ÜNİTE
9
Bu üniteyi çalıştıktan sonra,
■
Serebrospinal sinir sistemini ve bölümlerini,
■
Otonom sinir sistemini ve bölümlerini öğrenmiş olacaksınız.
■
Santral Sinir Sistemi
■
Perifer Sinir Sistemi
■
Otonom Sinir Sistemi
■
Özet
■
Değerlendirme Soruları
■
Sözlük ve Kavram Dizini
■
Lise yıllarında görmüş olduğunuz anatomi ders notlarını gözden geçirmeniz, konuyu
anlamanızı kolaylaştıracaktır.
■
Ünite sonundaki soruları lütfen yardımcısız cevaplamaya çalışınız. Eğer cevaplayamı-
yorsanız üniteyi tekrar çalışınız.
Amaçlar
İçindekiler
Öneriler
Sinir Sistemi
1. SİNİR SİSTEMİ = SYSTEMA NERVOSUM
Hücre, doku ve organlarda, çeşitli fonksiyonların sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi, bu yapı-
lar arasında çok hassas bir koordinasyonun olması ile mümkündür. Yapılar arasındaki ko-
ordinasyonun, canlı hayatının devamı süresince sağlıklı bir şekilde devamı da şarttır. Bu-
nun için, önemli bir sisteme ihtiyaç vardır. Bu sistem, Sinir Sistemi adı altında toplanır.
Herhangibir uyarının alınabilmesi, uyarılabilme özelliği gösteren çok hassas alıcı oluşum-
ların fonksiyonları ile mümkün olur. Bu alıcı oluşumlara reseptör (receptor) adı verilir. Bazı
reseptörler belirli uyarılara karşı spesialize olmuşlardır. Örneğin, duyu organlarında (göz,
kulak, dil vb.) bunlar önemli bir şekilde yer bulurlar. Özellik göstermeyen diğer reseptörler
ise, genel bir görev için değişik organlarda yer bulurlar.
Reseptörler ile alınan uyarılar, sinirler üzerinden, değerlendirilmek için merkeze taşınırlar.
Uyarıları merkeze taşıyan yollar afferent sinirlerdir. Uyarıların toplandıkları, değerlendi-
rildikleri ve duruma göre yeni emirlerin verildiği merkezler ise beyin ve omurilik olmak üzere
iki esas bölüm halinde oluşmuştur. Santral organların periferden gelen uyarılara karşı ce-
vapları ise, vücudun ilgili bölümlerine diğer bir sinir yolu tarafından iletilir. Merkezden perife-
re uyarı ileten bu yollar efferent sinirlerdir. Böylece vücudun periferine taşınan ilgili emirler,
burada sonlanırlar. Buna göre yeni bir fonksiyon ortaya çıkar. Örneğin; bir hareket, genişle-
me veya daralma, uzama veya kısalma veya terleme vb.. Bu cevaplar mutlaka irade dahilin-
de olmayabilir. Aksine, günlük yaşam sırasında, canlı organizmada daha sık olarak irade
dışı cevaplar ile fonksiyonlar düzenlenir. Nitekim, sinir sisteminin iki ana bölüme ayrılması-
nda bu fonksiyonel özellikler önemli yer tutar.
Sinir sisteminin bölümlenmesi şu şekilde yapılır:
■
Cerebrospinal (Animalik) sinir sistemi
■
Autonom (Vegetativ) sinir sistemi
İsminden de anlaşılacağı gibi, serebrospinal (cerebrospinal) sistem iki önemli organ ta-
rafın-dan meydana getirilir. Birisi beyin (cerebrum), diğeri ise omurilik (medulla spinalis) dir.
Canlının bulunduğu ortam ile kurduğu ilişkileri genellikle serebrospinal sistem yürütür.
Yapısal olarak bu sistem, iki esas bölümde ele alınarak incelenir:
■
Santral sinir sistemi (Pars centralis = Systema nervosum centrale)
■
Perifer sinir sistemi (Pars periferica = Systema nervosum perifericum)
Bu ayırıma göre santral bölüme beyin ve omurilik, perifer bölüme ise sinir uzantıları, ilgili
ganglionlar ve reseptör yapılar dahil olur.
- 1 5 9 -
Otonom (autonom) sinir sistemi, irade dışında fonksiyon gösteren bir düzenlenme gösterir.
