37
ADÜ Týp Fakültesi Dergisi2002; 3(2) : 37 - 48
Derleme
AÐRI VE AÐRI MEKANÝZMALARINA GÜNCEL BAKIÞ
Osman Nuri AYDIN
1
ÖZET
Anahtar kelimeler:
Current Inspect To Pain And Pain Mechanism
SUMMARY
Key words:
Kimyasal, mekanik veya termal uyarýlar doku yaralanmasýna yol açarak veya damarsal bütünlüðü bozarak
aðrýnýn subjektif etkilerine ilaveten otonomik (kalp hýzý veya kan basýncýnda deðiþiklik) veya hormonal (adrenal
ve hipofizer sekresyonlar) yanýtlara neden olur.Aðrý fizyopatolojisini ve aðrý yolaklarýný bilmek, aðrý tedavisinde
bize yardýmcý olur. Son yýllarda aðrýda rol oynayan fizyolojik ve kimyasal mekanizmalarýn daha iyi
anlaþýlmasýyla aðrý tedavisinde çok önemli geliþmeler saðlanmýþtýr. Bu yazýda aðrý ile ilgili tanýmlamalar,
sýnýflamalar ve aðrýda rol oynayan fizyolojik ve kimyasal mekanizmalar konusundaki güncel bilgiler gözden
geçirilmiþtir.
Aðrý yollarý, aðrý algýlanmasý, serebral korteks, nosisepsiyon, nörotransmitter
Chemical, mechanical, or thermal stimuli lead to autonomic (changes in heart rate or blood pressure) or hormonal
(adrenal and pituitary secretion) responses well as causing subjective sensation of pain by tissue destruction and
disruption of vasculature integrity.Abetter understanding of pain physiopathology and pain pathways helps us in
treatment of pain. Recent advances in our understanding of the chemical and physiologic pain mechanisms have
provided us with important developments in pain therapy. In this article, current information about the definition
and classification of pain and its chemical and physiologic mechanisms are reviewed.
Pain pathways, pain perception, cerebral cortex, nociception, neurotransmitters
1
Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Anestezyoloji ve Reanimasyon AD. AYDIN
Uluslararasý aðrý araþtýrmalarý derneði
(International Association for the Study of
Pain=IASP) aðrýyý, vücudun herhangi bir
yerinden baþlayan, organik bir nedene baðlý olan
veya olmayan, kiþinin geçmiþteki deneyimleri ile
ilgili, sensoryal, emosyonel, hoþ olmayan bir
duygu olarak tarif etmiþtir. Aðrýnýn, doku
hasarýnýn bilinçsiz olarak farkýna varýlmasý
þeklinde de tanýmlanabileceði bildirilmiþtir.
Merskey, aðrýyý; gerçekte mevcut olan veya
potansiyel doku hasarý ile birlikte bulunan, hoþ
olmayan duyusal ve emosyonel tecrübe olarak
tanýmlamýþtýr. Esener'e göre aðrý; herhangi bir
dokuda hasar oluþtuðunda ortaya çýkan,
kompleks ve nahoþ bir algýlama olup, hastayý
doktora getiren en önemli nedendir. Ertekin ise
aðrýyý, bedenin bir köþesinden köken alan, hoþ
olmayan, kiþiyi panik ve kaçýþ davranýþýna
yönelten algýlamadýr diye tariflemiþtir.
Aðrý çeþitli þekillerde sýnýflanabilir;
IASP Taksonomi Alt Komitesi; aðrýyý beþ
eksenli taksonomi þeklinde, eksen bazýnda
tanýmlamýþtýr. Bu tanýmlamaya göre; 1. eksen
aðrýnýn yer aldýðý vücut bölgesi ile ilgilidir. Ýkinci
eksen aðrýnýn etkilediði sistemleri, 3. eksen
oluþum süresini ele alýr. Dördüncü eksen,
hastanýn ifadesine göre aðrýnýn þiddeti ve
baþladýðýndan bu yana geçen süreyi, 5. eksen ise
aðrýnýn etyolojisini belirtir.
Raj , aðrýyý 4 ana baþlýk altýnda tanýmlamýþtýr:
1. Nörofizyolojik mekanizma: a.Nosiseptif, b.
Somatik, c. Visseral,
d. Nöropatik (nonnosiseptif), e. Psikojenik
2. Süreye baðlý: a.Akut, b. Kronik
3. Etiyolojik: a. Kanser aðrýsý, b. Postherpetik
nevralji, c. Orak hücre anemisine baðlý aðrý,
d.Artrit aðrýsý
4. Bölgesel aðrý: a. Baþ aðrýsý, b. Yüz aðrýsý, c.
Bel aðrýsý, d. Pelvik aðrý.
