109
OKÜLOKUTANÖZ ALB N ZM VE OT ZM B RL KTEL :
B R OLGU SUNUMU
Arzu ÇALI KAN DEM R*, Özlem ÖZCAN**
ÖZET
Okülokutanöz albinizm (OKA) göz, deri ve saçta hipopigmentasyonla seyreden, otozomal resesif geçi gösteren mela-
nin biyosentez bozuklu udur. Klinikte deri ve saç bulgular× yan× s×ra de i en derecelerde konjenital nistagmus, iris
hipopigmentasyonu, retinal pigment epitelinde azalm× pigmentasyon, foveal hipoplazi, azalm× görme keskinli i ve
k×rma kusurlar×, renkli görmede bozulma ve fotofobi görülebilir. Otizm, tuberoskleroz ve ito hipomelanozu gibi hipo-
melanotik cilt lezyonlar×yla seyreden hastal×klarla ili kilendirilmi olmas×na kar ×n OKA ile birlikteli i ile ilgili bilgiler
s×n×rl×d×r. Bu yaz×da OKA tan×s× olan bir otizm olgusu literatür e li inde tart× ×lacakt×r.
Anahtar Sözcükler: Okülokutanöz albinizm, otizm, hipomelanozis
SUMMARY: OCULOCUTANEOUS ALBINISM WITH AUTISM: A CASE REPORT
Oculocutaneous albinism (OCA) is an autosomal recessively inherited disease resulting in defective melanin biosyn-
thesis, presenting with hypopigmentation in the eyes, skin and hair. Along with skin and hair symptoms, congenital
nystagmus, iris hypopigmentation, reduced pigmentation of the retinal pigment epithelium, foveal hypoplasia, reduced
visual acuity and refractive errors, impairment in coloured vision and photophobia may occur in various degrees as
the clinical presentation. Although autism has been associated with disorders that present with hypomelanotic skin
lesions, such as tuberous sclerosis and hypomelanosis of ito; data that link OCA and autism is scarce. In this case
report, a case of autism diagnosed with OCA will be discussed in the light of literature.
Key Words: Oculocutaneous albinism, autism, hypomelanosis
G R
Okülokutanöz albinizm (OKA) göz, deri ve
saçta hipopigmentasyonla seyreden, otozomal
resesif geçi li melanin biyosentezi bozuklu u-
dur. OKA’nÆn 4 tipinin hepsi otozomal resesif
geçi gösterdi inden etkilenmi bir çocu un
ebeveynleri zorunlu ta ÆyÆcÆdÆr. Bir di er çocuk
için tekrarlama riski %25’tir. Etkilenmi bir bi-
reyin çocuklarÆ da zorunlu ta ÆyÆcÆdÆr ve ta ÆyÆ-
cÆlar asemptomatiktir. Dünyada prevelansÆnÆn
1/17000 oldu u tahmin edilmektedir (Witkop
1979). Albinizmin de i ik formlarÆnÆn prevelan-
sÆnÆn dünya genelinde önemli derecede de i ik-
lik göstermesi farklÆ genlerdeki farklÆ mutasyon-
larÆn olu masÆyla açÆklanmaktadÆr. OKA2 dünya
genelinde hastalÆ Æn en yaygÆn tipidir (Lee ve
ark. 1994). OKA2 proteini melanozomlarÆn nor-
mal biyogenezi için önemlidir. Bu gendeki mu-
tasyon OKA ile ili kilendirilmi tir. nsan genleri
mutasyonu veri bankasÆnda OKA2 geninde 72
mutasyon listelenmi tir. Klinikte OKA ve oküler
albinism (OA)’in bütün tiplerinde de i ik dere-
celerde konjenital nistagmus, iris saydamlÆ Æna
yol açan iris hipopigmentasyonu, retinal epite-
lin hipopigmentasyonu, foveal hipoplazi, kÆrma
kusurlarÆ, genellikle azalmÆ görme keskinli i
ve bazen renkli görmede bozulma vardÆr. Fo-
tofobi belirgin olabilir. Optik sinirlerin seyrinin
bozulmasÆna ba lÆ a ÆlÆk görülebilir. Deri ve saç
hipopigmentasyonun derecesi albinizmin tipi-
ne göre de i ir. Fakat genelde azalmÆ tÆr (King
1988). Otizm, belirtileri ya amÆn ilk 3 yÆlÆnda
ba layan, etkile im ve ileti im alanÆnda belirgin
gecikme ve sapmalarla seyreden, kÆsÆtlayÆcÆ ilgi
alanÆ ile karakterize nöropsikiyatrik bir bozuk-
luktur. Otizmde son 20 yÆlda nörobiyolojik bir
etiyolojinin rol oynadÆ Æ görü ü a ÆrlÆk kazan-
mÆ tÆr. Otizmin genetik yönü tam bilinmemekle
beraber, pek çok genetik hastalÆkla birlikteli i
gün geçtikçe daha büyük bir ilgi alanÆ olu tur-
maktadÆr. Otizm tek gen hastalÆklarÆndan ba-
ÆmsÆz olarak da görülebilmekle birlikte, frajil
X, fenilketonüri gibi tek gen hastalÆklarÆnda da
sÆk görüldü ü bilinmektedir. Yine tuberoskleroz
ve ito hipomelanozu gibi hipomelanotik cilt lez-
yonlarÆyla seyreden hastalÆklarla ili kilendiril-
mi olmasÆna kar Æn, OKA ile ili kisini inceleyen
ara tÆrmalar sÆnÆrlÆdÆr.
