Sağlıklı bir vertebral kolonda vertebralar, koronal ve transvers düzlemlerde nötral pozisyonda yer alırlar
Koronal planda aynı çizgi üzerinde dizilmesi gereken vertebral kolonun herhangi bir nedenle bu diziliminin bozulmasına ve bir eğriliğin ortaya çıkmasına skolyoz adı verilir.
Skolyoz bir hastalık değil, bir bulgudur ve pek çok hastalığın ortak bulgusu olarak karşımıza çıkabilir
Skolyoz bir hastalık değil, bir bulgudur ve pek çok hastalığın ortak bulgusu olarak karşımıza çıkabilir
Skolyoza çoğu hastada vertebralardaki rotasyonel bir deformite de eşlik eder ve bu durum kendisini kaburga kamburluğu (rib hump), skapular belirginlik ve belde düzleşme olarak belli eder
Oldukça sık görülen bir deformitedir
Oldukça sık görülen bir deformitedir
Çoğunlukla büyüme çağında ortaya çıkar
Skolyoza neden olan faktörler okul çağı öncesinde etkili olmaktadır
Deformite genelde 14 yaş öncesi belirgin olmaya başlar
Okul çağı öncesi erkeklerde biraz daha fazla görülmesine karşın adolesan dönemde kızlarda 3-5 kat fazla görülür
Yapılan okul taramalarında insidansı%0,3-15,3 olarak bulunmuştur
Skolyoz 2 şekilde sınıflandırılabilir:
Skolyoz 2 şekilde sınıflandırılabilir:
Etyolojiye göre
Eğriliğin şekline ve seviyesine göre
ETYOLOJİK SINIFLAMA:
Etyolojiye göre skolyoz yapısal ve yapısal olmayan olmak üzere 2 ana gruba ayrılır
1-Yapısal olmayan: Geçici postural bozuklukta oluşur. Omurga yapısında değişiklik olmaz. Düzeltilmesi nispeten kolaydır
2-Yapısal skolyoz: Morfolojik bozukluklarla birliktedir ve tedavisi güçtür. Yapısal skolyozun konjenital, idiopatik ve nöromüsküler tipleri vardır
YAPISAL SKOLYOZ
Serebral palsi
Spinoserebellar dejenerasyon
Siringomiyeli
Spinal kord tümörü
Spinal kord travması
Poliomiyelit
Travmatik (kırık ya da dislokasyon, cerrahiye bağlı, radyasyona bağlı)
Spinal müsküler atrofi
Miyelomeningosel
Müsküler distrofiler
Lif tipi orantısızlığı
Konjenital hipotoni
YAPISAL SKOLYOZ
Kemik, kas, sinir, bağ dokusu gibi dokularda yapısal bozukluklar sonucu gelişen skolyozdur
Vertebraların fiks rotasyonu ve irreversible lateral eğimi vardır
Vertebralar eğimin konveks olduğu tarafa doğru dönerler
En çok rotasyon eğimin apeksindeki vertebrada olur. Eğim artarsa rotasyon miktarı artar
Gövde kaslarının bir tarafındaki güçsüzlük ya da vertebra epifiz platelerinin asimetrik büyümesi, sebep olarak gösterilmiştir
Ancak hastaların çoğunda patogenez bilinmemektedir
İdiopatik skolyoz başlangıç yaşına göre 4’e ayrılır
İdiopatik skolyoz başlangıç yaşına göre 4’e ayrılır
İnfantil form: Doğumdan 3 yaşına kadar
Juvenil form: 4-10 yaş arası
Adolesan form: Puberteden epizler kapanana kadar
Erişkin form: Olgunluk-yaşlılık
Konjenital Skolyoz
Çoğunlukla embriyolojik aşamadaki bir defekt sonrası gelişir
Bu defekt segmentasyon ya da formasyon defekti olabilir, ancak sıklıkla ikisinin bileşkesidir
İdiopatik skolyoza göre oldukça az görülür
Nöromüsküler bozukluğa bağlı
Yapısal skolyozun bir diğer nedeni, gövde kaslarının asimetrik paralizisine sebep olan ve bu nedenle gövde destekleyici kasların dengesini bozan hastalıklardır
Bunlar arasında poliomiyelit sonrası ya da infantil spinal müsküler atrofi, Freidrich ataksisi, siringomiyeli, spastik paralizi sonrası gelişen skolyozlar sayılabilir
Yapısal skolyoz nörofibromatozis, torakoplasti ve kronik ampiyem gibi tek taraflı göğüs içi patolojilere de bağlı olabilir
YAPISAL OLMAYAN SKOLYOZ
Postural skolyoz
Histerik skolyoz
Sinir kökü irritasyonu
Nukleus pulposus herniasyonu
Tümörler
İnflamasyona bağlı
Kalça kontraktürlerine bağlı
Eğrilik Paternleri
Skolyotik eğrilik, yapısal (fikse) ya da kompansatuardır
Hasta öne eğildiğinde skolyotik eğrilik sabit kalıyorsa yapısal
Öne eğilme ile eğrilik düzeliyorsa kompansatuardır
Eğrilikte en çok rotasyona uğrayan vertebraya apikal vertebra denir
Omurgada ilk ortaya çıkan eğriliğe primer eğrilik adı verilir
Major eğrilik ise en çok yapısal bozukluğun ve en fazla açılanmanın görüldüğü eğriliktir
Major eğrilik ise en çok yapısal bozukluğun ve en fazla açılanmanın görüldüğü eğriliktir
Bazen major eğriliğin aşağısında veya yukarısında, başı pelvis üzerinde dengede tutmaya yönelik ikinci bir eğrilik gelişebilir ki buna kompansatuar ya da sekonder eğrilikisimleri verilir
Omurgada oluşan eğriliklerin en küçüğüne minör eğrilik denir
Omurgada oluşan eğriliklerin en küçüğüne minör eğrilik denir
Eşit büyüklüğe sahip iki yapısal eğrilik varsa o zaman çift major eğrilikten söz edilir
Skolyoz eğriliğin yer aldığı anatomik bölgeye ve konveksitenin bulunduğu yöne göre adlandırılır
Skolyoz eğriliğin yer aldığı anatomik bölgeye ve konveksitenin bulunduğu yöne göre adlandırılır
Apeksi
C1-6 arasında olan eğriliklere servikal
C7-T1 arasında olanlara servikotorasik
T2-11 arasında olanlara torakal
T12-L1 arasında olanlara torakolomber
L2-4 arasında olanlara lomber
L5 ve aşağısında olanlara lumbosakral eğrilik adı verilir
KLİNİK GÖRÜNÜM
Skolyozun erken döneminde hastaların hiçbir yakınması yoktur ya da minimaldir
Pek çok hastada tesadüfen tanı konulur
Aileyi hekime götüren ilk semptom genellikle görüntü bozukluğudur
Hastalar hekime bir omuzunun daha yüksekte olduğu, kalçasının belirginleştiği ya da kürek kemiğinin dışa çıktığı gibi şikayetlerle başvurur
Sıklıkla aile öyküsü vardır
Sıklıkla aile öyküsü vardır
Hastanın öyküsü alınırken hamilelik ve doğum sonrası ayrıntılı şekilde sorgulanmalı, nörolojik anomaliye yol açabilecek ilaç kullanımı araştırılmalıdır
Çocuklarda ve adölesanlarda genellikle ağrısızdır
Eğer hasta ağrıdan yakınıyorsa eğriliğe yol açabilecek spinal tümör, disk herniasyonu gibi irritatif lezyonlar uygun yöntemlerle araştırılmalıdır
Nadir de olsa çocukluk çağında çabuk yorulma ve bel ağrısından şikayetle başvurabilirler
Nadir de olsa çocukluk çağında çabuk yorulma ve bel ağrısından şikayetle başvurabilirler
Şiddetli vakalarda kostaların iliak kanat üstüne yaptığı basınç nedeni ile belde ağrı olabilir
Solunum kapasitesindeki azalma nefes darlığına yol açabilir
Hafif vakalarda ise semptomlar orta yaşlara kadar ortaya çıkmaz
Fizik muayene etyolojiye yönelik genel ve nörolojik incelemeyi kapsamalıdır
Fizik muayene etyolojiye yönelik genel ve nörolojik incelemeyi kapsamalıdır
Genel vücut yapısının değerlendirilmesi önemlidir
Uzun ekstremitelerle birlikte yüksek damak, kardiyak üfürüm ve lens dislokasyonu varlığında Marfan sendromu düşünülmelidir
Bacak uzunluklarında eşitsizlik, asimetrik abdominal kas güçsüzlüğü ve sütlü kahve lekeleri (cafe au lait) gibi cilt bozuklukları varlığında nörofibromatozis yönünden araştırılmalıdır
Vakaların çoğunda rotasyon, konveksitenin olduğu yöndedir
Vakaların çoğunda rotasyon, konveksitenin olduğu yöndedir
Toraksta asimetri oluşur
Konveksite tarafındaki omuz yukarı ve öne kayar
Genel vücut yapısı, omuz yüksekliği asimetrisi, belin iki tarafındaki kıvrımların eşit olup olmadığı ya da kalçada asimetri varlığı değerlendirilmelidir