Aðrý tanýmýnda sýk kullanýlan bir baþka
sýnýflandýrmada, baþlama süresi, mekanizmasý ve
kaynaklandýðý bölge dikkate alýnmaktadýr.
Daima nosiseptif nitelikte
olup, vücuda zarar veren bir olayýn varlýðýný
gösterir. Neden olan lezyon ile aðrý arasýnda yer,
þiddet ve zaman bakýmýndan yakýn iliþki vardýr.
Nedenleri arasýnda, travma, enfeksiyon, doku
hipoksisi ve enflamasyon sayýlabilir. Postoperatif
akut aðrý en iyi örnektir. Akut aðrý, üzerinden 3-6
ay süre geçtiðinde kronik aðrý özellikleri gösterir.
Çoðu kez nosiseptif
nitelikte olup uyarýcý iþlevi geçtikten sonra,
kiþinin hayat kalitesini deðiþtiren, kiþileri
anormal davranýþlara yönelten, psikolojik
etkenlerin rol oynadýðý kompleks bir tablodur.
1,2
3
4
5
6
6
2,4,7-11
I. Aðrýnýn baþlama süresine göre
sýnýflama
1. Akut aðrý:
2. Kronik aðrý:
Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...
38
Akut aðrýdaki kadar otonomik cevaplar yoktur.
Sempatik tonus artýþý, nöroendokrin fonksiyonda
artýþ belirgindir.
Daha sonra etraflýca
incelenecektir.
Nonnosiseptif aðrý için
en yaygýn kabul gören terimdir. Nosiseptif
aðrýdan en belirgin farký, sürekli bir nosiseptif
uyarýnýn bulunmamasýdýr. Santral veya periferik
yaralanmaya sekonder yapýsal veya fonksiyonel
sinir sistemi adaptasyonlarýnýn neden olduðu
a ð r ý d ý r. Ö n c e l e r i p s i k o j e n i k o l a r a k
deðerlendirilen aðrý, son zamanlarda daha iyi
tanýmlanmýþ ve santral orijinli nöropatik aðrý
olduðu anlaþýlmýþtýr. IASP
,
“santral sinir sisteminde fonksiyon bozukluðu
veya primer lezyonun baþlattýðý veya neden
olduðu aðrý” olarak tanýmlamýþtýr. Spinal kord
yaralanmasý, multipl sklerozis, epilepsi ve inme
gibi yapýsal deðiþikliklere baðlý aðrýlar örnektir.
Nöropatik ve nörojenik aðrý karýþtýrýlmamalýdýr.
aðrý, herhangi bir nöropati oluþturma
þartý aranmaksýzýn periferal sinir yaralanmasý ile
ortaya çýkan aðrýdýr. Nöropatik aðrý metabolik
hastalýklar sonucu ortaya çýkan aðrýyý da
tanýmlamak için kullanýlýr. Aðrý spontan olarak
ortaya çýkabilir. Aðrý eþiði düþtüðü için normalde
aðrýsýz olan uyarý aðrý yapabilir (allodini).
Uyarýya yanýt hem sürekli hem de amplitüd
bakýmýndan abartýlý olabilir (hiperaljezi).
Nöropatik aðrý opioid ilaçlara ve nörolitik
iþlemlere nosiseptif aðrýdan daha az yanýt verir.
Sinir kompresyonuna veya inflemasyonuna baðlý
mononöropati, þimþek çakar gibi nevraljiler,
diyabetik polinöropatiler ve deafferantasyon
aðrýsý nöropatik aðrý çeþitleridir.
Periferik ve
santral sinir sistemi yaralanmalarý sonucunda
somatosensoryal uyaran iletiminin merkezi sinir
sistemine gidiþinin kesilmesi ile ortaya çýkar.
Talamik aðrýlar, fantom aðrýlarý örnektir.
Motor ya da sempatik
afferentlerin refleks aktivasyonuyla
nosiseptörlerin uyarýlmasý sonucu oluþan
miyofasyal aðrý örnektir.
(
Anksiyete ve depresyon gibi psikolojik
sorunlarda doku hasarý varmýþ gibi algýlama
olmaktadýr.
