Çukurova üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ İKTİsat anabiLİm dali


 Transfer Edilen Teknolojinin Ülkeye Uygunluğu Ve Transfer Süreci



Yüklə 1,26 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə54/87
tarix02.01.2022
ölçüsü1,26 Mb.
#39572
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   87
2.1.4.4. Transfer Edilen Teknolojinin Ülkeye Uygunluğu Ve Transfer Süreci 
Uluslararası    pazarlarda  yoğun  rekabetin  yaşandığı  ortamda  başarılı  olabilmek 
için  ülkenin  yapısına  ve  özelliklerine  uygun  en  yeni  teknolojilerin  kullanılması 
gerekmektedir.  İleri  teknoloji  yüksek  verimlilik  demektir.  Bu  yüzden  teknolojinin 
sürekli  geliştirilmesi  gerekmektedir.  Kalkınma  açısından  bu  durum  büyük  önem 
taşımaktadır.  Çünkü,  dünya  ekonomisi  gittikçe  artan  bilgi  ve  iletişim  teknolojisinin 
egemenliğiyle  daha  rekabetçi  ve  daha  küresel  bir  hâl  almaktadır.  Geleneksel 
kaynakların,  yani  emeğin,  toprağın  ve  sermayenin  getirisi  giderek  azalırken  servet 
kazanan  kaynaklar  ancak  enformasyon  ve  bilgidir  (Drucker,  1996,    256).  Ancak 
unutulmaması gereken nokta, ileri teknoloji ile  en az girdiyle birim zamanda en çok ve 
en iyi kalitede mal ve hizmet üreten teknoloji kastedilmesine  karşın, bu tür teknolojinin 
bütün  ülkelerde  başarı  göstereceği  anlamına  gelmez.  Bazen  eski  bir  teknolojinin  milli 
ekonominin  şart  ve  ihtiyaçları  açısından  çok  ileri  teknolojilerden  daha  iyi  sonuçlar 
verdiği  gözlenmiştir.  Dolayısıyla  ülkeler  sosyo-ekonomik  yapılarına,  hammadde 
kaynaklarına  ve  coğrafi  koşullarına  en  uygun  teknolojileri  tercih  etmelidir  (Demir, 
1986; Şatıroğlu, 1984, s 177-179). DYY’ler yoluyla transfer edilen teknolojinin olumlu 
etkisi  burada  kendini  hissetirmektedir.  Çünkü,  ÇUŞ’lar  yatırımda  bulunacakları 
ülkelerde  öncelikle  ülkenin  üretim  koşulunu,  ekonomik  durumunu  ve  diğer  bazı 
kriterlerini  de  dikkate  alarak  risk  analizinde  bulunarak,  yatırım  yapılacak  bölgeye  en 
uygun  teknolojiyi  çoğu  zaman  eğitim  ve  bakım  desteğini de  beraberinde  getirmektedir 
(Atalay, 2003). 
 
Ulusların  teknoloji  seçiminde  dikkat  etmeleri  gereken  hususla  şu  şekilde 
belirtilebilir( Demir, 1986): 
-  Alternatif teknolojinin  yani; aynı veya alternatif  mal  ve  hizmet üretilmesine 
yarayan teknolojilerin çok iyi bilinmesi, 

Altenatif teknolojilerin,
 
*milli teknoloji politikasına uygunluğu, 
*İstihdam etkisi, 
*Dış ödemeler dengesi etkisi, 
*Hammadde, enerji, ithal ihtiyacı ve dış para ihtiyacı, 
*Ana, alt ve yan sektörlere mensup firmalara olan etkisi, 
*Coğrafi şartlar ve iklim, 


 
 
97 
 
*Dış 
politika, 
milli 
kültür 
ve 
sosyal 
yapıya 
etkisi 
açısından 
değerlendirilmesi, 
*Kullanılacak personel durumu, 
 
-  Üretim konusu malın ihracat maksadıyla mı, yoksa iç talep için mi üretileceği, 
 
-   İthal edilen teknolojinin tam kapasite kullanılabilmesi için gerekli alt yapının 
mevcut olup olmadığı, 
 
-   Yedek parça, bakım ve yenileme imkânları, göz önünde bulundurulmalıdır. 
 
ÇUŞ’lar  aracılığıyla  GOÜ’lere  getirilen  teknolojilere  yapılan  eleştirilerin 
kaynağı,  gelişmiş  ve  GOÜ’lerin  faktör oranları,  gelir  düzeyi  ve tüketici  tercihlerindeki 
farklılıklardan  kaynaklanmaktadır.  Özellikle  Sanjaya  Lall,  Charles  Copper,  Frances 
Stewart  gibi  iktisatçılar  gelişmiş  ülkeler  tarafından  üretilen  teknolojilerin  sermaye 
yoğun  olduğu,  ÇUŞ’lar  aracılığıyla  emeğin  bol  bulunduğu  AGÜ’lere  getirilen  bu 
teknolojilerin  istihdam  sorununu  çözüm  dışı  bıraktığı  için  ülkelerin  kalkınmalarını 
olumlu yönde etkilemeyeceğini belirtmişlerdir (Alpar, 1978,  97) 
 
Bununla  birlikte  bir  diğer  bakış  açısına  göre,  ileri  teknolojinin  sanayide 
kullanılması  neticesinde  belli  bir  miktar  işsizliğin  ortaya  çıkacağı,  ancak,  zamanla 
sanayide  ileri  teknolojinin  kullanımının  ürün  kalitesini,  standardını  ve  verimliliğini 
yükseltmesinden dolayı mallara olan talebi arttırarak, yeni pazarların oluşumuna katkıda 
bulunacağı ve buna bağlı olarak yeni iş imkânları yaratacağı düşünülmektedir.    
 
