Nadiren geç diskinezi (konvansiyonel antipsikotiklere kıyasla çok daha düşük risk)
Güneş ışığına maruziyette nadiren döküntü
Nadiren nöroleptik malign sendrom
Nadiren nöbetler
Demansla ilişkili psikozu olan yaşlı hastalarda artmış ölüm riski ve serebrovasküler olaylar
Kullanım özellikleri:
Kullanım özellikleri:
Günlük 5-10 mg tek doz oral başlayıp, istenilen etkinliğe ulaşıncaya kadar haftada bir 5 mg arttır.Önerilen doz aralığı 5-30 mg / gündür.
İntramuskuler form için önerilen başlangıç dozu 5- 10 mg; ikinci 5-10 mg’lık enjeksiyon ilk injeksiyondan 2 saat sonra uygulanabilir; maksimum günlük olanzapin dozu 20mgdır, 24 saat içinde 3 enjeksiyondan daha fazla yapılmamalıdır.
Oral formun hızlı kesilmesi psikozun alevlenmesine ve semptomların kötüleşmesine neden olabilir.
IM formunu kullanan hastalar hipotansiyon açısından yakından izlenmelidir.
İntramuskuler formunun genelde parenteral benzodiazepinlerle birlikte uygulanması önerilmemektedir; eğer hastaya parenteral benzodiazepin verilecekse intramuskuler olanzapini takiben en azından 1 saat sonra uygulanmalıdır.
Hamilelik Risk kategorisi C dir. Anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Şizofreni ve Distimide kullanılır.
Şizofreni ve Distimide kullanılır.
Amisülpirid D2-D3 gurubu için yüksek seçicilik gösteren bir ilaçtır.
Limbik reseptör affinitesi striatal alandakilere göre 3 kat daha fazladır. Postsinaptik limbik D2-D3 reseptörlerini bloke eder. Bu özelliği ile pozitif belirtilerde etkili olur.
Düşük dozlarda presinaptik D2- D3 reseptörlerini bloke ederek dopaminerjik iletimi artırır. Böylece düşük dozlarda negatif semptomları düzeltir.
Düşük dozlarda presinaptik blok belirgin olurken, yüksek dozlarda postsinaptik blok belirginleşir.
Farmakokinetik:
Farmakokinetik:
Eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 12 saattir.
Büyük oranda değişmeden atılır.
Levodopanın ve dopamin agonistlerinin etkilerini azaltır.
Antihiperstansif ilaçların etkililiğini artırır.
QTc uzamasına neden olan ilaçlarla birlikte kullanımında QTc uzamasını artırır.
Amisülpiridin plazma düzeyini çok az ilacın etkilediği düşünülmektedir.
Yan etkileri:
Yan etkileri:
Ekstrapiramidal semptomlar
Galaktore, amenore
Atipik antipsikotikler diyabet ve dislipidemi riskini artırabilir, ama amisülprid ile ilişkili olan nedenler bilinmemektedir.
Şizofreninin negatif semptomları için etki düşük dozlarda başlarken, pozitif semptomları için etki yüksek dozlarda ortaya çıkar.
Düşük doz kullanan hastalar günde tek doz kullanmalıdırlar.
Distimi ve depresyon için sadece düşük dozları kullanılır.
Doza bağımlı QTc uzaması (>800 mg/gün) dikkatli kullanmayı gerektirir.Amisülprid böbrek yetmezliği olan hastalarda birikebilir. Bu nedenle QTc uzamasını engellemek için dozu azaltma veya başka bir antipsikotiğe geçme yoluna gidilmelidir.
Ayrıca Amisülprid doza bağımlı olarak QTc intervalini uzattığından bradikardisi olan hastalarda veya bradikardi yapan ilaçları kullanan kişilerde ,hipokalemisi olan hastalarda veya hipokalemiyi indükleyen ilaçları kullanan kişilerde dikkatle kullanılmalıdır.
Alkol yoksunluğu sendromu yaşayan veya nöbet öyküsü olan hastalarda nöbet eşiğini düşürebileceğinden dikkatle kullanmalıdır.
Önerilen doz aralığı negatif belirtiler için 50-300 mg/gün, pozitif belirtiler için 400-800 mg/gündür.
Hayvan çalışmalarında teratojenik etkisi gösterilmemiş olmasına rağmen gebelikte kullanılması tavsiye edilmez.
