Çocuk Kalbi



Yüklə 1,14 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə80/83
tarix25.02.2022
ölçüsü1,14 Mb.
#53085
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   83
Edmondo De Amicis - Çocuk Kalbi

SINAVLAR
4 Salı
İşte en sonunda sınavlar da geldi çattı. Okul çevresindeki bütün sokaklarda,
çocuklar,  analar,  babalar,  dayılara  kadar  herkes  yalnız  sınavdan,  alınan
notlardan, kompozisyonlardan, ortalamalardan, okuldan kovulmalardan, sınıf
geçmelerden  söz  ediyor.  Herkes  aynı  şeyleri  söylüyor.  Dün  sabah
kompozisyon sınavına girdik, bugün de aritmetikten gireceğiz. Ana babaların
çocuklarını  okula  getirişlerini  görmek  insanı  çok  heyecanlandırıyor.  Yolda
yürürken  çocuklara  son  öğütleri  vermeyi  de  unutmuyorlar.  Pek  çok  anne
çocuklarını  sınıftaki  sıralarına  kadar  izliyor.  Yeterli  mürekkep  var  mı  diye
hokkalara bakıyorlar, kalemin ucunun iyi yazıp yazmadığını kontrol ediyorlar
ve sınıftan çıkmadan önce son bir kez daha dönüp sesleniyorlar:
– “Gayret, çocuğum! Dikkatli ol! Söylediklerimi unutma!”
Bizim  mümeyyizimiz  Coatti,  hani  siyah  sakallı,  aslan  gibi  kükreyen  ve
hiçbir  zaman  kimseyi  cezalandırmayan  o  öğretmen.  Çocukların  bir  kısmı
korkudan  bembeyaz  olmuşlardı.  Bu  sabah,  öğretmen  Milli  Eğitim
Müdürlüğü’nden  gelen  mühürlü  mektubu  açıp  içinden  problemi  çıkarırken
kimse  soluk  bile  almıyordu.  Yüksek  sesle  okuyarak  problemi  bize  yazdırdı,
zaman  zaman  ürkütücü  gözleriyle  bizlere  bakıyordu.  Bizi  daha  da  çok
heyecanlandırmamak  için  sonucu  yazdırmak  elinden  gelebilseydi  bundan
büyük  bir  zevk  duyacağı  kolayca  anlaşılıyordu.  Bir  saat  boyunca  çalıştıktan
sonra, 
çocuklardan 
pek 
çoğu 
problemin 
zorluğundan 
yakınmaya
başlıyorlardı!  Biri  ağlıyordu.  Crossi  kafasını  yumrukluyordu.  Çocuklardan
çoğu  problemi  çözememekte  haklılar,  zavallı  çocuklar,  çalışacak  pek  zaman
bulamadılar,  ana  babalarına  yardım  etmekten.  Ama,  kader  onlara  yardımcı
oluyordu.  Bu  sırada  Derossi’yi  görmeliydiniz.  Yakayı  ele  vermeden  bir
rakam  geçirebilmek,  bir  çözüm  yolunu  hatırlatabilmek  için  paralanıyordu.
Bütün  gücüyle  çabalıyordu.  Aritmetikten  kuvvetli  olan  Garrone  da  bütün
yakınında  oturanlara  yardım  ediyordu.  Nobis  bile  ondan  yardım  istedi.
Problemin  bir  bölümünü  çözemediği  için  kibarca  Garrone’den  yardım
istemiş.  Stardi,  yumrukları  şakaklarında,  gözleri  problemin  üstünde,  bir


saatten  uzun  bir  zaman  öyle  durdu,  sonra  beş  dakikanın  içinde  bütün
problemi bitiriverdi.
Öğretmen:
– “Sakin olun! Sakin olun!” diyerek sıraların arasında dolaşıyordu.
Ümitsizliğe  kapılmış  birini  görünce  de,  onu  güldürmek,  gayrete  getirmek
için, sanki onu yutuverecekmiş gibi bir aslanı taklit ederek ağzını fırın kapağı
gibi  açıyordu.  Saat  on  bire  doğru,  panjurların  arasından  aşağı  bakarken,
sabırsızlıkla  sokakta  bir  aşağı  bir  yukarı  dolaşan  velileri  gördüm.  Bunların
arasında  mavi  iş  gömleğiyle  gelmiş  olan  Precossi’nin  babası  da  vardı,
doğruca  dükkanından  çıkıp  geldiği  için  yüzü  kapkaraydı.  Crossi’nin  sebze
satıcısı  annesi  de  gelmişti;  Nelli’nin  siyahlar  giyinmiş  annesi  yerinde
duramıyordu.  Öğleden  az  önce  babam  geldi  ve  gözlerini  benim  pencereme
doğru  kaldırdı.  Benim  sevgili  babacığım!  Tam  on  ikide  herkes  problemini
bitirmişti. Kapının önünde bizleri görmek lazımdı. Herkes çocukların yanına
koşuşuyor,  soruluyor,  defterler  karıştırılıyor,  arkadaşların  yaptıklarıyla
karşılaştırılıyor.
– “Sende sonuç kaç çıktı? Toplam ne ediyor? Ya çıkarma? Sonuç? Ondalık
sayıların virgülünü unutmadın ya?”
Dört  bir  yandan  çağrılan  öğretmenler  bir  oraya  koşuyorlar,  bir  buraya.
Babam hemen elimden müsveddeyi kaptı, bir süre baktı ve:
– “Doğru.” dedi.
Bizim  yanımızda  duran  Precossi’nin  babası  da  oğlunun  yaptığı  ödevi
inceliyordu, biraz endişeliydi, gördüklerini toparlayamıyordu. Babama döndü
ve:
– “Lütfen bana toplamı söyleyebilir misiniz?” dedi.
Babam  sayıları  okudu.  Bu  sırada  çilingir  de  oğlunun  müsveddesine
bakıyordu, sonunda babamla çilingir bir süre bakıştılar, bir yandan da iki dost
gibi  birbirlerine  gülümsüyorlardı.  Babam  ona  elini  uzattı,  o  da  bu  eli  sıktı.
Birbirlerinden ayrılırlarken de:
– “Gelecek sınavda görüşürüz.” dediler.
Birkaç adım atmıştık ki şarkılar mırıldanan kısık bir ses duyduk ve başımızı
çevirdik: Precossi’nin babası şarkı söylüyordu.



Yüklə 1,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin