1.
İlaç dışı tedaviler
Hastaların kendi deneyimleriyle belirlenen tetikleyici faktörlerden uzaklaşmak
Alkol ve gündüz uykularından kaçınmak
Atak dönemlerinde uçucu maddelere uzun süreli maruz kalmamak
Nitrik oksit içerikli preparatlardan kaçınmak
2.
İlaç tedavisi
1‐
Atak tedavisi
2‐
Profilaktik tedavi
a.
Uzun süreli İdame Profilaktik tedavi
b.
Kısa süreli Geçici profilaktik tedavi
A.
ATAK TEDAVİSİ
Küme başağrılarının kısa zamanda ve çok şiddetli olması nedeni ile akut tedavide etkisi
hızlı başlayan tedaviler seçilir.
Akut atak tedavisinde hızla etki eden subkutanöz ve intranazal uygulamalar tercih
edilir.
Oral yoldan tedavinin alınımı çok yavaştır ve nadiren kullanılır.
Oksijen inhalasyonu ve triptanlarkümebaşağrısının akut tedavisinin temelini
oluştururlar.
1.
Normobarik O2 inhalasyonu:
Normobarik oksijen tedavisi hastaların çoğunda etkili bir tedavidir.
Atak tedavisinde etkin, güvenli ve ucuz bir yöntemdir.
Belirgin bir yan etkisi yoktur ve iyi tolere edilir
Triptanların tersine günlük kullanım sıklığında sınırlama yoktur.
Oksijen tedavisinde iyi yanıt almak için uygun teknik ve maske ile uygulanması şarttır.
Uygulama şekli etkinlikte önemlidir.
Oturur ve dik pozisyonda olmalıdır. Geri dönüşsüz maske (Non‐rebreather mask)
kullanılmalıdır (Yüz maskesi ile torba arasındaki bağlantı tüpü tek yönlüdür).
En az 7‐10 L/dk. hızda olmalıdır. Gerekli olan durumlarda 12‐15 Lt/dk. kadar çıkılabilir.
Optimal oksijen akım hızı kişiye göre ayarlanmalıdır.
5‐10 dakikada etki görülür. Başağrısı geçse de en az 15‐20 dakika devam edilmesi
gerekir.
Uygun durumlarda taşınabilir ve evde kullanılabilen oksijen tankları kullanılabilir.
Kronik obstrüktif akciğer hastalarında solunum depresyon riski nedeniyle dikkatli
kullanılmalıdır.
Hiperbarik O
2
tedavisinin etkinliği gösterilememiştir.
2.
Triptanlar
A. Subkütan SumatriptanB. İntranazal Sumatriptan 20 mg ve Zolmitriptan 5‐10 mg
C. Oral Zolmitriptan
A.
Subkütan Sumatriptan:
İlk tercih ilaçtır.
Enjektable form etkilidir ve hastaların çoğunluğunda iyi tolere edilir
İlaç etkinliği hızlı başlangıçlıdır
Etkili ve önerilen doz 6 mg’dır. 12 mg kullanım 6 mg kullanımdan daha etkin değildir. Ayrıca
daha düşük dozlarda 2‐3 mg bazı hastalarda etkili olabilir.
Migren tedavi protokolünün aksine küme atak döneminde günde 2 kez kullanılabilir. Bu
dönemlerde iyi tolere edilir ve etkinliği azalmadan devam eder.
En sık olarak görülen ciddi olmayan yan etkiler; Enjeksiyon yeri reaksiyonları,
bulantı/kusma, sersemlik, yorgunluk ve parestezilerdir.
B.
İntranazal Sumatriptan 20 mg ve Zolmitriptan 5‐10 mg
İntranazal Sumatriptan veya Zolmitriptan (5‐10 mg) kullanılır.
İntranazal preparatların etkinliği subkütan Sumatriptandan daha azdır.
İntranazalformlarınetkinliğisubkütan uygulamaya göre daha geç başlar.
Günlük pratikte nazal spreyler günde 3 uygulama ile sınırlanmalıdır.
