The XXXVI International Scientific Symposium "Multidisciplinary Studies of the Turkish World" The 25 th of March 2023 ISBN: 978-605-72481-0-7 Eskishehir / Türkiye ---47---
Keywords: Cultural words, Georgian translation, translation techniques, Newmark, El kızı.
Giriş Orhan Kemal, yaşadığı yer olan Çukurova’yı, Adana’yı ve insanlarını yakından gözlemlemiş tanık
olduğu gerçek hayat sahnelerini ustalıkla eserlerine taşıyan yazarlardan biridir. Orhan Kemal’in bir diyalog
ustası olduğu
El Kızı romanı da dahil olmak üzere yapıtlarından Anadolu Türkçesini özellikle de romanlarının
mekanını oluşturan Çukurova yöresi ağız özelliklerinden yararlandığı görülmektedir.
Orhan Kemal’in Gürcüceye çevrilen önemli romanlarından biri olan
El Kızı adlı roman, Türkçeden
Gürcüceye İbrahim Goradze ve Niko Baramidze tarafından çevrilerek 1990 yılında Batum’da Sabçota Açara
Yayınevi tarafından neşredilmiştir.
Orhan Kemal’in birey-toplum ilişkisine, gelin-kaynana ve aile ilişkisine, mahalle hayatına ve kadının
toplumdaki yerine temas eden
El Kızı adlı roman İbrahim Goradze ve Niko Baramidze tarafından
“Ucxo Kali” ( უცხო
ქალი
) adıyla Gürcüceye çevrilmiştir. Ele aldığımız bu çalışmada öncelikle kültürel unsurların
çevirisine değinilecek ve daha sonra kaynak metinden seçilen yerel kültüre ait öğeler erek metindeki
karşılıkları kültürel unsurlar ışığında tetkik edilecek ve kuramsal çerçevede Peter Newmark’ın kültürel
unsurların sınıflandırmasına ait çeviri yöntem ve stratejilerinden faydalanılacaktır.
1. Çeviride Kültürel Unsurlar Çeviri, iki dil arasında doğrudan iki kültür arasında gerçekleşir. Çeviri kavramı, kültürel bir
değişkendir. Çeviri etkinliği, farklı kültürlerde farklı kavramsal gösterenlere sahiptir, çünkü her ulus anlamını
kendine göre anlar. Kavramlar arasındaki farklılıklar göstergebilim düzeyinde de görülür. Birbiriyle
karşılaştırıldığında çeviri kavramını ifade eden sözcüksel birimler birbirinin eş anlamlısı dahi olmayabilir.
Dünya dillerinde çevirinin kavramsal gösterenlerinin göstergebilimsel çağrışımları da farklıdır.
Küreselleşmenin ardından çeviribilim, kültürel çalışmalar bağlamında incelenmektedir.
Çevirinin kültür aktarımı, yani insanlığın daha da gelişmesi için önemli olan kültürlerin karşılıklı
paylaşımı ile aynı olduğuna inanıy (Pancikidze, 1988:72). Böylece Kültür “her çeviri işleminin alımlamasını
yöneten uzlaşımları belirler. Yani, kültür metnin yorumunu yönlendirir” (Akdağ, 2010:91).
Bu bağlamda her toplumun kendine özgü bir yaşayış bir düşünce tarzı, bir medeniyeti vardır ve her dil
belli bir medeniyet ortamında belli bir toplumsal çevrede işlevini sürdürür. Bireylere kendine ait duygu ve
düşünce modeli sunar. Onun için, diller sadece içyapı yönünden değil, dış ortamları bakımından da
birbirlerinden ayrılırlar. Bu bağlamda Gürcüce ve Türkçe gibi birbirinden çok farklı iki dil arasında yapılan
çeviride yukarıda sözünü ettiğimiz nedenlerden ötürü bilgi kaybı yaşanması muhtemeldir. Ancak bu durumda,
iletişimsel eşdeğerlik yönünden baktığımızda, bir dile ya da kültüre özgü farklı konularla içeriklerinin, hedef
dildeki okura en kolay anlayabileceği şekilde iletilmesi gerekmektedir.