EPİDURAL MORFİN UYGULAMASINI TAKİBEN EPİDURAL HASTA
KONTROLLÜ BUPİVAKAİN, LEVOBUPİVAKAİN VE
ROPİVAKAİNİN ETKİLERİ
Dr. ŞENAY OLGUNER
UZMANLIK TEZİ
TEZ DANIŞMANI
Doç. Dr. HAKKI ÜNLÜGENÇ
ADANA-2007
T.C.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ
ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON
ANADİLİM DALI
I
TEŞEKKÜR
Anesteziyoloji ve Reanimasyon eğitimim süresince bilgi ve deneyimlerini
benimle paylaşan değerli öğretim üyeleri: Prof. Dr. Geylan IŞIK. Prof. Dr. Hasan
AKMAN, Prof. Dr. Dilek ÖZCENGİZ, Prof. Dr. Tayfun GÜLER, Prof. Dr. Anış
ARIBOĞAN, Doç. Dr. Hayri ÖZBEK, Doç. Dr. Yasemin GÜNEŞ, Doç. Dr. Hakkı
ÜNLÜGENÇ, Doç. Dr. Mehmet ÖZALEVLİ, Doç. Dr. Murat GÜNDÜZ'e
teşekkürlerimi sunarım.
Tez çalışmalarım döneminde yardımlarından dolayı; Kadın Hastalıkları ve
Doğum Anabilim Dalı öğretim üyeleri ve asistan arkadaşlarıma teşekkürlerimi
sunarım. İstatistik konusunda yardımlarını esirgemeyen Doç Dr. Gülşah
SEYDAOĞLU’na ayrıca teşekkür ederim
Ayrıca uzmanlık eğitimim süresince arkadaşlık ve aile ortamını paylaştığım
çalışmama katkıda bulunan tüm araştırma görevlisi doktor arkadaşlarıma,
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı ve Ameliyathanede görevli hemşire,
teknisyen, personel arkadaşlarıma ve bu dönemde desteğini hiç esirgemeyen sevgili
eşim SONER’e ve canım arkadaşım Sibel TETİKER’e teşekkür ediyorum.
Şenay Olguner
II
İÇİNDEKİLER
Sayfa no
TEŞEKKÜR
I
İÇİNDEKİLER
II
TABLO LİSTESİ
IV
ŞEKİL LİSTESİ V
ÖZET ve ANAHTAR SÖZCÜKLER
VI
ABSTRACT-KEYWORDS VII
1. GİRİŞ 1
2. GENEL BİLGİLER
3
2.1. Sezaryenin Tarihçesi
3
2.2. Gebelikte Oluşan Fizyolojik Değişiklikler 3
2.3. Uterus Kan Akımı 6
2.4. Anatomi
7
2.4.1. Vertabral Kolon
7
2.4.2. Spinal Ligamentler
7
2.4.3. Peridural Aralık 8
2.5. Sezaryende Anestezi
9
2.5.1. Major Sezaryen Endikasyonları 10
2.6. Kombine Spinal Epidural Anestezi (KSEA)
11
2.6.1. Tanım 11
2.6.2. Tarihçe
11
2.6.3. KSEA Endikasyonları 12
2.6.4. KSEA Kontrendikasyonları 12
2.6.5. Kombine Spinal Epidural Anestezinin Avantajları 13
2.6.6. Kombine Spinal Epidural Anestezi Teknikleri
13
2.6.7. KSEA’nin komplikasyonları 14
2.7. Postoperatif Ağrı 16
2.7.1. Postoperatif Ağrının Organizmada Oluşturduğu
Fizyopatolojik Değişiklikler
17
2.8. Hasta Kontrollü Analjezi
18
2.8.1. HKA ‘de Kullanılan Kavramlar
19
2.8.2. HKA Kontrendikasyonları 19
2.8.3. HKA’de Kullanılan Ajanlar
20
2.8.4. HKA Uygulama Yolları 20
2.8.5. Epidural HKA (HKEA)
20
2.9. Lokal Anestezikler
23
2.9.1. Fizikokimyasal Özellikleri
23
2.9.2. Lokal Anesteziklerin Farmakokinetiği 24
2.9.3. Kimyasal Yapılarına Göre Sınıflandırılması 25
2.9.4. Bupivakain
25
2.9.5. Ropivakain
27
2.9.6. Levobupivakain
28
2.10. Opiyoid analjezikler
29
2.10.1. Opiyoidlerin Sınıflandırılması 29
III
2.10.2. Sistemik Etki Mekanizmaları 29
2.10.3. Morfin
31
3. GEREÇ VE YÖNTEM
33
4. BULGULAR
38
5. TARTIŞMA
59
6. SONUÇ
67
7. KAYNAKLAR
68
8. ÖZGEÇMİŞ
76
IV
TABLO LİSTESİ
Tablo no:
Sayfa No:
Tablo 1. Gebelikteki kardiyovasküler değişiklikler
4
