Barnabas İncili
167
O zaman, melek Cebrail geri Cennet'e dönüp, saygıyla Allah'ın
Elçisi'ne yaklaşacak, duyduklarını O'na anlatacak. O zaman
Elçisi Allah ile konuşup diyecek, “Allah'ım Rab, benim inancımı
kabul edenlerle ilgili olarak, onların cehennemde ebediyen
kalmayacakları şeklinde ben kuluna edilmiş vadi hatırla.” Allah
karşılık verecek, “Ne diliyorsan iste ey dostum, çünkü istediğin
her şeyi sana vereceğim.” O zaman Allah'ın Elçisi diyecek, “Ey
Rab, müminlerden yetmiş bin yıldır cehennemde kalanlar var.
Merhametin nerede ey Rab? Onları acı cezalardan kurtarman
için dua ediyorum.” O zaman Allah, dört gözde meleğine
Cehenneme giderek, Elçisi'ne inanan herkesi çıkarıp, Cennet'e
götürmelerini emredecek. Ve onlar da bunu yapacaklar. Ve
Allah'ın Elçisi'ne inanmanın yararı böyle olacaktır işte. O'na
inananlar, hiç bir salih amel işlemeseler de, inançları içinde
ölürlerse, sözünü ettiğim cezadan sonra Cennet'e gireceklerdir.”
Barnabas İncili
168
41. Yaşam ölüm temeli üzerine inşa edilen binadır.
Sabah olunca erkenden, şehrin tüm insanları kadın ve çocuklarla
birlikte, İsa'nın havarileriyle kaldığı eve gelerek, O'na yalvarıp
dediler, “Rab, bize merhamet et. Çünkü bu yıl kurtlar ekinleri
yediler ve biz de bu yıl toprağımızdan hiç bir şey alamayacağız.”
İsa karşılık verdi, “Sizinki de ne korku! Bilmez misiniz ki,
Allah'ın kulu İlya, Allah'ın azabının sürdüğü üç yıl içinde,
yalnızca otlarla ve yabanî meyvelerle beslenerek, ekmek
görmedi. Allah'ın peygamberi babamız Davud, Seul'un zulmü
altında iki yıl yabanî meyve ve ot yedi. O kadar ki, yalnızca iki
kez ekmek yedi.” Adamlar karşılık verdiler, “Rab, onlar manevî
nimetlerle beslenen ve dolayısıyla iyi sabır gösteren Allah'ın
peygamberleridirler; ama bu küçükler nasıl yemek bulacaklar?”
Ve O'na çocukların oluşturduğu kalabalığı gösterdiler. O zaman
İsa, onların perişanlıklarına merhamet ederek dedi, “Hasada ne
kadar var?” Cevap verdiler, “Yirmi gün.” O zaman İsa dedi,
“Bakın, bu yirmi gün süreyle kendimizi oruca ve namaza veririz;
böylece Allah size merhamet edecektir. Bakın, size diyorum ki
burada,
benim Allah veya Allah'ın oğlu olduğumu
söylediklerinde İsraililerin günahı ve insanların deliliği başladığı
için, Allah bu kıtlığı vermiştir.”
On dokuz gün oruç tutup da, yirminci günün sabahı olduğu
zaman, tarlaların ve tepelerin olgun ekinlerle kaplı olduğunu
gördüler. Bunun üzerine, İsa’ya koşup, her şeyi anlattılar. Ve
bunu işitince İsa, Allah'a şükürler etti ve dedi, “Gidin kardeşler,
Allah'ın size verdiği yemeği toplayın.” Adamlar o kadar çok
ekin topladılar ki, nereye koyacaklarını bilemediler ve bu şey
İsrail'deki bolluğun sebebi oldu. Şehirliler, İsa'yı başlarına kral
yapmak için danışıp görüştüler; o, bunu öğrenince kendilerinden
kaçtı. Bu nedenle, havariler on beş gün kendisini bulmak için
uğraştılar. İsa, bu satırları yazanla, Yakup ve Yuhanna
tarafından bulundu.
|