Editör Funda Keskin Dil Uzmanı Doç. Dr. Ferhat Aslan Tashih

TÜRKÇE MASALLAR
köprüden geçiyormuş. Tam o sırada beyaz bir 
duman köprüyü 
sarmış. Kimse bir şey görememiş. Kızın yanına bir peri gelmiş. 
Bu periyi sadece Pamuk görmüş. Peri, Pamuk’a “Pamuk herkesle 
konuş ama şehzade ile konuşma. Yoksa şehzadeyi öldürürüz.” de-
miş ve oradan gitmiş. Beyaz duman 
dağılmış, arabalar yollarına 
devam etmiş.
Arabalar saraya gelmiş. Herkes saraya girmiş. Sarayda çok 
güzel bir düğün yapmışlar. Herkes sabaha kadar eğlenmiş. Fakat 
düğün sırasında Pamuk, şehzadeyle hiç konuşmamış. Pamuk’un 
ailesi şehzadeye “Pamuk çok utangaç. Bu yüzden konuşmuyor.” 
demiş. Düğün bitmiş. Aradan günler geçmiş. Pamuk hâlâ şehza-
deyle konuşmuyormuş. Şehzade Pamuk’a çok sinirlenmiş. Pamu-
ğa “Sen beni sevmiyorsun. Bu yüzden benimle konuşmuyorsun. 
O zaman ben de ebe kadının kızıyla evlenirim.” demiş. Ebe kadı-
nın kızını saraya getirmiş ve onunla evlenmiş. Pamuk çok üzülmüş 
ama şehzade için susmuş.

---

40
TÜRKÇE MASALLAR
40
Bir gün şehzade, Pamuk’a “Bana balık pişir.” demiş. Pamuk 
salonun ortasına oturmuş. “Ocak, tava, yağ, balık!” diye bağırmış. 
O anda ocak, tava, yağ ve balık ortaya
 
çıkmış. Pamuk ocağı yak-
mış, tavaya yağ ve balığı koymuş. Elini sıcak tavaya sokmuş. “Piş 
balık!” demiş ve balıklar hemen pişmiş. Pamuk balıkları almış ve 
tabağa koymuş. Diğer gelin Pamuk’u 
kıskanmış. Aynı şeyi yap-
mak istemiş. Salona gelmiş. “Ocak, tava, yağ, balık!” diye bağırmış 
ama ne balık ne de diğer eşyalar ortaya çıkmış. Gelin sinirlenmiş. 
Mutfaktan balığı, ocağı, yağı ve tavayı getirmiş. Sonra elini sıcak 
tavaya sokmuş. O anda çığlık atmış, çünkü eli yanmış. Bu olaydan 
sonra şehzade 
yaralı gelini annesinin evine götürmüş. 
Şehzade saraya dönüyormuş. Yolda bir çeşmenin yanında bir 
kalabalık görmüş. Oraya gitmiş. Orada İki genç kavga ediyorlar-
mış. Şehzade oradaki insanlara “Onlar neden kavga ediyorlar?” 
diye sormuş. Oradaki bir kişi, şehzadeye “Dün gece perili köprü-
nün üstünden geçtiler. Periler onlara büyü yaptı. Bu yüzden ge-
ceden beri kavga ediyorlar.” demiş. O anda bir derviş kalabalığın 
arasına girmiş. Gençlerin yanına gelmiş. Derviş onlara bir dua et-
miş ve gençler birden kavgayı bırakmış. Şehzade bunu görmüş ve 
“Pamuk’a da periler büyü yaptı. Bunun için benimle konuşmu-
yor.” diye düşünmüş. Derviş’e her şeyi anlatmış ve onu sarayına 
götürmüş. 
Derviş ile şehzade Pamuk’un yanına gelmiş. Derviş Pamuk’a 
bir dua etmiş ve “Artık şehzadeyle konuşabilirsin, şehzade ölme-
yecek.” demiş. Pamuk, şehzadeye doğru dönmüş ve “Şehzadem, 
benim ömrüm, dilim senin olsun. 
Yeter ki yanına olayım.” demiş. 
Şehzade çok sevinmiş. Kırk gün kırk gece sarayda eğlence yapmış. 
Şehzade ve Pamuk bir ömür boyu mutlu yaşamışlar.

---