% 100 DÜSÜNCE GÜCÜ
düşük bir maaşı kabullenmek zorundayım", deyip duruyor
du.
Buna benzer birçok olay gördüm. Bu genç hanımın ken-
dini-yönetme yoluyla yeni bir önerme oluşturacağına ve bi
linçaltının bunu gerçeğe dönüştürmek için harekete geçece
ğine kesinlikle inanıyordum. Kuralları insan koyar, bilinçal
tı bunları uygulamakla görevlidir.
KENDİNİ YÖNETME YOLUYLA SINIRLARI KALDIRMA
tşte sınırları kaldırmayı başaran iki adam. Birincisi, ça
lıştığı şirketin "Altmışbeş yaşın üzerindekiler emekliye sevk
edilmelidir" kuralı gereği işini bırakmak zorunda kalan alt
mış sekiz yaşında, Harry adında bir mimar. Harry hayattan
beklentilerinin henüz bitmediğini hissediyordu. Kendisini
yaşlı hissetmiyor ve yaşlılık yasasını kabullenmek istemiyor
du. Gördüğünüz gibi, bu noktada bir seçim yapması söz ko
nusuydu. Bilinçaltına hangi önermeyi yollayacaktı? "Kimse
altmış beşini geçmiş birine iş vermez. Ben altmış beşimi geç
tim; öyleyse kimse bana iş vermez" yargısını mı bir yasa ola
rak kabullenecekti? Yoksa, "Hâlâ yapabileceğim çok şey var.
Üretken insanlar her zaman kendilerine zirvede bir yer bu
labilirler. Öyleyse, beni bekleyen güzel bir iş vardır" yargısı
nı mı? Harry ikincisini seçti. Bir gün büromda bu meseleyi
tartışırken bana, "Henüz bitmedim, çalışmak istiyorum. Ca-
lifornia Eyaleti'ne ait büyük bir okul binası projesine katıl
mak istedim. İyi bir mimar olmama rağmen, sırf yaşım yü
zünden beni geri çevirdiler," dedi.
Ona, "Senin yaşında birinin iş bulamayacağı fikrini ka
bullendin mi?" diye sordum.
"Şey, hemen hemen kabullendim," diye karşılık verdi,
"Onun için buradayım; aslında bu tür sınırlamaları kabul-
Kendini yönetmnin yolu
Ienmek istemiyorum."
Bunu söylemesi yeterliydi. "Kabul etme Harry" dedim,
"Kendi düşünce biçiminden başka hiçbir şey sınırlayamaz
seni. Senin yaşında bir insanın çalışamayacağı kuralına
inanmazsan, çalışmaya hazırsın demektir. Çalışmak için çok
yaşlı olduğunu düşünen insanlar için geçerlidir bu kural. O
zaman her şey onun iş bulmasına engel olmak için elele
verir. Koyduğumuz bu yeni kuralı bilinçaltına veririz ve o
bizi bir başarısızlıktan ötekine sürüklerken emirlerimizi ye
rine getirdiğini düşünür.
Bu konuda uzun bir süre konuştuktan sonra Harry ya
şının, isteklerini gerçekleştirmeye engel teşkil etmeyeceğine
ikna oldu. Açıklığa kavuşturulması gereken bir şey daha
vardı.
"Yeteneklerin doğrultusunda herhangi bir işte çalışma
ya razı mısın? Devlet için değil de herhangi bir şahıs için ça
lışırsan mutlu olur musun" diye sordum.
"Evet, olurum" dedi.
Şimdi istediği yere gitmeye hazırdı. O sırada devlet ku
rumlarından birinde görev yapmakta olan bir arkadaşına
mektup yazıp söz konusu projede yer almayı ne kadar çok is
tediğini belirtmesini, ancak t ü m umutlarını da bu işe bağla
mamış olduğunu yazmasını tavsiye ettim.
Olaya yaklaşımı tamamen değiştirdik, tüm endişeyi or
tadan kaldırdık. Kendisini bekleyen bir işin, yaşını sorun
yapmayarak onun bu yeteneğinden yararlanmak isteyecek
birinin var olduğuna inandık. Artık bilinçaltı, yaşından dola
yı iş bulamayacağını kanıtlamak zorunda değildi. Yeni direk
tif, yaşın iş bulmaya engel oluşturmayacağını söylüyordu.
Harry çok kısa bir süre sonra mektubuna yanıt aldı. Ar
kadaşı, mimarlık dairesine gittiğinde konuştuğu ilk kişinin,
Harry'yi ve okul sistemi konusundaki çalışmasını uzun yıllar
Dostları ilə paylaş: