duâ etmek için câmiye gideriz ve orada topluluk hâlinde
terâvih namazı kılarız. Terâvih, rȗhunu dinlemektir.
Ramazan ayının sona ermesiyle Müslümanlar bayram yaparlar. Bu bayram beklenen
ve özlenen bir bayramdır. Küsler
barış ırlar, küçükler büyükleri ziyâret ederler. Bayrama
bir hafta kala evdeki her şey yıkanır, temizlenir ve çocuklara yeni elbiseler alınır.
Bayramdan birkaç gün önce baklavalar, börekler, sarmalar ve farklı tatlılar hazırlanır.
B
ayram
arife sinde
her evde yemekler bayram için hazır olur, bir kez daha ev temizlenir
ve son alışverişler yapılır.
Bayram sabahı erkekler bayram namazına câmiye giderler.
Namazdan sonra âileler evde sabah
kahvaltısı
yaparlar. Bu
kahvaltıda; çay, bal, zeytin, peynirler, kaymak, yumurta ve
salatanın yanında içli köfte ve börek gibi bayram için yapılan
özel yemekler de bulunur. Kahvaltıdan sonra küçükler büyüklerin elini öperler, büyükler
de küçüklerin yanaklarını öperler ve büyükler çocuklara para
verirler. Bayram süresince üç
gün, komşular, akrabâlar ve arkadaşlar birbirlerini ziyâret ederler ve birbirlerine ikrâmda
bulunurlar. Bayramlar son yıllarda maalesef eskisi gibi neşeyle kutlanmıyor, şehirlerdeki
insanlar tatil için denize ya da yurt dışına gidiyorlar. Gençler bayram hazırlığı yapmak ve
misâfir kabȗl etmek istemiyorlar, evde dinlenmek istiyorlar. Bayramlar artık eski önemini
kaybetti
maalesef . Eskiden Türklerin evinde misafir için ayrı bir oda bulunuyordu ve onlar
sokakta tanıdıkları
insanları bile evlerine misafir kabul ediyorlardı ama yoğun şehir ve iş
hayatı Türklerin bir kısmını bencilleştirdi. Sâdece
misâfirler için kullandığı bir misâfir odası
varken yoğun iş hayâtı ve şehir hayâtı insanları bencilleştirdi.