İbrahim Türk: Gerçekten rol seçebiliyor muydunuz?
F
atma Girik: Tabii ki. Ama para kazanıyorsun, senede
on, on iki filmde oynuyorsun. İstemesem oynamaz-
dım. Daha önceleri Memduh’un söylediği gibi işletmecilerin
ısmarlama film istekleri doğrultusunda bana bunlar yakış-
tırılırdı. Türk Sineması’nda böyledir.
F
İbrahim Türk: Belki bir süre sonra sizin zaten oynaya-
bileceğinizi düşündükleri konuları uygun görüyorlardı.
atma Girik: Tabii ki. Şunu da ilave etmek istiyorum,
Türk Sineması tam güzel güzel giderken birden Uzak-
doğu’dan karate filmleri geldi, seks filmleri ortaya çıktı. Biz
biraz geri çekildik. Yapabileceğimiz bir şey yoktu. O ara
bana Belediye Başkanlığı teklif edildi. Komik şeyler geçti
başımdan. Sanatçıların gittiği Çiçek Bar diye bir yer vardır.
Bir gün sinemacılar falan oturuyoruz. Arif geldi, “Bak
şurda üç tane bey var, seninle konuşmak istiyorlar. Seni
belediye başkanı yapmak istiyorlarmış”, dedi. Şaka yapı-
yorlar zannettim. Sahiden öyleymiş. Dedim ki “Ben her
türlü rolü oynuyorum, oynayacağım bir şey kalmadı ki”.
Hayatımda hiç belediyeden içeri girmemiştim. “Partinin
başında olanların bana böyle bir teklif getirmeleri lazım”
dedim. Nurettin Sözen’in seçim kampanyası için yazıhane-
si vardı, oraya gittim. Erdal İnönü ile konuştum. Erdal
İnönü “belediye başkanı olmak istiyormuşsun” dedi. “Ha-
F
Mithat Alam Film Merkezi Söyleşi, Panel ve Sunum Yıllığı 2004
14
yır” dedim. Sonra, Baykal seni bekliyor, dediler. Gidip gö-
rüştüm ve beş sene belediye başkanlığı yaptım. Sonra da
dört sene televizyonda programcılık yaptım.
Dostları ilə paylaş: |