Akut mani (monoterapi veya lityum yada valproata yardımcı olarak)
Akut mani (monoterapi veya lityum yada valproata yardımcı olarak)
Parkinson hastalığı ve Lewy cisimcikli demanstaki davranış bozuklukları
Parkinson hastalığında levodopa tedavisine bağlı psikoz
Çocuk ve ergenlerdeki davranış bozuklukları
Dürtü kontrolü sorunları ile ilişkili bozukluklar
Tedaviye dirençli şiddetli anksiyete
Farmakokinetik:
Farmakokinetik:
Metabolitleri inaktiftir.
Ana ilacın yarı ömrü 6-7 saattir.
CYP450 3A inhibitörleri ve CYP450 2D6 inhibitörleri ketiapin klirensini azaltabilir ve böylece ketiapinin plazma düzeylerini arttırabilirler, ancak pratikte genellikle ketiapin dozunun azaltılması gerekmez.
Pulsatil dopamin salınımına neden olur.Blokaj da aralıklıdır.Bu nedenle prolaktin salgısını artırmaz.
Doza bağlı olarak toplam ve serbest T 4 düzeyini düşürür.Bu etkisi 2- 4. haftalarda en yüksek olmakta daha sonra normale dönebilmektedir.
Yan etkileri:
Yan etkileri:
Diyabet ve dislipidemi riskini arttırabilir.
Sersemlik hissi, sedasyon
Ağız kuruluğu, konstipasyon, dispepsi, karın ağrısı, kilo artışı
Taşikardi
Ortostatik hipotansiyon, genellikle başlangıçtaki doz titrasyonu sırasında görülür.
Teorik geç diskinezi riski
Nadiren nöroleptik malin sendrom
Nadiren nöbetler
Demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda serebrovasküler olay riskinde artış
Kullanım özellikleri:
Kullanım özellikleri:
Ketiapin başlanmasından önce ve başlanmasından sonraki her 6 ayda bir katarakt açısından muayene olunmasını önerilmekle birlikte klinik pratikte gerekli değildir.
Aspirasyon pnömonisi için risk taşıyan hastalarda, ketiapin ile disfaji bildirilmiş olduğundan dikkatli kullanılmalıdır.
Priapizm bildirilmiştir.
Bilinen kardiyovasküler hastalığı, serebrovasküler hastalığı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Hipotansiyona yatkınlık yaratan durumları (dehidratasyon, aşırı ısınma) olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Önerilen doz aralığı , negatif belirtilerdeki etkinliği 300 mg/ gün de başlar;pozitif belirtiler için 150-750 mg / gün olup maksimum doz 1200 mg/ gündür.
Hamilelik Risk kategorisi C dir. Anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Şizofreni
Şizofreni
Akut mani / Karma mani
Bipolar koruma
Bipolar depresyon
Diğer psikotik bozukluklar
Demansta davranış bozuklukları
Çocuklarda ve ergenlerde davranış bozuklukları
Dürtü kontrol problemlerine bağlı bozukluklar
Farmakokinetik:
Farmakokinetik:
Esas olarak CYP450 2D6 ve CYP450 3A4 tarafından metabolize edilir.
Ortalama eliminasyon yarı ömrü 75 saat (aripiprazol) ve 94 (majör metabolit dehidro-aripiprazol) saattir.
Parsiyel agonistik etkisi vardır.
Hiperdopaminerjik durumda antagonist, hipodopaminerjik durumda ise agonist gibi davranır.
Yüksek D3 aktivitesi vardır.
Yan etkileri:
Yan etkileri:
Baş dönmesi, uykusuzluk, akatizi, aktivasyon
Mide bulantısı, kusma
Ortostatik hipertansiyon, başlangıç dozları sırasında
Kabızlık
Başağrısı, halsizlik, sedasyon
Teorik geç diskinezi riski
Nadiren nöroleptik malign sendrom
Nadir olarak nöbet
Demansla ilişkili psikozlu yaşlı hastalarda serebrovasküler hastalık riskinde artma
Kullanım özellikleri:
Kullanım özellikleri:
Hipotansiyona eğilimi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Disfaji gelişme riski nedeniyle ve aspirasyon pnömonisi riski olan hastalarda aripiprazol dikkatli kullanılmalıdır.
Titrasyonu gerekmez.
Oral alımdan sonra iyi emilir.
Yemeklerden bağımsız şekilde alınabilir.
Kararlı duruma 2 hafta içinde gelir.
Diğer antipsikotiklerin birçoğundan daha az kilo aldırır. Diyabet ya da dislipidemi riski yoktur ama yine de takip gereklidir.
Önerilen doz aralığı 15-30 mg / gündür.
Hamilelik Risk kategorisi C dir. Anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Şizofreni
Şizofreni
Şizofrenide akut ajitasyonda (intramuskuler)
Akut/karma mani
Diğer psikotik bozuklukklar
Bipolar koruma
Demanstaki davranış bozukluklarında
Çocukluk ve ergendeki davranış bozukluklarında
Dürtü kontrol bozukluğu ile ilgili problemlerde
Farmakokinetik:
Farmakokinetik:
Ortalama yarı ömür 6,6 saattir. Denge düzeyine 1-3 günde ulaşır.
Parenteral formun en yüksek plazma seviyesine ulaşma süresi 5 mg / IM için yarım saat, 10- 20 mg / IM dozunda 40 dakikadır.
Protein bağlanma oranı %99 dur. Gıdalarla birlikte alımı emilimini % 100 ‘e dek artırır.
CYP 450 3A4 ile metabolize edilir.
Güçlü 5-HT2a antagonistidir. Bu reseptörü D2 reseptörüne oranla 11 kat daha fazla bloke eder. Bu özelliği ile negatif belirtilere etkinliği fazla olup EPS yapıcı etkisi de yok yada çok azdır.
5-HT 1a agonistidir. Bu özelliği ile kortikal alanlarda dopamin salınımına neden olarak negatif belirtileri azaltır. 5-HT 1a üzerindeki etkisi nedeniyle ciddi bunaltı giderici etkisi vardır. Affektif belirtiler üzerine etkisi dozla artmaktadır.
D1 antagonist özelliği olan tek AP tir.
Yan etkileri:
Yan etkileri:
Baş dönmesi, ekstrapiramidal yan etkiler, sedasyon ve yüksek dozlarda distoni.
Bulantı, ağız kuruluğu
Asteni, deride raşlar
Nadiren geç diskinezi
Ortostatik hipotansiyon
Nadiren nöroleptik malign sendroma yol açar.
Nadiren nöbet
Demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastalarda artmış serebrovaskuler olay riski.
Kilo alımı alışılmadık bir durumdur.
Kullanım özellikleri:
Kullanım özellikleri:
Ziprasidon diğer bazı antipsikotikleren daha fazla QTc uzamasına yol açar.
Hipotansiyon oluşabilecek durumda (dehidratasyon, terleme) olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Priapizm oluşturduğu belirtilmiştir.
Disfaji gelişme riski nedeniyle , ziprasidon aspirasyon pnömonisi riski olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Önerilen doz aralığı 80-160 mg/ gün dür. Zorunlu hallerde 240 mg / gün kullanılabilir. IM form için ise, her 2 saatte 10 mg lık doz, her 4 saatte bir 20 mg lık doz uygulanabilir, maksimum günlük doz 40 mg/gün olup ardarda 3 günden fazla kullanılmamalıdır.
Hamilelik Risk kategorisi C dir. Anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Farmakokinetik:
Farmakokinetik:
Plazma proteinlerine % 99.5 oranında bağlanır.
Yarı ömrü 3 gündür.
Antiasitlerle en yüksek plazma düzeyi hafif düzeyde azalır.
Gıdalarla alımında en yüksek düzeye ulaşma süresi uzar.
CYP 2D6 ve 3A4 ile metabolize olur.
Metabolitleri inaktiftir.
Yan etkileri:
Yan etkileri:
Nazal konjesyon, ejekülasyon sorunları, baş dönmesi, ağız kuruluğu, somnolonas, hafif kilo alımı
SGPT yüksekliği
QTc aralığında uzama: Başlangıçta, her doz artırımı öncesi ve sonrası, uzun kullanımda 3 ayda bir EKG çekilmelidir. QTc erkeklerde 450 msn, kadınlarda 470 msn üzerinde ise, hipomagnezemi ve hipokalsemisi olanlarda kullanımı kontrendikedir.
Fluoksetin ve Paroksetin ile birlikte kullanımında plazma konsantrasyonu artar.
Yüksek oranda CYP 3A4 ile metabolize olduğundan , ketakonazol, eritromisin, diltiazem ve verapamil gibi bu enzimin güçlü inhibitörleri ile kullanımı kontrendikedir.
