Bazik Karakterli olan tuğlalar; MgO, CaO ve CrO3 içeren tuğlalardır. Bunlar manyezit tuğla ( periklas tuğla , MgO ), krommanyezit tuğla ( periskas kromit tuğla ) , dolomit tuğla ( CaO, MgO ) ve forsterit tuğla (2MgO, 2SiO2 )’tir.
İzolasyon Tuğlaları: Fırınlarda ve ısıl işlemlerin yapıldığı her türlü tesiste ısı izolasyonu için yüksek gözenekli (% 40 - % 70 ) izolasyon tuğlaları kullanılır. Ancak bunlar ateşe dayanıklı değildir. Bunların üretiminde ya yanarak boşluk yapan maddeler ( odun talaşı, naftalin ) yada yüksek gözenekli hammadde ( kieselgur ) kullanılır.
1200 oC’ ye kadar hatta daha yüksek sıcaklıklara kadar kullanılabilen izolasyon tuğlaları hafif ateş tuğlası olarak adlandırılır. Bunlar şamot hafif tuğla, kaolin hafif tuğla ve alüminyum oksit hafif tuğlalardır. İzolasyon tuğlaları soğukta basma dayanımı yaklaşık 700 kg/m3 özgül ağırlıkta, 1,5 MPa ve 1100 kg/m3 ham özgül ağırlıkta 5 MPa olarak düşüktür.
Özel Tuğlalar: Silisyum karbür, forsterit, zikon, grafit ve kromit gibi tuğlalardır. Bu tuğlalar hem ateşe dayanıklı hem de yüksek sıcaklıkta hacim değişikliği göstermemeleri nedeniyle normal refrakter tuğlaya göre üstünlükleri vardır. Elektrikli fırınlarda kullanılır.
Krom tuğlaları hammaddesi içinde (Cr2O3+ Al2O3 ) miktarı %60 veya daha fazla olan tuğlalardır. Kromit içine düşük erime sıcaklığına sahip silikatlar ve manyezit ilave edilerek imal edilirler. Böylece forsterit oluşur ve dayanıklılık artar(Önal, 2008).
3.2.4.4. Aranılan Özellikler
İyi bir tuğlada bulunması gereken özellikler şunlardır;
- Boyutları aynı ve standartta belirtilen sınırlar içinde olmalı,
- İyi pişmiş, düzenli kalıplanmış, yüzeyleri düzgün olmalı,
- Basınç dayanımı yüksek olmalı,
- Çatlak, yanık ve yarık olmamalı,
- Zararlı oranda kireç ve manyezi bulunmamalı,
- Çiçeklenmeye neden olan tuzları içermemeli,
- İçi homojen, taneleri ince ve boşluksuz olmalı,
- Su emme oranı en fazla % 18 olmalı, dış cephelerde kullanılacak tuğlalarda su emme en fazla %8 olmalı,
- Dona dayanıklı olmalı,
- Delikli tuğlalarda deliklerin toplam alanı, delik açılan alanın en çok % 75’i en az %14’ü olmalı,
- 1,5 m yükseklikten sert bir yere bırakıldığında 3 parçadan fazlaya ayrılmamalıdır(Güner ve Süme,2000).
Tuğlalarda Görülen Bozulmalar
1-Çiçeklenme Olayı: Çiçeklenme genellikle pişmiş toprak malzemede görülen bir kimyasal olaydır. Çiçeklenme harçta ve pişmiş toprak malzemede bulunan, suda eriyebilen nitelikteki tuzların malzemedeki kılcal boşluklardan hareket ederek yüzeye çıkmaları ve burada suyun buharlaşması sonucu birikmesi olayıdır.
Çiçeklenmeye Sebep Olan Suda Eriyebilen Nitelikteki Tuzların Başlıcaları Şunlardır:
a) Sülfatlar: Na2SO4(Glamber tuzu), CaSO4.2H2O
b) Klorürler, Nitratlar, Karbonatlar
c) Diğer tuzlar: Vanadyum, Manganez, Demir, Molipden ve Krom tuzları
Çiçeklenme, genellikle bir tuğla duvarda önemli bir bozulamaya sebep olmamakla birlikte, sıvalı ya da sıvasız olsun, duvarın görevini bozar. Örneğin iyi pişmemiş tuğlaların yüzeyinde tozlanmaya veya yapraklanma(pullanma) şeklinde dökülür.
Çiçeklenmeyi Doğuran Olaylar: Çiçeklenme değişik olaylar sonucu meydana gelebilir.
Malzemenin yanlış depolanması.
Pişmiş toprak malzemenin uygulamasında kullanılan harçtaki bağlayıcı maddede bulunan serbest kireç, pişmiş toprak malzemede bulunan Na2SO4 ile birleşerek CaSO4, 2H2O meydana getirir. Bu da çiçeklenmeye sebep olur.
Linyit kömürü ile pişen tuğlalarda, dumanda bulunan kükürtlü gazlar tuğlada Na2SO4(glamber tuzu) meydana getirir.
Çiçeklenmenin Giderilmesi: Çiçeklenme, genellikle suyla yıkanmak ve fırçalanma suretiyle giderilebilir. Ancak, değişik kökenli çiçeklenmelerde çiçeklenmenin giderilmesinde de farklılıklar vardır. Tuğlaların veya pişmiş toprak malzemelerin daima kuru yerlere konulması ve depolanması gereklidir.
Tuğlaların yüzeylerindeki döküntüler HCl asidi ile temizlenerek giderilebilir.
Na2SO4 ‘den oluşan çiçeklenmeler su ile yıkanarak giderilir.
Karbonatlara bağlı olan çiçeklenmeler asitlerle temizlenebilir.
Çiçeklenmelerin, duvarın yapımı sırasında önlenmesi amacı ile alınacak tedbirler:
a-Zemin sularına karşı duvarları su geçirmez hale getirmek.
b- Duvar ve kaplama malzemesini harç ile yerine yerleştirmeden evvel su ile tamamen doyacak derecede su içinde bırakmamak.
c- Yeni yapılmış yapı kısımlarını yağmura karşı korumak.
d- Letiyeli çimentoları kullanmamak.
2) Kireç Ve Manyezi Bulunması:Pişmiş toprak hamurunda bulunan CaCO3 ve MgCO3 kilin pişmesi sırasında CaO ve MgO‘e dönüşür.
CaCO3 CaO+CO2 (Dolomit) MgCO3 MgO+CO2(Dolomit)
Bazı hallerde her ikisi beraber bulunur(dolomit). Pişmiş toprak içinde CaO veya MgO olarak bulunan kireç veya manyezi, su ya da nem ile karşılaştığı zaman HİDROKSİT haline dönüşür. Ve bir hacim artması meydana gelerek pişmiş toprak malzemeye zarar verir.
CaO+H2O Ca(OH)2 ve MgO+H2O Mg(OH)2
Meydana gelen hidroksit, büyüklüğüne ve pişmiş toprak malzeme içindeki yerine göre pişmiş toprağın kısmen veya tamamen parçalanmasına sebep olur(Ö,Osman 2008).
3.2.4.5. Tuğla Deneyleri
Tuğlaların aranılan özelliklere sahip olup olmadığı ancak yapılacak deneylerle anlaşılabilir.
Üretim yerlerinden usule uygun olarak alınan tuğla örnekleri gerektiğinde aşağıdaki deneylere tabi tutulur(Adams ve ark.,1993).
1- Birim hacim ağırlığı
2- Boyut töleransı
3- Basınç dayanım deneyi
4- Dona dayanıklılık
5- Kireç manyezi deneyi
6- Su emme
7- Ufalanma deneyi
3.2.5. KİREMİT
3.2.5.1. Genel Bilgi
Hammaddesi tuğlanın hammaddesinin hemem hemen aynısıdır. Kiremitin hammaddesi daha yağlı ve incedir. Tuğlanın elde edilişindeki gibi kil veya killi toprakların gerektiğinde katılan silisli maddelerin uygun oranda suyla homojen bir karışım haline getirilip pres ile şekillendirildikten sonra, kurutulup uygun sıcaklıkta pişirilmesiyle elde edilir.Fabrikalardaki üretimi de tuğla üretimine benzer. Aralarında yalnızca kalıplama, şekillendirme farkı vardır(Cimilli,1986).
3.2.5.2. Çeşitleri
3.2.5.2.1. Alaturka Kiremitler
Alaturka (Osmanlı kiremiti) kiremitlerin; boyutları 35-40 cm, üst çapı 10-12cm, alt çapı 12-13 cm. olup yarım kesik koni şeklinde olup ayrıca mahya kiremitleri de vardır. Günümüzde fabrikalarda üretilmekte olup kullanım alanları sınırlıdır.
3.2.5.2.2. Makine Kiremitleri
Marsilya ve Endülüs tipi olmak üzere iki çeşittir. Marsilya kiremitinin ebatı 23 x 41 cm. dir. Ortalama ağırlığı 2,7 kg. dır. Günümüzde çok kullanılan çatı örtü malzemesidir. Endülüs tipi kiremitler, marsilya tipi kiremite benzemektedir. Endülüs tipi kiremitin bir geniş oluğu vardır. Yeni piyasaya çıktığından, henüz yaygınlaşmamıştır(Güner ve Süme,2000).
3.2.5.2.3. Düz Kiremitler
Düz plaka şeklinde olup, ölçüleri değişiktir. Kırlangıç kuyruğu, bal peteği, lüks tip gibi isimlerle anılır. Genellikle dik çatılarda uygulanmaktadır. Dekoratif gürünümlü olan bu kiremitler ülkemizde yaygınlık kazanmamaıştır.
3.2.5.2.4. Diğer Kiremitler
Şekil olarak marsilya kiremitinden biraz farklı olan Valensiya, Granada vb. gibi yeni kiremitler üretilmektedir.
3.2.5.3. Aranılan Özellikler
Kiremitlerin; şekil ve boyutları standartların belirlediği sınırlar içinde, muntazam, iyi kalıplanmış, iyi pişmiş, rengi yeknesak kırmızımtırak, yüzeyi düzgün, pürüzsüz, boşluksuz, çatlaksız homojen, su emmeyen, özellikle dona dayanıklı, eğilme dayanımı yüksek olmalı ve özellikle bünyesinde kireç bulunmamalıdır(Cimilli,1986).
3.2.5.4. Deneyleri
Kiremitleri iyi tanıyabilmek için elle ve gözle yapılan muayeneler yanında; don, kireç mağnezi, eğilme dayanımı, su geçirme, su emme deneylerinin de yapılması gerekir.
3.2. 6. Künkler
Hammaddesi ve yapılış şekliyle tuğla ve kiremide çok benzer. Tuğla ve kiremitten farkı kalıplarının farklı olmasıdır. Asit ve baz gibi zararlı sulara dayanıklı olacak şekilde üretilmektedir. Günümüzde pek kullanılmamaktadır.
3.2.7. DÖŞEME ELEMANI YAPIK TAŞLA R ( S E R A M İ K )
Seramikler bir veya birden fazla metalin, metal olmayan element ile birleşmesi sonucu oluşan İNORGANİK bileşiklerdir. Genellikle 0.002mm’den daha küçük taneli malzemeye kil adı verilmektedir. Killer metal oksitlerle karışık bir şekilde bulunduklarından doğal olarak renklenmiş durumdadırlar. Ayrıca organik maddeler de ihtiva eder. Kilin saf olması halinde rengi beyaz olur ve kaolen adını alır. Bunun ötesinde killerin renkleri sarı, pembe, kırmızımsı, mavimsi gri, yeşil ve siyahımsı olabilir.Kilin rengi içinde bulunan maddeler hakkında fikir vermektedir.
3.2.7.1. İnce Seramikler (Fayans)
Kil, kaolin kuvars, feldspat, kalker gibi hammaddelerin çeşitli oranlardaki karışımının özel kalıplarda preslenerek şekillendirilmesinden sonra 1000 0C’den yukarı sıcaklıklarda pişirilmesiyle elde edilen bir yüzü sırlanmış diğer yüzü oyuklu, tırtıllı, gözenekli olup, kalınlığı 4 – 6 mm. olan plakalardır. Üstteki sır, katı, renkli, desenli, yarı saydam, donuk, parlak görünüşlü, genellikle feldspat, kuvars, kalker, kaolin, kurşun ve bor bileşimleri gibi maddelerin karışımının eriyinceye kadar pişirilmesiyle elde edilen camlaşmış ince bir tabakadır. Sırın kaplanmasındaki amaç; fayansın su ve dış tesirlere dayanıklılığını artırmak, estetik görünümünü ve kolay temizlenmesini sağlamaktır. Fayanslar kare ve dikdörtgen kesitli, yüzeyleri kabartmalı çeşitli şekillerde yapılırlar(Toydemir,1991).
Üretimi, hammaddelerin hazırlanması, şekillendirilme, kurutma, bisküvi pişirme, sırlama, pişirme, kalite ayırım ve paketleme süreçleriyle gerçekleşir.