Somatik sinirlerden
kaynaklanan, ani baþlayan, keskin, iyi lokalize
edilen aðrýdýr.
Ýç organlardan kalkan aðrýlý
uyaranlar, otonom sisteme ait afferent yollarla
taþýnýrlar. Kolon, rektum ve mesaneden kalkan
uyarýlar sakral parasempatik sinirlerle m.
spinalise taþýnýr. Farenks, trakea ve ösefagusun
üst kýsmýndan kalkan uyarýlar, glossofaringeus ve
vagus sinirleri ile, geri kalan bütün organlardan
kalkan uyarýlar sempatik sinirlerle m. spinalise
taþýnýrlar. Kimyasal irritanlar, organlarýn ani
gerilmesi, aþýrý kasýlmalar ve kan akýmýnýn
azalmasý nedenler arasýnda sayýlabilir. Viseral
aðrý yaygýn, lokalizasyonu güç, yansýyan tipte
olabilir. Kan basýncý ve nabýz sayýsýnda deðiþme,
kas rijiditesi ve hiperestezi ile birliktedir.
Sempatik sinir
sisteminin aktivasyonu ile ortaya çýkan damarsal
kökenli aðrýlar, CRPS (kompleks rejyonal aðrý
sendromu) ve kozaljiler örnektir.
Kaslar, tendonlar veya
bizzat periferik sinirlerin kendinden köken
alabilir.
Bir baþka sýnýflandýrma da normal
fonksiyon gösteren sinirler ile patoloji sonrasý
fonksiyonlarý deðiþen sinirler arasýndaki farka
göredir;
Eklem, tendon, kas ve fasyadan
kalkan uyarýlar, cilttekine benzer olarak ince
liflerle taþýnýr ve ayný yollarla iletilir. Genellikle
künt ve zonklayýcý tiptedir. Ýyi lokalize edilemez
ve yayýlma eðilimindedir. Derin aðrý, liflerin
sonlarýnýn kimyasal maddelerle uyarýlmasý, kas
liflerinin gerilmesi gibi mekanik etkiler sonrasý
görülür.
Deri ve mukozadan köken
alan aðrýdýr.
Bazý organ ve derin
dokulardan kaynaklanan aðrýlar, uyarý yerinden
farklý bir yerde duyulabilir. Kardiyak aðrýnýn sol
kola, diyagrafmatik aðrýnýn sol omuza yansýmasý
gibi. Birçok dermal ve viseral afferent lifin, aðrý
yolu üzerinde ayný ikinci nöron üzerine
konverjansý ile açýklanmaktadýr.
Cilt, kas ve bað
dokusunda küçük, yuvarlak, hipersensitif
alanlardýr. Yansýyan aðrý ile yakýndan ilgilidir. En
sýk olarak miyofasyal yapýlarda görülürler. Akut
yaralanmalarda yaralanma bölgesi dýþýnda da
oluþmaktadýr. Bu noktalar basýnç, iðneleme,
II: Mekanizmalarýna göre aðrý
sýnýflamasý
1. Nosiseptif aðrý:
2. Nöropatik aðrý:
santral aðrýyý
Nörojenik
3. Deafferantasyon aðrýsý:
4. Reaktif aðrý:
5. Psikosomatik aðrý Psikojenik aðrý):
III: Kaynaklandýðý bölgeye göre aðrý
sýnýflamasý
1. Somatik aðrý:
2. Viseral aðrý:
3. Sempatik aðrý:
4. Periferal aðrý:
Derin aðrý:
Yüzeyel aðrý:
Yansýyan aðrý:
Tetik noktalarý (Trigger alanlar,
Miyaljezik noktalar):
6
11
2,6
2,4
hareket, gerilme, aþýrý sýcak veya soðukla aktive
olur. Kas-iskelet sistemindeki bir çok tetik
noktasýnýn yerleþimi, klasik akupunktur
noktalarýna uymaktadýr. Tedavide, noktanýn
belirlenmesi ve lokal anestezik ile bloke edilmesi
etkili olmaktadýr.
