Proteinuria: diagnosis, pathophysiology and treatment



Yüklə 205,52 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə1/9
tarix02.01.2022
ölçüsü205,52 Kb.
#40428
  1   2   3   4   5   6   7   8   9
127-133



Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi I Official Journal of the Turkish Society of Nephrology 2003;12 (3) 127-133

PROTEİNÜRİ: TANISI, HASAR MEKANİZMALARI VE TEDAVİSİ

PROTEINURIA: DIAGNOSIS, PATHOPHYSIOLOGY AND TREATMENT

EmreTutal, * Siren Sezer

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD, * İç Hastalıkları ABD Nefroloji Bilim Dalı , Ankara



GİRİŞ

Fizyolojik koşullarda idrarla günlük protein atılımı

150 mgr'ın altındadır. Tekrarlanan ölçümlerde bu

değerin üzerinde protein atılımının saptanması, yani

proteinüri, gözardı edilmemeli ve ileri değerlendirme

yapılmalıdır. Bu düzeyin üzerindeki protein atılımı

genel olarak altta yatan böbrek hasarının önemli bir

göstergesidir.

İdrarda protein atılımının normal sınırlarda olup

olmadığının değerlendirilmesi için yaygın olarak

kullanılan yöntem 24 saatlik idrarda protein ölçümüdür.

Son dönemde ise bu yönteme alternatif olarak spot

idrarda kreatinin ve total protein oranının hesaplanması

gündeme gelmiştir. Bu oran 1,73 m2 vücut alanına

sahip bir bireyde günlük protein atılımının yaklaşık bir

göstergesi olabilmektedir. Bu yöntemde elde edilen

oran rakamsal olarak günlük protein atılımına denk

gelmektedir (Örn: İdrarda total protein / kreatinin

oranının 4,9 saptanması günlük protein atılımının 4,9

g/1,73 m2 olduğunu gösterir)(l). Bu yöntemin sağlıklı

sonuçlar vermeyeceği durumlar da mevcuttur. İdrarda

atılan kreatinin miktarının bekleneden farklı olduğu

durumlar bunlardan biridir. Örneğin kas kitlesi yüksek

ve buna bağlı olarak da idrarda atılan kreatinin miktarı

fazla olan bireyde protein atılımı az görülürken, tersine

kaşektik bireyde mevcutdan daha fazla protein atılımı

hesaplanacaktır. Yine bu yöntemle iyi huylu proteinüri

durumları (ortostatik proteinüri vb) tanımak mümkün

değildir. Bu yöntemin diabetik nefropatili hastalarda

uygulanması halinde de yanlış sonuçlar alınmaktadır.

Klinikte, proteinüri varlığı çoğunlukla bu

yöntemlerden önce, idrar çubukları vasıtasıyla

farkedilmektedir. Bu çubuklar albumine karşı

duyarlıdırlar ve bu nedenle albumin dışındaki

moleküllerin atılımının arttığı iyi huylu durumlarda,

multipl myelomda ve mikroalbuminüri düzeyindeki

diabetik hastalarda tanı için yeterli olamamaktadırlar.

Açıklanamayan böbrek yetmezliği varlığında idrarın

sulfasalisilik asit ile test edilmesi halinde mevcut olan

bütün protein miktarı tespit edilebilir. Bu yöntem

Glomerüler hipertansiyonun, artmış angiotensin-II'nin

de katkısıyla, glomerül duvarını gererek zarar

görmesine ve 'pore'ların genişleyip protein

filtrasyonundaki boyut-seçiciliği özelliğini

kaybederek, multipl myelom tanısında faydalıdır.

Diabetik nefropatili hastalarda ise idrar çubuğunda

proteinin pozitifleşmesi hastalığın geç bir bulgusudur.

Bunun nedeni bu çubukların ancak günlük 300-500 mg

üzerinde albumin atılımı varlığında pozitifleşiyor

olmasıdır. Bundan daha düşük düzeylerdeki

proteinürinin tanısında faydasızdırlar.

Proteinüri, klinikte karşımıza esas olarak iki

şekilde çıkabilir.


Yüklə 205,52 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin