1
EBOLA SALGINI: AFRİKA’DA 2013’TE TEKRAR ORTAYA ÇIKTI
Ebola virüsü hastalığı, ilk olarak 1976’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde
tespit edildi. Kesin bir tedavisi olmayan bu hastalık en çok Afrika’da görülüyor.
Hastalık ilk kez Ebola Nehri çevresinde tespit edildi
Ebola virüsü hastalığı (EVD) ilk yıllarda, hastalarda kanama gözlendiği için
Ebola kanamalı ateşi (EHF) olarak adlandırılmıştı. Ebola virüsü hastalığı ilk kez
Güney Sudan’da Nzara adlı kasabada tespit edildi. Hastalık daha sonra Maridi,
Tembura ve Juba’ya sıçradı. İlk olarak 27 Haziran 1976’da Nzara kasabasında,
pamuk işleme fabrikasında çalışan biri aniden hastalandı ve 6 Temmuz 1976’da
hastanede öldü. Ardından aynı fabrikadan bir kişi daha hastalandı ve 14
Temmuz’da öldü. Son hastanın eşi de aynı hastalığın belirtileriyle hastaneye
kaldırıldı. Ardından, Nzara kasabasına sınır komşusu olan Demokratik Kongo
Cumhuriyeti’nin Yambuku kasabasında, 1 Eylül 1976’da salgın çıktı.
Yambuku’ya yakın olan köylerde Ebola salgını yaygınlaştı. Doktorlar hastalığın
sıtma olduğunu sanıp hastaları kinin ile tedavi etmeye çalışmıştı. Hastalığın ne
olduğunu anlayamadıkları gibi tedavisi olup olmadığını da bilmiyorlardı. Güney
Sudan’daki bu salgın 6 ay sürdü ve 284 hastanın 151’i öldü. Dünya Sağlık
Örgütü, Ebola’nın insandan insana yakın temasla bulaştığını açıkladı. İnsanların
vücut sıvılarının ve hastanelerde sterilize edilmeyen enjektörlerin hastalığı
yaydığı belirlendi. Salgının başladığı ve yayıldığı kasaba ve köyler Ebola
Nehri’nin civarında olduğu için hastalığa Ebola virüsü hastalığı adı verildi.
Ebola virüsünü bulan ekibin
üyesi Baron Peter Piot
Ebola virüsü 1977’de bulundu
Eski adı Zaire olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde, 1977’de Ebola
salgınında ölen bir hastadan alınan örnekleri inceleyen P. Piot ve ekibi,
hastalığın virüsünü izole etti. Daha sonra, farklı bölgelerde görülen Ebola
vakalarına 5 farklı türde virüsün neden olduğu belirlendi. Bu virüsler; Zaire
2
Ebola Virüsü (EBOV), Reston Ebola Virüsü (RESTV), Sudan Ebola Virüsü
(SUDV), Tai Ormanı Ebola Virüsü (TAFV) ve Bundibugyo Ebola Virüsü
(BDBV) olarak adlandırıldı. Beşinci sıradaki (BDBV) adlı virüsün, hayvanlarda
görüldüğü ama insanlara bulaşmadığı belirlendi. Ebola salgınları bir süre için
ortadan kalktı ancak 2 Ağustos 1979’da Sudan’da iç savaş sırasında, hastalık
Nzara’nın pamuk işleme tesisindeki bir işçide görüldü. Bölge karantinaya alındı
ve hasta sayısı artınca, Dünya Sağlık Örgütü ülkeye davet edildi. Gelen
uzmanlar hastalığın baş ağrısı ve halsizlikle başlayıp kısa süre sonra kas ve
eklem ağrılarının gözlemlendiğini açıkladı. Daha sonra hastalar yutkunamadığı
için su bile içemez olmuşlardı. Ardından da hastaların ağız, burun ve idrarından
kan geldiğini gören uzmanlar, hastaların çoğunun öldüğünü açıkladı. Ardından
Afrika’nın Fil Dişi Sahili’ndeki Tai Milli Parkı’nda şempanzelerle çalışan bir
uzman, 1994 yılının son aylarında hastalandı. Bu uzmanın, ormanda ölü halde
bulduğu bir şempanzeye otopsi yaptıktan sonra hastalandığı anlaşıldı. Doktorlar,
ormandaki şempanzelerin yarıya yakınının ebola virüsünün bir başka türü
nedeniyle öldüğünü belirledi. Hasta İsviçre’ye götürüldü ve iki hafta hastanede
kalınca sağlığına kavuştu. Bu yeni tür Ebola virüsüne Tai Ormanı Ebola Virüsü
(TAFV) adı verildi.
Ebola virüsünün taşıyıcılarından biri olan
meyve yarasası gece elma yerken
Ebola salgını 2013’te tekrar çıktı ve ölü sayısı 9000’i aştı
Ebola salgınları; 1996, 2000, 2001, 2004, 2007, 2008, 2009, 2012 ve son olarak
2013’te tekrar görüldü. Salgınların çoğu Afrika ülkelerinde ortaya çıktı ve
sadece 2008’de ilk kez Filipin’de maymun ve domuzlarda bu hastalığa rastlandı.
O hayvanlardan virüs bulaşan insanlarda Ebola semptomları, hafif olarak belirdi
ama ölen olmadı. ABD ve Rusya’da birer vaka görüldü ama ölümle
sonuçlanmadı. Son olarak 2013 yılının Aralık ayında, Ebola salgınının ilk
belirtisi Afrika’nın batı kısmında görüldü. Daha sonra 2014’te bugüne kadar
rastlanan en büyük Ebola salgını; Gine, Sierra Leone, Liberya ve Nijerya’da
ölümlere neden oldu. Hastalık daha sonra Mali ve Senegal’e ulaşınca ölü sayısı
3
9.000’i aştı. Salgının daha fazla yayılmaması için çabalayan sağlık
çalışanlarından 800’den fazlası hastalığa yakalandı ve yarıdan çoğu yaşamını
kaybetti. Ebola virüsünü 1977’da bulan ekibin üyesi olan Profesör P. Piot,
salgının 2015 sonuna kadar sürebileceğini belirtti. Piot, yeni geliştirilen Ebola
aşısının insanlara uygulanabilmesi için çaba sarf ettiklerini açıkladı.
Meyve yarasaları, Afrika’da kamış
ızgaralarda pişirilerek yeniliyor
Ebola salgınlarını önleme ve korunma yöntemleri
Afrika ormanlarında yaşayan meyve yarasası denilen bir kuşun, şempanze,
maymun, goril ve antilopların Ebola virüsünü insanlara bulaştırdığı açıklandı.
Hastalanan insanların da hastalığı, vücut sıvıları ile başkalarına bulaştırdığı
belirlendi. Hastalığın Afrika’da ortaya çıkması, köy ve kasabalarda halkın
meyve yarasaları ve bazı maymun türlerinin etini yemesi ile ilişkilendiriliyor.
Hastalığı taşıyan hayvanların pişmemiş etlerine dokunanların veya yarı pişmiş
etlerini yiyenlerin hastalığa yakalandığı belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü,
hastaların çoğunun hastalığı yakın temasta olduğu diğer insanlardan kaptığını
açıkladı. Bu nedenle hastalığın yayılmaması için hastaların ailesinden
uzaklaştırılıp hastaneye yatırılması ve hastanın ev ve iş yerinin dezenfekte
edilmesi gerekiyor. Enjektör ve diğer aletlerin sterilize edilmesi veya imha
edilmesi öneriliyor. Ölenlerin, özel kıyafet giymiş sağlık ekiplerince, çift kat
ceset torbasına konulup yıkanmadan özel defin yerlerinde defnedilmesi
gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü, Ebola şüphesi olan hastaların, yakın çevresi
için büyük risk oluşturduğuna vurgu yapıyor. Özellikle sağlık personelinin,
4
kendilerini tehlikeden korumak için tüm önlemleri eksiksiz olarak almaları
öneriliyor.
Dünya Sağlık Örgütü, 13 Şubat 2015’te, Ebola hastalarının 22.999’a ve
ölenlerin 9.253’e ulaştığını açıkladı. Liberya, 3.858 ölü ile en çok kayıp veren
ülke oldu.
Prof. Dr. Ural Akbulut
ODTÜ Kimya Bölümü
Tarihte bugün
20 Şubat 1962: ABD’nin ilk astronotu John Glen uzay
aracıyla 4 saat 55 dakikada dünya çevresinde 4 tur attı
Dostları ilə paylaş: |