63
Bitkilerle Tedavi Sempozyumu
uygulamalarında kullanımı yasaktır. Uçucu yağında ‘timol’ fenol maddesi ve yapısın-
da ek bir zincir olan
Thymus vulgaris
(bodur kekik, adi kekik) tipik bir örnektir. Do-
ğal timol düşük dozlarda iyi bir sekrolitiktir (balgam söktürücü), akciğerlerden mu-
kus (sümük) atılımını sağlar, antiseptik etkisiyle mikrobun süratle vücuttan atılımı-
nı gerçekleştirerek sağaltımı sağlar. Sentetik timol ise toksiktir, tedavi edici etki ke-
sinlikle
göstermez
Etkileriyle bazı uçucuyağlar:
Foeniculum vulgare
Mill.
subsp.
vulgare
var.
dulce
(Mill.) Batt.
-
Tatlı rezene:
Antibak-
teriyel, sekresyonu arttırıcı, kramp çözücü, östrojen benzeri etkileri olup süt salgısı-
nı ve safra salgısını arttırıcıdır. Psişik etkisiyse,
gerginliği giderici, dinginlik vericidir.
Melaleuca alternifolia
L.
- Hint defnesi: Bakteriyel ve fungal (mantar) enfeksiyonlar-
da kullanılır.
Propionibacterium acnes
(Akne),
Staphylococcus aureus
(Stafilokok),
Esc-
herichia coli
(Koli basili),
Candida albicans
(Deri mantarı), gibi] mikroorganizmala-
ra karşı in vitro aktivite göstermektedir
.
Bunun yanında
Tinea pedis
(Tırnak manta-
rı) tedavisinde rol oynar.
Semptomatik hastalıkların tedavisinde kullanılacak uçucu yağlar, uygun karışımlar
halinde hazırlanıp, önerilen doz ve sürede kullanılırlar. Bazı zor hastalıklarda dahi,
klasik tıbbi tedaviyle uyumlu, birbirini destekleyen aromaterapi uygulamalarından
yararlanılmaktadır. Fiziksel ve psişik tedavi uygulamalarında, deneyimli ve yetkin
hekimlerin denetiminde kullanılmaktadır.
Uygulamalarda ancak az sayıda uçucuyağ doğrudan kullanılabilir, çoğunlukla soğuk
baskı yöntemiyle elde edilmiş zeytinyağı, susam veya bademyağı ile belli oranlarda
karışım halinde masaj yoluyla uygulanır.
Bireysel aromaterapi uygulama yöntemlerinden biri de kulak memesi masajıdır. Ko-
lay ve her yerde uygulanabilir bir yöntemdir. Masaja kulak memesinden başlanarak
her iki kulağın tamamına çepeçevre uygulanarak tamamlanır.
Daha çok stres gider-
me, rahatlama veya konsantrasyon arttırmak için uygulanır. Her ne kadar ‘aromate-
rapi’ olarak tanımlanmamışsa da Arap, Acem ve Osmanlı hekimleri kısaca İslam dün-
yası gül uçucu yağından önemli ölçüde yararlanmıştır. Deri endikasyonlarında, her
türlü (kuru, problemli ve alerjik ciltlerde, egzama, yeni doku oluşumu ve yaraların
kapanmasını gerektiren durumlarda) çok kullanılmıştır. Günümüzde de gülsuyu ve
gülyağı ile yapılan mikrobiyolojik çalışmalar (
Candida albicans, Staphylococcus aure-
us
gibi) başarılı sonuçlar vermiştir.