Özellikle vücudun iç organlarının fonksiyonları ve bu fonksiyonların koordinasyonu, bu sis-
tem tarafından sağlanır. İç organları, salgı bezleri, kan damarları ve düz kaslar bütünü ile
otonom sistem tarafından düzenlenen bir çalışma gösterirler. Otonom sinir sistemi de kendi
içinde iki önemli bölüme ayrılır. Heriki bölüm birbirlerinin karşıtı gibi fonksiyon görürler. Bun-
lardan simpatik (sympathicus) kısım daha ziyade hızlandırıcı, parasimpatik (parasympathi-
cus) ise genellikle yavaşlatıcı etki yaparlar.
1.1. Serebrospinal Sinir Sistemi (Cerebrospinal)
1 . 1 . 1 . S a n t r a l S i n i r S i s t e m i (Pars centralis = Systema nervosum centrale)
Santral sinir sisteminin iki önemli bölümünü, beyin (cerebrum) ve omurilik (medulla spinalis)
meydana getirir. Bu heriki bölüm birbirleri ile sıkı bir fonksiyonel ve yapısal ilişki içindedirler.
1 . 1 . 1 . 1 . B e y i n ( c e r e b r u m ) : Beyin (cerebrum) santral sinir sisteminin craniale doğru
ileri derecede gelişmiş bir bölümüdür. Kafatasını oluşturan kemikler tarafından dışardan iyi
bir şekilde korunmuştur. Alt yüzü ile, içinde yer almış olduğu kafatası tabanı kemikleri üzeri-
ne oturur. Üst ve yan yüzleri konveks bir yapılaşma gösterir ve kemikler ile sıkı komşuluk ya-
parlar. Bu sıkı komşuluk nedeni ile, kemiklerin iç yüzlerinin izlerini girinti ve çıkıntılar halinde
beynin yumuşak dokusunda görmek mümkündür. Yetişkin bir insanda beyin 1350-1500 gr
kadar ağırlıktadır.
Embryoloik bakımdan ele alındığında beyin üç önemli bölüme ayrılarak incelenir:
■
Prosencephalon (önbeyin)
■
Mesencephalon (orta beyin)
■
Rhombencephalon (arka beyin)
İleriki dönemlerde prosencephalondan beyin yarım küreleri (telencephalon) ile diencepha-
lon (arabeyin) adı verilen önemli kısımlar meydana gelir. Beyin yarım kürelerinde önemli
beyin lobları oluşur. Bu yarımküreler esas itibariyle beyaz ve gri cevherden meydana gel-
mişlerdir. Beyaz cevher, yapının içinde yer alır. Gri kısım ise bir kabuk şeklinde beyaz
bölümü dışarıdan kuşatır. Kabuk yapıdaki gri cevhere "Cortex cerebri" adı verilir. Cortex ce-
- 1 6 0 -
rebri'nin belirli yerlerinde önemli fonksiyonel merkezler bulunur. Beyin korteksinde elektriki
potansiyel dalgalanmalar meydana gelir. İleri derecede hassasiyetli ve kuvvetlendirici özel-
likteki aletler yardımı ile bu dalgalar dışarıdan tesbit edilerek bazı rahatsızlıkların teşhisinde
istifade edilir (EEG). Böylece beynin fonksiyonları üzerinde önemli bilgiler elde etmek
mümkündür.
Beynin beyaz cevheri sinir hücresi ihtiva etmez. Sadece sinirsel yollardan meydana gel-
miştir. Ancak, beyaz cevherin belirli bölgelerinde yer yer toplanmış gri cevher kütlelerine de
rastlanır. Her iki beyin yarım küresini aradan birleştiren kısım arabeyin (Diencephalon) dir.
Burada önemli fonksiyonel alanlar ve gri cevhar yapıları yer alır.
Beynin bütünü içinde orta beyin (Mesencephalon) en küçük kısmı meydana getirir. Bir bakı-
ma, medulla sipinalis ile beynin çeşitli kısımları arasında irtibatı sağlayan önemli sinir uzant-
ılarının geçtiği yer gibidir. Ancak burada, kranial sinirler ile ilgili (N. oculomotorius ve
N.trochlearis) önemli çekirdekler ve diğer fonksiyonel önemli yapılar da yer alır (Nucleus ru-
ber ve Substantia nigra).