Çocuk ve Gençlik Ruh Sa l× × Dergisi : 20 (2) 2013
*Ar . Gör. Dr., nönü Üniversitesi, T×p Fakültesi Çocuk ve
Ergen Ruh Sa l× × ve Hastal×klar× AD, Malatya.
**Doç. Dr., nönü Üniversitesi, T×p Fakültesi Çocuk ve Er-
gen Ruh Sa l× × ve Hastal×klar× AD, Malatya.
110
ÇALI KAN DEM R VE ÖZCAN
Bu yazÆda OKA tanÆsÆyla beraber otizm tanÆsÆ
alan 8 ya Ænda bir erkek olgu literatür e li inde
tartÆ ÆlacaktÆr.
OLGU
Konu ma gerili i ikayetiyle poliklini imize ge-
tirilen 8 ya Ænda erkek hasta B.Ç’nin annesinden
alÆnan anamnezde çevresiyle ileti ime geçmeme,
uzun süre göz temasÆ kuramama, ismine dönüp
bakmama, televizyon ve bilgisayar gibi elektro-
nik e yalara a ÆrÆ ilgi duyma, akran ili kisi kura-
mama gibi ikayetlerinin oldu u ö renildi.
‘’Anne, baba, hadi’’ gibi kelimeleri söyleyebili-
yorken cümle kuramadÆ Æ ve bu kelimeleri de
bazen kullandÆ Æ ö renildi. KomutlarÆ almadÆ Æ
ve daha çok yalnÆz kalmayÆ sevdi i belirtildi.
Kendi etrafÆnda dönme ve el çÆrpma tarzÆnda
stereotipik davranÆ larÆ vardÆ. Sese kar Æ a ÆrÆ
tepki veriyordu. Ellerini ÆsÆrma ve çok sÆk mas-
türbasyon yapma gibi davranÆ problemleri de
e lik ediyordu.
YapÆlan psikiyatrik muayenesinde bilincinin
açÆk, algÆlama ve yargÆlamasÆnÆn ya ÆtlarÆndan
geri oldu u, dikkat ve konsantrasyonunun az
oldu u, ſ ziksel geli iminin ya ÆtlarÆyla benzer
oldu u gözlendi. SaçlarÆ, kirpikleri beyaz, teni
açÆk renkli, gözleri açÆk maviydi ve gözlerinde
belirgin nistagmusu mevcuttu. Görü meciyle
ileti ime geçmeyen hastanÆn muayene sÆrasÆnda
hiç sözcük çÆkÆ Æ olmadÆ Æ gözlendi.
Öyküsünde prenatal ve natal dönemde özellik
olmadÆ Æ ancak postnatal dönemde motor geli i-
minin ya ÆtlarÆna göre geri oldu u ö renildi. lk
kelimelerini 2 ya Ænda söyledi i, 18 aylÆkken yü-
rüdü ü, 6 ya Ændayken tuvalet e itimini aldÆ Æ
ö renildi.
Hasta, 42 ya Ænda ev hanÆmÆ anne ve 44 ya Æn-
da esnaf babadan olan 4 karde ten en küçü ü.