Yan etkiler, kötü tat, nazal boşlukta rahatsızlık, uyku hali, sersemlik, bulantı, boğazda
sıkışma görülebilir.
C.
Oral Zolmitriptan:
Epizodik küme başağrısında etkilidir. Kronik küme tip başağrısında etkili değildir.
EtkinliğiSubkütan ve İntranazal formlara göre daha düşüktür. Orta derecede etkindir.
Oral Zolmitriptan 5‐10 mg epizodik küme başağrısında akut tedavide diğer ilaçların tolere
edilemediği durumlarda tercih edilebilir.
3.
Subkütan oktreotid
Somatostatin analoğudur.
Akut ataklarda 100 µ gr dozda Subkütan oktreotidin etkili olduğu gösterilmiştir.
Triptanlarda bulunan vazokonstriktif etki okreotidde yoktur.
Etkilidir ve Minör gastrointestinal yan etkiler olabilir. İyi tolere edilir.
4.
İntranazal Lidokain
Akut küme başağrılarında en iyi durumda orta derecede etkinlik gösterir. İlk sırada
kullanılmamalıdır.
Hastaların yaklaşık 1/3 kadarında etkindir. Diğer tedavilere tam yanıt vermeyen hastalarda
kullanılabilir.
Baş geriye doğru 45 derecelik açıda ve etkilenen yöne doğru 30°‐40° rotasyonla iken,
intranazal Lidokain %4‐10’luk 1 ml solüsyon uygulanır. Günde maksimum 4 kez uygulanır.
5.
Ergot Deriveleri
Uzun yıllardır kullanılmıştır.
Ergot preparatların çoğunda orta derecede etkinlik ve IV DHE formunun alınmasındaki
zorluklar bulunmaktadır. Küme başağrısının akut tedavisindeki etkinliği kısıtlıdır.
Klinik deneyimlere göre atağın çok erken döneminde alındığında etkili olabileceği
düşünülmektedir. Ancak etkinliğini gösteren yeterli çalışmalar bulunmamaktadır.
B.
PROFİLAKTİK TEDAVİ
Profilaktik tedavi geçiş profilaktik ve idame profilaktik tedavi olarak ikiye ayrılır.
Profilaktik tedavinin amacı atak süresi ve sıklığını azaltmaktır.
İki haftadan daha uzun süreli olan küme periyodlarında profilaktik tedavi başlanır.
İdame profilaktik tedavi tüm küme periyodu boyunca kullanılır.
Küme periyodunun bitimi ile sonlandırılır ve bir sonraki küme periyodunun başlamışıyla
tekrar başlanılır.
Küme periyodunun sona ermesinden sonra profilaktik tedavinin devam edilmesi halinde
bir sonraki küme periyodu başlanması önlenmez.
İdameprofilaktik tedavide monoterapi tercih edilir ancak bazı hastalarda kombine ilaç
tedavisi gerekebilir.
Profilaktik tedavinin başlangıcında geçici profilaksi de başlanılmalıdır.
A. KISA SÜRELİ GEÇİCİ PROFİLAKTİK TEDAVİ
Uzun süreli profilakside kullanılacak ilaçların etkinliği belirli bir süre içerisinde başlar.
Etkinliğin başlamasına kadar olan bu kısa dönem içerisinde atakları önleyici etki gösteren
tedavi” kısa süreli geçici profilaksi” tedavisidir.
İdame tedavisi ile ayni zamanda başlanılır.
Hastanın epizotları birkaç hafta ile sınırlı ise profilaktik olarak tek başına verilebilir.
Uzun süreli profilaktik tedavide kullanılan ilaçlarla birlikte de kullanılabilir.
1.
Kortikosteroidler
Başlangıç profilaktik tedavi için çok etkili bir seçenektir.
Küme ataklarının kısa sure içerisinde, birkaç haftalık dönemde hızlı kontrol
gereksiniminde başlanılır.
Kortikosteroidler kısa zamanda kümenin kontrolünü sağlamak için sıklıkla idame
tedavisi ile birlikte başlanılır.