Arka beyin (Rhombencephalon) kendi içinde üç önemli bölümden meydana gelir. Bunlar;
Pons, Bulbus ve Cerebellum'dur. Bu üç oluşum arasında ise beynin önemli boşluklarından
IV. aralık (ventriculus quartus) meydana gelir. Pons ve bulbus (medulla oblongata) da kafa
sinirlerine ait önemli başlangıç ve sonlanma çekirdekleri yerleşmiştir. Bu bakımdan heriki
oluşum çok önem gösterir. Cerebellum (beyincik) ise ortada bir ara parça ile birleşmiş iki
yarım küreden oluşmuştur. Heriki parçanın dış yüzleri, daha sık olmak üzere, beynin dış
yüzüne benzer şekilde girinti ve çıkıntılı bir yapı gösterir. Beyincik dış yüzden çok ince bir gri
cevher yapısındadır. İç kısım ise esas itibariyle beyaz cevher yapısındadır. Ancak bu yapı
içinde önemli gri cevher topluluklarına (beyincik çekirdeklerine = nuclei cerebelli) rastlanır.
Vücudun dengesi, kas tonusunun regülasyonu ve hareketlerin koordinasyonu cerebel-
lum'un ana fonksiyonlarını oluşturur.
1 . 1 . 1 . 1 . 1 . B e y i n B oş l u k l a r ı ( v e n t r i c ü l ) : Sinir sistemi başlangıçta iki ucu kapalı
bir boru şeklinde oluşmuş yapıdan meydana gelir (Nöral boru). Bu borunun craniale doğru
gelişen kısmından beyin (cerebrum), caudale doğru olan kısmından ise omurilik meydana
gelir. Nöral boru mesencephalon ve medulla spinalis (omurilik) bölümlerinde son derece
daralmış ve sadece dar bir kanal halini almış şekilde gelişim gösterir. Halbuki beyin yarım
küreleri ve beynin diğer kısımlarında ise, daha genişçe aralıklar meydana gelmiştir. Bu
boşluklara, beynin ventrikül sistemi adı verilir. Boşluklar beyin sıvısı (liquor cerebrospinalis)
ihtiva eder. Sıvı bu boşluklar arasında devamlı sirkülasyon yapar. Romen rakamları ile be-
- 1 6 1 -
lirtilen beyin boşlukları ve aralarında bulundukları oluşumlar şunlardır:
■
I. ve II. ventrikül : Beyin yarımküreleri (telencephalon) içinde bulunurlar
■
III. ventrikül : Arabeyin (diencephalon)'dir.
■
IV. ventrikül : Pons, bulbus ve cerebellum arasında meydana gelen boşluktur.
Bu boşluğun tabanı, pons ve bulbus tarafından yapılır. Dört köşeli
ve romb şeklindedir. Bunun için taban kısmına fossa rhomboid adı
verilir.
Beynin bütün boşluklarında ince damarsı ağ yapıda oluşumlar bulunur. Bunlara plexus cho-
roideus adı verilir. Bu yapılar, boşluklar içinde bulunan sıvıyı salgılar. Bütün aralıklar birbir-
leri ile irtibatlıdır. Bu irtibat dolayısı ile, beyin sıvısı boşluklar arasında sirkülasyon gösterir.
Beyin boşluklarının bu fonksiyonel ilişkilerinin klinikte önemi vardır (punksiyon vb.).
Beyin boşluklarında normal olarak günlük 70-100 ml sıvı yapılır (liquor cerebrospinalis).
Sirkülasyon gösteren bu sıvı, değişik şekillerde absorbe edilir. Bazı hastalıklarda sıvının
sirkülasyonu normal olarak yapılamadığı için önemli rahatsızlıklar ortaya çıkar. Beyin-omu-
rilik sıvısının (BOS) incelenmesi ile önemli hastalıklarda kesin teşhisler konabilir. Bu sıvı
kan ile isotonik bir yapı gösterir. Beyin-omurilik sıvısının incelenmesi ile, özet olarak şu so-
nuçlar elde edilebilir:
■
Normal sıvı basıncı kontrol edilebilir.
■
Sıvıda bulunan hücreler sayılabilir.
■
Sıvıda şeker ve albumin miktarı araştırılabilir.
■
Bakteriolojik bir araştırma yapılabilir (örneğin menenjitte).
■
Subarachnoidal aralığa radiopak madde verilerek beyin boşlukları incelenebilir
(örneğin tümör durumlarında).
■
Tedavi amacı ile ilaç enjekte edilebilir.
1 . 1 . 1 . 1 . 2 . B e y i n d a m a r l a r ı : İki ayrı yol üzerinden beyne ulaşan damarlar, beynin ta-
banında çok köşeli bir arter halkası oluştururlar. Bu arter halkasına sirculus arteriosus ce-
rebri (Willis poligonu) adı verilir. Beynin çeşitli kısımlarına kanın gerekli şekilde dağıtımı için
bu yapının önemi çok fazladır.
24 saat içinde beyninden takriben 1000 litre kadar kan akışı sağlanır ve bu sırada 70 litre ok-
sijen kullanılır. Beyin dokusunun bu derece yüksek kan beslenmesini sağlayan arterleri
şunlardır:
- 1 6 2 -
■
Arteria cerebri anterior
■
Arteria cerebri media
■
Arteria cerebri posterior
■
Arteria cerebelli
Beyine gelen ve beyin dokusunu besleyen kanın geriye dönüşü, beyin venleri ve kan nakle-
den büyük yollar üzerinden sağlanır. Beyin içinde venöz kan bulunduran büyük aralıklara
"duramater sinüsleri" adı verilir. Bir biri üzerine eklenerek yoluna devam eden venöz kan, ni-
hayet sinüs sigmoideus adı verilen büyük havuzda toplanır. Buradan, kafatası tabanının
heriki yanında olmak üzere, Vena jugularis interna adı verilen ven damarları ile dışarıya
taşınır.
1 . 1 . 1 . 2 . M e d u l l a s p i n a l i s ( o m u r i l i k ) : Medulla spinalis 40-50 cm kadar uzunluk-
tadır. Üst ucu, belirgin bir sınır göstermeden, beynin bölümlerinden olan Bulbus ile devam
eder. Alt uç ise, bir koni görünümünde olup, en çıkıntılı kısım conus medullaris adı ile tarif
edilir. Yeni doğanlarda omurilik yaklaşık 15 cm kadar uzunlukta olup, hemen hemen üçüncü
lumbal omur yüksekliğine kadar uzanır. Başlangıçta omurilik uzunluğu ile, içinde bulun-
duğu vertebral kanalın uzunluğu birbirleri ile uyumludur. Gelişimin devamı içinde, omurların
aşırı büyümesi ile, iki yapı arasındaki bu uyum bozulur. Omurların sürekli büyümesine omu-
rilik ayak uyduramaz ve erişkinlerde heriki yapının boyları arasında çok açık bir fark ortaya
çıkar. Buna göre erişkin erkeklerde medulla spinalis'in alt uçu birinci ve ikinci lumbal omurlar
arasında, kadınlarda ise ikinci lumbal omur hizasında bulunur.
Omurilik uzunluğu boyunca her yerde aynı çapta değildir. İki yarı yerde şişkinlik yapar. Bu-
ralar, ekstremiteler için medulla spinalis'den ayrılan sinirlerin başlangıç yerleridir. Üst
şişkinlikten, üst ekstremitelere, alttan ise alt ekstremitelere uzanan sinirler ayrılır.
Omurilik, uzunluğu boyunca komşu olduğu omurların isimleri ile belirtilen dört esas bölüme
ayrılır. Bu ayrılmada, omurilikten başlayan spinal sinirlerin çıkış yerleri esas kabul edilir. Bu-
na göre medulla spinalis; cervical, thoracal, lumbal ve sacral olmak üzere bölümlenme
gösterir.
Omurilikten 31 çift sinir ayrılır. Bu sinirler ayrıldıkları bölümlerin isimleri ile tarif edilir. Seg-
mental bir ayırım ile, omurilikten başlayan sinirleri şu şekilde verebiliriz:
■
Servikal sinirler (nervi cervicales) ......... 8
adet
■
Torakal sinirler (nervi thoracici) ............ 12 adet
■
Lumbal sinirler (nervi lumbales) ........... 5
adet
- 1 6 3 -
■
Sakral sinirler (nervi sacrales) .............. 5
adet
■
Koksigs siniri (nervus coccygeus) ........ 1
adet
Enine yapılan bir kesitte, medulla spinalis içinde yer alan gri cevher ile, bu yapıyı çevreden
kuşatan beyaz cevher görülür. Ortada yer alan gri cevher, kanatları açık bir kelebek
görünümündedir. Kanatların ön çıkıntıları ön boynuz (cornu anterior), arka çıkıntıları ise ar-
ka boynuz (cornu posterior) adını alır. Ön boynuzlarda bulunan hücrelerden motor sinirler
ayrılırlar ve bunlar spinal sinirlerin ön köklerini oluştururlar (efferent sinirler). Arka boynuz-
larda bulunan hücrelere ise, dışarıdan alınan duyuları getiren sinirler uzanırlar (afferent si-
nirler). Fakat arka kökler, medulla spinalis içine dahil olmadan önce şişkin bir yapıya (gang-
lion) uğrarlar ve sonra omuriliğe devam ederler.
Omuriliğin beyaz cevheri, periferden merkeze ve merkez perifere uzanan ileti yollarından
meydana gelir. Bu yollar yükselen ve inen sinir lifleridir. Yollar kendi aralarında fonksiyonel
olarak ayrılırlar. Basınç, temas, ağrı ve ısı duyuları yükselen yollar ile merkeze iletilir. Aynı
zamanda beyincik ile ilgili olmak üzere, eklemlerden ve kaslardan gelen bazı duyuları da
yükselen yollar merkeze nakleder. İnen yollar üzerinden ise; irade dahilinde olmak üzere,
iskelet kasları üzerine motorik emirler gönderilir. Ancak, inen yollar sistemine otonom mer-
kezleri ilgilendiren bazı uzantılar da iştirak eder (piramidal ve ekstrapiramidal yollar).
Beyin ve omurilik, üst üste yer bulan üç ayrı örtü tarafından örtülmüşlerdir. Bunlar, Dura ma-
ter, Pia mater ve Arachnoidea adını alır. Üç örtü arasında, içi sıvı dolu iki aralık oluşmuştur.
Bu sıvı yastıklar aracılığı ile, burada bulunan sinir sistemi organlarının aşırı basınçlara uğra-
madan korunmaları mümkün olur. Bu aralıklar aynı zamanda dışarıdan gelen mekanik te-
sirlere karşı da koruyucu görev yaparlar. Dura mater ve Piameter ağrılara karşı çok has-
sastırlar. Buna karşılık Arachnoidea sinirlerden oldukça yoksundur.
Pia mater ve Arachnoidea arasında meydana gelen dar aralık Cavum subarachnoidea
adını alır. Bu aralık bazı yerlerde ve özellikle beyin tabanında genişleyerek küçük havuz-
cuklar oluşturur (cisterna). Aralıkların en büyüğü, arkada beyincik ile omurilik arasında
meydana gelmiştir ve buraya cisterna cerebellomedullaris adı verilir. Bazı rahatsızlıklarda
omurilik sıvısının punksiyonu için burası önemli bir yerdir.
1 . 1 . 2 . P e r i f e r S i n i r S i s t e m i ( P a r s p e r i f e r i c a = S y s t e m a n e r v o s u m
p e r i f e r i c u m )
Perifer sinir sistemine, omurilik ve beyin ile ilgili sinirlerin hepsi ve aynı zamanda ilgili gangli-
onlar ve reseptör yapılar dahil olur. Bunların görevleri, uyarıları almak ve bu uyarıları ilgili
- 1 6 4 -
merkezlere nakletmektir. Böylece, perifer sinir sistemi içinde periferden merkeze ve mer-
kezden de perifere duyu (veya emir) nakleden yollar yer alır. Perifer sistemi oluşturan sinir
lifleri, doğrudan ilişkili oldukları merkezi sinir organlarınına (beyin ve omurilik) hizmet eden
yapı durumundadırlar. Buna göre; beyin sinirleri ve omurilik sinirleri olmak üzere iki esas
bölüme ayrılırlar.
1 . 1 . 2 . 1 . B e y i n s i n i r l e r i ( N e r v i c r a n i a l e s ) : Bu sinirleri oluşturan sinir lifleri, bey-
nin değişik yerlerinde bulunan ganglion hücrelerinden başlar. Uzantılar ya doğrudan perife-
re gider veya medulla spinalise (omurilik) devam ederler. Bu şekilde, beyinden ayrılan 12
çift önemli sinir vardır. Sinirlerden bazıları ya sadece motor lifler taşır veya hem motor ve
hem de duyu lifleri de ihtiva eder. Bazılarında ise bunlara ilaveten, otonom sisteme ait (para-
simpatik) lifler de bulunur. Genel olarak, beyinden ayrılan perifer sinirler, baş ve yüz çevre-
sinde dağılarak fonksiyon görürler. Ancak, göğüs ve karın bölümlerine kadar lif taşıyan si-
nirlerde vardır (n. vagus). Bütün beyin sinirleri romen rakamları ile numaralandırılarak belir-
tilir. Buna göre her sinirin bir sırası vardır. Özet bir tablo halinde beyin sinirlerini ve fonksi-
yonlarını şu şekilde verebiliriz:
Sıra no.
