yöre lerde Hıdrellez’de
baht açma törenleri yapılır. Tâlih ve kısmet açtırmak
isteyen genç kız ve kadınlardan yüzük, küpe gibi eşyâlarını
çömleğ e atmaları istenir ve
çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır. Kapalı çömlek bir gece boyunca bir gül
ağacının dibinde bekletilir. Ertesi gün bir araya toplanan kadınlar, çömleği ortaya koyarak
mâni ler eşliğinde eşyâları çıkarmaya başlarlar. Bazı
yöre lerde istekler bir kâğıda yazılır
veya istenilen şeylerin şekilleri çizilir, kâğıtlar gece yarısı gül dalına asılır. Sabahleyin
oradan alınır ve bir akarsuya atılır. Hızır’ın gece gelip bunları okuduğu ve istekleri
gerçekleştirdiği düşünülür. Bazı yörelerde ise Hıdırellez akşamında gül ağacına para asılır.
Asılan paralar ve
dilek ler 6 Mayıs sabahı erkenden geri toplanır. Para cüzdana konulur
ve yıl boyunca o para harcanmaz. Hıdırellez parası sâyesinde kişinin o yıl boyunca darlık
çekmeyeceğine ve parasız kalmayacağına inanılır.
SÖZCÜKLERİ, FİİLLERİ VE DEYİMLERİ HATIRLAYALIM: Hızır (Hıdır, Kıdır): Zor
anlarında insanların yardımına koşar, başkalarının kılığına
bürünebilir, olağanüstü özellikleri olan bir peygamber olarak düşünülür. Ölümsüzlüğe
ulaştığı söylenir. Hızır duâ ettiğinde veya verdiği bir elma yenildiğinde kısır kadınların
çocuğu olur. Bilgelik ve hikmet sâhibidir. İnsanlara yardımcı olan kutlu bir kişidir. Başı
sıkışan iyi insanların yardımına koşar.
Kur’an
’da adı doğrudan geçmez. Peygamber
olduğu da belirtilmez fakat bu yönde işaretler vardır. Örneğin
Kur’an’ın
Kehf Sȗresi
’nin
65. âyetinde genç
Musâ
’ya tanrı tarafından yol gösterici olarak gönderildiği anlatılan
bilge kişinin Hızır olduğu düşünülür. Hızır
ölümsüzlük suyunu
içtiği için ölüp yeniden
dirilebilir. Elbiseleri yeşildir. Bu anlamda doğayı simgeler. Ona “Hızır Ata” da denir.
Havada dolaşır, su üstünde yürür. Kılıktan kılığa girebilir. Doğadaki varlıklara söz
geçirebilir. İnsanlara göründüğünde kendini tanıtmadığı müddetçe kimse onun gerçek
kimliğini bilemez. İnsanları sınavdan geçirir; bazen bir derviş, bazen bir yoksul kılığına
bürünür. Aç olduğunu söyler, iyilikle karşılık veren insanları ödüllendirir, tam tersine
kendini kovup açlığını gidermeyenleri cezâlandırır.
Türk mitolojisinde savaşlarda kurt
kılığına girip öndere veya komutana görünür. Yaraları iyileştiren ilâçlar yapar veya
içeriklerini târif eder. Bazen kör olarak târif edilir ama onun göze ihtiyâcı yoktur, çünkü
o kalp gözüyle her şeyi görür.
İlyas: İlyas; İbranicede “Benim tanrım Yahu/Jah” anlamına gelen Elijah’tan Arapçaya
“İlyas” olarak geçmiştir. Soyu Hz. Hârun’a dayanan bir peygamberdir. İsmi Kur’an
-
ı
Kerim’de geçen peygamberlerdendir. Şam bölgesindeki Bek şehrinde ömrünü
geçirmiştir. İlyas’ın Milat’tan önce IX. yüzyılda İsrail Krallığı’nın Kuzey bölgesinde
yaşadığı tahmin edilmektedir. O, ismi Kur’an
-
ı Kerim’de geçen peygamberlerdendir. Şam
bölgesindeki Bek şehrinde ömrünü geçirmiştir.