Bacak uzunluk farkları, pelvik obliklik yapısal olmayan skolyozu gösterebilir ve kısa olan bacağın altına destekle fark giderilerek skolyoz ortadan kaldırılabilir
TANI
Şüphelenilen olgularda ya da okul taramalarında Adam’s testi de denilen öne eğilme testi uygulanır
Hasta tamamen çıplak olmalı ve ayakta durmalıdır
Hastadan ayaklar bitişik ve diz ekstansiyondayken öne eğilmesi istenir
Kollar serbest aşağıya sallanmalı ve avuç içleri birbirine bakmalıdır
Skolyotik omurganın kaburgalarda yaptığı deformite, sırtta rotasyonel çıkıntı veya asimetri gözlemlenebilir
Skolyotik omurganın kaburgalarda yaptığı deformite, sırtta rotasyonel çıkıntı veya asimetri gözlemlenebilir
Bu yöntemle deformiteler başlangıç aşamasında farkedilebilir
Skolyozda omurganın dengede olması oldukça önemlidir. Bu şakülle tespit edilir
Bir şakül C7’nin spinöz çıkıntısından aşağıya sarkıtılır
Bir şakül C7’nin spinöz çıkıntısından aşağıya sarkıtılır
Normal kişilerde şakül sakrumun ortasından geçmelidir
Herhangi bir sapma denge bozukluğunun belirtisidir
Radyolojik inceleme önemlidir
Radyolojik inceleme önemlidir
Grafiler ayakta çekilmeli ve kaset 90 cm uzakta olmalı, böylece tüm omurga görüntülenebilmelidir
Grafiler yoğun radyasyondan kaçınmak için genel olarak 6 ayda bir tekrarlanmalıdır
Böylece eğim aynı mı kalıyor yoksa artıyor mu anlaşılabilir
Torasik skolyoz Lomber skolyoz
Eğriliğin derecesi Cobb metodu ile ölçülür
Eğriliğin derecesi Cobb metodu ile ölçülür
Bu metotta üst ve alt uç vertebralar tespit edilir
Bunlar konkavite yönünde en fazla eğim gösteren vertebralardır
Daha sonra üstteki vertebranın üst, alttaki vertebranın alt kenarına paralel birer doğru çizgi çekilir
Bu doğrulara çekilen dikey çizgilerin birbirini kestiği noktada üstte kalan açı skolyoz (Cobb) açısını verir
Skolyoz primer olarak omurga hastalığı olmayıp, omurgaya etkiyen mekanik güçler sonucu ortaya çıktığından etyolojik faktörlerin araştırılması önemlidir
Skolyoz primer olarak omurga hastalığı olmayıp, omurgaya etkiyen mekanik güçler sonucu ortaya çıktığından etyolojik faktörlerin araştırılması önemlidir
Vertebral rotasyonun ölçümü için kabul edilen yöntemlerden biri de Nash ve Moe tarafından geliştirilmiştir
Vertebral rotasyonun ölçümü için kabul edilen yöntemlerden biri de Nash ve Moe tarafından geliştirilmiştir
AP düz grafilerde pedikülün vertebra merkezi ile olan konumuna bakılır
BT’nin skolyozu olan hastaların değerlendirilmesinde kısıtlı yararı vardır
BT’nin skolyozu olan hastaların değerlendirilmesinde kısıtlı yararı vardır
Hızlı ilerleyen, içerdiği vertebra sayısı ve yerleşimi açısından idiopatik skolyoza benzemeyen, cilt değişiklikleri ve anormal nörolojik bulguları olan hastalarda BT, BT miyelografi veya MRG incelemeleri yapılmalıdır
Sintigrafi rutin uygulanmaz, ancak tümör, enfeksiyon, stres kırıklarını dışlamak için şüphelenilen olgularda yapılmalıdır
Sintigrafi rutin uygulanmaz, ancak tümör, enfeksiyon, stres kırıklarını dışlamak için şüphelenilen olgularda yapılmalıdır
Diğer Tetkikler:
Skolyozlu hastalarda rutin lab incelemeleri yapılır
60 dereceden büyük eğriliği olanlar, solunum problemi olanlar ya da skolyozu nöromüsküler bir nedene bağlı olanlarda akciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır
Anormal nörolojik bulguları olan, intraspinal patoloji saptanan hastalarda eğriliğin düzeltilmesi planlanıyorsa, mutlaka önce nöroşirurjik yaklaşımla spinal kord patolojisi düzeltilmelidir
Bu hastalarda bazen EMG ve uyarılmış potansiyel kaydı gerekli olabilir
PROGNOZ
Johnes’e göre, infantil idiopatik skolyozda kompensatuar ya da ikinci bir eğim oluşmuşsa ya da Cobb açısı 37 derecenin üzerinde ise skolyozun ilerleyici tip olma riski yüksektir
Tersine ilk farkedildiğinde 10-15 derecenin altındaki eğimler büyük oranda gerileyici tiptir
Yapısal skolyozun büyük kısmında 15-17 yaşlarında vertebra büyümesi durduğunda eğimin artması da durur
Daha ileri yaşlarda omurgadaki dejeneratif değişikliklerin başlamasıyla eğim tekrar artabilir
Progresyon Üzerine Etkili Faktörler
Birbirini izleyen iki veya daha fazla muayenede 5 derece veya daha fazla artış olması progresyon olarak tanımlanır
1) Cinsiyet: Erkeklerde kızlara oranla ilerleme riski daha azdır
2) Yaş: Yaş arttıkça progresyon riski azalır. Çocuklarda ve adolesanda progresyon en fazla hızlı büyüme periyodlarında (pubertede) gözlenmiştir
3) Maturasyon:
3) Maturasyon:
Çocukta iskelet gelişimi ne kadar azsa o kadar fazla ilerleme beklenir
Bu durum iskelet gelişiminin radyolojik bir göstergesi olan iliak apofiz ossifikasyonu ile gösterilir
İliak kemiklerin apofizleri ilk olarak 10-11 yaşlarında lateralde görünür hale gelir Ossifikasyon yaşla birlikte mediale doğru ilerler
Büyümenin tamamlanmasıyla apofizle iliak kemik arasındaki sınır tamamen ortadan kalkar
Bu gelişim Risser işareti olarak adlandırılır. Risser işareti ne kadar büyükse iskelet gelişimi o kadar ileri, yani progresyon insidansı o kadar az demektir
4) Eğrinin tipi: Çift eğrilikler teklere göre, torasik eğrilikler lomber eğriliklere göre daha fazla ilerleme gösterir
4) Eğrinin tipi: Çift eğrilikler teklere göre, torasik eğrilikler lomber eğriliklere göre daha fazla ilerleme gösterir
5) Eğrinin büyüklüğü: Büyüklük arttıkça progresyon insidansı da artmaktadır
6) Eğrinin yeri: Genel olarak servikotorasik ve lomber eğimler torasik bölgeye göre daha az deformite bırakır
7) Menarş: Menarş öncesi olan bir eğim daha fazla ilerleme riskine sahiptir
Progresyonla birlikte hastanın deformitesi de ağırlaşır
Progresyonla birlikte hastanın deformitesi de ağırlaşır
60 derecenin üzerindeki eğriliklerde kardiyo-pulmoner fonksiyon bozulur ve göğüs deformitesine bağlı restriktif akciğer hastalığı gelişebilir
TEDAVİ
Tedavide ana hedef eğimin erken farkedilmesi, progresyon olasılığının tahmini, düzeltilmesi, oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi ve bunun devamının sağlanmasıdır
Bu dönem çoğunlukla okul çağı öncesine dayanmaktadır (okul taramaları)
Prognostik faktörler göz önünde bulundurularak skolyoz tedavisi her hasta için özel olarak tasarlanmalıdır
Skolyoza yol açabilecek nedenler varsa tedavi edilmelidir
Skolyoza yol açabilecek nedenler varsa tedavi edilmelidir
Her iki bacak uzunluk farkı varsa düzeltilmelidir
Tek taraflı işitme ya da görme bozukluğu etyolojide rol oynayabilir ve tedavi edilmelidir
Poliomiyelit ya da diğer nörolojik hastalığı olan çocuklar paralitik skolyoz gelişimi riski bulunduğundan birkaç yıl boyunca düzenli periyotlarla izlenmelidir
Uygun posturun sağlanması için egzersiz önerilebilir
Eğimde artış farkedildiğinde daha sık kontrollere çağrılmalıdır
Radyolojik ilerleme gösteren 20 dereceden küçük eğimler
25-40 derecedeki, Risser bulgusu 0,1,2 olan sağ torasik idiopatik skolyozda milwauke korsesi verilir
Eğim 18 dereceden büyük ve gözlem süresi boyunca 18 dereceden fazla ilerleme göstermişse korseleme hemen yapılmalıdır
10-15 derece eğriliği olan küçük bir çocukta her 3 ayda bir grafi çekilerek korseleme geciktirilebilir; 5 derece ve daha fazla ilerlemede korse düşünülmelidir