Adı
Fonksiyonu
I
Nn. olfactorii
Koku siniri. Koku duyusunu merkeze iletir.
II
N. opticus
Görme siniri. Gözün retinasından alınan duyuları
merkeze iletir.
III
N. oculomotorius
Göz kaslarının siniridir. Aynı zamanda otonom
(parasimpatik) lifler de taşır.
IV
N. trochlearis
Göz kası siniridir. Motor lif taşır.
V
N. trigeminus
Başın büyük bölümü ve yüzün hemen bütünü için
duyu lifleri, çiğneme kasları için de motor
lifler taşır.
VI
N. abducens
Göz kası için motor lif taşır.
VII
N. facialis
Tad duyu için duyu lifleri, yüzün mimik kasları için
motor ve burun, damak, dil ve büyük tükrük bezle
ri için otonom (parasimpatik) lifler taşır.
VIII
N. vestibulocochlearis Denge ve işitme duyusu ile ilgili lifler taşır.
IX
N. glossopharyngeus
Dil, yutak, kulak zarı ve orta kulak için lifler taşır.
Liflerin bir kısmı motor, bir kısmı da duyusaldır.
X
N. vagus
Bu sinirin baş, boyun, göğüs ve karın olmak üzere
uzun bir gidişi vardır. Sinir uzandığı yere ve ilgili
sahaya; duyu, motor ve parasimpatik (otonom)
lifler
- 1 6 5 -
taşır. Sindirim sisteminin bir bölümünün parasim
patik innervasyonu bu sinir tarafından sağlanır.
XI
N. accessorius
Omuz ve boyun bölümündeki iki kas için motor
lifler taşır.
XII
N. hypoglossus
Dilin yapısı içinde bulunan iç kasların innervas
yonu için motor lifler taşır.
1 . 1 . 2 . 2 . O m u r i l i k ( m e d u l l a s p i n a l i s ) s i n i r l e r i ( n e r v i s p i n a l e s ) : Bu sinirler
medulla spinalis'in heriki yanından çift olarak ayrılırlar. Daha sonra vertebral kanalı, omurlar
arasındaki aralıklardan (foramen intervertebrale) geçerek terkederler. Toplam olarak 31 çift
spinal sinir vardır. Bunlar ayrıldıkları omurilik bölümüne göre isimlendirilirler.
Spinal sinirler omurilik ile, iki kök aracılığı ile birleşirler. Bu durum beyin sinirlerinde değişik-
tir. Beyin sinirleri sadece birer kök ile ilgili beyin bölümüne irtibat sağlar. Bir spinal sinir yapısı
içinde, hem duyu ve hem de motor lifler bulunur. Arka kökler ile merkeze duyu iletilir, ön
kökler ile perifere gerekli emirler götürülür. Ön kök lifleri motor özellik gösterirler. Aynı za-
manda spinal sinir yapısı içinde az miktarda otonom sistemin simpatik lifleride bulunur.
Spinal sinirlerin arka uzantıları hemen hemen segmental durumlarını korudukları halde, ön
uzantılar bu yapılaşmayı göstermezler. Yer yer birbirleri ile birleşerek ve dal alıp, dal vere-
rek, büyük sinir ağları oluştururlar. Bu sinir ağlarından ayrılan uzantılar ise, ilgili bölgelere
karışık lifler taşıyarak devam ederler. Böylece, medulla spinalis'in değişik seğmentlerinden
gelen sinir uzantıları biraraya gelerek bu çeşit sinir ağlarını (plexus) oluştururlar. Spinal si-
nirlerin ön dalları vücudun değişik yerlerinde beş adet önemli plexus oluşturur. Bunlar şun-
lardır:
■
Plexus cervicalis
■
Plexus brachialis
■
Plexus lumbalis
■
Plexus sacralis
■
Plexus coccygeus
1.2. Otonom (autonom) Sinir Sistemi
Otonom sinir sistemi başlıca; solunum, sindirim, metabolizma ve sekresyon gibi önemli
vücut fonksiyonlarını düzenler ve idare eder. Bu fonksiyonlar irade dışı meydana gelir. Ge-
nel bir tarif ile otonom sistem, daha ziyade canlının vücut içi sistemlerinin çalışması ve
- 1 6 6 -
düzenlenmesinde görevlidir. Halbuki serebrospinal sistem, canlının daha ziyade dış ortam
ile ilişkilerinde rol oynar. Böyle olmakla beraber, iki sistemin birbirinden kesin hatlar ile ayrıl-
ması mümkün değildir. Zira, her iki sistem fonksiyon sırasında çok sıkı bir ilişki içerisindedir-
ler.