Aðrý tanýmlanmasýnda kullanýlan tanýmlar;
Aðrý olmamasý gereken
dokunmayý, aðrý olarak algýlama
Aðrý duyusunun olmamasý
Aðrý da dahil bütün hislerin kaybý
Duyu kaybý olan
bölgede aðrý
: Uyarý ile veya uyarýsýz olarak
nahoþ ve anormal duyu
Aðrýlý uyaranlara azalmýþ
reaksiyon
Aðrýlý uyaranlara artmýþ
reaksiyon, sensoryal liflerin aþýrý duyarlýlýðý
: Hiperestezi, allodini,
hiperaljezi+artmýþ reaksiyon+uyarý kesildikten
sonra da duyunun devamý
Azalmýþ cilt duyarlýlýðý (hafif
dokunma, basý ve ýsýya karþý)
Periferik sinirlerdeki tahribat
sonucu geliþen, yanýcý karakterdeki aðrýdýr. Ýlgili
bölgeye çok hafif dokunma bile aðrý oluþturabilir.
Bir spinal veya kranial sinirin
daðýlým alanýnda görülen, tekrarlayýcý, þiddetli ve
genellikle ilgili cildin uyarýlmasý ile baþlayan bir
aðrýdýr.
Belirli bir bölgede, herhangi bir
uyarý olmadan, spontan olarak iðnelenme,
karýncalanma veya uyuþma hissedilmesidir.
Dorsal kök, periferik sinir veya santral sinir
sistemi irritasyonuna baðlý olabilir.
Bir veya birden fazla sinir
kökünün anormal fonksiyonu
Zararlý uyarýlara abartýlý
reaksiyondur.
Doku hasarý yapabilecek
þiddete yakýn, ancak belirgin bir enflamasyon ya
da sinir hasarý uyarýlarýnýn neden olduðu duyu
þeklidir. Mekanik, kimyasal veya termal
uyarýlarýn etkileri, basý, yanma, sýcak ve soðuk
þeklinde algýlandýklarý derecenin biraz üstüne
çýktýklarýnda artýk aðrý olarak algýlanmaktadýr.
Doku enflamasyonu ve sinir
hasarý sonunda ortaya çýkmaktadýr.
Aðrý, kapsülsüz sýnýr sonlarýnýn aktivasyonu
sonucu doku yaralanmasýyla oluþur. Bedenin bir
bölgesindeki doku yaralanmasýnda uyarýnýn
özelleþmiþ sinir uçlarý ile (nosiseptör) alýnýp,
santral sinir sistemine götürülmesi, belirli bölge
ve nöral yapýlarda integre edilmesi, bu zararlý
tehdidin (noxious uyarý) algýlanmasý, buna karþý
fizyolojik, biyoþimik ve psikolojik önlemlerin
harekete geçirilmesidir. Nosisepsiyon, doku
hasarý ile aðrýnýn algýlanmasý arasýnda oluþan
karmaþýk elektrokimyasal olaylar serisinin
bütünüdür.
Aðrý, nosisepsiyon içinde bir
algýlama olayýdýr. Latincede Noci zarar veya
zedelenme anlamýndadýr. Travmatik veya
noxious stimulasyona nöral cevaptýr. Tüm
nosiseptör uyarýlar aðrý oluþturur, fakat tüm
aðrýlar nosisepsiyondan kaynaklanmaz. Aslýnda
nosiseptörler periferik terminalleri aðrýlý
uyaranlara hassas primer afferent ve tüm deri,
deri altý dokularýnda bulunan çýplak ve serbest
sinir uçlarýdýr. Miyelinsiz C lifleri ile miyelinli
A-delta ( ) liflerinin distal uzantýlarýndan
oluþmuþlardýr ve 100-400 m uzunluðundaki
aksonal sonlanmalar, küçük kan damarlarý ve
mast hücreleri kenarýnda sonlanýrlar. A-delta
liflerinin uçlarý genellikle uyarýldýklarý tipe göre
termal veya mekanik nosiseptörler adýný alýr ve
30 m/sn hýzda ileti oluþtururlar. Dolayýsýyla bu
nosiseptörlerin aktivasyonu keskin, iðneleyici ve
iyi lokalize edilebilen bir aðrý oluþturur. C
liflerinin uçlarý,
adýný alýr
ve þiddetli mekanik, kimyasal, aþýrý sýcak ve
soðuk uyaranlarla aktive olurlar. C lifleri,
enflamasyonda olduðu gibi gecikmiþ, yanýcý ve
inatçý karakterdeki aðrýdan sorumludurlar.