Bazı hastalar atakları yalnızca steroid ile başağrılarıkontrol altına alınabilir.
Farklı uygulamalar mevcuttur. Steroidler arasında tercih klinik deneyimlere göre
değişmektedir.
Epizodik ve kronik küme başağrısında etkinlikleri benzerdir.
IV ve oral steroid formları tek veya kombine kullanılabilir.
Farklı yöntemlerle verilebilir:
Oral: 60‐100 mg prednison en az 5 gün (3‐10 gün) verilir, sonra günaşırı 10
mg azaltılır.
IV: tek doz metil prednison (30 mg/kg) veya 500 mg metilprednison IV 5
gün kadar verilebilir.
Yan etkiler bilinmeli ve kronik kullanımlarda uygun hastalarda yapılmalıdır
Uzun dönem steroid etkilerine dikkat etmek gerekir.
2. Uzun etkili Triptanlar
Kullanımları tartışmalıdır
Oral sumatriptan 100 mg günde 3 kez verilmesi etkisiz bulunmuştur
Kontrollü olmayan çalışmalarda eletriptan 40 mg ve naratriptan2.5 – 5 mg/gün küme
atak sayısını azalttığı saptanmıştır.
3. Ergo preparatları
Yeterli çalışmalarda olmasa da ergotderiveleri geçiş profilaksisinde kullanılabilirler
Ergotamin tartarat özellikle (oral veya suppozituvar) ataktan 30‐60 dakika önce veya
gece atağı olanlarda yatmadan 1‐2 saat önce 2‐4 mg olarak alınabilir
Oral, IV ve intranazal formlar kullanılabilir.
B. UZUN DÖNEM İDAME PROFİLAKTİK TEDAVİ
1.
SıradaVerapamil
2.
Sırada Lityum ve Topiramat, Metiserjid
3.
Sırada Melatonin, Pizotifen, Valproat, İntranazal Civamid, Gabapentin ve Baklofen
1.
Verapamil:
Epizodik ve kronik küme başağrısının idame tedavisinde ilk tercihtir.
Verapamil dozu 240‐480 mg/gün kullanılır ancak nadiren 720 mg /gün üstünde kullanılır.
Yavaş titre edilerek doz artısı ile gelişebilecek yan etkileri azaltır.
Her 3 günde bir 80 mg artışlarla doz ayarlamasının yapılması önerilmektedir.
Tedavi başlamadan önce, doz değişiminde ve 3 ayda bir EKG kontrolü yapılması
önerilmektedir.
Sumatriptan, ergotamin, kortikosteroidler ve diğer profilaktik ajanlar ile birlikte
kullanılabilir.
Genellikle 1‐2 hafta içerisinde etkinliğini gösterir. Tam etkinlik 2‐3 haftada ortaya çıkabilir.
Yan etkileri, bradikardi, konstipasyon, ödem, GI rahatsızlık, gingivalhiperplazi ve
küntbaşağrısıdır.
2.
Lityum:
Lityum özellikle kronik küme başağrısında diğer ilaçların etkisiz veya kontrendike olduğu
durumlarda kullanılır.
İkinci sırada tercih edilir
Özellikle kronik küme başağrılarında etkilidir. Epizodik küme başağrısında kronik kadar
etkili değildir.
Bir seri önemli ciddi yan etki geliştirme riski, kullanımı sırasında kan düzeyi takibi ve
potansiyel ilaç etkileşimler nedeniyle ikinci sırada tercih edilir.
Başlangıç dozu aksam yatarken 300 mg /gündür. 600‐1200 mg/gün dozda kullanılır.
Lityum kan düzeyleri 0.6 ile 1.2 mmol/l olacak şekilde kontrol edilerek doz ayarlaması
yapılır.
Düzenli olarak kan Lityum düzeyine vetiroid, böbrek ve karaciğer fonksiyon testlerine
bakılmalıdır.
Yan etkileri hipertiroidi, tremor, diyare, poliüri ve renaldisfonksiyondur.
