Verdiği ilham ve sevgi dolu destek ile bu kitabın yazilmasini


ZENGİNLİK ŞANSA MI BAĞLIDIR



Yüklə 0,71 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə56/103
tarix29.12.2021
ölçüsü0,71 Mb.
#48652
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   103
Düşünce Gücü ( PDFDrive.com )

ZENGİNLİK ŞANSA MI BAĞLIDIR. 
Yaşadığımız evren bir yasa ve düzen evrenidir. Bu yüz­
den de belli şeyler yaptığımızda belli sonuçlar alırız. O za­
man zenginlik nasıl şansa bağlı olabilir? 
Zenginlik şansa bağlı değildir. Bilincimize ve Her Şeyin 
Kaynağı'yla kurduğumuz ilişkilere bağlıdır. Zenginlik Varol­
ma Gerçeği'ni kabullenme isteğimize ve bunun günlük haya­
tımıza yansımasına izin vermemize bağlıdır. Ne zaman bir 
şeye ihtiyaç duysak bir boşluk oluşur ve bu boşluk ihtiyacın 
yerine getirilmesini sağlar. Onlar sormadan ben yanıtlarım. 
(Isaiah 65:24) İçinizdeki Öz, sizi ve ihtiyaçlarınızı bilir, onla­
ra sahip olmanızı ister ve sağlar. Ne kadarını kabulleniyor­
sanız o kadarını tabii... Bu yüzden güçle ilerleyin, ihtiyaçla­
rınızı bildirin ve yanıtı almak üzere aklınızı açın. ihtiyaçla­
rınızın bilinç düzeyinde öğrenilmesini engellemeyin. Çoktan 
ulaşılmış gibi düşünün ve ulaşın. 
Bir uranyum madeni bulup on iki milyon dolara satan 
adam şanslı görünür. Ama sekiz yıl sonra bu adam tüm pa­
rasını tüketip gırtlağına dek borca gömülürse zenginlik şan­
sa bağlıdır diyebilir misiniz? 
Genç bir adama üç milyon dolar miras kalır. Ne kadar 
şanslı değil mi? Üç yıl sonra tüm servetini harcamış bir alko­
lik olarak çıkıyor karşımıza. Zenginlik şansa mı bağlıdır? 
Hayır, zenginlik şansa bağlı değildir. 
ZENGİNLİK PARA KAZANMA YETENEĞİNE Mİ BAĞLIDIR 
Zengin olmanın tek yolunun başkalarından para kopar­
mak olduğuna inanan birçok insan vardır. Bu yanılgı bir an­
lamda hayatın kendisinden ayrı düşmektir ve bu tip insan­
lar tüm hayatlarını başkalarından aldıklarını koruyarak 
harcarlar. Ve bu onlar için bir yasa haline gelir. Ama hayat 
böyle değildir. 
Önce Tanrı'nın alemini (iç huzuru ve yüce düzen) ve 
onun doğruluğunu (yasanın doğru kullanımı) arayın, ve her 
şey size verilecektir. Her şeyden kasıt nedir? Yiyecek, giye-
108 
109 


