Verdiği ilham ve sevgi dolu destek ile bu kitabın yazilmasini



Yüklə 0,71 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə71/103
tarix29.12.2021
ölçüsü0,71 Mb.
#48652
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   103
Düşünce Gücü ( PDFDrive.com )

İSA BUNU ANLAMIŞTI 
İsa'nın kendini-yönetme alanındaki başarısının neden­
lerinden biri buydu sanırım. Hayata verdiği emirleri şimdiki 
zamanla vermekle kalmaz, öyle bir otoriteyle söylerdi ki, so­
nuç hemen gelirdi. 
İsa konuştuğunda istediği hemen oluyordu; çünkü dü­
şüncenin kullanımına sınır koymamıştı, bir bekleme dönem 
gerektiğini de hissetmiyordu. Sakat kollu adama "Elini uzat" 
dedi. Emir "şimdi"ydi. "Kolun zamanla iyileşecektir; ileride 
belki de tamamen şifa bulursun" demedi. Adamın bütünlü­
ğünü o anda kabul etti. 
Doğuştan kör olan adamı hatırlıyor musunuz? Görmeye 
başladığı zaman "Tek şey biliyorum, kördüm, şimdi görüyo­
rum" dedi. Gecikme yoktu, çünkü direktif şimdi idi. Hemen 
iyileşti, çünkü İsa hayatın  t ü m ü n ü n o dakikada ifade edildi­
ğini biliyordu. 
Bilinçaltına emirler verirken, onun zaman ve yerden 
habersiz olduğunu hatırlayalım. Onu koşullandıran bizleriz. 
Henüz dört ay var ve sonra hasat mevsimi gelir diyen biziz. 
Hatırlayın, İsa, Tarlalar biçilecek kadar beyazlaşmış bile de­
di. "Bir gün o geziye çıkacağım" diyen ve sonra arzularımızın 
gerçekeşmesinin neden bu kadar uzun sürdüğünü merak 
eden bizleriz. Ve bir gün kolay bir şekilde direktifi "şimdi" 
diye veririz. Geziye çıktığımızı gözümüzde canlandırırız. Dü­
şüncemizde Vaat edilmiş Topraklar'a doğru yürürüz; gardro-
bumuzu seçer, zihnimizde valizleri hazırlarız ve neyle gidece­
ğimize karar veririz. Ve işte oldu. Farkına varmadan geziye 
çıkarız. Gelecek zamanda verdiğimiz direktifler her zaman 
uzanamayacağımız bir yerde bizi cezbederek sallanır durur­
lar. Gönüllü hizmetçi bilinçaltı böyle istediğimizi düşünür. 
İyileşmenin, başarılı olmanın, hayat arkadaşımızı bulmanın, 
istenen geziye çıkmanın uzun zaman alacağını düşünürsek 
gerçekten uzun zaman alır. Yanıt, kendini-yönetmedir; ama 
unutmayın, bilinçaltı zaman veya yere bağlı değildir. Mucize 
zamanı "şimdi"dir! Orağını salla, tarlalar biçilecek kadar 
beyaz! 
KENDİNİ-YÖNETME 
Şimdi kendimi zamanın bağlarından kurtarıyorum, ilk 
önce yapılması gerekeni ilk önce yaparak zamana hakim olu­
yorum. Bilinçaltımı eldeki işi kolaylıkla ve kesinlikle yapacak 
şekilde yönetiyorum. Sonsuzluğun düzenli olarak benimle ya­
şamasına izin vererek hayatın tüm çılgınlıklarından kurtulu­
yorum. Ne geçmişe bağlıyım ne de gelecekle sınırlıyım. Şimdi, 
şu anda yaşıyorum. 
138 
139 


13 
İYİ BİR BELLEK İÇİN DÖRT İLKE 
Ve ruhu kaplayan sular çekilip gittiğinde 
Bir bilinç kaldı ondan geriye. 
Belleğin sessiz kıyılarına yığılan, 
Hiç ölmeyecek ve yok edilmeyecek 
imgeler ve değerli düşünceler. 
WILLIAM WORDSWORTH 
Fuller Warren'ı asla unutmayacağım. Uzun yıllar önce 
ben, gerçekten etkilemişti. Gainesville'deki Florida Üniversi-
tesi'ne henüz varmıştım. Üniversitedeki ilk günüm, haya­
tımda büyük bir andı. Üniversite bahçesinde iki arkadaşla 
yürüyordum; karşıdan gelmekte olan genç bir adam bana 
doğru yaklaştı ve, 
"Merhaba Jack Addington, Jacksonville'de işler nasıl gi­
diyor?" dedi. 
"İyiyim, iyiyim" diye yanıtladım karşımdakinin kim ol­
duğunu merak ederek. 
"Ben Fuller Warren", diye merakımı giderdi, "Ben Batı 
Florida'lıyım. Florida Üniversitesi'ne hoşgeldin. Dee, Rogers 
ve Jim adında üç kardeşin var, öyle değil mi?" 
"Evet." 
"Baban inşaat işiyle uğraşıyor." O devam ederken ben 
ağzım açık başımı sallıyordum. 
Tüm bunları nereden biliyordu? Üniversiteye yeni baş­
layan mütevazi bir öğrenci hakkındaki onca ayrıntıyı nasıl 
hatırlıyordu? Beni tanıdığını kanıtlamıştı. Daha doğrusu 
Florida Üniversitesi'ne, kendisi oradayken gelen herkesi ta­
nıdığını kanıtlamıştı. Kampüsteki herkesi tanıyordu. 
Bugün, Jacksonville'deki St. Johns Nehri üzerinde Ful­
ler Warren adında bir köprü var. Fuller VVarren, Florida 
Eyaleti'nin valisi oldu; aynı kişinin ikinci kez vali seçilmeme-
si kuralı olmasaydı uzun yıllar bu göreve devam edebilirdi. 
Mükemmel bir belleği vardı ve bu özelliği onun başarısında 
büyük bir rol oynamıştı. 
Fuller VVarren üniversiteye gelen herkesin ismini titiz­
likle alır, hakkında mümkün olduğu kadar bilgi toplar, sonra 
da tanışmanın bir yolunu bulurdu. Bunu yapmak için mutla­
ka bir yol bulurdu. Belleği öyle güçlüydü ki sizinle tanıştığın­
da neye benzediğinizi ve hakkınızda birçok şeyi bilirdi. 
O gün yanimdakilerden biri olan Dick Drysdale üniver­
siteye gelmeden önce Jacksonville Times-Union 'da muhabir­
lik yapıyordu. Dick üç yıl önce Florida Üniversitesi'ne geldi­
ğinde Fuller VVarren'la tanışmıştı. O sıralar Fuller, Blount-
stown'daki liseye devam ediyordu. Üç yıl sonra Atlanta'daki 
bir futbol maçına giderken aynı trendeydiler, Fuller vagon­
dan içeri adımını atıp Dick'in kapıda durduğunu görünce 
döndü ve "Hey, selâm Dick. Seni en son üç yıl önce görmüş­
tüm" dedi. Oysa Dick onu tanıyamamıştı. 
"Ben Fuller Warren" dedi beriki, "Üç yıl önce bir toplan­
tıda tanışmıştık." Her şeyin bir kategorisi vardı onun için. 
Her şeyin belleğinde yeri vardı. Hiç kimseyi ya da durumu 
hatırlamaya değmeyecek kadar önemsiz bulmazdı. 
Fuller Warren kadar iyi bir belleğe sahip olmayı ister 
misiniz? Bu mümkün. O da sizinle aynı zihinsel bilgisayara 
141 
140 


sahip -sadece daha iyi kullanıyor. Aynı sistemi kullanırsınız, 
onun yapabildiği her şeyi siz de yapabilirsiniz. 

Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin