam -
lı bir fark lı lık sap ta na ma mış tır.
Ble fa rit li ol gu la rın or ta la ma ya şı±stan dart sap -
ma de ğe ri 46,90±16,92 yıl (yaş ara lı ğı 15-89), kon t-
Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013;33(2)
Yula ve ark.
Tıbbi Parazitoloji
422
rol gru bun da ki le rin ya şı ise 39,54±17,61 (yaş ara lı -
ğı 12-84) yıl ola rak he sap lan mış tır (p=0,001). Ble fa-
rit li grup ta de mo dex sap tan ma yan ol gu la rın
or ta la ma ya şı 39,55±15,54 yıl (yaş ara lı ğı 15-63),
de mo dex sap ta nan la rın or ta la ma ya şı 48,60±16,86
(yaş ara lı ğı 21-89) bu lun muş tur (p=0,040). Kon trol
gru bun da de mo dex sap tan ma yan la rın or ta la ma ya -
şı ise 36,29±16,61 (yaş ara lı ğı 12-84) iken po zi tif ol-
gu la rın or ta la ma ya şı 47,92±17,50 (yaş ara lı ğı
16-80) sap tan mış tır. Ba ğım sız ör nek lem t– tes ti ne
gö re grup lar ara sın da is ta tis tik sel ola rak an lam lı bir
fark sap tan mış tır (p<0,001).
Ble fa rit li grup ta 78 (%81,25) has ta da de mo dex
sap tan mış tır. Kir pik ör nek le rin de 48 (%50) has ta da
tek ba şı na DF, 25 (%26,04) has ta da DF ve DB
bir lik te gö rül müş tür. Tek ba şı na DB var lı ğı na rast-
la na ma mış tır. Has ta la rın 37 (%38,54)’sin de tek ba-
şı na DF kir pik tu tu lu mu bu lu nur ken 22 (%22,91)
has ta da kir pik ve yüz tu tu lu mu nun bir lik te ol du ğu
sap tan mış tır (Şekil 1). Has ta gru bun da tek ba şı na
yüz tu tu lu mu gö rü le me miş tir. Ble fa rit has ta la rın da
18 (%18,75) ki şi de pa ra zi te rast la na ma mış tır.
Has ta gru bun da yüz böl ge sin de
De mo dex spp
tes pit edi len le rin ta ma mı nın kir pik le rin de de
de mo dex sap ta nır ken, kon trol gru bun da ise 8
(%24,24) ki şi nin kir pi ğin de de de mo dex sap tan -
mış tır [(p<0,001), (Şekil 2)].
Kon trol gru bun da 55 (%27,91) ki şi de de mo dex
sap tan mış tır. Bun lar dan 43 (%21,82) ki şi de sa de ce
DF, 12 (%6,09) ki şi de DF ve DB bir lik te gö rül müş -
tür. Kon trol gru bun da da has ta gru bun da ol du ğu
gi bi yüz ve kir pik ör nek le rin de tek ba şı na DB var-
lı ğı na rast lan ma mış tır. Kon trol gru bun da po zi tif
bu lu nan 55 ki şi nin 22 (%11,16)’sin de sa de ce kir pik
tu tu lu mu bu lu nur ken 8 (%4,06) ki şi de kir pik ve
yüz tu tu lu mu nun bir lik te ol du ğu sap tan mış tır
(Şekil 2). Kon trol gru bun da 25 (%12,69) ki şi de sa-
de ce yüz tu tu lu mu göz len miş tir. Kir pik tu tu lu mu
olan ki şi le rin 30 (15,22)’un da DF, 7 (%3,55)’sin de
DB bu lun muş tur. Bu grup ta 142 (%72,08) has ta da
de mo dex sap tan ma mış tır.
Ble fa rit li has ta la rın kir pik le rin de DF ve DB
var lı ğı kon trol gru bu na gö re an lam lı de re ce de yük-
sek bu lun muş tur (p<0,001). Yüz de DF (p=,205) ve
DB (p=0,108) var lı ğı açı sın dan has ta gru bu ile
kon trol gru bu ara sın da an lam lı fark bu lu na ma -
mış tır (Tab lo 1). Re sim 1’de kir pik ve yüz böl ge -
sin den ha zır la nan pre pa rat lar da ki DF ve DB
gö rül mek te dir.
TAR TIŞ MA
Ble fa rit, top lum da yay gın ola rak gö rü len bir so run-
dur ve her iki cin si yet te de sık lık la göz len mek te
olup ge nel lik le; cil di yağ lı olan, ke pek so ru nu ya
da göz ku ru lu ğu olan ki şi ler de gö rül mek te dir. Ol-
duk ça inat çı bir göz has ta lı ğı olan ble fa ri tin ba zı
tür le rin de te da vi de zor luk lar ya şa na bil mek te dir.
Ble fa rit et ken le ri ara sın da bak te ri yel et ken le rin ya -
ŞEKİL 1: Hasta grubunun kirpik ve yüzlerinde Demodex spp dağılımı [n(%)].
DF: Demodex folliculorum, DB: Demodex brevis.
ŞEKİL 2: Kontrol grubunun kirpik ve yüzlerinde Demodex spp dağılımı [n(%)].
DF: Demodex folliculorum, DB: Demodex brevis.
Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013;33(2)
423
Medical Parasitology
Yula et al.
Hasta Grubu
Kontrol Grubu
n
%
n
%
p*
Kirpikte
D. folliculorum
78
81,25
30
15,22
0,001
D. brevis
25
26,04
7
3,55
0,001
Yüzde
D. folliculorum
22
22,91
33
16,75
0,205
D. brevis
9
9,37
9
4,56
0,108
TABLO 1: Blefaritlilerde ve kontrol grubunda kirpikte ve yüzde Demodex spp görülme durumu.
*p değeri ki-kare testi ile hesaplanmıştır.
nı sı ra de mo dex tür le ri ile baş ka pa ra zi ter et ken ler
de bil di ril miş tir.
14
De mo dex en fes tas yon la rın dan
ko run ma ve kon trol için el ve yüz hav lu la rı nın or -
tak kul la nıl ma ma sı öne ril mek te dir. Bu nun la bir-
lik te, cilt te miz li ği nin iyi ve dü zen li ya pıl ma sı ile
akar yo ğun lu ğu azal tı la bi lir. Bir ol gu su nu mun da
de mo dex ’in et ken ol du ğu ble fa ro kon jok ti vit te da -
vi sin de %1’lik sa rı ci va ok sid mer he mi ve %2’lik
to pi kal met ro ni da zo lün et ki li ola bi le ce ği bil di ril -
miş tir.
15
Ça lış ma mız da ble fa rit has ta la rın da ve kon trol
gru bun da de mo dex sap ta nan ol gu la rın cin si ye te
gö re da ğı lı mın da ista tis tik sel fark lı lık gö rül me -
miş tir (p=0,124). Çe şit li ça lış ma lar da bil di ri len
cin si yet ler ara sı da ğı lım oran la rın da er kek te ve ya
ka dın da da ha sık gö rül dü ğü nü gös te ren araş tır ma -
cı lar ol sa da ça lış ma la rın bü yük ço ğun lu ğun da po-
zi tif ol gu la rın cin si ye te gö re da ğı lı mı nın bir bi ri ne
ya kın ol du ğu bil di ril miş tir.
1,11
Ya şa gö re has ta gru bun da ve kon trol gru bun -
da de mo dex bu lun ma du ru mu in ce len di ğin de, yüz
ve göz ka pa ğı de ri si bi yop si si in ce le me le ri ne da ya -
na rak Roth, 1979 yı lın da akar la rın pa to je nik yö-
nü nü sap ta mış ve 70 ya şın üs tün de ki has ta la rın
hep sin de ve 50 ya şın al tın da ki has ta la rın %50’sin -
de göz ka pa ğı fo li kül le rin de de mo dex bil dir miş tir.
5
Ça lış ma mız da, hem has ta gru bun da, hem de kon t-
rol gru bun da de mo dex gö rü len le rin yaş or ta la ma -
la rı de mo dex gö rül me yen ler ile kı yas lan dı ğın da,
is ta tis tik sel ola rak an lam lı bu lun muş tur.
Ça lış ma mız da de mo dex tür le ri nin böl ge le re
gö re da ğı lı mı iki ay rı şekil de özet len miş tir. Has ta
gru bu nun de mo dex sap ta nan tüm ol gu la rın da kir-
pik te DF bu lun mak ta dır. Kon trol gru bun da de mo -
dex sap ta nan ol gu lar da ise DF yü ze ve kir pi ğe da-
ğıl mış du rum da dır. Ge nel lik le yüz böl ge sin de yer-
leş ti ği ka bul edi len de mo dex tür le ri nin ble fa rit li
ol gu la rın yüz le rin de te miz len miş ol sa bi le kir pik -
le rin de var lık la rı nı sür dü re bi le ce ği ya da pri mer
ola rak kir pik le re yer le şip ba zı ol gu lar da yü ze de ya-
yı la bi le ce ği dü şü nül müş tür.
DF ve DB’in pa to je ni te si ile il gi li fark lı gö rüş -
ler pa ra zit ta nım lan dı ğın dan be ri sü re gel mek te dir.
Ble fa rit ol gu la rın da de mo dex yo ğun lu ğu nun art tı -
ğı nı bil di ren ya yın lar bu lun mak ta dır.
8,10-12,16
Ça lış -
ma mız da ble fa rit li has ta la rın kir pik le rin de bu lu nan
her iki tü rün yo ğun lu ğu kon trol gru bu na gö re yük-
sek bu lun muş tur. DB ve DF gö rül me sık lı ğı ay rı ay -
rı de ğer len di ril di ğin de ble fa rit li le rin kir pik le rin de
DF gö rül me sık lı ğı nın art mış ol ma sı na rağ men, da -
ha az rast la nan DB’in gö rül me sık lı ğın da ki ar tı şın
da ha yük sek oran da ol du ğu gö rül mek te dir. Bul gu -
la rı mız her iki tü rün bir lik te gö rül me si nin kli nik
bul gu la rın or ta ya çık ma sın da et ki li ola bi le ce ği ni
dü şün dür mek te dir. Ble fa rit li has ta la rın sa de ce yüz-
le rin de bu lu nan tür le rin sık lı ğı is ta tis tik sel ola rak
RESİM 1: Kirpikte D. folliculorum (A), yüzde D. brevis (B) ve D. folliculorum
(C) x400.
(Renkli hali için Bkz. http://tipbilimleri.turkiyeklinikleri.com/)
Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013;33(2)
Yula ve ark.
Tıbbi Parazitoloji
424
an lam lı ol ma sa da DB sap ta nan la rın %4,56’dan
%9,37‘ye çık tı ğı gö rül mek te dir. An cak yüz de DF
var lı ğın da da ha az ar tış göz len miş tir. Bu du rum
has ta lı ğa ne den olan de mo dex tü rü nün DB ola bi -
le ce ği ve ya her iki tü rün bir lik te bu lun ma sı nın
önem li ola bi le ce ği ni dü şün dür mek te dir.
Ble fa rit li has ta la rın kir pik le rin de DF var lı ğı nı
araş tı ran ça lış ma lar da, 69 has ta da %58, 75 has ta da
%37, 37 has ta da %29,72, 568 has ta da %45,42 po zi -
tif lik bil di ril miş tir.
11,17-19
Bu ça lış ma la rın ba zı la rın -
da kon trol gru bun da sap ta nan DF ora nı da dü şük
ol du ğun dan, ça lış ma mız da %81,25 ola rak bu lu nan
yük sek DF po zi tif li ği nin yön tem fark lı lı ğın dan
kay nak la nı yor ola bi le ce ği dü şü nül müş tür. Ble fa rit -
te rast la dı ğı mız de mo dex ora nı ol duk ça yük sek ol-
du ğun dan te da vi de dik ka te alın ma sı nın ya rar lı
ola ca ğı so nu cu na va rıl mış tır. Baş ka bir ça lış ma da
DB po zi tif li ğin den söz edil miş olup %22,71 po zi -
tif lik bi zim ça lış ma mız da %26,04 ola rak bu lun -
muş tur.
18
Bu nun la bir lik te, ble fa rit li has ta lar da DF
ve DB’nin bir lik te gö rül me sık lı ğı nın in ce len me si
ve tür le rin ara la rın da ki pa to jen me ka niz ma la rın
be lir le ne bil me si için da ha faz la ça lış ma ya ih ti yaç
ol du ğu dü şün ce sin de yiz.
SO NUÇ
Ça lış ma mı zın so nuç la rı,
De mo dex spp
‘ nin yüz böl-
ge sin de ki var lı ğı nın ble fa rit pa to ge ne zin de önem -
li fak tör ler den bi ri ola bi le ce ği ni vur gu la mak ta dır.
Ble fa rit te de mo dex tür le ri nin et ken ola bi le ce ği,
özel lik le DF ve DB bir lik te li ği ne sık rast la na bi le -
ce ği göz önün de tu tul du ğun da an ti pa ra zi ter te da-
vi nin dü şü nül me si nin uy gun ola ca ğı, de mo dex
tür le ri nin var lı ğı için uy gun şart la rın araş tı rı la rak
bu şart la rın or ta dan kal dı rı la bil me si ha lin de ko run-
ma nın sağ la na bi le ce ği, te da vi nin des tek le ne bi le ce -
ği dü şü nül mek te dir.
T
Tee şşeekk kküürr
İsta tis tik sel ana liz le rin ya pıl ma sın da bü yük emek le ri
ge çen Uz. Dr. Sa dık KA YA’ ya ve Uz. Ma te ma tik çi İlkay
Ra hi me YU LA’ ya en de rin te şek kür le ri mi zi su na rız.
1. Nutting WB. Hair follicle mites (Acari: Demod-
icidae) of man. Int J Dermatol 1976;15(2):79-
98.
2. Desch C, Nutting WB. Demodex folliculorum
(Simon) and D. brevis akbulatova of man: re-
description and reevaluation. J Parasitol
1972;58(1):169-77.
3. Norn MS. Demodex folliculorum. Incidence,
regional distribution, pathogenicity. Dan Med
Bull 1971;18(1):14-7.
4. Rufli T, Mumcuoglu Y. The hair follicle mites
Demodex folliculorum and Demodex brevis:
biology and medical importance. A review.
Dermatologica 1981;162(1):1-11.
5. Roth AM. Demodex folliculorum in hair folli-
cles of eyelid skin. Ann Ophthalmol 1979;
11(1):37-40.
6. Erbağci Z, Ozgöztaşi O. The significance of
Demodex folliculorum density in rosacea. Int J
Dermatol 1998;37(6):421-5.
7. Georgala S, Katoulis AC, Kylafis GD,
Koumantaki-Mathioudaki E, Georgala C, Aroni
K. Increased density of Demodex folliculorum
and evidence of delayed hypersensitivity re-
action in subjects with papulopustular
rosacea. J Eur Acad Dermatol Venereol 2001;
15(5):441-4.
8. Rodríguez AE, Ferrer C, Alió JL. [Chronic ble-
pharitis and Demodex]. Arch Soc Esp Oftal-
mol 2005;80(11):635-42.
9. English FP, Zhang GW, McManus DP. The
natural history of demodectic mites on the skin
of the eyelid margin. J Eur Acad Dermatol
Venereol 1993;2(2):132-6.
10. Kheirkhah A, Casas V, Li W, Raju VK, Tseng SC.
Corneal manifestations of ocular demodex in-
festation. Am J Ophthalmol 2007;143(5):743-9.
11. Kemal M, Sümer Z, Toker MI, Erdoğan H,
Topalkara A, Akbulut M. The Prevalence of
Demodex folliculorum in blepharitis patients
and the normal population. Ophthalmic Epi-
demiol 2005;12(4):287-90.
12. Gao YY, Di Pascuale MA, Li W, Liu DT,
Baradaran-Rafii A, Elizondo A, et al. High
prevalence of Demodex in eyelashes with
cylindrical dandruff. Invest Ophthalmol Vis Sci
2005;46(9):3089-94.
13. Clifford CW, Fulk GW. Association of diabetes,
lash loss, and Staphylococcus aureus with in-
festation of eyelids by Demodex folliculorum
(Acari: Demodicidae). J Med Entomol 1990;
27(4):467-70.
14. Karalezli A, Dursun R, Borazan M, Küçük-
erdönmez C, Akova YA. [Blepharoconjunctivi-
tis resistant to routine blepharitis theraphy: a
case with phthiriasis palpebrarum]. Turkiye
Klinikleri J Med Sci 2011;31(4):985-8.
15. Junk AK, Lukacs A, Kampik A. [Topical ad-
ministration of metronidazole gel as an effec-
tive therapy alternative in chronic Demodex
blepharitis--a case report]. Klin Monbl Augen-
heilkd 1998;213(1):48-50.
16. Emre S, Aycan OM, Atambay M, Bilak S,
Konus I, Doganay S, et al. [Demodex follicu-
lorum prevalence among chronic blepharitis
patients]. Turkiye Klinikleri J Ophthalmol
2008;17(3):178-81.
17. Anane S, Anane Touzri R, Malouche N, El
Aich F, Beltaief O, Zhioua R, et al. [Which is
the role of parasites and yeasts in the genesis
of chronic blepharitis?]. Pathol Biol (Paris)
2007;55(7):323-7.
18. Turk M, Ozturk I, Sener AG, Kucukbay S,
Afsar I, Maden A. [Comparison of incidence of
Demodex folliculorum on the eyelash follicule
in normal people and blepharitis patients].
Türkiye Parazitol Derg 2007;31(4):296-7.
19. Humiczewska M. [Demodex folliculorum and
Demodex brevis (Acarida) as the factors of
chronic marginal blepharitis]. Wiad Parazytol
1991;37(1):127-30.
KAYNAKLAR
Dostları ilə paylaş: |