Otonom sinir sisteminin başlangıç hücreleri hem beyin ve hem de omurilik içinde bulunur.
Buralardan başlayan otonom sinir uzantıları, doğrudan ilgili organlara kadar uzanmazlar.
Evvela bir gangliona uğrarlar. Bu ganglionlar önemli birer sinaps istasyonlarıdır. Buralar-
dan kalkan lifler, postganglionik uzantılar olarak ilgili organlara giderler. Bu şekilde, ganglio-
na kadar olan sinir uzantısına preganglioner bölüm adı verilir.
Otonom sinir sistemi kendi içerisinde fonksiyonel olarak iki esas kısma ayrılır. Her iki bölüm,
aynı organ üzerinde birbirlerini kontrol edici etki yaparlar. Bu etki birbirlerinin karşıtıdır.
Örneğin; bu bölümlerden simpatik kısım (pars sympathicus) kalp için genel olarak faaliyet-
leri hızlandırıcı; parasimpatik kısım (pars parasympathicus) ise yavaşlatıcı etki yapar. Hal-
buki tükrük bezleri üzerine etkileri bu defa, tam tersidir.
1 . 2 . 1 . S i m p a t i k B ö l ü m ( P a r s s y m p a t h i c u s )
Bu bölüm, esas itibariyle birtakım ganglionlar ve bu ganglionları birbirleri ile irtibatlayan,
merdiven şeklindeki bir zincir yapıdan oluşmuştur. Ganglionlar simetrik olarak vertebral ko-
lonun heriki yanında, kafatası tabanından os coccygis'in ucuna kadar dizilmişlerdir. Her
ganglion, diğeri ile bir ara uzantı vasıtasıyle (rami intergangliare) birleşir. Ayrıca omurilikteki
simpatik merkezlerden kalkan ve dışarıya uzanan lifler de bu ganglionlara kadar gelip, irti-
bat kurarlar (rami communicantes). Böylece ortaya çıkan, ganglion ve sinir lifleri uzantı
ağına "Truncus sympathicus" adı verilir. Ganglionlardan ayrılan potsganglionik simpatik lif-
ler, ilgili organ veya bölgelere değişik şekillerde uzanırlar. Ya kan damarları çevresinde bir
ağ yaparak devam ederler, ya da komşu spinal sinirlerin yapısı içinde uzanırlar. Karın
boşluğunda meydana gelmiş olan Plexus coeliacus, simpatik liflerin önemli bir sinir ağıdır.
1 . 2 . 2 . P a r a s i m p a t i k B ö l ü m ( P a r s p a r a s m y p a t h i c u s )
Parasimpatik sistem liflerinin, truncus simpaticus ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bu liflerin
başlangıç merkezleri ya beyindedir, veya omuriliğin alt kısımlarında bulunur. Lifler müstakil
sinir oluşturmazlar. Bunlarda da, pre-ve postganglionik bir yapılaşma görülür. İlgili gangli-
- 1 6 7 -
onları merkezden oldukça uzaktadır. Dolayısı ile parasimpatik liflerin preganglionik kısmı
uzun, postganglionik bölümü ise kısadır. Bu durum simpatik liflerde tam tersidir.
Beyindeki merkezlerden ayrılan parasimpatik lifler, komşu beyin sinirleri içinde ilgili yerlere
kadar uzanır. N.oculomotorius (III), N.facialis (VII), N.glossopharyngeus (IX) ve N.vagus
(X) isimli sinirler yapıları içinde parasimpatik lifler taşıyan önemli beyin sinirleridir.
Omurilikteki merkezlerden ayrılan parasimpatik lifler ise önce N.pudentus içinde uzanırlar.
Liflerin başlangıç yeri 2. ve 3. sakral segmentler arasında omurilik yapısı içinde bulunur
(Nuclei parasympathici sacrales). Bu parasimpatik uzantılar; iç ve dış genital organlara, id-
rar kesesine, barsaklara ve anüs bölümüne kadar devam ederler.
Otonom sinir sistemi nelerden oluşur? Özetleyiniz
Canlının bulunduğu ortam ile ilişkisi ve iç yapısının fonksiyonlarının düzenlenmesi ve koor-
dinasyonu, sinir sistemi tarafından sağlanır. Bu sistem, özel görevi ve yapısı ile, vücudun
diğer bütün sistemlerinin üzerinde yer alır. Bunun aracılığı ile, diğer sistemlerin ilişkileri
kontrol ve koordine edilir. Sinir sisteminin görevi esas itibariyle, uyarıların alınması, merkez-
lere taşınması ve bu merkezler tarafından verilen emirlerin (yeni uyarıların) tekrar ilgili
bölgelere iletilmesidir. Hernekadar, öğrenme tekniği bakımından birtakım bölümlere ayrıla-
rak incelenirse de, sinir sistemi kendini meydana getiren oluşumları ile bir bütünlük gösterir.
Sinir sistemi başlıca şu adlar altında ayrılarak incelenir:
■
Santral sinir sistemi
: Beyin ve omurilik
■
Perifer sinir sistemi
: Beyin sinirleri, omurilik sinirleri ve ilgili ganglionlar
■
Otonom sinir sistemi
: Simpatik ve parasimpatik bölümler.
- 1 6 8 -
?
Özet
1. Aşağıdakilerden hangisi beyin ile ilgili arter değildir?
A) A. cerebri anterior
B) A. subclavia
C) A. cerebri media
D) A. cerebri posterior
E) A. cerebelli
2. Omuriliğin alt sınırı erişkin erkeklerde hangi seviyededir?
A) I. ve II. lumbal omurlar arasında
B) I. lumbal omur seviyesinde
C) II. lumbal omur seviyesinde
D) III. ve IV. lumbal omur arasında
E) V. lumbal omur hizasında
3. Omurilikden toraks bölümünde ayrılan sinirler kaç çifttir?
A) 8 çift
B) 10 çift
C) 12 çift
D) 5 çift
E) 7 çift
4. Beşinci beyin siniri hangisidir?
A) N. opticus
B) N. trochlearis
C) N. vagus
D) N. accessorius
E) N. trigeminus
5. Aşağıdaki beyin sinirlerinden hangisi yalnızca motor lif taşır?
A) N. throchlearis
B) N. glossopharyngeus
C) N. vagus
D) N. trigeminus
E) N. facialis
6. Aşağıdakilerden gangisi periferik sinir pleksusu değildir?
A) Plexus cervicalis
B) Plexus brachialis
C) Plexus coeliacus
B) Plexus sacralis
E) Plexus lumbalis
- 1 6 9 -
Değerlendirme Soruları
Afferens : Periferden merkeze (duyu) taşıyan.
Arachnoidea : Beyin ve omuriliği saran zarlardan ortada bulunan, örümceksi zar.
Autonom sinir sistemi : İç organların irade dışı çalışmalarını sağlayan ve koordine eden sinir sistemi
bölümü.
Bulbus (medulla oblongata) : Omuriliğin kafatası içindeki genişleyen bölümü. Beyine geçiş yeri.
Cerebellum : Beyincik, küçük beyin
Cerebrum : Beyin
Dura mater : Beyni dışarıdan kuşatan sert zar
Efferent : Merkezden perifere (emir) taşıyan, götüren.
Encephalon : Beyin
Medulla spinalis : Omurilik
Parasympathicus : Otonom sinir sisteminin bir bölümü. Simpatik bölümün karşıtı fonksiyon görür.
Pia mater : Beyini saran (örten) yumuşak yapıdaki zar.
Sympathicus: Otonom sinir sisteminin bir bölümü. Parasimpatik bölümün karşıtı fonksiyon yapar.
Vegetativ sinir sistemi : Otonom sinir sistemi
Ventriculus : Karıncık, küçük boşluk.
- 1 7 0 -
Sözlük ve Kavram Dizini
Dostları ilə paylaş: |