3.
Topiramat:
Başlangıç dozu 25 mg/ gündür. Her 5 günde bir 25 mg artırılarak titre edilir.
100‐200 mg/gün dozuna çıkılır.
Yan etkiler kognitif disfonksiyon, parezteziler tat duyusunda değişiklik, kilo kaybı, halsizlik
ve baş dönmesi hissidir. Nefrolitiasisöyküsü olanlara verilmemelidir.
4.
Metiserjit:
Epizodik küme başağrısında orta derecede etkin bir ilaçtır.
Başlangıç dozu 1mg /gündür. Genellikle 4‐12mg/ gün şeklinde kullanılır.
Triptanlarlabirlikte kullanılması önerilmez.
Pulmoner ve retroperitonealfibrozis yapması nedeniyle maksimum 6 ay kullanılmalıdır.
Kullanımı sınırlıdır.
5.
Pizotifen
Orta derecede kısmen etkindir ve 3 mg/gün şeklinde kullanılır.
Yorgunluk ve kilo alımı nedeniyle kullanımı kısıtlıdır.
6.
Melatonin
10 mg oral melatonin epizodik küme başağrısında etkili bulunmuştur.
7.
Valproat:
Etkin olduğunu gösteren çalışmalar olmasa da günlük pratikte üçüncü sırada tercihlerden
birisi olarak kullanılmaktadır.
500‐2000mg/gün dozunda kullanılır.
8.
Gabapentin:
Dirençli olgularda 800‐3600 mg/gün dozunda denebilir. Etkinliğine ilişkin yeterli veri
yoktur.
9.
İ
ntranazalCivamid
100 µL/gün tedavisinin küme başağrısını azalttığı gösterilmiştir.
Ciddi olmayan yan etkileri olarak nazal yanma, göz yaşarması, farenjit ve rinore
bildirilmiştir.
10.
Baklofen
Yanıtsız olgularda denenebilir. Etkinliğine ilişkin yeterli veri yoktur.
Baklofen tedavi başlangıç dozu 10‐15 mg/gündür.
Doz, gün aşırı 10 mg arttırılır. Günlük idame dozu genellikle günde 30 mg’dır.
11.
İntranazal Kapsaisin
Günde 2 kez olmak üzere 7 gün süre ile uygulanır
Epizodik küme baş ağrısında ataklarının şiddetini azaltmaktaki etkinliği gösterilmiştir
En önemli yan etkileri nazal alanda irritasyondur.
C.
CERRAHİ YÖNTEMLER
1.
ABLATIF OLMAYAN CERRAHİ GİRİŞİMLER
Kümebaşağrılıhastalarınçoğufarmakolojik tedavi yanıt verirler. Tedaviye dirençli olan
hastaların bir kısmındainvazif girimler uygulanabilir.
Bu girişimlerperiferik sinir blokajları, periferik ve santral stimülasyon, son çare olarak,
ablatif cerrahidir.
A.
Periferik Sinir ve Sfenopalatin Gangliyon Blokajı
Büyük oksipital sinir blokajı, hastaların %50‐80`ninde etkili bulunmuştur
Oksipital sinir blokajında farklı farmakolojik maddeler kullanılmıştır
o
(Lidokain 1% + triamsinolon 40 mg, Lidokain 2% +betametazon, Lidokain 2%
+metilprednisolon).
Suboksipital uzun etkili steroidenjeksiyonu bazı hastaların profilaktik tedavisinde etkili
bulunmuştur.
Endoskopi eşliğinde sfenopalatin gangliyonblokajıprofilakside etkili bulunmuştur.
Ablatif cerrahi girişim öncesinde sinir blokajı denenmelidir.
B.
Periferik Sinir ve Sfenopalatin Gangliyon Stimülasyon
Kronik küme başağrılı hastalarda periferik sinir stimülasyon etkili olabilir ve ilaç tedavisine
dirençli ve toleransı olmayan hastalarda endike olabilir.