Tablo 2. Gebelikteki pulmoner değişiklikler
5
Tablo 3. Uzun etkili amid lokal anestezikler
21
Tablo 4. Orta etkili amid lokal anestezikler
22
Tablo 5. Uzun etkili lokal anestezikler
23
Tablo 6. Opioid reseptörleri ve klinik etkileri
31
Tablo 7. Olguların gruplara göre yaş dağılımı
38
Tablo 8. Çalışma gruplarına göre toplam doz dağılımı
39
Tablo 9. Zamana ve gruplara göre talep edilen doz dağılımı
40
Tablo 10. Zamana ve gruplara göre verilen doz dağılımı
41
Tablo 11. Zamana ve gruplara göre dinlenme sırasındaki VAS dağılımı 43
Tablo 12. Zamana ve gruplara göre hareket halindeki VAS dağılımı
45
Tablo 13. Zamana ve gruplara göre hasta memnuniyeti dağılımı 47
Tablo 14. Zamana ve gruplara göre Pinpirick seviyesi
49
Tablo 15. Sağ bacaktaki bromage (motor blok) değeri 50
Tablo 16. Sol bacaktaki bromage (motor blok) değeri 51
Tablo 17. Zamana ve gruplara göre Sistolik Kan Basıncının dağılımı 52
Tablo 18. Zamana ve gruplara göre diastolik kan basıncının dağılımı 53
Tablo 19. Zamana ve gruplara göre kalp atım hızının dağılımı 54
Tablo 20. Sedasyon görülen hasta sayılarının zamana göre dağılımı 55
Tablo 21. Ek Analjeziğe ihtiyaç duyan hasta sayısı 55
Tablo 22. Bulantı görülen hasta sayısı 56
Tablo 23. Kusma görülen hasta sayıları 56
Tablo 24. Titreme yan etkisi görülen hasta sayısı 57
Tablo 25. Kaşıntı yan etkisi görülen hasta sayısı 57
Tablo 26. Gruplara göre toplam yan etki (bulantı, kusma, titreme, kaşıntı)
görülme sayısı
58
V
ŞEKİL LİSTESİ
Şekil No:
Sayfa No:
Şekil 1. Bupivakainin kimyasal yapısı 26
Şekil 2. Ropivakainin kimyasal yapısı 27
Şekil 3. Ortalama VAS değerleri 46
VI
ÖZET
Epidural morfin uygulamasını takiben epidural hasta kontrollü bupivakain,
levobupivakain ve ropivakainin etkileri
Prospektif, randomize, çift-kör, kontrollü çalışmamız 3 farklı dozda epidural
morfin veya salin uygulamasını takiben epidural hasta kontrollü bupivakain,
levobupivakain ve ropivakainin etki ve yan etkilerini araştırmak amacıyla planlandı
257 ASA I-II grubu sezaryen olguları randomizasyon tablosuna göre
bupivakain (B), levobupivakain (L) veya ropivakain (R) grupları olmak üzere 3 ana
gruba ayrıldı. Her ana grup kendi içinde kullanılacak olan salin veya 1, 2, 3 mg morfin
yükleme dozlarına göre B0, B1, B2, B3, L0, L1, L2, L3, R0, R1, R2 ve R3 olmak
üzere toplam 12 alt gruba ayrıldı. Buna göre spinal anestezi sonrasında postoperatif
dönemde sensoryel blok T10 düzeyine inince randomize olarak epidural kateterden
daha önce belirlenmiş ve yükleme amacıyla hazırlanmış olan 3 farklı dozdaki morfin
veya izotonik 10 ml volümde bolus olarak uygulandı. Daha sonra olguların epidural
HKA den bolus bupivakain (20 mg), levobupivakain (20 mg) veya ropivakain (30
mg) 15 dakika kilitli kalma süresi ile kullanmalarına izin verildi. Postoperatif
dönemdeki epidural PCA uygulaması sonrasında sensoryal ve motor blok (bromage),
verbal rating skala (VRS), sedasyon, hasta konforu, hemodinamik değişkenler ve yan
etkiler 1, 2, 6, 12, ve 24, saatlerde değerlendirildi.
Çalışma gruplarına göre toplam doz dağılımı incelendiğinde her üç grupta (B,
L ve R grupları) morfin dozu arttıkça kullanılan lokal anestetik ajan dozunun azaldığı
tespit edildi (p<0,001). Alt gruplar (B0, B1, B2, B3, L0, L1, L2, L3, R0, R1, R2 ve
R3) kullanılan salin veya morfin dozu açısından karşılaştırıldığında epidural salin
sonrası hasta kontrollü epidural levobupivakain tüketiminin bupivakain ve ropivakain
kullanılan gruplara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha az olduğu belirlendi
(p<0,05). Epidural 3 mg morfin kullanılan B, L ve R gruplarında epidural 1 ve 2 mg
morfin veya epidural salin uygulanan gruplara göre kullanılan lokal anestetik dozunun
ise bu gruplarda en az olduğu belirlendi. B, L ve R grupları arasında ise epidural 3 mg
morfin sonrası hasta kontrollü epidural levobupivakain tüketiminin bupivakain ve
ropivakain kullanılan gruplara göre istatistiksel olarak önemli derecede daha az
olduğu belirlendi (p<0,05). Gruplar arasında sensoryal ve motor blok, VAS, sedasyon
ve yan etkiler açısından klinik olarak önemli farklılıklar gözlenmedi.
Sezaryen sonrası analjezi için 3 mg epidural morfin uygulamasının yan
etkilerde istatistiksel olarak önemli farklılık göstermeden en uzun sensoryel blok
süresi, en az lokal anestetik gerektirmesi nedeniyle tercih edilmesi gerektiği, sezaryen
sonrası analjezi için pür lokal anestetik kullanılacak ise daha az lokal anestetik
tüketimine neden olacağından levobupivakainin bupivakain ve ropivakaine tercih
edilmesi gerektiği kanısına varıldı.
Anahtar Kelimeler: Kombine spinal epidural blok, epidural hasta kontrollü analjezi,
levobupivakain, bupivakain, ropivakain, morfin.
VII
ABSTRACT
The effects of epidural patient controlled bupivacaine, levobupivacaine and
ropivacaine followed by epidural morphine
This prospective, double blind, randomized, controlled study was designed to
evaluate the effectiveness and side effect of epidural patient controlled bupivacaine,
levobupivacaine and ropivacaine followed by epidural 3 different doses of morphine
or saline.
Two hundred and fifty-seven ASA I-II parturients were recruited randomly to
receive patient controlled bupivacaine, levobupivacaine and ropivacaine for
postoperative pain relief. Each group was also divided into four subgroup depending
on morphine loading doses (0, 1, 2, 3 mg) as B0, B1, B2, B3, L0, L1, L2, L3, R0, R1,
R2 and R3. In postoperative period, when the sensory block level decreased to T10
level, loading dose of morphine or saline in 10 ml of volume were given epidurally.
Parturients were then allowed to use a patient-controlled analgesia (PCA) device
giving boluses of bupivacaine (20 mg), or levobupivacaine (20 mg) or ropivacaine (30
mg) with 15 minutes lockout period. Sensory and motor blockade, scores for pain
(VRS), sedation, patient comfort, the haemodynamic parameters and side effects were
recorded at 1, 2, 6, 12 and 24 hours after the start of PCA administration.
On evaluated study groups, in the three main groups, (B, L and R groups), as
the dose of morphine increased, the dose of local anaesthetics decreased (p<0,001).
