Dr. Carol S. Dweck
Woods yirmi bir yaşındayken Ustalar turnuvasını kazandı. O
gece, ödülü olan ünlü yeşil ceketle* birlikte uyudu. Bir yıl sonra ise
yeşil ceketi Mark O'Meara'ya giydirdi.
McEnroe'den yönetimi ele almakla ilgili birkaç söz duyarız. O
zirvedeyken, zirvede kalabilmek için yaptığı çalışmalara dair
birkaç
söz duyarız. İşler onun için kötü giderken, kendi yansımalarına ya
da çözümlemelerine (suçu başkalarına atması dışında)
dair bir şeyler
duyarız. Mesela, 82'de olduğu kadar iyi olmadığı zamanlarda, "Beni
oyunumdan uzaklaştıran ufak tefek şeyler oldu ve oyuna hükmet
memi engelledi" der.
Her zaman dış kuvvetlerden biri sorumludur. Her şeye rağmen
neden idareyi eline alıp daha iyi nasıl uygulayacağını öğrenmedi?
Sabitlenmiş düşünce tarzının yöntemi bu değildir. Aslında, bu kuv
vetler ile savaşmak ya da sorunları
düzeltmek yerine, bizlere takım
oyunu gerektiren bir spor dalında oynamış olmayı dilediğini söylü
yor. Böylece kusurlarının üstünü örtebilirdi: "Eğer çok iyi değilseniz
bile, takım sporlarında bunu çok daha kolay saklayabilirsiniz."
McEnroe yaşadığı öfke nöbetlerinin,
genelde sorununu örtmek
için ortaya çıktığını ve işleri sadece daha kötü hale getirdiğini iti
raf ediyor. Peki, öyleyse ne yaptı? Hiçbir şey. Başkasının onun için
bir şeyler yapmasını diledi. "Kendinizi idare edemediğiniz zaman,
başkasının sizi idare etmesini istersiniz. Benim bir takım sporcusu
olmayı dilediğim an da böyle bir andı. İnsanların benimle çalışmış
olmasını istedim, beni eğitmesini istedim."
"Sistem daha fazla ilerlememe izin vermiyor." Sisteme sinirlen
miş! Merhaba, John. Bu senin hayatındı. Hiç sorumluluk almayı
düşündün mü?
Hayır, çünkü sabitlenmiş düşünce tarzında yeteneklerinizin ve
motivasyonunuzun yönetimi elinizde değildir. Yeteneğinizin sizi alıp
götürmesini beklersiniz. Peki, götürmediği zaman ne yaparsınız? Sa-
Yeşil ceket: Ustalar tu rnuvasının geleneklerinden biridir. Her yıl turnuvayı kazanan sporcuya
verilir, sporcu bir yıl sonra ceketi iade etmek zorundadır.
144
Dostları ilə paylaş: