48
Bitkilerle Tedavi Sempozyumu
kokinetik etkileşmeler doğal kaynaklardan ilaç eldesinde karşılaşılan önemli prob-
lemlerdendir. Doğal kaynaklardan elde edilen ilaç hammaddelerinin kuvvetli yan et-
kilerinin görülebilmesi, dar etki potansiyelleri ve çözünürlük problemleri doğal bile-
şikler üzerinde yapı aktivite çalışmalarının yoğunlaştırmıştır. Bu araştırmalar sonra-
sında, doğal bileşiklerin sentez başlangıç maddesi olarak kullanılarak daha etkili bi-
leşiklerin üretilmesi gündeme gelmiştir. Halen piyasada doğal maddeler başlangıç
maddesi yapılarak hazırlanmış pek çok ilaç etken maddesi vardır.
En önemli yarı sentetik ilaç hammaddelerinden podofillotoksinden hareketle elde
edilmiş, kanser tedavisinde önemli olan etopozit ve tenipozit bileşikleri gelir.
Pho-
dophillum peltatum
bitkisinden elde edilen bir toksin olan podofillotoksin, tubulin-
lere bağlanarak güçlü antikanser etki yapar, ancak suda çok düşük çözünürlüğü ve
yüksek toksisitesi nedeniyle yarı sentezlenmiştir; elde edilen her iki bileşik de topo-
izomeraz II inhibitorü olarak etki gösterirken, etopozit, küçük hücreli akciğer kanse-
ri, lenfomalar ve testikular kanserlerde, tenipozit ise beyin tümörlerinde yaygın kul-
lanılır. Burada hem yarısentetik türevi hem de kendisi kanser tedavisinde yaygın kul-
lanılan (
Taxus baccata
L.
)
porsuk ağacından elde edilen paclitaxel’den bahsedilmeli-
dir. Paclitaxel, yumurtalık ve meme kanserlerinde kullanılan çok önemli bir antikan-
ser ajandır. Yarı sentetik türevi docetaxel’de suda çözünürlük arttırılmış, meme kan-
serleri ve küçük hücreli akciğer kanserlerinde kullanıma sunulmuştur. Kemoterapö-
tik ajan olarak suda çözünür paclitaxel bağlı altın nanopartiküllerin sentezi oldukça
ilginç bir çalışmadır.
Kanser dışında diğer pek çok hastalığın tedavisinde de yarı
sentetik ilaç hammadde-
leri kullanılır. Örneğin antimalariyal etkili ancak hidrofobik Artemisinin’in yarı sen-
tetik türevi artesunat ve artemeter sıtma tedavisinde etkili ajanlardır.
Yarı sentez, maddeleri daha etkili kılarken, madde miktarlarının artırılmasında da
önem taşır. Bir bitkide etkili madde çok düşük yüzdelerde bulunabilir, bu madde-
nin endüstriyel düzeyde üretilebilmesi bitkinin çok fazla miktarlarda yetiştirilmesini
gerektirir. Geniş alanlarda bitki kültürü maliyet ve kaliteli standart üretim açısından
sorun teşkil edebilir. Bu nedenle bitkide daha fazla bulunan benzer yapılı bir mad-
deden hareketle yapılacak yarı sentez, maddenin daha kolay yüksek oranda eldesini
mümkün kılan bir üretime imkan tanır. Geniş alanlarda bitki üretiminin getireceği
problemlerden kaçınmanın bir diğer yolu da bitki doku kültürüdür.
Doğal kaynaklı ilaç hammaddelerinin eldesinde en önemli aşama çalışma materya-
50
Bitkilerle Tedavi Sempozyumu
Biyoaktivite rehberli fraksiyonla çalışmalarda bitki ekstresi ya da fraksiyonlarında
çok güçlü aktivite bulunsa da bazen elde edilen hiçbir bileşikte ekstredeki kadar güç-
lü aktivite tespit edilemeyebilir. Bu da ekstrenin etkisinin, taşıdığı maddelerin siner-
jik etkisinden kaynaklandığını, yani her maddenin ortak etki göstererek ekstrenin
güçlü etkisini oluşturduğunu gösterir. Etkileri yüzyıllardır bilinen
Panax ginseng
L.
,
Ginkgo biloba
L.,
Hypericum perforatum
L.
, Aloe vera
(L.) Burm.f. gibi bitkilerde etki-
den sorumlu tek bir bileşik elde edilemediği gibi, günümüzde hala bu bitkilerin etki-
lerinin hangi grup maddeden kaynakladığı üzerinde araştırmalar devam etmektedir.
Diğer taraftan Dünya Sağlık Örgütünün bitkisel ilaç tanımı, bitkilerden elde edilen
saf maddeleri bitkisel ilaç olarak kabul etmez. Dünya Sağlık Örgütüne göre bitkisel
ilaç hastalıkları tedavi veya hastalıklardan korunmak amacıyla hazırlanmış, bitkisel
drogları veya karışımlarını olduğu gibi ya da karışımları halinde etkili kısım olarak ta-
şıyan bitmiş, etiketlenmiş tıbbi ürünler veya müstahzarlardır. Bu tip ürünler için Av-
rupa İlaç Ajansı (EMEA), 2004/24/EC kodlu direktif ile kalite, güvenlik ve etkinlik
standartlarını ortaya koymuştur. Buna göre tüm tıbbi bitkisel ürünlerin İyi Üretim
Uygulamaları (GMP) kuralları uygulanmak koşuluyla üretilmelidir. Bir tıbbi bitkisel
ürünün Avrupa Birliği Ülkeleri içinde ruhsat alabilmesi için Avrupa Birliği ülkelerin-
de son 15 yıldır, bunun dışındaki ülkelerde ise son 30 yıldır geleneksel olarak güven-
li şekilde kullanılıyor olması gereklidir. Ancak bir ürün bu şekilde kullanılmışsa tüm
kalite, etkinlik ve güvenilirlik şartlarını sağlayıp ruhsat alabilir.
Doğal kaynaklardan ilaç araştırmaları, gelişen teknolojilerin yardımı ile farmasötik
endüstride, araştırma
merkezlerinde, üniversitelerde hızla sürdürülmektedir. İlaç
araştırmalarında yapılan çalışmalar yüzlerce yıldır devam etse bile, çok önemli has-
talıkların tedavisinde kullanabilecek ürünlere hala büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Te-
davilerinde yeni ilaç geliştirilmesine özellikle en çok ihtiyaç duyulan hastalıklar, di-
rençli tömörler, dirençli patojen mikroorganizmalar, Parkinson ve Alzheimer hasta-
lıkları, kronik inflamatuvar hastalıklarıdır. Yukarıda özetlendiği gibi doğa her yönüy-
le insanlık için çok büyük ilaç hammadde kaynağıdır. Doğal ilaç geliştirme araştırma-
larının (Farmakognozi), sentetik kimya, farmasötik kimya, farmakoloji, biyoloji ve
benzeri disiplinler ile ortak yürütülmesi tedavide kullanılabilecek yeni ilaçların geliş-
tirilmesinde büyük şans olacaktır.