Following epidural saline, patient controlled local anaesthetic consumption was
significantly lower in levobupivacaine groups than in bupivacaine and ropivacaine
groups (p<0,05). Local anaesthetic consumptions were significantly lower after 3 mg
morphine doses in B, L and R groups than after salin, 1 mg or 2 mg morphine in B, L
and R. It was also significantly lower after 3 mg morphine loading in L groups when
compared with B and R groups(p<0,05). There was no significant difference between
groups in sensory and motor blockade, pain (VRS) and sedation scores and side
effects after the start of PCA administration.
Three mg of epidural morphine for postcesarean pain relief was assumed to be
preferred because of longest duration of sensory block and lowest local anaesthetic
requirement without causing significant side effect. If pure epidural local anaesthetics
will used for postoperative pain relief, levobupivacaine should be preferred over
bupivacaine or ropivacaine because of lower local anaesthetic consumption.
Key words: Combined spinal epidural block, epidural patient controlled analgesia,
levobupivacaine, bupivacaine ropivacaine morphine.
1
1. GİRİŞ
Sezaryen sonrası anne adaylarında ağrı tedavisi sıklıkla ihmal edilmektedir. Ağrı
tedavisinde değişik analjezikler veya analjezi teknikleri uygulanmasına karşın
günümüzde kombine spinal-epidural anestezinin bir komponenti olarak epidural
analjezi sezaryen sonrası modern ağrı tedavisinde yerini almıştır.
Postoperatif ağrı tedavisinde epidural analjezi için opiyoidler ve lokal anestetikler
tek başlarına veya kombine olarak sıklıkla kullanılmaktadırlar
1
. Anestezi pratiğinde
opiyoid olarak uzun etki süresi nedeniyle morfin sıklıkla tercih edilir. Ancak
solunum depresyonu, bulantı-kusma, konstipasyon, idrar retansiyonu ve kaşıntı gibi
yan etkileri tek ajan olarak kullanımını sınırlamaktadır. Bu nedenle opiyoidlerin
lokal anestetiklerle kombine kullanımı her bir ajanın dozunda azalmaya, minimal
yan etki oluşumuna ve etki başlangıç süresinin kısalmasına neden olur.
2
Lokal anestetik olarak epidural analjezide bupivakain sık kullanılan bir ajandır.
Daha sonraki yıllarda etki başlangıç ve süresi bupivakaine benzeyen, lipid
eriyebilirliği ve kardiyovasküler depresif etkisi bupivakainden daha düşük olan amid
grubu daha yeni bir lokal anestetik olan ropivakain klinik kullanıma girmiştir.
3,4
Ancak eş potensde olmaması ve daha yüksek dozlara gereksinim göstermesi klinik
kullanımda doz ayarlama gereksinimini gündeme getirmiştir. Son yıllarda
bupivakainin S (-) izomeri olan, etki başlangıç ve süresi bupivakaine benzeyen
ancak yan etki profili açısından merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem
üzerine toksik etkileri daha az olan levobupivakain klinik kullanıma girmiştir.
5
2
Levobupivakain ve ropivakain bu anlamda yeni geliştirilen alternatif lokal
anestetiklerdir. Bupivakainin S(-) izomerleri olan levobupivakain ve ropivakain ile
vazokonstrüktif etkilerin görüldüğü ve bu özelliğin lokal anestetiğin etki süresini
uzatarak analjezi ihtiyacını azalttığı iddia edilmektedir.
5
Lokal anestetikler epidural analjezi için tek başlarına klinik dozlarda
kullanıldıklarında hemodinamide daha belirgin değişikliklere neden olurlar.
1,2
Yan
etkilerini azaltmak ve etkinliklerini artırmak için epidural analjezide opiyoidler lokal
anestetiklere sıklıkla ilave edilir.
Sezaryen sonrası ağrı tedavisinde epidural farklı dozlarda morfin uygulamasının
etki ve yan etkileri daha önce gösterilmiş olmasına karşın farklı dozlarda epidural
morfin uygulamasını takiben bupivakain, levobupivakain ve ropivakain
kullanıldığında etki ve yan etkilerini gösteren klinik çalışma bulunmamaktadır. Bu
nedenle prospektif, randomize, çift-kör, kontrollü çalışmamız 3 farklı dozda epidural
morfin veya salin uygulamasını takiben epidural hasta kontrollü bupivakain,
levobupivakain ve ropivakainin etki ve yan etkilerini araştırmak amacıyla planlandı
Hipotezimiz, kombine spinal-epidural anestezi ile sezaryen seksiyo uygulanan
olgularda epidural morfin uygulaması sonrasında hasta kontrollü epidural
levobupivakain ve ropivakain bupivakain’e göre daha uzun analjezi süresi, daha
az lokal anestetik ihtiyacı ve daha az yan etkiler oluşturacaktır.
3
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Sezaryenin Tarihçesi
İlk sezaryen uygulamasına ait tıbbi bilgiler 17.yüzyıla dayanmakta olup
;sezaryen uygulamasının ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemektedir.Sezaryen
teriminin de sezaryen ile doğması nedeniyle Jul Sezar’dan geldiğine inanılmaktadır.
6
2.2. Gebelikte Oluşan Fizyolojik Değişiklikler
a) Kardiyovasküler Değişikler: Gebelikteki intravasküler sıvı volümü
yaklaşık 1000 ml artar. Östrojen ve progesteron artışı renin, anjiyotensin ve
aldosteron salınımını artırarak sodyum retansiyonu ve intravasküler sıvı artışına
neden olur.Gebelikte plazma volümünde yaklaşık % 45, eritrosit volümünde de %
20 artış olur. Kalp debisi gebelikte atım volümündeki % 30 ve kalp hızındaki % 15
artışa bağlı olarak % 40 kadar artar.Gebelerin % 5-10’unda supin pozisyonda
maternal kalp debisinde azalmalar oluşarak supin hipotansif sendroma neden
olabilir.Bu durum en çok büyümüş uterusun inferior vena kavayı kolaylıkla
bastırabileceği supin pozisyondaki miyada yakın gebelerde belirgindir.
7,8,13
4
Tablo 1. Gebelikteki kardiyovasküler değişiklikler
Parametre %
Değişiklik
İntravasküler sıvı volümü
Plazma volümü
↑ % 45
Eritrosit volümü
↑ % 20
Kalp debisi
Atım volümü
↑ % 40
Kalp hızı
↑ % 30
Periferik dolaşım
↑ % 15
Sistolik kan basıncı
değişmez / ↓
Diyastolik kan basıncı
% 20 ↓
Periferik vasküler rezistans
% 15 ↓
Santral venöz basınç
Değişmez
b) Pulmoner Sistem: Miyada yakın dönemde artmış olan intravasküler sıvı
volümü, üst solunum yollarında venöz genişleme ve ödem oluşturur. Bu endotrakeal
entübasyon sırasında glottisin görülmesini zorlaştırır.Gebeliğin yaklaşık 5. ayından
itibaren büyüyen uterus diyaframı yukarı doğru itmeye başlar. Bu mekanik
kompresyon ile fonksiyonel rezidüel kapasiteyi yaklaşık % 20 azalır. Bu azalmalara
karşın aynı anda göğüs çevresinde de bir genişleme olacağından, total akciğer
kapasitesi ve vital kapasitede minimal değişiklik oluşur. Miyadındaki gebede dakika
solunumu gebelik öncesi döneme göre % 50 artar. Gebelik sırasında oksijen tüketimi
% 20-40 kadar ve maternal bazal metabolik hız da % 15 kadar artabilir.
7,9,13
5
Tablo 2. Gebelikteki pulmoner değişiklikler
Parametre %
Değişiklik
Akciğer volümleri
Fonksiyonel rezidüel kapasite
↓ % 20
Ekspiratuar rezerv volüm
↓ % 20
Rezidüel volüm
↓ % 20
Vital kapasite
Değişmez veya ↑ % 5
Total akciğer kapasitesi
Değişmez veya ↓ % 5
Dakika ventilasyonu
↑ % 50
Tidal volüm
↑ % 40
Solunum hızı ↑ % 10
Arteriyel kan gazları
PaO2
PaCO2
Ph
↑ 10 mmHg
↓ 10 mmHg
Değişmez
Oksijen tüketimi
↑ % 20-40
Dostları ilə paylaş: |