Ýmpulslarý 0.5-2 m/sn gibi çok yavaþ olarak
ilerletirler. Dolayýsýyla daha donuk, daha yaygýn
aðrý ve hiperestezi oluþtururlar. Sinir liflerinin
özellikleri ve fonksiyonlarý Tablo I'de
özetlenmektedir.
Normal fizyolojik koþullarda aðrý ve
nosisepsiyon, hoþ olmayan bir algýlama olarak
Allodini:
Analjezi:
Anestezi:
Anestezi dolorosa:
Dizestezi
Hipoaljezi:
Hiperestezi:
Hiperpati
Hipoestezi:
Kozalji:
Nöralji:
Parestezi:
Radikülopati:
Hiperaljezi:
Fizyolojik aðrý:
Patolojik aðrý:
Nosisepsiyon
,
polimodal nosiseptör
2,4,10
1,4,9
5
2
4
11
1,5
δ
µ
Tablo I:
Grup
Çap ( ) Miyelin Fonksiyon
Sinir liflerinin özellikleri ve fonksiyonlarý
A
20-12
+
Motor (efferent), duyusal
A
12-6
+
Motor, afferent
(Proprioseptif, dokunma)
A
8-2
+
Sensorial
(aðrý, ýsý, dokunma)
A
5-2
+
Otonom
(efferent pregangliyoner)
B
3
+
Sensorial
(aðrý, ýsý, dokunma)
C
1.2
-
Otonom
(postgangliyoner sempatik)
µ
Aydýn
39
görülse de amacý organizmayý zararlý bir
saldýrýdan korumak ve ilgili savunma
mekanizmalarýný ortaya çýkarmaktýr.
Periferik çýplak sinir uçlarýnýn uyarýlmasý,
nörotransmitter salýnýmýna yol açar. Substant P
(SP) ve diðer taþikininlerin (Tablo II) lokal
salýnýmý, vazodilatasyon ve plazma
ekstravazasyonuna yeter miktarda iseler ödem
oluþur. Vazodilatasyonu takiben histamin ve
bradikinin, kan hücrelerinden lokal olarak salýnýr
ve ikisi de nosiseptörleri sonraki uyarýlar için
sensitize edebilir (hiperaljezi). Doku yaralanmasý
ve SPmast hücrelerini aktive eder.
Küçük
liflerin çoðu eksitatör amino asitleri (EAA),
aspartat, glutamat ve nöropeptidleri (substant P,
kalsitonin, gen-related peptid, kolesistokinin,
galanin, somastatin vb.) içerir. Bu maddeler
s ý k l ý k l a a y n ý a f f e r e n t t e r m i n a l d e
toplanmýþlardýr.
Eksitatör amino asitler hem
geniþ hem de küçük çaplý primer afferent liflerde
bulunurlar ve eklem inflamasyonunda kronik
veya akut nosiseptif uyarý sonucu A-beta ( )
liflerince aktive edilen düþük akýmlý elektrik
aktivitesi sonucu salýndýklarý gösterilmiþtir.
Eksitatör amino asit reseptörlerinin, N-metil-D-
a s p a r t a t ( N M D A ) v e n o n - N M D A
(AMPA/kainate ve metabotropik) reseptörleri
gibi postsinaptik ve spinal dorsal boynuz
hücrelerinde bulunan bir çok alt tipi vardýr.
Çeþitli çalýþmalarda, hem NMDA hem de non-
NMDA reseptör agonistlerinin intratekal olarak
uygulanmasýnda nosifensif davranýþ oluþtuðu
bildirilmiþtir.
Sinirle inerve edilen periferik hedefler,
afferent liflerin çapýndan çok peptid içeriði ile
ilgilidir. Aslýnda sinirler yeni periferal dokularý
tekrardan uyardýklarýnda peptid içerikleri
deðiþmiþ gibi gözükür (afferent axonun fenotip
transmitteri deðiþir). Nosiseptif dorsal boynuz
nöronlarýnýn büyük kýsmý, substance P içeren
snapslarýn önemli kýsmýyla baðlantýlýdýr.
Periferde salýnan ve noxious uyarý özelliði
taþýyan nörotransmitterler;
Zararlý mekanik uyarý ile hücre
zarý permeabilitesi bütünlüðü bozulur ve lokal
hücre yýkýmý sonrasý hücre dýþýna öncül maddeler
çýkar. Bradikinin, nosiseptörü direkt olarak
aktive eder ve çevre damarlarda vazodilatasyon
yaratýr. Ayrýca hücre zarlarý üzerine etki yaparak
prostoglandin oluþumuna da katkýda bulunur.