Diğer  taraftan  teknolojik  ilerlemenin  istihdam  üzerinde  olumsuz  etki 
yaratacağının  düşünülmesinin  aksine,  insanların  yerine  daha  modern,  geliştirilmiş 
makinelerin  ikame  edilmesi,  insan  sağlığını  olumsuz  yönde  etkileyecek  işlerin 
makinelere  yaptırılarak,  insanların  daha  bilgi  yoğun  işlerde  çalışmalarına  imkân 
sağlayacaktır.  İşi  makinelerin  yapması,  insanların  iş  yapan  makineleri  kullanmasına 
neden  olmaktadır.  Bu  değişim  istihdamda  sürekli  hizmet  içi  eğitimi  gündeme 
getirmektedir.  Bu  şartlara  uyum  sağlayacak  insanların  yetiştirilmesi  görevi,  eğitim 
sistemine düşmektedir (Yücel, 2004). 
  
 
Teknoloji  transferi  en  geniş  manasıyla  bütün  dünyadaki  teknolojik  gelişmelerin 
takibi,  ihtiyaç duyulan teknolojilerin seçimi, seçilen teknolojilerin ülkeye  ithali  ve  ithal 
edilen  teknolojilerin  milli  şart  ve  ihtiyaçlara  adapte  edilmesi  şeklindeki  süreci  takip 
eden aşağıdaki dört aşamadan oluşmaktadır. 
 
1-) Edinme/benimseme, 
2-) Özümseme/uyarlama, 
3-)  İyileştirme/geliştirme, 


 
 
98 
 
4-)  Yayma/yaratma, 
Teknoloji  transferi  bütünsel  bir  süreçtir.  Dolayısıyla,  teknoloji  transfer  süreci 
birbiri  ile  çakışan  dört  ana  aşamadan  oluşmaktadır.  Bu  aşamaların  kesin  hatlarıyla 
birbirinden ayrılması mümkün değildir (Demir, 1986, s 141-145;  Kaya, 2004,  245). 
Edinme/benimseme  olarak  adlandırılan  ilk  basamakta  gereksinim  duyulan 
teknolojinin  seçimi,  elde  edilmesi,  tanımlanması  ve  öğrenilmesi  yer  almaktadır. 
Teknolojinin  alıcılar  tarafından  nasıl  kullanılacağı  ya  da  uygulanacağı  bilinir  ise 
edinilmiş  kabul  edilir.  Bu  aşamada  ülkeler  için  en  önemli  noktalardan  biri  uygun 
teknolojilerin seçilmesidir. 
İkinci  basamak  olan  özümseme/uyarlama  aşaması,  üretimin  sağlanabilmesi  ve 
teknolojinin kullanılabilmesi için, teknolojinin ulusal gereksinimlere ve koşullara uygun 
hale  dönüştürülmesi,  yeni  koşulların  özelliklerine  entegre  edilmesi  ve  teknolojide 
gerekli  mühendislik  ve  uygulama  ayarlamalarının  yapılmasını  kapsar.  Ülke  (firma) 
seçilmiş  olan  teknolojiyi  kendi  özel  koşullarına  uyarlayabilmeye  çalışır.  Çünkü, 
teknolojinin  üreticisi  konumundaki  gelişmiş  ülkeler  teknolojileri  kendi  koşullarına, 
olanaklarına ve gereksinimlerine göre geliştirirler. Oysa GOÜ’lerin sosyal, ekonomik ve 
coğrafi  yapıları  gelişmiş  ülkelerden  çok  farklıdır.  Dolayısıyla  transfer  edilecek 
teknolojinin  ulusal  koşullara  ve  gereksinimlere  uyarlanması  zorunludur  (Alpar,  1978,  
97). 
Üçüncü  aşama  olan  iyileştirme/  geliştirme  aşamasında  ise,  edinilmiş  olan 
teknoloji  geliştirilir.  Transfer  edilen  teknolojinin  sürekli  yenilenmesi  gerekir,  ancak, 
bunun sağlanabilmesi için,  de etkin bir ar-ge faaliyetinin bulunması şarttır. 
Son  aşama  ise,  yayılma  ve  yaratmadır.  Transfer  edilen  teknoloji  ülke  ve  sektör 
koşullarına  uyarlandıktan  sonra, teknolojin  mümkün  olduğunca  sektör  içinde  ve sektör 
arasında  yaygınlaştırılmasına  çalışılır.  Bu  aşamada  ülkeler  sadece  teknoloji  alıcısı 
olmak  yerine  kendiside  teknoloji  yaratmaya  başlar.  Ülkeler  dışarıdan  edinilen 
teknolojilerde  köklü  değişiklikler  yaparak,  kendisi  teknoloji  tasarlar,    geliştirir  ve 
yarattığı teknolojiyi yayar (Karacasulu, 2001,  104). 

Yüklə 1,26 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   87




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin