GERÇEK REFAHIN BEŞ TEMEL İLKESİ
1. Tanrı'nın bize duyduğu Sevgi kişiye, yere, şarta ve or-
102
tama bağlı değildir.
2. Kendi kendimize koyduğumuz sınırlamaları ortadan
kaldırıp Sonsuz'un bizde hüküm sürmesine izin vermek yine
kendi elimizdedir.
3. Her insan sonsuzluğu kendi sözleriyle bireyleştirir.
4. Kural şudur: Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle
beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
5. Verdiğiniz ölçüde Hayat'tan geri alırsınız; Hayat'la
bir bütünsünüz.
Bu beş ilkenin sağlamlığıyla ilgili hiçbir kuşkum yok.
Bunlar üzerinde çalışır, bunlarla yaşar, uygular ve anlarsa
nız asla kaybetmezsiniz. Sonunda, sürekli artan bir bollukla
kendini gösteren iç güvenliğine sahip olursunuz.
Unutmayın: Düşünebildiğiniz, inanabildiğiniz ve gü
venle bekleyebildiğiniz her şey mutlaka geçekleşir.
Bu bir yaşam yasasıdır! Kim olduğunuzun önemi yok.
Yasa kişiler arasında ayırım yapmaz. Kim olduğunuzu, geç
mişinizi, ulusunuzu veya ırkınızı dikkate almaz. Bilinç yo
luyla işler. Bu yüzden kendinizle ilgili inanabildiğiniz her
şey gerçekleşerek deneyiminiz olur.
işte bahsettiğim şeyle ilgili bir öykü: Balıkçı üçüncü
defa, oltaya takılan büyük alabalığı dereye geri fırlatır. Son
raki denemesinde serçe parmağından daha büyük olmayan
bir alabalık çeker, sevinçle gülümseyip balığı sepete atar.
Yanında balık tutmakta olan adam daha fazla dayana
maz ve "Üç tane kocaman alabalık yakalayıp geri attın,
sonra da bu küçücük balığa sevinip sepetine attın! Hiç anla
mıyorum!" der şaşkınlıkla.
"Evet, ama tavam küçük" der beriki yanıt olarak.
Bazen böyle küçük bir hikâye büyük gerçekleri ifade
eder. İnsanlar sürekli kendilerini ucuza satarlar, küçük gö
rürler; çünkü yeteneklerinden habersizdirler. Kutsal Kitap'-
103
ta "balık", fikir anlamında kullanılır. Acaba kaç tane harika
fikri düşüncelerinizde yer bulamadığınız için akıl denizine
geri fırlattınız?
TANRININ SEVGİSİ KOŞULSUZDUR
Birçok insan hayatın kendilerine karşı olduğunu düşün
meyi alışkanlık haline getirmiştir. Oysa hayat bizi sever ve
en iyisine sahip olmamızı ister. Havarilerden biri olan Paul,
mektubunda şöyle yazmış: Hayata uymayın: Aklınızı, düşün
celerinizi yenileyerek neyin iyi, kabul edilebilir, mükemmel ve
Tanrı'nın isteği olduğunu kanıtlamaya çalışın. Kitabın bu
bölümünü hayattaki doğru yerimizi bulmakta yardımcı ol
ması açısından, düşüncelerimizi yenileme konusuna ayırdım.
Hayatımıza hakim olmamızı sağlayacak daha büyük bir bi
linci oluşturacağız. Zenginlik nefes almak kadar doğaldır.
Bizim için iyi olanı kabul edip zaten var olan gerçek benliği
mizi ortaya çıkaracağız. Tanrı her zaman bizim için iyi olanı
ister. Hiçbir şeyi bizden esirgemez. Biz kendimiz bizim için
iyi olana kapılarımızı kaparız.
SINIRLARI KENDİMİZ KOYARIZ
Sokrat öğrencilerine şöyle demiş: "Tek bildiğim şey hiç
bir şey bilmediğimdir." Bu Sokrat'a borçlu olduğum birçok fi
kirden biri ve bunu sizinle paylaşacağım.
Bir beyaz sayfa alın ve üzerine bir daire çizin. Büyük
mü yoksa küçük bir daire mi çizdiniz? Bu sınırlı mı yoksa ge
niş, sınırsız bir bilince mi sahip olduğunuzu gösterir. Şimdi
dairenin tam ortasına bir nokta koyun. Nokta, Evrensel
Akıl'ın sonsuz alemindeki idrak noktanızı temsil eder. Siz
kendi dünyanızın merkezisiniz. Daire sizinle yaşayan sonsuz
Hayat'a koyduğunuz sınırlamayı temsil eder. Çizdiğiniz dai
renin büyüklüğü şimdi ilginç gelecektir. Bazıları küçücük bir
daire çizerken bazıları tüm kâğıdı doldururlar.
Şimdi daireyi silin. Artık büyük ya da küçük olmasının
hiçbir önemi yok. Geriye sadece nokta kaldı. Şimdi sınırı ol
mayan bir dairenin merkezindesiniz. Bu Sokrat'ın insan ta
nımıdır. Sınırı olmayan bir dairenin merkezi. Daireyi silerek
dünyanızın sınırlarından kurtuldunuz ve Düşüncenin Son
suz Hayatı'na girdiniz.
Sildiğiniz dairenin izine bakarak kendinize sorun:
"Kendime koyduğum sınırlar nelerdi?", "Kendi kendime sü
rekli olarak 'olmaz' mı diyordum?", "Kendim için sınırlı bir
geliri mi kabullenmiştim?", "Bazı şeyleri başarmak için ken
dimi yaşlı mı hissediyorum?" "Eğitim eksikliği, sınıf farklılı
ğı, ırk ve çevre farklılığıyla ilgili sınırlamalarım, saplantıla
rım var mı?"
Şimdi daireyi silerken bu sınırlamaları da sildiniz. Nok
taya bakarken, hayatın başka bir bölümünü arttırıp eksilt
meden sonsuz hayata bağlanabileceğinizi anlıyorsunuz. Her
zaman hatırlayın, merkezdeki nokta sizi temsil ediyor. Çev
resindeki sınırlar yüzünden sınırsız doğasını ifade edeme
yen, ama şu anda bu sınırlardan kurtulmuş olan sınırsız bir
varlıksınız. Kâğıttaki daireyi sildiğiniz gibi kendinizle ilgili
düşünce ve inançlarınızı sınırlayan aklınızdaki daireyi de si
lebilirsiniz. Büyük ya da küçük, o sizin dairenizdi. Çevreniz
deki o sınırlan siz çizdiniz. Yalnızca siz o daireyi yıllarca,
"Yapamam" gibi yargılarla kendinizi mahkûm ederek, sınır
layarak orada muhafaza ettiniz.
Ama şimdi daireyi sildiniz. Eski bir şarkıdaki gibi,
"Beni içeri hapsetme!" diyorsunuz artık. Daireyi sildikçe son-
luğu görüyorsunuz. Sizin göreviniz refahınızın eski sınır-
lamalarinı ortadan kaldırarak daireyi silmekti. Şimdi sınır
sız amaçlara doğru ilerleyebilirsiniz.
104
105
SONSUZLUK BİZİ SINIRLAMAZ
Sonsuzluk bizi asla sınırlamaz. "Her Şey Sevgi'dir ve
her şey yasadır" diye yazmış Robert Browning. Sonsuzluk, is
tediğimiz her şeyi bize vermeye hazır ve isteklidir. Düşüne
Dostları ilə paylaş: |