Yaşlılarda ve kalp hastalarında doz yavaş artırılmalıdır.
4 mg/ gün ile tedaviye başlanır. 3-4 günde bir 4 mg artırılır, günlük doz 12-20 mg dır.
Depo AP lerin % 10-20 kadarı enjeksiyondan hemen sonra kana karışır. Depo ilaçların enjeksiyondan sonraki absorbsiyonları, bireyler arasında ve aynı bireyde farklı enjeksiyonlarda değişiklik gösterir. Emilim ayrıca AP ilacın tipine, uygulanan doza, dozlar arası intervale, AP ile birlikte verilen yağın tipine bağlı olarak değişir.
Depo AP lerin % 10-20 kadarı enjeksiyondan hemen sonra kana karışır. Depo ilaçların enjeksiyondan sonraki absorbsiyonları, bireyler arasında ve aynı bireyde farklı enjeksiyonlarda değişiklik gösterir. Emilim ayrıca AP ilacın tipine, uygulanan doza, dozlar arası intervale, AP ile birlikte verilen yağın tipine bağlı olarak değişir.
Haloperidol dekanoatın farmakokinetik özellikleri diğerlerinden daha üstündür. Birkaç gün içinde maksimum kan düzeyine ulaştığı gibi, maksimal düzey ile minimum düzey arasında büyük farklılıklar yoktur. Kararlı kan düzeyine birkaç ay içinde ulaşır.
Flufenazin dekanoat da ise enjeksiyondan sonra kanda kademeli yükselme ve peşinden hızlı bir düşme görülür. Bazı kişilerde maksimum kan düzeyi, minimum kan düzeyinin 10 katına erişebilir. Tek enjeksiyondan sonra yarılanma ömrü 7-10 gün, tekrarlayan enjeksiyonlarda ise 14 gün kadardır.
Flufenazin dekanoat da ise enjeksiyondan sonra kanda kademeli yükselme ve peşinden hızlı bir düşme görülür. Bazı kişilerde maksimum kan düzeyi, minimum kan düzeyinin 10 katına erişebilir. Tek enjeksiyondan sonra yarılanma ömrü 7-10 gün, tekrarlayan enjeksiyonlarda ise 14 gün kadardır.
Uzun etkili risperidonda tipik maksimum etkinlik iki haftada bir 25-50 mg’da görülür; önerilen maksimum doz iki haftada bir 50 mg’dır. Uzun etkili risperidonun titrasyonu 4 haftadan daha kısa sürede olmaz. Uzun etkili risperidon iki farklı dozu aynı uygulamada kombine edilmemelidir.
Akut dönem tedavisi: Hastalığın belirgin ve ön plandaki semptom ve belirtilerini ortadan kaldırmayı hedefler ve 4-6 hafta sürer.
Akut dönem tedavisi: Hastalığın belirgin ve ön plandaki semptom ve belirtilerini ortadan kaldırmayı hedefler ve 4-6 hafta sürer.
İdame tedavisi : Akut tedavi sırasında elde edilen en üst düzey iyilik halinin ortaya çıkışı ile birlikte başlar, bu iyilik halinin sürdürülmesinin amaç edinir ve bir önceki hastalık epizodundan daha kısa olmaz. Bu sürenin sonunda iyilik hali artık stabil hale gelmiştir. İdame tedavisinden sonraki dönemde yürütülen tedaviye profilaktik tedavi denir.
Profilaktik tedavi: Yeni bir atağın gelmesini engelleyicidir. Bu dönemde tedavi bırakılsa bile semptomlarda yatışma kararlı ve kalıcı hale geldiğinden hemen relaps görülmez. Dozlar idame tedavisinden daha düşüktür.
Tedaviye dirençlilik kavramının tanımı çok değişik şekillerde olabilmektedir. Ancak çoğunlukla, en az 3 dönem 2 ayrı kimyasal guruptan antipsikotiği 6 şar hafta süreyle ve 1000 mg/gün klorpromazine eşdeğer dozda kullanılmasına rağmen cevap alınamamışsa bu hastayı tedaviye dirençli saymak gerekir.
Son 5 yılda islevselliğin bozuk oluşu
Konvansiyonel ilaçların yan etkilerini tolere edememe
BPRS puanının 45 olması ve tedaviyle puanda %20 den az düzelme sağlanması veya puanın 35 in altına inmemesi
Bu hastalarda tedavi programı nasıl olmalıdır?