: Trombositlerden salýnýr. Direkt
olarak nosiseptörü aktive eder. Hücre zarlarýna
etki ederek prostaglandinlerin salýnmasýna yol
açar.
Direkt doku travmasý ile serotonin ve
bradikinin hücre membranlarýnda fosfolipidler
üzerine etki yapmasý ile prostoglandinler ve
lökotrienler serbest hale gelir. Burada anahtar
durumundaki öncü madde araþidonik asittir
(Tablo II). Siklooksijenaz enzimi ile siklik
endoperoksitler ve buradan da prostaglandinler
oluþur. Prostaglandinler, hem nosiseptif
duyarlýlýðý artýrýrlar hem de lokal dolaþýmda
vazodilatasyonu artýrarak daha fazla algojenik
madde birikmesine yol açarlar. Refleks
mekanizma ile duyarlý hale gelen nosiseptör
uçlardan nöropeptidler çevre dokuya salgýlanýr.
Özellikle P maddesi, nörokinin A ve CGRP
(calsitonin- gene related protein) gibi taþikininler
bölgede ödem ve yangýnýn baþlamasýna yol
açarlar. P maddesi mast hücrelerinden histamin
salýnmasýna neden olur.
Periferde bulunan aðrýya hassas
nosiseptörlerin aktivasyonu veya hasar görmüþ
dokudan salýnan mediyatörler tarafýndan,
medulla spinalise afferent transmisyon ve dorsal
boynuz üzerinden yüksek merkezlere ileti
aþamalarý ile gerçekleþir.
Aðrý 4 aþamada algýlanýr;
Sinirlerin sensoryal
uçlarýnda, stimulusun elektriksel aktiviteye
dönüþtürüldüðü aþamadýr.
Ýmpulslarýn sensoryal
sinir sistemi boyunca yayýldýðý aþamadýr.
5
12-14
15
2,15,16
17,18
19,20
21,22
23
16
17,18
1,5,24
N o s i s e p t i f p r o ç e s i n p e r i f e r a l
komponentleri
Primer afferent lif transmitterleri;
Bradikinin:
Serotonin
AÐRININALGILANMASI
1. Transdüksiyon:
2. Transmisyon:
Tablo II:
Madde
Kaynak
Sinir sonundaki
etkileri
Periferal duyarlýlýkta oluþan nöroaktif substantlar
Substans P
Sinir terminalleri
Sensitizasyon
Bradikinin
Plazma kininojen
Aktivasyon
Histamin
Trombositler,
Aktivasyon
mast hücresi
Protonlar
Ýskemi,
Aktivasyon
(düþük pH)
zedelenmiþ hücreler
Prostoglandinler Araþidonik asit,
Sensitizasyon
zedelenmiþ hücreler
Lökotrienler
Araþidonik asit,
Sensitizasyon
zedelenmiþ hücreler
Interlökinler
Mast hücreleri
Aktivasyon ve
sensitizasyon
TNF-
Mast hücreleri
Aktivasyon ve
Sensitizasyon
α
β
40
Aðrý ve aðrý mekanizmalarýna...
a. Primer sensoryal afferent nöronlarýn,
elektriksel aktiviteyi spinal korda iletmesi
b. Uyarýnýn spinal kordda, assendan ileti
sistemi ile beyin sapý ve talamusa iletilmesi
c. Talamokortikal projeksiyon
Nosiseptif transmisyonun
nöral etkenlerle modifiye olmasýdýr.
Bireyin psikolojisi ile
etkileþimi ve subjektif emosyonel deneyimleri
sonucu geliþen, uyarýnýn algýlandýðý son
aþamadýr.
Spinal veya belirli kranyal sinirlerdeki C
lifleri veya A-delta liflerindeki elektriksel
impulslar olarak spinal kök veya beyin köküne
gider. Bir seri kompleks kimyasal etkileþimler ile
sinaptik bileþkeyi geçtikten sonra sinyal
nosiseptif spesifik yüksek SSS seviyelerine bir
kez daha elektriksel olarak geçer. Ya da aðrýya
daha az spesifik WDR nöronlarýna gider.
Aðrýnýn iletimi ve algýlanmasý konusunda
Ken Casey'in “nosisepsiyon dorsal boynuzda
doðar, beyine ulaþýncaya kadar onu aðrý olarak
isimlendiremeyiz” ifadesini unutmamalýyýz.