Fayanslar döşeniş şekillerine göre; orta fayanslar, kenar fayanslar ve köşe fayanslar olarak 3’e ayrılırlar. Kullanışta aranılan özelliklere göre de; dona dayanıklı özel karo fayanslar (DD), rengi ışığa dayanıklı olan karo fayanslar (R/D) ve normal karo fayanslar (N) olarak ta 3’ e ayrılırlar. Renkleri genel olarak beyaz olmakla birlikte değişik renklerde ve desenlerde üretilmektedir. Dış görünüşe göre de; extra karo fayans (EXT), birinci kalite karo fayans (BKF), endüstriyel karo fayans (EKF)olarak sınıflandırılır.Çok değişik ebatlarda üretilmektedir. Döşendikleri yere estetik bir görünüm kazandırmak gayesiyle özel olarak bordürler de üretilmektedir(Toydemir,1991). Karo fayanslarda, seramiklerde bulunması gereken özellikler, dış görünüş kısımları, numune alma ve muayene metotları TS 202’de gösterilmiştir.
Fayans; binalarda suya dayanıklı ve estetik görünümde olmasını istediğiniz banyo, mutfak gibi yerlerin duvarlarında kaplama olarak kullanıldığı gibi; lavabo, hela taşı gibi sıhhi tesisat malzemelerinin üretiminde de hammadde olarak kullanılır.
3.2.7.2. Seramik
Kil, kaolin, silisli kum ve diğer mineral hammaddelerin karıştırılmasından sonra çelik kalıplar içerisinde yüksek basınç altında şekillendirilmesi ve bir veya birkaç defada pişirilmesiyle elde edilir. Pişirilmeden evvel çatlama ve kırılmayı önlemek için hamurun içine çok az miktarda şamot tozu, feldspat, kum, tebeşir ve kok tozu gibi katkılar ilave edilir. Üretim, hammadde ve şekil olarak fayansa benzer. Seramiklerde çatlak, patlak olmamalı, yüzey sert şekilde çizilmemeli, köşeler keskin olmalı, vurulduğunda ince, net bir ses vermelidir.
3.2.7.1.1.SERAMİKLERİN GRUPLANDIRILMASI
3.2.7.1.1.1.Geleneksel Seramikler
Kil, kaolen ve feldispat gibi minerallerin yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi ile elde edilirler. Bileşimlerinde değişik türde silikatlar, alümünatlar ve bunların yanında bir miktar metal oksitler bulunur. Cam, tuğla, kiremit, aşındırıcı tozlar, porselen, taş ve refrakterlerdir.
3.2.7.1.1.2.İleri Teknoloji Seramikler
Bu seramikler oksitler, karbürler ve nitrürlerden oluşmaktadır.Yüksek mukavemet, rijitlik ve sertlik, aşınmaya kimyasal etkilere ve yüksek sıcaklığa dayanıklılık, boyutlarda kararlılık gibi üstün özellikleri sebebiyle uçak ve uzay endüstrisinde önemli ölçüde kullanılmaktadırlar(Önal,2008).
3.2.7.1.1.Seramik Malzemenin Sınıflandırılması:
Seramik malzemenin bünye yapısını esas alarak aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.
I- Boşluklu seramik malzeme
-
Kaba seramikler
-
Pişmiş toprak malzeme
Tuğla ve Kiremit
Taşıyıcı döşeme malzemesi
Değişik kaplama malzemesi
Dekoratif malzeme
Diğer pişmiş toprak malzeme
-
Ateşe dayanıklı malzeme (refrakter malzeme)
-
İnce seramikler - Fayanslar
Adi fayanslar
Karo ve Sıhhi tesisat fayansları
Kalaylı fayanslar
Mozaik fayanslar
Plaket fayanslar
Bisküvi fayanslar
II-Yarı boşluklu seramikler
Kaplama malzemesi
Sıhhi tesisat malzemesi
III-Boşluksuz seramik malzemeler
-
Greler
Karo ve Mozaik greler
Sıhhi tesisat greler
Kimyasal endüstrisi greler
-
Porselenler
Sıhhi tesisat malzemesi
Alçak ve yüksek gerilim izolatörleri
Mutfak eşyası
Mozaik porselenler
Özel porselenler
Bisküvi porselenler(Önal,2008).