Hasta, annenin dördüncü gebeli inden normal
vajinal yolla miadÆnda do mu . Anne ve baba,
hala-dayÆ çocuklarÆ. HastanÆn 22 ya Ænda sa lÆklÆ
erkek, 20 ya Ænda sa lÆklÆ kÆz ve 17 ya Ænda OKA
tanÆsÆ olan erkek karde i vardÆ.
YapÆlan Vineland Uyum DavranÆ Ölçe inde ge-
nel geli imi 1 ya 10 aylÆk düzeyde idi. Alt test-
lerinde ileti im alanÆnda 18 ay, günlük ya am
becerileri alanÆnda 23 ay, sosyalle me alanÆnda
13 ay, motor becerilerinde ise 3,5 ya seviyesin-
de geli im gösteriyordu. Hastada yapÆlan i itme
testi normaldi. Nöbet tariƀ emeyen hastanÆn nö-
rolojik muayenesinde bilateral horizontal nistag-
musun dÆ Ænda belirgin bir bulgu yoktu. Çekilen
EEG’sinde jeneralize epileptiform anormalli in
varlÆ Æ gösterilmesine kar Æn nöbeti olmadÆ Æn-
dan çocuk nörolojisi tarafÆndan hastaya takip
önerildi. Daha önce OKA tanÆsÆ olan hastanÆn
yapÆlan göz poliklini ince yapÆlan muayenesin-
de vizyon kooperasyonu zayÆf olmakla beraber,
en az 5-6 metreden parmak sayabildi i, bilateral
nistagmusunun oldu u, bilateral optik diskin hi-
poplazik oldu u saptandÆ.
Hastaya DSM-IV tanÆ ölçütlerine dayanarak
otizm ve orta derecede mental retardasyon ta-
nÆsÆ kondu. Hastaya 0.50 mg/gün risperidon
tedavisi ba landÆ. 1 ay sonra yapÆlan de erlen-
dirmesinde ellerini ÆsÆrma, masturbasyon yapma
ve stereotipi ikayetlerinde gerileme olan hasta
takip ve tedavisine devam etmekte, özel e itim
deste i almaktadÆr.
TARTI MA
Otizm, çok çe itli etiyolojik etkenler suçlansa da,
henüz etiyolojisi belirsiz heterojen bir nörogeli-
imsel bozukluktur. Otizm ve genetik etkenler
arasÆndaki güçlü ili kinin varlÆ Æ kabul görmekle
birlikte, otizmin genetik nedeni tam olarak bilin-
memektedir. Otizmin bazÆ tipleri tek ba Æna ya
da genetik sendromun bir parçasÆ olarak kalÆt-
sal olmakla birlikte bir kÆsmÆ çevresel faktörler
ile ortaya çÆkmaktadÆr (Yüksel 2005). YapÆlan
aile ve ikiz çalÆ malarÆ hastalÆ Æn etiyolojisinde
genetik faktörlerin önemli bir rol oynadÆ ÆnÆ
göstermi tir. Otizmin penetransÆnÆn %50’den
daha az oldu u bilinmesine kar Æn pek çok ge-
111
Okülokutanöz Albinizm ve Otizm
netik bozuklukla (Tuberoskleroz, Frajil X, Down
Sendromu, Nöroſ bromatozis, Angelman Send-
romu, Prader-Willi Sendromu, Joubert Sendro-
mu, Smith–Lemli–Opitz Sendromu v.b.) birlikte
görülebildi i bildirilmektedir (Güngör ve ark.
2007, A an ve ark. 2006).
Genetik bozukluklardan tuberoskleroz ile otizm
ili kisi daha iyi bilinmektedir (Smalley 1998).
Tuberoskleroz genetik, sistemik ve hipomelano-
tik cilt lezyonlarÆ ile seyreden nörokutanöz bir
hastalÆktÆr. Cilt bulgularÆ ile seyreden bir hasta-
lÆk olan to hipomelanozunda da otizm görülme
sÆklÆ Æ artmaktadÆr (Bakare ve ark. 2011). Ancak
literatürde bu hastalÆklarla benzer sistemleri et-
kileyen OKA ve otizm arasÆndaki ili kiyi incele-
yen çalÆ malar sÆnÆrlÆdÆr. Bakare ve arkada larÆ
13 ya Ændaki bir hastada OKA ile birlikte uzun
süre göz temasÆ kurmama, çevresiyle ileti ime
geçmeme ve akran ili kisi kuramama gibi özel-
likleri olan otizmli bir erkek olguyu bildirmi tir
(Bakare ve Ikegwuonu 2008). Sundu umuz olgu
da bu olguyla klinik benzerlik göstermektedir.
Albinizm hastalarÆnda Dikkat Eksikli i Hipe-
raktivite Bozuklu u’nun (DEHB) ara tÆrÆldÆ Æ 78
çocuk ve 44 eri kinin dahil edildi i bir çalÆ ma-
da DEHB sÆklÆ Æ normal populasyona göre daha
yüksek bulunmu tur. Bu çalÆ mada 2’si Asper-
ger Bozuklu u, 1’i Otistik Bozukluk olmak üzere
3 çocuk YaygÆn Geli imsel Bozukluk (YGB) tanÆ-
sÆ almÆ tÆr (Kutzbach ve ark. 2007). Bu çalÆ mada
albinizm hastalarÆnda DEHB’nin yanÆ sÆra YGB
sÆklÆ Æ da normal populasyondan daha yüksek
bulunmu tur.
Otizm hastalarÆnda hipomelanotik cilt lezyonla-
rÆ ve anormal dermatogliſ ks normal populasyo-
na göre daha sÆk görülmektedir (Muhle ve ark.
2004, Walker 1977). Beyin ve cilt embriyogenezis
sÆrasÆnda ektoderm tabakasÆndan farklÆla arak
geli ir. Embriyogenezis sÆrasÆnda ektodermal
prekürsör hücrelerinin hatalÆ matürasyonunun
ve diferansiyasyonunun OKA ve otizm birlik-
teli inin genetik temelinde ve etiyolojisinde rol
oynadÆ Æ, bu durumun ise nöroektodermal geli-
imsel anormallikten kaynaklandÆ Æ dü ünüle-
bilir. Yine ciltte hipomelanozise ve otizme sebep
olan kromozomlarÆn lokalizasyonlarÆ birbirine
yakÆn oldu undan bu hastalÆklar bir arada gö-
rülüyor olabilir (Bakare ve ark. 2011). Bu varsa-
yÆmÆn daha kapsamlÆ genetik ve klinik çalÆ ma-
larla ara tÆrÆlmasÆ bu konunun aydÆnlatÆlmasÆna
katkÆ sa layabilir.
Konjenital bilateral görme kaybÆ olan çocuklarda
otistik spektrum bozukluklarÆnÆn normal popu-
lasyona göre daha sÆk görüldü ü birçok ara tÆr-
ma ile ortaya konmu tur (Brown ve ark. 1997).
Ülkemizde yapÆlan bir çalÆ mada 257 görme
engelli çocuk ve ergen hasta psikiyatrik olarak
de erlendirilmi ve 30 çocuk ve ergen otistik bo-
zukluk tanÆsÆ almÆ tÆr (Mukaddes ve ark. 2007).
Parr ve arkada larÆnÆn (2010) çok a Ær ve a Ær
düzeyde görme kaybÆ bulunan olgularÆ de er-
lendirdikleri çalÆ mada olgularÆn %31’inde otis-
tik spektrum bozuklu u saptanmÆ tÆr. Her iki
çalÆ mada da görme kaybÆ düzeyi ile otizm gö-
rülme sÆklÆ Æ arasÆnda do rusal bir ili ki oldu u
bildirilmektedir. Görme kaybÆ ve otizm ili kisi-
nin nedeni tam olarak aydÆnlatÆlamamÆ tÆr. An-
cak görme kaybÆ olan çocuklarda ortak dikkat
ve sembolizasyon kÆsÆtlÆlÆklarÆ ve görme kaybÆna
ba lÆ sosyal deneyimlerin yetersizli i bu ili kiyi
açÆklayabilir (Hobson ve Lee 2010). Ekinci ve ar-
kada larÆnÆn konjenital bilateral görme kaybÆ ve
yüksek fonksiyonlu otizm tanÆsÆ alan 10 ya Æn-
daki bir kÆz hastanÆn klinik özelliklerini sunduk-
larÆ olgu sunumunda görme kaybÆ olan çocuk-
larÆn otizm açÆsÆndan de erlendirilmesinde bu
çocuklarÆn özelliklerine uygun yapÆlandÆrÆlmÆ
görü me ve de erlendirme yöntemlerine ihtiyaç
duyuldu una vurgu yapÆlmaktadÆr. OKA’da
farklÆ göz bulgularÆ bulunmakla birlikte olgula-
rÆnÆn tüm tiplerinde 20/60’dan 20/400 aralÆ Æn-
da azalmÆ görme keskinli i de saptanmaktadÆr
(Witkop 1979). Olgumuzda da a Ær derecede
görme kaybÆ mevcuttur. OKA’da görülen görme
bozukluklarÆ çocuklarda sosyal beceriler ve ileti-
im alanÆnda gerili e yol açarak otistik bir tablo-
ya neden olabilir.