A-delta ve C lifleri omuriliðe girince hemen
ikiye ayrýlýrlar. Birkaç segment yukarý aþaðýya
devam ederek Lissauer traktusunun bir kesimini
oluþtururlar. Bunlarýn akson kollateralleri de
dorsal boynuz içine girer. Nosiseptif sinir
uçlarýnýn bu santral terminalleri dorsal boynuz gri
cevherinin marjinal zonu (lamina-I) ile subsantia
gelatinosa (lamina-II)'da yer alan nöronlarla
sinaps yaparlar. Bazý A-delta liflerinin uzantýlarý
daha derinde bulunan lamina-V hücrelerine
ulaþýr.
Aðrýlý uyaranlarý taþýyan periferik liflerin
hücre cismi, yani aðrý yolunun
arka
kök ganglionlarýnda yer alýr. Buradan kalkan
lifler spinal korda girer ve substantia
gelatinosa'da (SG) arka boynuz hücreleri ile
sinaps yapar
Yani aðrý iletiminde
ikinci durak spinal korddur. Substantia
gelatinosa'da enkefalinerjik ara nöronlar
bulunmaktadýr. Aðrý yolunun
talamustadýr
Arka boynuzdaki nöronlar 3 çeþittir.
oluþan sinyal ve impulslarý
anterolateral afferent sistemden üst merkezlere
iletirler. Projeksiyon nöronlarýný baþlýca iki
grupta incelemek olasýdýr. Lamina I'de yoðun
olarak bulunan ve sadece A-delta ve C-lifleri ile
uyarýlan projeksiyon nöronlarý
dir. Lamina I ve V'de bulunan
ikinci grup projeksiyon nöronlarý, hem
nosiseptörlerden hem de düþük eþikli
mekanoreseptörlerden lif uyarýmý alan
nöronlarýdýr.
aðrýlý uyaranlarý
projeksiyon nöronlarýna ileterek eksite
olmalarýný saðlarlar.
geniþ çaplý liflerle
eksite olduklarýnda projeksiyon nöronlarýnda
inhibisyona neden olurlar. Genellikle C ve A-
delta liflerinden gelen sinyallerle aktive olan bu
ara nöronlar, aðrýlý sinyalleri projeksiyon
nöronuna geçirirler.
Aðrýlý uyarýlarý üst merkezlere geçirmede,
dorsal boynuzda baþlýca iki týp nörotransmitter
rol almaktadýr. Bunlar glutamat ve
nöropeptidlerdir.
A-delta terminal uçlarýndan ve
motor nöronlara sinaps yapan afferentlerden
salgýlanan eksitatör bir aminoasittir.
Dorsal
boynuz projeksiyon hücrelerinde çok kýsa süreli
veya çok uzun süreli depolarizasyon yaratabilir.
Çok kýsa etkisini, “ligand-gated” Na/K iyonlarýný
açmasý ile, uzun süreli depolarizasyon etkisini N-
Metil, D-Aspartat (NMDA) kullanarak
gerçekleþtirir.
Özellikle C lifleri
eksitasyonu ile oluþurlar ve projeksiyon
hücrelerinde çok yavaþ ve çok uzun süreli
depolarizasyona yol açarlar. Bu nöropeptidler
arasýnda; P maddesi, nörokinin-A, kolesistokinin
ve kalsitonin-gene related peptid (CGRP)
sayýlabilir. C lifleri uçlarýndan birden fazla
nöropeptid salgýlanabilir.
Wall ve Melzack tarafýndan 1965'te ortaya
atýlmýþtýr. Periferden gelen yoðun afferent
nosiseptif impulslarla eksitan ara nöronlar aktive
olmakta ve bu inhibitör ara nöronu inhibe ederek
ve de projeksiyon nöronunu eksite ederek aðrýlý
impulslarýn santral sinir sistemine geçmesine yol
açmaktadýr. Ancak ayný zamanda A ve B grubu
geniþ myelinli liflerin aktivasyonu ile inhibitör
ara nöronlarý aktive ederek projeksiyon ara
nöronlarýný inhibe etmekte ve aðrýlý sinyallerin
geçiþini durdurmaktadýr. Bu mekanizma TENS
(transkutanöz elektriksel sinir uyarýmý) ve spinal
kord stimulasyonu gibi geniþ çaplý lifleri uyartan
Dostları ilə paylaş: |