Oksipital sinir stimülasyonu unilateral veya bilateral olabilir.
Oksipital sinir stimülasyonu bir grup hastada çok etkili olabilir
Etkinlik oksipital bloklarda hemen ortaya çıkarken, stimulasyonlardaayları alabilir
Sfenopalatingangliyonstimülasyonudirençli kronik küme başağrılarında etkili tedavi olabilir
Hipotalamikstimülasyon
Etkinlikler konusunda çalışmalar halen devam etmektedir.
C.
Derin Beyin Stimülasyonu
Unilateralhipotalamikstimülasyonbazıözelalt gruplardakısmen etkili olduğu gösterilmiştir.
Ciddi komplikasyon ve yan etkiler oluşabilir. Ataklardan korunmaya yöneliktir.
Derin beyin stimülasyonu özellikle tedaviye dirençli kronik küme başağrılı olgularda %60
oranında ataklar üzerinde etkili bulunmuştur. İntraserebral kanama riski bilinmektedir.
2.
ABLATIF CERRAHİ GİRİŞİMLER
Tüm ilaç tedavilerinin yeterli doz ve sürede verilmesine karşın etkisiz olduğu durumlarda
dirençli kronik küme başağrılarındanseçilmişözel olgularda kullanılabilir.
Tüm ilaçlar etkisizi veyakontrendike ise, ikincil küme başağrısıdışlandıktan sonra cerrahi
girişim tartışılabilir.
Yalnızca her zaman tek taraflı ve taraf değiştirmeyen hastalarda, ağrının trigeminal sinirin
oftalmik dalına lokalize olan, psikolojik hastalığı ve bağımlılık özelliği olmamalıdır
Cerrahi girişimlere dikkatle yaklaşılmalıdır çünkü uzun dönemdeki etkinliğine dair güvenilir
bilgiler bulunmamaktadır.
Ablatif cerrahilere rağmen küme başağrıları devam edebilir
Epizodik küme tipte uygulanmaz.
Ciddi yan etkiler görülebilir korneal anestezi ve anestesiadolorosa gibi yan etkiler
Bu amaçla uygulanan cerrahi girişimler:
o
Trigeminal sinire ve gangliyonuna yönelik girişimler (mikrovaskülerdekompresyon, rizotomi,
gamma knife cerrahisi, radyo frekanstermokoagülasyonu veya rizotomi, blokaj, gliserol
enjeksiyonu)
Ayrıca, bazı prosedürlerdetrigeminal nevralji veya anestezi dolorasa gelişebilir.
Ablatif cerrahi hastaların dirençli ve seçilmiş küme tip başağrılarındason seçenek olarak en
sona ayrılmalıdır.
PAROKSİSMAL HEMİKRANİYA TEDAVİSİ
Akut tedavide kullanılan ilaç yoktur.
Profilaksi tedavisinde en etkin ilaç indometasindir.
1.
İndometasin
İlk tercihtir. 25mg X 3 /gün dozunda başlanır.
Yanıt yoksa 1 hafta sonra 50mg X 3 /gün dozuna, her hafta 75 mg arttırılarak, maksimum
300 mg/gün çıkılır.
Gastrointestinal yan etkiler nedeniyle proton pompa inhibitörleri ile birlikte verilmelidir
İndometasin yükleme testi 50 mg IM uygulama ile 30 dakika içerisinde ataklar kaybolur.
Bazı hastalarda ilk haftalarda yüksek doz gerekebilir
Yanıt alınan dozda iki hafta ağrısız dönemden sonra doz idame doza düşürülür.
Tedavinin sonlandırılması hastanın daha önceki atak süreleri ve ağrısız geçen süre göz
önüne alınarak kararlaştırılır.
İndometasine yanıt alınamıyorsa tanı gözden geçirilmelidir.
En önemli yan etki GI kanamadır.
Renal, hepatit, kalp ve dolaşım yetmezliği, gebelerde, laktasyon dönemlerinde ve
kanamaya yatkın olanlarda kullanılmamalıdır.
Dostları ilə paylaş: |