Turkiye Klinikleri J Anest Reanim 2016;14(1)
1
Rejyonal Anestezi/Periferik Sinir Bloğu ile
Genel Anestezinin Preoperatif Anksiyeteye
Etkilerinin Karşılaştırılması
Ö
ÖZZEETT AAm
maaçç:: Preoperatif anksiyete; cerrahi planlanan hastaların %60-80’inde görülmekte ve cer-
rahi, anestezi ve postoperatif iyilesme dönemlerini olumsuz etkilemektedir. Literatürde belirli hasta
grupları (örneğin; gebeler, perianal bölge ameliyatları) için anestezi yönteminin preoperatif anksi-
yeteye etkisini araştıran çalışmalar olmasına rağmen hasta grubu ayrımı olmaksızın yapılan bir ça-
lışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmada, anestezi türünün preoperatif anksiyeteye etkisi amaçlan-
mıştır. GGeerreeçç vvee YYöönntteem
mlleerr:: Toplam 470 hasta, operasyondan önceki gün serviste ve operasyon
günü ameliyathanede, birebir görüşme yöntemi kullanılarak, hangi anestezi yönteminin uygula-
nacağı hakkında bilgilendirildi. Anksiyete durumlarını değerlendirmek için “State-Trait Anxiety In-
ventory (STAI)” skalası ve “Amsterdam Preoperative Anxiety and Information Scale” değerlen-
dirmesi yapıldı. BBuullgguullaarr:: Ortalama STAI skoru 47,58 (+/-7,8) olarak saptandı. Hastaların STAI pu-
anlarında cinsiyetler arasında fark yoktu (p= 0,490). İleri yaş, ek hastalık varlığında ve yüksek “Ame-
rican Society of Anesthesiologists” skoru olan hastalarda STAI skoru anlamlı olarak düşük bulundu
(p= 0,001). Eğitim seviyesi yüksek olanlar ve serviste bilgilendirilen hastalarda ise STAI skoru yük-
sek bulundu (p= 0,034). Anestezi türü ile anksiyete arasında anlamlı iliski bulunamadı (p= 0,818).
Endise nedenlerinin ilk sırasında genel anestezi grubunda operasyon sonrası ağrı (%14,7), rejyonel
anestezi grubunda ise iğne korkusu (%12,1) olduğu saptandı. SSoonnuuçç:: Genç ve eğitim düzeyi yüksek
hastalarda anksiyete seviyesinin yüksek olduğu, anestezi tipinin anksiyete düzeyini etkilemediği
ve ameliyathane ortamının anksiyetesinin servise göre düşük olduğu görülmüştür.
AAnnaahhttaarr KKeelliim
meelleerr:: Anksiyete; anestezi, genel; anksiyete değerlendirme ölçeği
AABBSSTTRRAACCTT O
Obbjjeeccttiivvee:: Preoperative anxiety is seen in 60-80% of patients who planned surgery and
it affects surgery, anesthesia and postoperative healing period negatively. In the literature, there are
research studies for the effect of anesthesia for specific patient groups (eg; pregnant women, perianal
surgery) on preoperative anxiety, however, it has not been observed any study carried out without
discrimination. This study was conducted to investigate the effect of type of anesthesia on
preoperative anxiety. M
Maatteerriiaall aanndd M
Meetthhooddss:: 470 patients were included in the study. Using one to
one interviews, all of them were informed about the type of anesthesia in service and in the
operating room. State-Trait Anxiety Inventory (STAI) scale and Amsterdam Preoperative Anxiety
and Information Scale were used to assess anxiety states. RReessuullttss:: The average STAI score was
determined as 47.58 (+/-7.8). There was no difference between the genders in STAI score (p: 0.490).
In the presence of advanced age, additional disease and higher American Society of
Anesthesiologists score, STAI scores were found to be significantly lower (p:0.001). Patients with
high levels of education and patients informed in service; high STAI score (p:0.034) was found.
There was no significant relationship between anxiety and type of anesthesia (p:0.818). The first
reason of anxiety in the general anesthesia group was postoperative pain (14.7%), in regional
anesthesia group it was fear of needle stick (%12,1). CCoonncclluussiioonn:: We determined that the level of
preoperative anxiety was higher in young and highly educated patients, type of anesthesia did not
affect anxiety levels, and the anxiety of operating room is lower than that of the service.
