Amaç önermeleri mümkün olduğu kadar yalın unsurlara
ayrıştırmak ve böylece bunların ifade ettikleri düşünülen
anlam ile resmettikleri gerçek dünyada gönderme yaptığı
şeyler arasında daha sıkı bağlar kurmaktır (dili resim olarak
ele alan teori). Bu analizin ayırıcı yanı, “olumsuzluk ekleri”,
“her şey”, “veya”, “ve”, “eğer” gibi mantıksal terimler
kullanarak önermelerin doğruluk değerinin incelenmesidir.
Eğer önermenin ayrıştırıldığı bileşenler birbirini tutuyorsa
(eğer a ise o zaman b), önerme doğrudur. Bu bileşenler basit
olgulara indirgenebilir olmalıdır (“masanın üzerinde bir kitap
var”). Bir önerme bu şemaya sığmıyorsa, o takdirde metafizik
alana yollanır, yani saçma görülür. Basit olguların doğruluğu
meselesi elbette sorunlardan biridir: Doğruluğu belirleyen
nedir? Eğer kullanılan tanımlarsa, o zaman mantıksal analizin
bize fazla bir yardımı dokunmaz, sadece terimlerin
tümdengelimci bir genişlemesi söz konusu olur. Bu tür
çıkarsamalar geçerli olacaktır, ama bu zorunlu olarak doğru
oldukları anlamına gelmez. Eğer olguların dünyaya
ilişkin resimler olduğu düşünülüyorsa, bu olguların nasıl
doğrulanacağını (“üst katta ışığı açık bıraktım”) veya
yanlışlanacağını (“bütün kargalar siyahtır”) bilmemiz gerekir.
Ne var ki, bu tür tartışmalar, hepimizin yazarken ve
konuşurken daha disiplinli ve berrak düşünmemiz gerektiği
konusundaki talebin gücünden bir şey eksiltmez.
Dostları ilə paylaş: