Çukurova üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ İKTİsat anabiLİm dali


  Teknoloji  Transferi  Yöntemleri  Ve  DYY’lerin  Teknoloji  Transferi



Yüklə 1,26 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə55/87
tarix02.01.2022
ölçüsü1,26 Mb.
#39572
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   87
2.1.4.5.  Teknoloji  Transferi  Yöntemleri  Ve  DYY’lerin  Teknoloji  Transferi 
Üzerindeki Etkinliği 
 
 
GOÜ’ler  kalkınma  hızlarının  ve  dış  ticaret  hacimlerinin  arttırılmasında  önemli 
bir role sahip olan yeni teknolojilere, ancak teknoloji transferi yoluyla ulaşabilmektedir. 


 
 
99 
 
 
Teknoloji transferi, yeni bir üretim biriminin kurulması ve işletilmesi için gerekli 
ve GOÜ’lerde kıt olan veya hiç olmayan teknik bilgilerin transferi olarak tanımlanır. 
Sanayileşmiş  ülkelerdeki  verimlilik  artışı  yoluyla  ekonomik  büyüme 
sağlanmasının  arkasındaki  en  önemli  unsur,  yeni  teknolojilerden  maksimum  düzeyde 
faydalanmasından  kaynaklanmaktadır.  Burada  dikkat  çeken  nokta,  hızlı  bir  büyüme 
oranı  yakalamış  Batı  ülkelerinin  pek  çoğu  kendi  teknolojilerini  yaratmadığı  halde 
başarıyı yabancı teknolojilerin sağlıklı bir biçimde (ülke koşullarına uygun olarak) ithal 
edilmesi  ile  elde  etmişlerdir.  Bu  durumun  en  güzel  örneği  OECD  ülkeleridir.  Bu 
ülkelerin  ekonomik  büyümelerinin  başarıyla  sağlanmasının  arkasındaki  temel  etken, 
gelişmiş  bir  teknoloji  transferi  sistemine  sahip  olmalarıdır.  Zaman  zaman  esas 
teknolojiyi  üreten  ülkelerin,  teknolojiyi  ithal  eden  ülkeler  kadar  hızlı  büyüyemediği 
gözlenmiştir. Örneğin  Amerika teknolojiyi kendisi ürettiği halde, OECD ülkelerinin  ve 
Japonya’nın  transfer  edilen  teknolojiden  Amerika’dan  daha  fazla  faydalanarak 
ekonomik  güç  kazandıkları  ifade  edilmektedir.  Çünkü  teknolojiyi  başarıyla  transfer 
eden ülkeler teknolojiyi geliştirmek  için herhangi  bir ödeme  yapmak zorunda olmadığı 
gibi  transfer  işlemleri  için  de  ödeme  yapmak  durumunda  kalmayabilir  (Pavitt,  1974; 
Drucker, 1993, s 259-262). 
GOÜ’lere  çeşitli  yollardan  teknoloji  transferi  yapılabilmektedir.  Teknoloji 
transferi  piyasa  mekanizması  kanalıyla  doğrudan  olabileceği  gibi  dolaylı  yoldan  da 
yapılmaktadır  (  Uludağ,  1988,  491,  Erkök,  1977,  s  104-206;  Demir,  1986,  s  20-8; 
Karacasulu,  2001,  s  106-112;    Sınani  ve  Meyer,  2004;    Seyidoğlu,  1998,  s  747-749; 
Gastanaga, Nugent ve Pashamova, 1998; Berthelemy, Demurger, 2000). Bunlar: 
-  Teknoloji içeren malların ve makine techizatının satın alınmasıyla, 
-  Doğrudan yabancı sermaye yatırımları yoluyla,  
-  Teknoloji  transfer  sözleşmeleriyle:  lisans  anlaşmaları(  Know-how,  patent, 
ticari  markalar  satın  alınmasıyla),  yönetim  sözleşmeleri,  anahtar  teslim 
anlaşmalarıyla, 
-  Stratejik ortaklığın bir parçası olan teknoloji işbirliğiyle, 
-  Yerli yabancı sermaye ortaklığı (joint ventures) yoluyla, 
-  Taklit, kopya ve sanayi casusluğu yoluyla, 
-  Ülkelerarası seyahat, göç, öğrenci ve uzman değişim yoluyla,  
-  Yayın ve fuarlar yoluyla, 
Yukarıdaki  teknoloji  transferi  yöntemleri  incelendiğinde  DYY’lerin  GOÜ’ler 
için en  önemli  teknoloji transferi aracı olduğu gözlenmektedir. Çünkü,  yeni teknolojik 


 
 
100 
 
bilgi  sermaye  birikimi  ile  desteklenmediği  sürece  gelir  yaratmayacaktır.  GOÜ’ler 
tarafından  sermaye  fiziki  sermaye  ve  insan  sermayesi  olmak  üzere  belli  oranlarda  dış 
ülkelerden  DYY’ler  yoluyla  ithal  edilmektedir  (Gökal  ve  Aslantaş,  1997).  Diğer 
taraftan  DYY’lerin  teknoloji  transferinde  önemli  bir  kanal  olmasını  sağlayan  sermaye 
avantajı  sağlaması  yanısıra  diğer  bazı  avantajları  da  beraberinde  getirmesinden  dolayı 
önem arz etmektedir. 
            Teknolojik  ilerleme  ve  gelişmenin  büyük  çapta  ar-ge  harcamalarına  ihtiyaç 
uyduğunu,  bunu  sağlayabilen  en  önemli  kuruluşların  ÇUŞ’lar  olduğu  ifade  edilmişti. 
Kısacası,  ÇUŞ’lar  teknolojide  lider  konumdadır.  Dolayısıyla  DYY’ler  yoluyla  en 
gelişmiş teknolojik bilgiye sahip olma imkânı sağlanabilmektedir. 
 
ÇUŞ’ların  yapıları  gereği  yatırımda  bulundukları  ülkelere  fiziksel  sermaye 
(makine,  araç  gereç…vb)  ile  birlikte  üretim,  pazarlama  ve  yönetime  ilişkin  birçok 
bilgiyi  de  beraberinde  getirmektedir.  Ancak  yabancı  firmaların  yerel  firmalara  göre 
ulusal  piyasalar  ve  yurtiçi  talep  hakkında  sınırlı  bilgiye  sahip  olmaları,  çoğu  zaman 
onları,  yerel  firma  ile  ortaklık  yapmaya  zorlamaktadır.  Bununla  birlikte,  ÇUŞ’lar 
yönetim ve organizasyon alanında daha üstün yeteneğe sahip olması, daha üstün üretim 
tekniklerine sahip olmaları, pazarlama ve üretim alanına  ilişkin oluşabilecek yenilikleri 
takip  edebilecek  kapasitelerinin  varolması  gibi  pek  çok  avantaja  sahiptir.  Yabancı 
firmaların çoğu zaman bu avantajları yerel firmalarla rekabet edebilmek amacıyla bağlı 
olduğu firmaya  aktarmak zorunda kaldıkları gözlenmektedir (Sayılır, 2004; Karacasulu, 
2001). 
 
Böylece  ÇUŞ’a  bağlı  yerel  firmalar  aracılığıyla  ev  sahibi  ülke  en  ileri 
teknolojilere  herhangi  bir  ödeme  maliyetiyle  karşılaşmadan  ulaşmış  bulunmaktadır. 
Ancak belirtilmesi gereken bir diğer nokta, DYY’lerden elde edilecek avantajların daha 
fazla olması DYY’lerin ev sahibi ülkeye giriş tarzına bağlıdır. Bilindiği üzere DYY’ler 
ev sahibi ülkede direk yeni yatırımlar olabileceği  gibi yerli firmalarla birleşme ve satın 
alma  şeklinde  de  olabilmektedir.  Ev  sahibi  ülke  hükümetlerinin  zaman  zaman  direk 
DYY  girişlerini  kısıtlayarak  birleşme  ve  satınalma  şeklindeki  yatırımlara  teşvik 
sağladığı gözlemlenmektedir. Çünkü, şirketlerin birleşmesi ve satın alınması şeklindeki 
yatırımların  yurt  içi  piyasada  konsantrasyonu  yükselterek  DYY’lerden  elde  edilmesi 
beklenen  katkıdan  önemli  ölçüde  faydalanmak  amacı  vardır.  Buradaki  katkının 
teknoloji  transferi  olduğu  düşünülürse,  ev  sahibi  ülke  hükümetlerinin  elde  edilecek 
teknolojik  yeniliklerin  maliyeti  düşük  ise,  DYY’lerin  birleşme  ve  satınalım  şeklinde 
olması  için  teşviklerin  verilmesi  yerine  direk  yatırımları  tercih  ederek,  fayda 


 
 
101 
 
maksimizasyonuna  yönelecektir.  GOÜ’lerin  pek  çoğu  için  yeni  yatırım  olarak 
gerçekleştirilen DYY’lerin teknoloji transferi maliyetli olurken,  birleşme ve  satın alma 
şeklindeki DYY’lerin sosyal faydası daha yüksek olup, ülke hükümetlerinin kısıtlayıcı 
politikalar uygulaması kaçınılmaz bir durumdur (Matto,Olarreaga ve Saggi, 2004). 
ÇUŞ’lar  tarafından  dış  piyasaya  açılmanın,  ev  sahibi  ülkeler  açısından  ise, 
teknoloji transferinde çeşitli yolların mümkün olmasına karşın her iki tarafında DYY’ler 
üzerinde odaklanmasının nedenleri vardır
15

 
ÇUŞ’lar  için  ihracat,  yabancı  ülkede  üretim  yapmaya  oranla  daha  az  risk 
taşımaktadır.  Çünkü,  ana  ülke  tesislerinde  üretilip  dışarıda  satış  yapılması  ve 
başarısızlık  durumunda  piyasadan  çekilme  maliyeti  daha  düşük  olacaktır.  Bununla 
birlikte,  ihracat  yoluyla  dış  piyasaya  açılmanın  da  bazı  sakıncaları  vardır.  Yerel  talep 
yapısına uygun üretim yapılmamasından dolayı müşteri memnuniyeti sağlanamayabilir, 
ayrıca tarife farklılığı hipotezine göre, ticarete konulan engeller sözkonusu ülkeye ürün 
ihracatını  zorlaştırdığı  için,  firmalar  o  ülkede  yatırımda  bulunmak  zorunda 
kalabilmektedir (Swamidass ve Kotabe, 1992). 
 
Diğer  tarftan  ÇUŞ’lar  lisans  anlaşmaları  yoluyla  patent,  know-how  ve  marka 
gibi  haklarını  başka  işletmelere kullandırma  izni  verebilir.  Bunun  karşılığında  belli  bir 
gelir  elde  edebilir,  ancak  yerel  firmaların  lisans  alarak  ürettiği  malları  diğer  ülkelere 
ihraç  ettiğinde  lisans  veren  işletmenin  piyasası  daralabilir,  ayrıca  ana  ülkenin  ürün 
kalitesini  kontrol  edememesi  nedeniyle  prestij  kaybına  uğrayabilir.  Ev  sahibi  ülke 
açısından  ise,  elde  edilen  teknoloji  için  belli  bir  ödeme  gerektirmesi  bir  olumsuzluk 
olarak gösterilmektedir (Akdiş, 1998; Aydın, 1997, s 9-10; Alpar, 1978,  95). 
 
ÇUŞ’ların  ev  sahibi  ülke  ekonomisine  sağladığı  teknoloji  iki  farklı  şekilde 
ortaya  çıkmaktadır.  Bunlardan  ilki,  ÇUŞ’lar  aracılığıyla  ev  sahibi  ülkenin  bağlı 
kuruluşunda  meydana  gelen  teknoloji  transferi,  bu  DYY’ler  tarafından  getirilmesi 
beklenen  teknolojik  gelişmeler  iken,  diğer  taraftan  DYY’lerin  ev  sahibi  ülkedeki  bağlı 
kuruluş  dışındaki  yerel  firmalara  teknolojik  yeniliklerin  sızması  (spillover)  şeklinde 
belirtilmektedir. Ev sahibi ülkedeki bağlı kuruluşun diğer yerli firmalar ile olan ilişkileri 
sonucunda zamana bağlı olarak ortaya çıkan bir teknoloji transferi biçimidir (Chuang ve 
Hsu, 2004; Sınani ve Meyer, 2004).    
 
                                                
15
  Yabancı  firmaların  uluslararası  birleşme  yolunu  tercih  sebepleri;  maliyet  azalması,  risk  paylaşımı  ve 
rekabet  azalmasıdır.  Özellikle  yabancı  firmalar  oligopol  piyasa  koşulları altında  çalışan  firmaların  satın 
alınmasını kârlı bulmaktadırlar, Aaditya Matto, Marcelo Olarreaga, Kamal Saggi, 2004.  


 
 
102 
 

Yüklə 1,26 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   87




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin