ERTUĞRUL
KARAKUŞ
132
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
sesleri”ni vatan için önemli bir unsur olarak görmektedir. A. Rauf,
vatanındaki değişen şartları bir türlü kabullenememekte ve vatanın geçmiş
günlerine hasret duymaktadır. A. Rauf, bir şiirinde bu mekânın İslâm diyarı
olmasını ister. A. Rauf’un bu hususta Mehmet Akif Ersoy’dan da etkilendiği
söylenebilir.
64
“Bu mübarek altın ova buradaki her şen yuva
Müslüman’a kalsın me’vâ gelmesin bir halel Blaçe” (Koçana’nın
Blaçesine-24 Haziran 1947)
Şair, sürekli olarak Türk-İslâm tarihinin o zinde devirlerine hasret
duyar. Bu da doğal olarak şiirlerde vatan için bir hâl-mazi karşılaştırması
görülmesinin sebebidir.
“Neydi yâ Rab o zinde devr-i şebâb
Ya nedir olduğum bu devr-i harâb
Çağlayanlar tasavvur eylerken
Galibâ hepsi bir serâb ve serâb” (Geçmişi Andım-5 Eylül 1959)
Şair, birçok şiirinde geçmişin fetihlerle dolu günlerini özlediğini
beyan eder. Üsküp fatihi olarak bilinen “Paşa Yiğit” için yazdığı şiirler, şairin
bu vatanın şanlı günlerine duyduğu hasretin en önemli göstergeleridir.
“Gözünde berk-ı celadet yüzünde renk-i celâl
Tecessüm eyledi karşımda şanlı bir timsal
Elinde seyf-i mehâbet ……………. …………….
Bu ilk gazanfer-i İslâm o merd bî misâl
Livâ-ı hamd-ı hidayet bu dest-i rahmet ile
Bu kutr-ı kâfire salmıştı sâye-i ikbâl” (Paşa Yiğit)
Özellikle de Balkanların, Üsküp’ün fetih günlerine duyulan bu hasret,
Yahya Kemal’de de sıkça gördüğümüz bir durumdur.
“Üsküp ki Yıldırım Beyazıd Han diyârıdır,
Evlâd-ı fâtihân’e onun yâdigârıdır.
Firûze kubbelerle bizim şehrimizdi o;
Yalnız bizimdi, çehre ve rûhıyle biz’di o.
64
Ayrıntılı bilgi için bkz. Atıf Akgün, “Mehmet Akif Ersoy’un Türk Dünyası Şairlerindeki
Tesir Alanına Bir Bakış”, TEKE Dergisi, S. 6/4 2017, s. 2389-2413.
|