15-20 dereceden az torasik skolyozda dikkate değer bir kosta açılanması veya rotasyonu varsa korseleme önerilir
15-20 dereceden az torasik skolyozda dikkate değer bir kosta açılanması veya rotasyonu varsa korseleme önerilir
20 derecelik eğimlerde rotasyonu olsun olmasın korseleme önerilir
50 derecenin üstündeki eğimlerde hasta diğer tedavileri reddederse ve eğri ilerlemesi önlenemezse önerilir
Breyslemede en çok kullanılan Millwaukee breysidir
Breyslemede en çok kullanılan Millwaukee breysidir
(CTLSO)
Eğimin tepe noktası T8 ve üzerinde olduğu durumlarda kullanılır
T8 altındaki eğrilerde seçenek Boston breysi (LSO) ve TLSO’dir. Hastalar tarafından daha kolay kabullenilir
T8 altındaki eğrilerde seçenek Boston breysi (LSO) ve TLSO’dir. Hastalar tarafından daha kolay kabullenilir
Millwaukee breysi takılı iken hasta oturabilir ve yürüyebilir
Millwaukee breysi takılı iken hasta oturabilir ve yürüyebilir
Önerilen egzersizleri yapabilir ya da bazı sporla uğraşabilir
Genellikle büyüme sona erinceye kadar günde 23 saat süreyle takılır
Kalan 1 satte temizlik ve tuvalet amacıyla çıkarılır
Korse giyen hastalar 4-6 aylık aralıklarla izlenir
Tedavi süresince eğriliklerde düzelme görülmesine rağmen bu sonuç kalıcı değildir
Çoğu hastada eğrilik tedavi öncesi durumuna döner
Elektrik stimülasyondan en iyi 25-35 derece ve esnekliği olan ve Risser bulgusu 2’den az olan eğrilerde iyi sonuçlar alınmıştır. 40 derecenin üzerine önerilmez
Elektrik stimülasyondan en iyi 25-35 derece ve esnekliği olan ve Risser bulgusu 2’den az olan eğrilerde iyi sonuçlar alınmıştır. 40 derecenin üzerine önerilmez
Stimülatör sadece geceleri takılır
Tedaviye büyüme duruncaya kadar devam edilir
Uygulama sırasında cilt problemlerinin ortaya çıkması ve stimülasyona rağmen progresyonun sürmesi durumlarında tedaviye son verilir
Cerrahi yöntemler
Eğrilik kabul edilemeyecek kadar çok ya da konservatif metotlarla düzeltilemiyorsa cerrahi yöntemler denenmelidir
Genel olarak 40 derecenin üstündeki eğriliklerde cerrahi gündeme gelir
İlk amaç gövde simetrisinin sağlanmasıdır
T1 vertebrayı sakrum üzerinde olacak şekilde santralize etmek ve pelvis ve omuzları yere paralel konumda tutmaktır
İkinci amaç olabildiğince yapısal eğrilikleri gidermek, akciğer fonksiyonlarını düzeltmek ve torasik deformiteyi en aza indirmektir
İkinci amaç olabildiğince yapısal eğrilikleri gidermek, akciğer fonksiyonlarını düzeltmek ve torasik deformiteyi en aza indirmektir
Günümüzde skolyoz cerrahisinde posterior girişimler tercih edilmektedir
Elde edilen düzelmeyi korumak amacıyla enstrumantasyon sınırları içinde kalan vertebralara füzyon yapmak şarttır
Füzyon bölgesindeki segmentte hareket ortadan kalkar. Bu sayede yerleştirilen implantın kırılması ve elde edilen düzelmenin kaybolması olasılığı ortadan kalkar
Ancak bu durum hastaya bir miktar morbidite yükler
Bu yüzden cerrahi kararı titizlikle verilmeli ve mümkün olan en az sayıda vertebra enstrumantasyon ve füzyon alanı içine dahil edilmelidir
İleri derecelerde (>70 derece) ve rijid eğriliklerde ilk seansta vertebral kolona anterior yaklaşımla anterior longitudinal ligament ve diskler kesilerek vertebral mobilite artırılır
İleri derecelerde (>70 derece) ve rijid eğriliklerde ilk seansta vertebral kolona anterior yaklaşımla anterior longitudinal ligament ve diskler kesilerek vertebral mobilite artırılır
Bu sayede ikinci seansta posterior yaklaşımla daha iyi bir düzelme sağlanır