• Sevinç AKSİN - Canan SEYFELİ • |
228 |
parlaklığı cennetteki derecelerini gösterir. Cennette göksel arabalarla çeşitli
deva lar ve dans eden göksel
kızlar yaşar. Bununla birlikte tanrılarla savaşan şeytanlar da vardır. Hindu cennet anlayışında yaşlılık, açlık,
susuzluk, sıcak, soğuk, hastalık gibi kötü durumlar bulunmamaktadır. Bu mekânda birçok cennet bahçesi
bulunur. Cennete layık olanlar parlak süptil (ince) bedenleriyle donatılmışlardır. Hinduizm’e göre cennet is
-
tenilen herşeyin somutlaşabildiği bir düşünce diyarıdır. Bu da zihinsel ve şehvetli bir zevk alanını oluşturur.
Her insan kendi cennetini zevklerine göre kurar. Ancak zevkler bireye sonsuz ve gerçek mutluluğu bahşet
-
mez. Gerçekliğe susamış bilge kişiler cennetin zevklerine aldırış etmezler. Cenneti cennet yapan ihtiyaçlar
ve arzulardır. Ruhun sonsuz mutluluğu ise kişinin içinde olan Atman okyanusuna dalmayla gerçekleşir
107
.
Hinduizm’de cennet, erdemli işler yapan ruhların
karma sının meyvelerini toplamak için bulundukları
mekândır. Cennet âlemine erdemli ruhlar, yani duyularını kontrol edenler, hayır ve iyi işler yapanlar, savaş
izleri taşıyan kahramanlar ve kötülüklerden uzak duranlar girerler. Ruhlar iyi amellerinin meyveleri tüke
-
ninceye kadar cennette kalırlar. Cennette iyi amellerinin karşılığı bittiğinde ruh tekrar bedenlenerek dünya
-
ya döner. Sonlu tanrısal alemdeki sonlu cennet ebedi değildir, iyi
karma tükenince sona erer. Ancak dünya
hayatında iyi eylemlerde bulunan kimse öldüğünde cennette bir
deva olabilir. Bununla birlikte cennette
yeni bir
karma oluşturulmaz
108
. Göksel cennettin avantajlarının yanısıra dezavantajı da vardır. Cennetin er
-
dem meyveleri tükendiğinde kişinin bilinci şaşkın, kalbini korku sarmış bir şekilde dünya düzlemine düşer,
yani tekrar ruhgöçüne tabi olur.
Hint literatüründe cehennem
naraka terimiyle karşılanır. Sanskritçe insan anlamına gelen “
nr/nar ” ile
mutsuzluk anlamında “
aka ” kelimelerinin birleşiminden türemiştir ve “insanın mutsuzluğu” anlamındadır.
Hindu inancına göre cehennem yerin altındadır. Dolayısıyla yeraltı alemidir. Ancak bu alem de tanrısal
alemdir veya duyular aleminin ötesindedir, çünkü ruhların gittiği alemdir. Dünya mekânı ise göksel cennet
âlemi ile yeraltındaki cehennem âlemi arasında yer alır
109
. Hinduizm kutsal metinlerinden Bhagavadgita’da
cehenneme giriş yolları; “
Bu cehennemin kapısı üçtür: Tutku, öfke ve açgözlülük. Bunlar ruhu yok eder. Bu yüzden bunlardan da sakınmak gerekir.” 110
sözleriyle ifade edilir. Puranalarda ise işkence yeri ya da ce
-
hennem mekânından bahsedilir. Cehennem dünya yaşamında kötü
karma biriktirenlerin keskin, şiddetli ve
yoğun acı çektikleri âlemdir. Bu âlem kötü eylemler yapanların bir şans daha elde etmek için dünya âlemine
geri döndüğü mekândır.
Hinduizm’de cehennemin hükümdarı ölüm tanrısı Yama’dır. Ancak Yama hem günah ve ceza hem de se
-
vap ve mükafat yönünde etkili bir tanrıdır. Yama, Hinduların günahlarını
Chitragupta adlı deftere kaydeder.
Hindu kutsal metinlerinde
Chitragupta , insanların
karma larına göre ödül ve ceza kaydını tutan tanrı olarak
tasavvur edilir
111
. Yama’nın diyarında günahkârlar cezalandırıldıkları zaman “
yatana-deha ” adlı kalın bir
beden giyinirler. Cehennem azabı ıslah edicidir, ruh yeniden doğduğunda cehennemdeki cezayı anımsa
-
maz. Fakat eğitici etki vicdandadır. Cehennem ateşiyle temizlenen ruh, daha keskin bir vicdanla yeniden
doğar. Bir sonraki doğumda yetilerini daha iyi kullanabilir
112
.
Ceza ve mükafat anlamı taşıyan ve bunların da sonluluğunu ihtiva eden tanrısal alemin sonlu durakla
-
rı olan cennet ve cehennem,
mokşa ya ulaşamayan ruhun törpülenerek ruhgöçüne tabi olması için vardır.
Nihai hedef
mokşa dır, ruhgöçü ise kurtuluş için imkan ve yeniden denemedir. Ruhgöçünde etkili olan ise
arzulardır,
avidya dır.
Avidya , gerçekliği olmayanın gerçekmiş gibi algılanmasıdır. Arzulardan kaynaklanan
bu algı ruhun yeniden yaşam döngüsünün pençesinde hapsolmasına yol açar. Ancak ilahi mutluluk ve nihai
kurtuluş arzusu
mokşa yla yüce Brahman’da sonuçlanır
113
. İnsanoğlunun
karma larının sonucuna göre cenn
-
net ve cehennem doğa yasasının bir gereği olarak dünya âlemi kadar gerçektir. Ancak mutlak bakış açısına
göre ne cennet ne de cehennem vardır. Cennet de cehennem de kalıcı bir mesken değildir. Bunlar psikolojik
107 Dwivedi, “Svarga”, 1.
108 Dwivedi, “Naraka”, 1.
109 Dwivedi, “Naraka”, 1.
110
Bhagavadgita , çev. Korhan Kaya (Ankara: Dost, 2011), 68.
111
Sivananda,
What Becomes After Death? , 23.
112 Sivananda,
What Becomes After Death? , 59.
113 Ali İsra Güngör - Cemil Kutlutürk, “Upanişadların Temel Kavramları, Getirdiği Yeni Yaklaşımlar ve Hint Dinî ve Fel
-
sefî Dünyasına Katkıları” 12/35 (2009), 43.