İbrahim Türk: Kendi sermayeniz olsa çok farklı filmler
yapabilir miydiniz? İşletmeler olmasa bile bu filmleri
yine piyasanın içinde göstermeniz gerekiyor.
M
emduh Ün: Yapamazdım. Bunu Atıf Yılmaz denedi,
dört kere iflas etti. Çünkü kendisi hep yönetmenliği-
ni önde tutarak film yaptı. Ben Türkiye’deki en uzun so-
luklu yapımcıyım. 1957–1992 arası kırk bir yıl ayakta kal-
dım. Bu kadar uzun çalışan başka firma yok. Ama bütün
bunlara cevap vererek ayakta kaldım. Bütün potansiyelimi
iyi film yapmakta kullanamadım. Ta ki Bütün Kapılar Ka-
palıydı (1989) filmini çekene kadar. Ondan sonrasını tartı-
şabiliriz. Artık onları kendi sermayemle yapmaya başla-
dım. Biraz birikimim vardı. Filmlerin videolarını satmıştım.
Sonra Kadri Yurdatap’la Zıkkımın Kökü’nü (1992) çektim.
Yaptığım filmler içerisinde en çok sevilenler Üç Arkadaş ile
Zıkkımın Kökü’dür. Ben iki filmimi de çok seviyorum. Ama
Zıkkımın Kökü’nün bir özelliği var. Uluslararası arenada al-
tı tane ödül aldı. Hem yönetmen, hem de film olarak. Pa-
ris’te sanat sinemalarında gösterildi. Beni tatmin ettiği için
ondan sonra film yapmadım. Çünkü onu aşan bir film
yapmak istiyorum. Mimar Sinan Üniversitesi’nde atölye ve
kurgu dersi veriyorum.Yalnız gelecek yıl bir film yapacağım.
Fatma Girik-Memduh Ün
13
İbrahim Türk: Fatma Hanım’a geri dönmek istiyorum.
Memduh Bey işletmelerden ve onların her açıdan piyasaya
etkisinden bahsetti. Mesela sizin için bir karakter var si-
nemada, Türkan Şoray için ayrı, Filiz Akın için ayrı bir ka-
rakter söz konusu. Hepiniz birer starsınız ama bunlarda
ayrılıyorsunuz. Bu karakter oluşumunda piyasanın etkisi
oldu mu? Neden size Erkek Fato yakıştırıldı da Türkan
Şoray’a daha duygusal roller verildi? Yani beklentiler mi
oyuncuyu böyle etkiliyordu.
atma Girik: Ben genellikle köylü kızını oynuyordum.
Oradan gelen bir şey. Ben o insanları oynamayı seviyorum.
Dostları ilə paylaş: |