Bu hastalarda tedavi programı nasıl olmalıdır?
Doz yükseltilebilir.
İlaç değiştirilir. Bunun için en az 3 hafta daha çok da 6 hafta beklenmeli ve ilaç dozu yavaş yavaş azaltılıp kesilmelidir.
Depo ilaçlar denenir.
Ek tedavi
Klozapin
Dünya Sağlık Örgütünce görüş birliği sağlanan ilkeler şunlardır:
Lityumun etki düzeneği ile ilgili pek çok teori mevcuttur. Bunlar:
Lityumun etki düzeneği ile ilgili pek çok teori mevcuttur. Bunlar:
Uzun süreli lityum kullanımı tüberoinfundubüler yolda dopamin düzeyini ve dönüşümünü artırır. Dopamin reseptör aşırı duyarlılığı azalır. Bu özelliği nedeniyle geç diskinezi tedavisinde kullanılabileceği söylenmektedir.
Hipokampüs gibi bazı beyin bölgelerinde serotonin salınımını artırır. Bu durumu olasılıkla triptofan geri emilimini ve postsinaptik serotonin reseptörlerinde etkinliği artırarak yapar. Bu etkileri ile bir serotonin agonisti olarak işlev görür. Bu gözlemlerden yola çıkarak serotonin agonistlerinin antimanik etkilerinin olabileceği düşünülmektedir.
Lityum geribildirim düzeneği ile Noradrenalin salınımı azaltır. Uzun süreli kullanımda ise artar. Bu durumun AD etkinliğe katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Lityum geribildirim düzeneği ile Noradrenalin salınımı azaltır. Uzun süreli kullanımda ise artar. Bu durumun AD etkinliğe katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Lityum alyuvarlarda asetilkolin düzeyini artırır. Bu durum duygudurum bozuklukları için kolinerjik - adrenerjik denge görüşüne uymaktadır. Kolinerjik etkinliğin NA etkinliğe göre azlığı maniye, bunu tersi ise depresyona neden olur .
Lityum GABA etkisini artırır.
Lityum GABA etkisini artırır.
Lityum uzun süreli tedavide hipokampal alanda GABA upregülasyonuna neden olur. Ancak hipotalamusta GABA bağlanım bölgelerini azaltır. Bu gözlemler duygudurum düzenleyicilerin beynin farklı bölgelerinde farklı etkide bulunduğunu göstermektedir.
İkincil mesaj taşıyıcılarının işlevini etkiler.
Gen ifadelerinde değişiklik yapar.
Uyku uyanıklık siklüsünde yavaşlama yaparak ritim bozukluğunu düzeltir.
Farmakokinetik:
Farmakokinetik:
300 mg lık kapsüllerin içinde 8-12 miliekivalan lityum mevcuttur.
Ağızdan alındıktan sonra kolayca ve tam olarak emilir.
Na ve K iyonlarından farklı olarak hücre membranından geçişte bir seçicilik göstermez ve toplam vücut suyu alanında eşit dağılım gösterir.
Beyne geçişinde bir engel yoktur. Kan - beyin arasındaki denge 24 saat içinde kurulur.
Hemen tümüyle böbreklerden atılır. Glomerüler filtrata geçen kısmının % 70-80 i nefronun proksimal renal tübüllerinden ve Henle kulpundan geri emilir. Ancak distal tübüllerden hemen hemen hiç emilmez (Na ise emilir).
Proksimal geri emiliminde lityum ile Na yarışır, ancak distal emilimde bu yarış olmaz. Bu nedenle Na eksikliğinde lityum toksisitesi gelişebilir.
Proksimal geri emiliminde lityum ile Na yarışır, ancak distal emilimde bu yarış olmaz. Bu nedenle Na eksikliğinde lityum toksisitesi gelişebilir.
Lityumun renal atılımı ilk birkaç saatte en yüksek seviyededir. Daha sonra renal atılım yavaşlar.
Lityumun vücuttaki ortalama yarı ömrü yaşla birlikte artar. Lityumun ortalama yarı ömrü gençlerde 18- 20 saat iken, yaşlılarda 36 saate dek uzayabilir. Emilen lityumun çoğu idrarla atılmasına rağmen, bir kısmı diğer vücut sıvılarında da bulunur.