3.2.7.2.1. Duvar Seramikleri
Bu seramikler iç mekanlarda ve duvarlarda kullanılır. Su emmesinin yüksek olması (%10 -20 ) nedeniyle dış mekan duvarlarında, eğilme dayanımının düşük olması nedeniyle ( max 150 Kg/cm2) yer kaplamasında kullanılmazlar. Duvar seramiklerinin gövdesi; kil, kaolen, kuvars, feldspat, dolamit ve mermer vb. maddelerden meydana gelir. Sırla kaplanmış olan yüzey, değişik renk ve desende olabilir. Üretimde genellikle çift pişirme tercih edilir. Çift pişirmede; seramiğin daha güzel görünümü sağlanır, kalite yükselir, fire oranı düşer(Toydemir,1991).
3.2.7.2.2. Yer Seramikleri
Üretimi duvar seramiklerine benzer. Gövde ve sır reçetelerinde farklılık vardır. Yer seramiklerinin; pişirme sıcaklığı daha fazla, su emme özelliği az, eğilme dayanımı fazla, aşınma, çizilme, don dayanımı yüksektir. Zeminlerin kaplanmasında kullanıldığı gibi,duvar kaplamasında da kullanılmaktadır(Toydemir,1991).
3.2.7.2.3. Granit Yer Seramikleri
Diğer seramikler gibi üretilir. Bu seramiklere genellikle sırlama yapılmaz, tek pişirim metodu uygulanır. Gövde maddesi renklendirilir, preslenir, şekillendirilir, kurutulur ve pişirilir. Aşınmaya, çizilmeye, dona, her türlü hava şarlarına dayanıklı olduklarından; havaalanı, otogar, lokanta, market gibi yerlerin zeminlerinde kullanılır. Duvar kaplamalarında da kullanılmaktadır(Toydemir,1991).
3.2.7.2.4. Antiasit Yer ve Duvar Seramikleri
Asitlere, bazlara, aşınmaya, çizilmeye ve yüksek ısıya dayanıklıdır. Sırlama işlemi uygulanmaz, hammaddeleri yüksek ısıda pişirilir. Bu seramikler; ilaç, süt mamulleri, margarin, boya vb. üretim yapan fabrikaların metal kaplama atölyelerinde kullanılır.
3.2.7.2.5.Seramik Sıhhi Tesisat Malzemeleri, Hediyelik – Sağlık - Mutfak Eşyaları
Lavabo, klozet, küvet, eviye, sabunluk, askılık vb. sıhhi tasisat malzemeleri ile hediyelik – sağlık – mutfak eşyaları üretilmektedir.
3.2.7.2.6. Deneyleri
Seramiklerin kalitesinin belirlenmesi için aşağıdaki deneyler yapılır(Toydemir,1991);
- Birim hacim ağırlığı,
- Su emme yeteneği,
- Sırlı yüzeyin sertliği,
- Isı genleşme katsayısı,
- Dona dayanım,
- Sıcaklık değişimine dayanım,
- Aside ve alkalilere dayanım,
- Rengi ışığa dayanım,
- Leke yapan maddelere dayanım deneyleridir.
3.2.7.3. Çini
Kil, kaolin, feldspat, çakmaktaşı ve bazen de talk karışımındaki hamurun kalıplara dökülerek sıkıştırılıp şekillendirilmesi ve pişirildikten sonra üzerine renkli şekiller yapılarak sır sürülmesi ve tekrar fırınlanması suretiyle elde edilen cam benzeri fakat saydam olmayan bir seramiktir.
3.2.7.4. Porselen
Hammadde olarak çok saf kil yani kaolin kullanılır. Grelere kıyasla daha çok camlaşma oluşarak malzeme yarı şeffaf hale gelir. Kırıldıklarında kırık yüzeyleri cam görünümündedir. Elektrik akımı için yüksek izolanlık sağlaması ve açık hava tesirlerine çok dayanıklı olması nedeniyle, dış hava hatlarında, enerji iletim tesislerinde ve diğer elektrik tesisat malzemelerinde izolatör olarak kullanılır(Toydemir,1991).
3.2.7.5. CAM
3.2.7.5.1. Genel Bilgi
Cam, silisli kumun potas ve soda gibi maddelerle karıştırılıp, yüksek derecedeki sıcaklıkta eritilmesi, biçimlendirilmesi ve biçimlendirilen hamurun kristalleşme olmaksızın soğuması sonucunda elde edilmektedir. Cam; korrozyondan etkilenmez, düşük ısı ve elektrik iletkenliği vardır, asitlere dayanıklıdır, kırılgandır, hava ve suyu geçirmez, atmosfer etkilerinden etkilenmez, ışığı çok iyi geçirir(Toydemir,1990).
Günümüzde özellikle binalarda, çok değişik ihtiyaçların karşılanmasında cam ve camdan yapılan yapı malzemelerin yeri ve önemi çok büyüktür. Çağdaş yaşamın ortaya çıkardığı bir çok sorunun çözümünde kullanılan malzemelerin başlıcalarındandır. Cam; gözlük camından teloskoba, loboratuvar gereçlerinden mutfak eşyalarına kadar hemen hemen her alanda kullanıldığı gibi yapıların; pencerelerinde, iç ve dış duvar kaplamalarında, ısı yalıtımında, ses yalıtımında, çatı örtülerinde vb. kullanılmaktadır. Camın M.Ö. 4000 yıllarında doğuda bilindiği söylenmektedir. M.Ö. 3000 yıllarında Mezopotamya ve Mısır’da üretildiği biliniyor. Evlerde ilk defa camı Romalıların kullandığı düşünülmektedir. Levha cam ilk defa 11. yüzyılda şişirilmiş silindir yöntemiyle yapılmış, endüstriyel yöntemde 19. yüzyılda ABD de üretilmiştir. 20. yüzyılda cam üretiminde yeni teknolojiler uygulanmıştır (Toydemir,1990).
Ülkemizde ise cam üretimi Selçuklular döneminde başlamış, Osmanlılar döneminde daha da gelişerek devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde yeni teknolojilerle üretim yapan bir çok fabrika kurulmuştur(Toydemir,1990).
3.2.7.5.2. Camı Oluşturan Maddeler
Camı teşkil eden hammaddeler esas ve yardımcı olmak üzere iki gruba ayrılır.
3.2.7.5.2.1. Ana Maddeler
-Camlaştırıcı maddeler:
Camlaşma özelliği olan maddelere denir. Doğal cam olan kuvars kumu başta gelir. Camlaştırıcı maddelere silis, boraks örnek olarak verilebilir.
-Sabitleştirici maddeler:
Camın; kimyasal dayanım, kırma indisi, dielektrik özellikleri üzerinde etkide bulunan maddelerdir. Kireç, Mğ0, baryum oksit sabitleştirici maddelerdir.
-Eritici maddeler:
Camın erimesini kolaylaştıran maddelerdir. 1713 0C eriyen silisin erime derecesini soda, pota gibi cam eritici maddeler 1500 0C indirir.
3.2.7.5.2. 2. Yardımcı Bileşenler
1- Oksidan ve karıştırıcı maddeler ( nitratlar, sülfatlar vs.),
2- Matlaştırıcı maddeler (fosfatlar, sülorlar vb.),
3- Renk verici maddeler ( demir oksit, kobaltoksit, krom oksit),
4- Renk giderici maddeler (selenyum, selenitler, kobaltoksit manganoksir, seryumoksit)
3.2.7.5.4. Cam Üretimi
Cam üretimi ardışık dört süreçten oluşur. Bunlar; karışımın hazırlanması, eritme, biçimlendirme ve tavlamadır.
Karışımın hazırlanması
Ana ve yardımcı maddeler yeterli oranda alınır, iyice öğütülür. Öğütülen hammaddeler uygun silolarda depolanır.
Eritme
Malzeme havuz veya potalı (100 ton kapasiteli) fırınlarda (adi cam için 15000C) eritilir. Eriyen cam dinlendirilir, bal kıvamına geldiğinde (1100Co) biçimlendirilmeye hazır demektir.
Biçimlendirme
Biçimlendirme, üretilecek cama göre değişir.Üfleme (şişirme), dökme - silindirleme (emprime ), çekme, fourcault, Libbey- Owens, pittsburgh, yüzdürme, presleme, köpük haline getirme vb. şekillendirme yöntemleri vardır.
Tavlama
Şekillendirmeden sonra tavlama zorunlu olan bir işlemdir. Tavlama, ile cam yeniden ısıtılarak, iç gerilmenin giderilmesi sağlanıncaya kadar bekletilir ve daha sonra yavaş yavaş soğutularak uygulanır. Özellikle levha camlarda biçimlendirilmiş cam malzeme üzerinde bazı teknolojik işlemler yapılarak (ikincil üretim işlemleri) cama yeni özellikler kazandırılmaktadır. Bu ikincil işlemlerle; öngerilmeli cam, folyolu cam, ısıcam, cam yüzeylerinin işlenmesi, camın kesilmesi, delme ve bizote (köşelerin pahlanması) işleri yapılır. Ayrıca cam çeşitli işlemlerle (cam eriğine renklendirici maddeler katılması, camın renkli bir camla kaplanması, cam emaye boya ile boyanması vb.) renklendirilmektedir (Toydemir,1990).
3.2.7.5.3. Cam Türleri
3.2.7.5.3.1. Sodakalsik Camı
Dünyada üretilen camlarının % 90’nını oluşturur. Ucuzdur, ışıl şoklara dayanım ve kimyasal stabilite gerektirmeyen yerlerde kullanılır.
3.2.7.5.3.2. Kurşun (Kristal) Camı
Kolay işlenir, ışığı yansıtma ve yayma özelliği vardır, ve x ışınlarından korunmak için kullanılır, pahalıdır.
3.2.7.5.3.3. Borosilikat Camı
Işıl şoklara, su ve asitlere dayanıklı, üstün elektriksel özelliklere sahiptir, teknik cam olarak adlandırılır. Bundan dolayı laboratuvar ve mutfak eşyaları yapımında kullanılır.
3.2.7.5.3.4. Aluminosilikat Camı
Termometre, yanma tüpleri, projeksiyon ampulu vb. yerlerde kullanılır.
3.2.7.5.3.5. Silis Camı
Çok saydamdır, ultraviyole ışınlarını çok iyi geçirir, pahalıdır
3.2.7.5. 5. Yapıda Kullanılan Camlar
3.2.7.5.5.1. Levha Camlar
3.2.7.5.5.1.1. Pencere Camları
3.2.7.5.5.1.1.1. Normal Pencere Camları
Cam kalınlıkları 2 , 3 ,4 ,5 ,6 ,7 mm. arasındadır.
3.2.7.5.5.1.1.2. Güneş Kontrol Camları
Camdan geçen ışınları ısıl yönden denetleyen camlardır. Bir nevi; stor, panjur, jaluzi vb. elemanların gördükleri görevi görürüler. Tek ya da çift yüzeyli olarak belirli renklerde , güneşten gelen enerjinin belli bir oranını geçirmek üzere üretilmişlerdir. Genelde dıştaki camın iç yüzüne metal buharı ile ışık yansıtıcı bir yüzey oluşturulmakta, bundan dolayı dışarıdan bakıldığında gündüzleri cam bir ayna gibi etki yapmaktadır(Toydemir,1990).
3.2.7.5.5.1.1.3. Hava Tabakalı Camlar ( Isıcam)
En az iki veya üç cam levhanın bir araya getirilerek, araya mesafeyi oluşturan alüminyum profil içine nem emici malzeme (silica-gel) yerleştirilmekte, iki cam levha arasındaki hava yastığının nemi alınmakta, kullanılan elastik macunla (Thiokol ve Buty) da hava yastığının dış hava ile bağlantısı tam olarak kesilerek üretilmektedir. Bu tür camlar hem ısı izolasyonu hem de ses izolasyonunda kullanılmaktadır(Toydemir,1990).
3.2.7.5.5.1.1.4. Mat Camlar
İkincil üretim yöntemiyle üretilirler. Matlaştırma işlemiyle; camın yüzeyinin pürüzlendirilerek (saydamlığının bozularak) camın arka yüzünün göstermemesi sağlanır. Bu camlar ışığın daha derinlere yayılmasını sağlar. Kum ile matlaştırma işlemi sonucu elde edilen camlara sable cam denir. İçersinin görülmesi istenmeyen yerlerin kapı ve pencere camlarında veya hafif bölme elemanı olarak kullanılır(Toydemir,1990).
3.2.7.5.1.1.5. Kristal Camlar
Kurşun oksit içeren camlara denir. Kurşun oksit cama, berraklık vermekte, ışık geçirgenliğini artırmakta, sertliğini azaltmaktadır. Pencere camından ziyade ayna yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca; vazo, kase, kül tablası vb. gibi ev ve süs eşyası yapında kullanılmaktadır(Toydemir,1990).
Dostları ilə paylaş: |