TÜRKÇE MASALLAR PAMUK KIZ ağırlamak (f.): Misafire saygı göstererek onun her türlü rahatını, gereksinimini
sağlamak, ikram etmek
dağılmak (f.): Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak.
dönüşmek (f.): Bir biçimden, bir durumdan başka bir biçime veya duruma geç-
mek.
duman (i.): Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık.
ebe (i.): Doğum işini yaptıran kadın.
ilgilenmek (f.): İlgi göstermek, alakalanmak.
kıskanmak (f.): Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu
üstünlüğünden acı duymak.
ömür (i.): Yaşam.
pamuk (i.): Sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi.
peri (i.): Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık.
sarmak (f.): Çevresini çevirmek.
süslenmek (f.): İnsanın kendisini birtakım katkılarla daha güzel, daha göz alıcı
olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak.
yara (i.): Bir şeyin iç veya dış yüzünde tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
yeter ki (e.): Ancak, şu şartla.
İKİ KIZ KARDEŞ acımak (f.): Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek.
dev (i.): Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı.
eğilmek (f.): İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek.
eziyet etmek (f.): Zahmet ve sıkıntı vermek, canını yakmak.
inci (i.): Değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
koku (i.): Nesnelerden yayılan küçücük tanelerin burnu uyandırdığı duygu.
kulübe (i.): Küçük, basit ev.
kuyu (i.): Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, suyundan yararlanı-
lan çukur
nine (i.): Yaşlı kadın.
otlatmak (f.): Hayvanları dolaştırarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yedirmek.
şehzade (i.): Padişahların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen ad.
şikâyet etmek (f.): Birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı ilgili makama bil-
dirmek.