112
ÇALI KAN DEM R VE ÖZCAN
Bu olgu sunumu OKA ve otizm arasÆndaki ili -
kinin gösterilmesi açÆsÆndan önemli olmakla
birlikte, bu alanda daha fazla çalÆ maya ihtiyaç
duyulmaktadÆr.
KAYNAKLAR
Abrahams BS, Geschwind DH (2008) Advances in autism
genetics: on the threshold of a new neurobiology. Nat Rev
Genet 9: 341-355.
A an F, Türe S, Gökçay A ve ark. (2006) Tuberoskleroz
kompleksi ve otizm. J Neurol Sci – (Turk) 23: 312-317.
Bakare MO, Ikegwuonu NN (2008) Childhood autism in a
13 year old boy with oculocutaneous albinism: a case report.
J Med Case Rep 22, 13 Ocak 2013’de http://www.ncbi.nlm.
nih.gov/pmc/articles/PMC2265727/ adresinden indirildi.
Bakare MO, Munir KM, Kinney DK (2011) Association of
hypomelanotic skin disorders with autism: links to possib-
le etiologic role of vitamin-D levels in autism? Hypothesis
(Tor) 9, 13 Ocak 2013’de http://www.ncbi.nlm.nih.gov/
pmc/articles/PMC3177756/ adresinden indirildi.
Brown R, Hobson RP, Lee A ve ark. (1997) Are there “au-
tistic-like” features in congenitally blind children? J Child
Psychol Psychiatry 38: 693-703.
Ekinci Ö, Çelik, Toros F (2012) Görme kaybÆ olan bir ol-
guda yüksek fonksiyonlu otizm. Abant Medical Journal 1:
171-173.
Gillberg C, Coleman M (2000) The Biology of the Autistic
Syndromes. The Lavenham Press, London.
Güngör S, YalnÆzo lu D, Topçu M (2007) Kortikal geli im-
sel malformasyonlar. Çocuk Sa lÆ Æ ve HastalÆklarÆ Dergisi
50: 210-225.
Hobson RP, Lee A (2010) Reversible autism among conge-
nitally blind children? Acontrolled follow-up study. J Child
Psychol Psychiatry 51: 1235-1241.
King RA, Summers CG (1988) Albinism. Dermatol Clin
6: 217-228.
Kutzbach B, Summers CG, Holleschau AM ve ark. (2007)
The prevalence of attention-deſ cit/hyperactivity disorder
among persons with albinism. J Child Neurol 22: 1342-1347.
Lee ST, Nicholls RD, Schnur RE ve ark. (1994) Diverse
mutations of the P gene among African-Americans with
type II (tyrosinase-positive) oculocutaneous albinism
(OCA2). Hum Mol Genet 3: 2047-2051.
Muhle R, Trentacoste SU, Rapin I (2004) The genetics of
autism. Pediatrics 113: 472-486.
Mukaddes NM, KÆlÆncaslan A, KüçükyazÆcÆ G ve ark.
(2007) Autism in visually impaired individuals. Psychiatry
Clin Neurosci 61: 39-44.
Parr JR, Dale NJ, Shaffer LM ve ark. (2010) Social commu-
nication difſ culties and autism spectrum disorder in yo-
ung children with optic nerve hypoplasia and/or septo-optic
dysplasia. Dev Med Child Neurol 52: 917-921.
Smalley SL (1998) Autism and tuberous sclerosis. J Autism
Dev Disord 28: 407-414.
Walker HA (1977) A dermatoglyphic study of autistic pati-
ents. J Autism Child Schizophr 7: 11-21.
Witkop CJ (1979) Albinism: Hematologic-storage disease,
susceptibility to skin cancer, and optic neuronal defects sha-
red in all types of oculocutaneous and ocular albinism. Ala
J Med Sci 16: 327-330.
Yüksel A (2005) Genetics of autism. Cerrahpa a J Med 36: 35-41.
Dostları ilə paylaş: |