KKeeyy W
Woorrddss:: Anxiety; anesthesia, general; test anxiety scale
TTuurrkkiiyyee KKlliinniikklleerrii JJ AAnneesstt RReeaanniim
m 22001166;;1144((11))::11--66
İlke KÜPELİ,
a
Ufuk KUYRUKLUYILDIZ,
b
Sara TAŞ,
c
Nigar BİRCAN OCAK,
a
Ayşin ALAGÖL
b
a
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği,
Erzincan Üniversitesi Mengücek Gazi
Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
b
Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD,
c
Halk Sağlığı AD,
Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Erzincan
Ge liş Ta ri hi/ Re ce i ved: 28.09.2015
Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 05.02.2016
Ya zış ma Ad re si/Cor res pon den ce:
İlke KÜPELİ
Erzincan Üniversitesi Mengücek Gazi
Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği,
Erzincan,
TÜRKİYE/TURKEY
ilkeser2004@gmail.com
doi: 10.5336/anesthe.2015-48041
Cop yright © 2016 by Tür ki ye Kli nik le ri
ORİJİNAL ARAŞTIRMA
İlke KÜPELİ ve ark.
REJYONAL ANESTEZİ/PERİFERİK SİNİR BLOĞU İLE GENEL ANESTEZİNİN...
nksiyete, bireyin kendini güvende hisset-
mediği durumlara karşı geliştirdiği doğal
bir tepki ve evrensel bir duygudur. Fiziksel
hastalığın getirdiği engellemeler, çaresizlik, yeter-
liliğin kaybı endişesi, vücut organı ve kısımlarının
zedeleneceği endişesi, ölüm korkusu, hastalığa yük-
lenen anlam kişinin yaşadığı anksiyetenin şiddetini
etkilemektedir.
1-3
Preoperatif anksiyete; cerrahi
planlanan hastaların %60-80’inde görülmekte ve
cerrahiyi, anesteziyi, postoperatif iyileşmeyi olum-
suz etkilemektedir.
4,5
Hastaların anksiyete seviyelerini azaltmak
amacıyla çok çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.
Preoperatif dönemde anestezist tarafından yapılan
hasta ziyareti ve bu ziyarette verilen bilgiler ile pre-
medikasyon amacıyla uygulanan ilaçlar bunlardan
bazılarıdır.
6
Preoperatif dönemde hastaların bilgi-
lendirilmesinin, anksiyete ve analjezik gereksini-
mini azalttığı, memnuniyeti artırdığı gösterilmiş-
tir.
7
Preoperatif anksiyete derecesini ölçmek ve ne-
denlerini ortaya koymak amacıyla birçok anket ça-
lışması yapılmıştır.
8-10
Bu ölçüm için tıpta en yaygın
kullanılan test, Spielberger ve ark. tarafından ge-
liştirilen “State-Trait Anxiety Inventory (STAI)”
skalasıdır.
11
Ameliyat öncesi anksiyete durumları-
nın belirlenmesi için, STAI testinin durumsal ank-
siyete formu kullanılmaktadır. Ameliyat öncesi
anksiyete ölçümünde kullanılan STAI, literatürde
altın standart olarak gösterilmektedir.
12
Ayrıca,
anestezi ve cerrahiye bağlı anksiyeteyi ve bilgi
edinme isteğini ölçmek için daha basit ve uygula-
ması daha az zaman alan, “Amsterdam Preopera-
tive Anxiety and Information Scale (APAIS)” testi
geliştirilmiş ve bunun kullanılabilirliği ve STAI ile
korelasyonu araştırılmıştır.
13
Moerman ve ark. ça-
lışmalarında, STAI skorunun APAIS-A anksiyete
skoru ile korelasyonunu 0,74, APAIS-B bilgi
edinme skoru ile korelasyonunu ise 0,16 olarak bil-
dirmişlerdir.
3
Çalışmada araştırmacılar, preoperatif
anksiyete ölçümünde APAIS’in de STAI kadar gü-
venle kullanılabileceği sonucuna varmışlardır.
Literatürde spesifik hasta grupları (örneğin;
gebeler, perianal bölge ameliyatları) için genel ve
rejyonal anestezi yöntemi ile preoperatif anksiyete
ilişkisine dair çalışmalara rastlanmasına karşın
ameliyat ya da hasta grubu ayrımı olmaksızın ya-
pılan bir çalışmaya rastlanmamıştır.
14,15
Bu çalışmada; rejyonal anestezi uygulanan has-
talarda, anksiyete skorunun daha düşük çıkmasıyla
ve önceden anestezi yönetimi hakkında bilgilendi-
rilen gebelerde, rejyonal anestezi tercih oranları-
nın artmasıyla sonuçlanan çalışmalardan yola
çıkarak, cerrahi öncesi anestezi yöntemi ile ilgili
bilgilendirilen hastalardan, rejyonal anestezi/peri-
ferik sinir bloğu yapılacaklarda anksiyete skorları-
nın daha düşük olacağı hipotezininin araştırılması,
bu hipotezinde STAI ve APAIS testlerini birlikte
kullanarak araştırılması ve bu skorlara etki eden
faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
14,15
GEREÇ VE YÖNTEMLER
Erzincan Üniversitesi Etik Kurul onayı ve hastalar-
dan yazılı onam alındıktan sonra, ameliyat olacak,
“American Society of Anesthesiologist (ASA)” I-II-
III, 18 yaş üstü, toplam 470 hasta çalışmaya dâhil
edildi.
Psikiyatrik ve nörolojik herhangi bir hastalığı
olan, duyma ve konuşma bozukluğu olan, psikiyat-
rik ilaç ve kronik alkol kullanımı olan hastalar ça-
lışma dışı bırakıldı.
Tüm hastalar; ameliyattan bir gün önce ser-
viste ziyaret edilerek ve ameliyat günü ameliyat-
hanede preoperatif anksiyete düzeyinin ölçülmesi
amacıyla birebir görüşme yöntemi kullanılarak,
genel özellikleri (yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi vb.)
kayıt edildikten sonra, hangi anestezi yönteminin
uygulanacağı hakkında bilgilendirildi. Bu bilgilen-
dirmeden sonra anksiyete durumlarını değerlen-
dirmek için STAI skalası ve APAIS değerlendirmesi
yapıldı. Ameliyathaneye alınan hastalara anksiyete
durumlarını değiştirebilecek herhangi bir preme-
dikasyon uygulanmadı. STAI skalasının hastaların
durumsal kaygısını ölçmede kullanılan anket
formu hastaya okunup, verdiği yanıtlar anketi
yapan araştırmacı tarafından, anket formundaki
durumsal anksiyete düzeyine karşılık gelen yere
uygun ifadelerle (“kesinlikle hiç”, “bazen”, “sık-
lıkla” ya da “hemen her zaman”) işaretlendi. STAI
skalası anketinde üçten fazla ifadeye yanıt veril-
Turkiye Klinikleri J Anest Reanim 2016;14(1)
2
İlke KÜPELİ ve ark.
REJYONAL ANESTEZİ/PERİFERİK SİNİR BLOĞU İLE GENEL ANESTEZİNİN...
memişse, doldurulan form geçersiz sayıldı ve pu-
anlanmadı. Anket sonunda elle puanlama yapılıp
hastaların STAI skoru hesaplandı. Ankette yer alan
3, 4, 6, 7, 9, 12, 13, 14, 17 ve 18. maddeler için po-
zitif; 1, 2, 5, 8, 10, 11,15, 16, 19 ve 20. maddeler için
negatif puanlar verildi. Değerlendirme yapılırken,
her madde için maddenin pozitif ya da negatif özel-
liğine göre 1 (ya da-1) ile 4 (ya da-4) arasında puan
verildi ve elde edilen toplam puana 50 eklendi. En
yüksek puan 80 en düşük puan ise 20 olarak kabul
edildi.
APAIS formunda anksiyete ve bilgi edinme is-
teğini ölçen altı ifade yer aldı. Anksiyete ölçmeye
yönelik dört ifadeye (bir, iki, dört ve beşinci ifade-
ler) 1-5 arasında, bilgi edinme isteğine yönelik iki
ifadeye (üç ve altıncı ifadeler) 2-10 arasında değer
verildi. Anksiyeteyi ölçen ifadelere verilen değer-
lerin toplamı APAIS-A anksiyete skorunu, bilgi
edinme isteğini ölçen ifadelere verilen değerlerin
toplamda APAIS-B bilgi edinme skorunu oluş-
turdu.
Araştırmamızın primer sonucu olarak anestezi
yönteminin ve operasyon öncesi hastalarla konu-
şulmasının preoperatif anksiyeteye etkisini, ikincil
sonuçlar olarak servisin ve ameliyathane ortamının
preoperatif anksiyeteye etkisi ve anksiyetenin ne-
denlerini belirlemek amaçlandı.
İSTATİSTİKSEL ANALİZ
Çalışmanın istatistiksel güç analizi, Sağır ve ark.
tarafından yapılan çalışmaya dayanılarak gruplar
arasındaki farkın %20 olması amaçlanarak ya-
pıldı.
16
Buna göre; Russ Lenth’s Piface Java modül
kullanılarak; alfa değeri 0,05 ve %95 güçle her
gruptaki hasta sayısı 235 olarak hesaplandı.
Gruplar arası karşılaştırmalarda; kategorik de-
ğişkenler için ki-kare testi, sürekli değişkenler için
Student’s t-testi, normal dağılmayan sürekli değiş-
kenler ve sıralı değişkenler için Mann-Whitney U-
testi veya Kruskal Wallis varyans analizi kullanıldı.
Kruskal Wallis varyans analizi sonucunda gruplar
arasında fark bulunduğunda, hangi grubun diğer-
lerinden farklılık gösterdiğinin belirlenmesi ama-
cıyla çoklu karşılaştırma testi uygulandı.
Eşleştirilmiş örneklerde Wilcoxon testi ile grup içi
karşılaştırmalar yapıldı. İstatistiksel değerlendir-
mede Windows için SPSS 21.0 versiyon paket prog-
ram kullanıldı, p<0,05 değeri istatistiksel olarak an-
lamlı kabul edildi.
BULGULAR
Bu çalışmaya 18 yaş ve üzerinde, ameliyat olacak
toplam 470 hasta dâhil edildi. Hastaların yaş ortala-
ması 46,23 (+/-17,090; min: 18; max: 92) yıl idi. Or-
talama STAI, APAIS A ve APAIS B skorları sırasıyla
47,58, 1,97 ve 3,28 olarak hesaplandı (Tablo 1).
Hastaların %43’ü kadın, %57’si erkek, %40,2’si
ASA II ve üstü, %71,7’si lise veya daha yüksek eği-
tim seviyesinde idi. Hastaların %38,7’sinde ek has-
talık mevcuttu. Hastaların %39,4’üne genel
anestezi, %41,0’ına rejyonal anestezi ve %19,6’sına
periferik sinir bloğu uygulandı. Tüm hastaların
%41,7’sinin sözel olarak endişeli olduğu belirlendi
(Tablo 2).
Hastaların yaşı arttıkça, anlamlı olarak endişe-
lerinin azaldığı saptandı (p= 0,001) (Tablo 3).
STAI puanlarında cinsiyetler arasında anlamlı
fark yok iken; ek hastalık olanlarda STAI puanları-
nın düşük olduğu ve eğitim durumu arttıkça bu en-
dişenin arttığı, bu artışın da istatistiksel olarak
anlamlı olduğu görüldü (Tablo 4).
ASA ile STAI skoru karşılaştırıldığında; ASA
değeri arttıkça anksiyetenin anlamlı olarak azaldığı
saptandı (p= 0,001) (Tablo 5).
Çalışmamızın primer amacı olan anestezi türü
ve anksiyete arasındaki ilişki araştırıldığında, anes-
tezi türünün anksiyeteyi etkilemediği belirlendi
(p= 0,818) (Tablo 6).
Ameliyathane ortamı ve servisin preope-
ratif anksiyeteye etkisine bakıldığında; ameli-
yathanedeki endişe durumunun servise göre an-
Turkiye Klinikleri J Anest Reanim 2016;14(1)
3
Dostları ilə paylaş: |