cek, barınak ve insanın ihtiyaç duyduğu her şey. 
Yaşamın yasasını bir kez anladık mı her şey bilince 
bağlı bir düzende gelişir ve iyiliğimiz için başkalarıyla yarış­
mak zorunda kalmayız. İyiliğimiz başkalarına bağlı değildir. 
Yasayı kullanmamıza bağlıdır. Biri zengin olurken neden di­
ğeri başarısız olur? Bazı şirketler sürekli büyürken neden 
bazıları yavaş yavaş kaybolup giderler? Bu bir bilinç mesele­
sidir. Akıllı insan zenginlik bilinci oluşturur. 
Geçenlerde 1889'da verilmiş bir vaazdan bir bölüm okudum: 
"İnsan saklanamaz. Dağlarda dolaşan bir seyyar satıcı alabi­
lir, ama dünya onu bir finans kralı yapmak için bulur çıkarır. 
Dünya kendisinden tüm bir kıtanın demiryollarını işletmesini talep 
ettiğinde Long island'dan lahana nakli yapıyor olabilir. Hak ettiği 
kariyer kendisine verildiğinde bakkallık yapıyor olabilir. Ve sonun­
da ülkedeki tüm yeşil petrol varillerinin iki ismi ve büyük bir şirketi 
bildirdiği gün gelir." (Dr. John Paxton). 
İnsan bir fare kapanını bile diğerlerinden daha iyi yapı­
yorsa dünya onu bulur çıkarır. Bunu emerson'dan alman şu 
sözlerle daha iyi açıklayabiliriz: 
"Eğer bir insanın diğerlerinden daha iyi satılık mısırı, odunu, 
tahtası veya domuzları varsa ya da herkesten daha iyi sandalyeler, 
bıçaklar, eritme kapları veya kilise orgları yapıyorsa, ormanların 
derinliklerinde dahi yaşıyor olsa tüm zor yollar aşılıp ona ulaşılır. 
Ve kişi "yasayı" biliyorsa, ıssız bir kulübede de yaşıyor olsa insan­
lar onu bulur çıkarırlar, insan bir enstrüman çalarak ya da şarkı 
söyleyerek, cennete hapsolmuş ruhları sarabiliyorsa; veya peyzaj­
lar yapıp ilkbaharın ve sonbaharın tüm cazibesini yağlıboyalarıyla 
ifade edebiliyorsa ya da şarkıları veya mısralarıyla insanları rahat­
latıp sarhoş edebiliyorsa, bu sırrın gizli tutulamayacağı kaçınılmaz 
bir gerçektir, ilk tanık ikinciye söyler ve insanlar beşer, onar, ellişer 
kapısına dayanırlar. (Ralph Waldo Emerson'un Günlükleri - Bos­
ton, 1909). 
Sadece beceriksizler ve başarısızlık bilincine sahip olan-
110 
lar başarılarını sigorta etmek için başkalarından bir şeyler 
almaları gerektiğine inanırlar. 
PARA KÖTÜ MÜDÜR? 
Para pis bir sözcük değildir! Kötü olan para değildir. 
İncil, para aşkı tüm kötülüklerin kaynağıdır der. Para zen­
ginliğin kanıtıdır, takas için kullandığımız semboldür. Hayat 
Özü'nün dolaşımsal eyleminin bir parçasıdır. İhtiyaç duydu­
ğumuz şeyleri takas etmek yerine para kullanıyoruz. Demek 
ki para kötü dersek giyecekler, yiyecekler, yaşadığımız ev de 
kötü demektir. 
Hayır, kötü olan para değil, parayı çok fazla sevmek 
onu tüm iyiliklerin kaynağından önde tutmaktır. Bu hata, 
parayı tanrılaştırmak ve ona  t a p m a k t a n kaynaklanır. 
ZENGİN OLMAK GÜNAHKÂRLIK MIDIR? 
Bazı zenginler bu zenginliklerini başkalarının sırtından 
elde ettikleri için zenginlik günahkarlık gibi görünüyor ola­
bilir. Gerçek şudur ki insan ihtiyaç duyduğu şeylere başkala­
rını zor duruma düşürmeden, kendi çalışması, çabası ve ak­
lıyla sahip olabilir. Tarih zenginliğin eğitime, aile geçmişine, 
ırka, cinse değil, kişisel bilinçliliğe bağlı olduğunu kanıtla­
mıştır. Zengin olan insan kendisine ve dostlarına yardımcı 
olur ve Hayat'la uyum içerisinde yaşar. 
CİMRİ VEYA YOKSUL OLMAK BÎR ERDEM MÎDİR? 
Parayı hor görmenin manevi bir üstünlük olduğunu, 
yoksulluğun gerçek bir erdem olduğuna düşünen insanlar 
111 


vardır. Sanırım bu erdemleri birlikte ele alabiliriz. Belki de 
bu yanlış düşünceler, sade ve  t u t u m l u bir hayatın gerekliliği­
ne inanan büyük büyükbabalarımız tarafından kafamıza so­
kuldu. İster iki yüz yıl önce ister bugün olsun, kanımca bu 
öncülüğün biraz modernleştirilmesi gerekiyor. Yönetici ener­
jimizi boşa harcamamak için arzularımızı ve çabalarımızı 
kesin olarak belirlemeliyiz. Tutumlulukla cimrilik birbirine 
karıştırılmamalı. Kaybetme korkusu ve bu korkunun sonucu 
olan elindekini koruma isteği cimriliği doğurur. Bu yanlışa 
düşme eğilimi gösterdiğimizde, bunun eski düşman korku ol­
duğunu anlamalıyız. Ne kadar büyük bir erdem olarak görü­
lürse görülsün, cimrilik kaybetme bilincine dayanır ve sonuç 
olarak daha çok kaybedilir. Sahip olduğumuzu akıllıca kul­
lanmak, onu artırmak için yatırımlar yapmak bir erdemdir; 
cimrilik değil. 
"Çok şeyim yok, ama bundan gurur duyuyorum!" diyen 
insanlara rastlarız bazen. Yoksulluğun bir erdem olduğunu 
düşünme eğilimi dünyevi zevklerin günahkârlık olduğu ve 
bu hayatında zengin olan insanlann servetlerinin gelecek 
hayatlarında ellerinden alınacağı teorisinden kaynaklanır. 
Veya bu dünyada yoksul olan insanların cennette büyük 
mükâfatları garantiledikleri düşünülür. Bu kesinlikle doğru 
değildir. Bilinçlilik cennette de sahip olacağımız tek hazine, 
tek gerçektir. Bilinçliliğimiz düşündüğümüzden daha uzun 
süre bizimledir. Sonsuzluk çok uzun bir zamandır. 
Yoksullukta hiçbir erdem yoktur. İnsanlar bilmeyerek 
"Tanrı bu güzel eve şimdi sahip olmamı istemedi" gibi sözler 
sarf ederler. Bu gerçek değil! Belki o anda siz istemediniz, 
belki o ev sizin için uygun değildi. Belki hâlâ sizin için daha 
iyi bir şey vardır. Tanrı'yı suçlamayın. Her şeyi Tanrı'nın 
iradesine bağlayan o eski tuzağa düşmeyin. Tanrı'nın irade­
si sizin için, Tanrı'nın doğasıyla, özgürce akıtılan Sevgi ve 
paylaşılan Bollukla uyum içerisinde olmalıdır; bu yüzden 
Tanrı'nın iradesi sizin için en iyi ve en doğru olan şeyler yö­
nündedir. Seçim sizin. Bilincinizde kabullenebildiğiniz her 
şeye sahip olabilirsiniz. Yoksul olmak bir erdem değildir. 
VAR OLAN EKONOMİK SİSTEMDE ZENGİN OLMAK 
OLANAKSIZ MI? 
Bu düşünce çok eskilere dayanır. Eski Romalılar da ba­
şarısızlıklarını buna bağlamışlardı. 
Ekonomik sistemi yermek sizi hiçbir yere ulaştırmaz. 
Neye direnirseniz o da size direnir. Fikir birliğine varırsak 
hayata uyum sağlarız. Sevgi ve zenginlik birbirini tamam­
lar. Dünyanın büyük cimrileri zenginleşir gibi görünürler, 
ama sevgiyi bulana dek en yoksul insanlar onlardır. 
Şu an sahip olduğumuz serbest girişim sistemi herkese 
kendi zenginlik bilinci ölçüsünde zengin olmak için büyük 
fırsatlar sunmaktadır. Bir yaşam yasasından söz ediyoruz; 
bilinçlilik kazanacak ve hüküm sürecektir. Zenginlik bilinci­
ne sahip olan insan er ya da geç zengin olacaktır. 
SİZİN İÇİN İYİ OLANI ALMAYA DEĞER MİSİNİZ? 
Bazı insanlar zengin olmayı hak etmediklerinizi düşü­
nürler. İnsanlara çok büyük olanaklar sunulmuştur, ama 
onlar değersizlik duygusu yüzünden bu fırsatlara sırt çevir­
mişlerdir. Bazıları derinlere yerleşmiş bu değersizlik duygu­
su yüzünden gerçekten başarısız olmak isterler. Kendimizi 
neye bağlarsak, ne olduğumuzu düşünürsek öyle oluruz. 
"Ben değersizim" diye düşünmek yerine "Ben sonsuz bir var­
lığım; Tanrı'nın sureti ve benzeriyim. Hayat en iyiye sahip 
olmamı istiyor ve ben de bunu kabul ediyorum. Tüm iyilikle­
re sahip olmayı hak ediyorum" demeye başlayın. 
112 
113 


Tanrı'nin çocuğu olarak zengin bir yaşamı ifade edebi­
lirsiniz. Tanrı'nın sahip olduğu her şey sizindir. 

Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin