GeciKMİŞ konuşma gazi Üniversitesi Odyoloji ve Konuşma Ses Bozuklukları Melike durgun 2004



Yüklə 445 b.
tarix10.04.2017
ölçüsü445 b.
#13785


GECİKMİŞ KONUŞMA Gazi Üniversitesi Odyoloji ve Konuşma Ses Bozuklukları Melike DURGUN 2004


  • Çocuk konuşma yaşından beklenenden çok geri ve ya konuşma gelişimi açısından çok daha yavaşsa, o çocuğun konuşması gecikmiş konuşma olarak adlandırılır.

  • Gecikmiş konuşma; tanımlama, etyolojiyi saptama ve terapist açısından özel eğitim uygulamaları içinde kavram kargaşasının en çok yaşandığı olgu olmuştur.



  • İnsanoğlunu diğer iletişim sistemlerinden ayıran en önemli özellik hiç kuşkusuz konuşma yolu ile dili kullanabilmesidir. Konuşmamızdaki tonlamayla, vücudumuzun duruşu ile, iletişim için bireysel tarzlar seçiyoruz.

  • Gecikmiş konuşma olgusuna girmeden bu kompleks yapının ana kavramlarına bir göz atalım.



Dil Nedir?

  • Bireylerin duygularını,düşüncelerini,gereksinimlerini,tecrübelerini ifade etmek için kullandığı belirli kurallara dayalı semboller kümesidir.

  • Konuşma ve dil farklı şeylerdir fakat birbirlerinden ayrı değillerdir.Bu iki kavram birlikte gelişir.



Konuşma Nedir?

  • İşitme ve ses yolu kullanılarak konuşma işlevinde görev alan bazı organlar yardımıyla düşüncelerin sesli sembollere dönüştürülme olayıdır.

  • Konuşma, lisanın ifade edilme yollarından biridir ve en güzel ifadesidir.



  • Dil gelişimi bilişsel gelişimin bir parçasıdır.

  • Bireylerin bilişsel gelişim dönemleri ilerledikçe dilin kullanımındaki beceriler ve yetenekler de artar.

  • Dil gelişimi doğumla başlar ve hayat boyu sürer.



  • Çocuklar dil gelişimi için gerekli ilkeleri, bilgileri, sözcükleri ve kalıpları erken çocukluk döneminde kavrar.

  • Dil gelişimi için önemli dönem 0-6 yaş arasıdır. En hızlı ise 0-3 yaş arasıdır.

  • Çocuklar dili modelleri dinleyerek, taklit ederek, deneyim ve düşünceleri paylaşarak öğrenirler.



Dil Kazanılması İle İlgili Görüşler:

  • *Gecikmiş konuşma kavramını tartışırken normal lisan gelişimini ele almak gerekir.

  • 1)Davranışçı Görüş: Reber (1973)’in tanımlamasına göre davranışsal pozisyon yani ’birey’ stimulus ve çevre arasında kalmıştır.

  • *Biyolojik gelişimden daha çok, çevrenini organizma üzerinde davranışa bağlı sonuç mekanizmasının dominant olduğu görülmüştür.



  • 2)Gelişimsel(Psikolinguistik) Yaklaşım: Bu yaklaşım ile çocuğun linguistik ayrımı yapabilmesi, lisan hızının kazanılması linguistik birim için önem kazanmıştır.

  • * Bu kavram tüm dünya lisanlarında sınıflama tiplerinin tanımlanmasında kullanılır.



  • 3)Kognitif(Anlamsal-Bilişsel) Yaklaşım:

  • *Kognitif yaklaşım, lisan gelişiminde çocuğun çevreden öğrendiklerini primer olarak sensörimotor yetenekleriyle etkileşim içinde bulunmasıdır.

  • *Sinclair (1975)’in belirttiği üzere; entelektüel gelişim ve zeka gelişimi lisan olmadan mümkündür, fakat lisan kazanımı genelde önemli kognitif yapılara bağlıdır.

  • *Lisan neyin bilindiğinin ifadesi ve iletişimi olduğu kadar aynı zamanda bilinmesi gereken bir obje olarak gözlenir.



  • 4)Sosyolinguistik Görüş:

  • *Sosyal yaklaşımı, De Laguna (1927) lisanın başkalarıyla ilişki kurmak,hareketlerimizi kontrol etmek üzere kullanılan amaç olarak ifade etmiştir.

  • *Bruner(1974) bir çocuğun elde ettiği linguistik yetenekle nasıl ilişki kurduğuna değil,çocuğun iletişimde ne sağlamaya çalıştığına bakılmalıdır.



  • 5)Etkileşimci Görüş:

  • *Sanders (1976); lisan kazanımının süresini çevre ve organizmanın karşılıklı etkileşiminden kaynaklandığını söyler.

  • *Çocuğun gelişiminin oluşturduğu out-put, çevreden içselleştirebilme yeteneğini ifade eden in-put’u belirler.



Dil Gelişiminin Ön Koşulları:

  • 1)Motor Gelişim

  • 2)Sensor Gelişim

  • 3)Psikomotor Gelişim

  • 4)Entelektüel Gelişim



Dil Gelişiminin Ön Koşulları:

  • 1)Sensör Gelişim: En önemli duyular birincil olarak işitme, görme ve dokunma duyularıdır.

  • 2)Motor Gelişim: Konuşmak için gerekli kasların kullanımı

  • 3)Psikomotor Gelişim: Düşüncelerini eyleme dönüştürme yetisidir. Karnı aç olan çocuğun pasta gördüğünde tepki vermemesi patolojiktir.

  • 4)Entelektüel Gelişim: Herbir gelişim normal olsa da doğru zamanda doğru uyaran verilmezse çocuk zamanında bilgi alıp öğrenemez. (Bakıcıyla büyüyen çocuklar...)



Dil Gelişimini Etkileyen Faktörler:

  • 1)Zihinsel Engel

  • 2)Fiziksel Engel

  • 3)Duyusal Engel

  • 4)Duygusal Yoksunluk

  • 5)Uyarıcı Yoksunluğu

  • 6)Uyarım Eksikliği

  • 7)Sık Sık Hastalanma



  DİL GELİŞİMİNİN DÖNEMLERİ:

  • 1)Anlamsal(Semantik) Gelişim

  • 2)Ses Biriminin(Fonoloji) Kazanımı

  • 3)Söz Diziminin(Sentaks) Gelişimi

  • 4)Morfolojik(Biçimbirimi) Gelişimi

  •  



  1)Anlamsal(Semantik) Gelişim

  • *Anlam bilgisi, nesnelerle semboller arasında normal bir ilişki kurulduğunu ifade etmektedir.

  • * Dilin anlamı ile ilgili en önemli nokta, sözcüklerin nesneleri değil, nesneler konusundaki düşünceleri ifade etmektedir.

  • *Çocuklar sözcükleri söylemeden önce anlamlarını kavramaya başlarlar.

  • * Çocuklar yaklaşık 9 ve 12. aylarda sözcüklerin anlamlarını kavramaya başlarlar.



2)Sesbiriminin(Fonoloji) Kazanımı:

  • A)Ağlama(0-1 ay): Ağrı-rahatsızlık-ihtiyaç durumunu neonataller ağlayarak belirtir.

  •  

  • B)Babıldama:(Cooing): 1,5-3 ay dönemini kapsar. Ses oyunları yaparlar. “k”-”g” gibi ünsüzleri çıkarır. “a,e,o,u” gibi ünlü fonemleri uzatır. (aaaaah,uuuuh,...) çocuk ses ürettiğinin farkındadır ve bu durumdan haz alır. Güldüğünde ya da üzüldüğünde ses üretimi refleksif olarak gerçekleşir.



  • C)Mırıldanma: (Babling)

  • *4-6. aylar arasında gözlenir. Ünlü-ünsüz fonemlerde artış gözlenir. (p,b,m gibi...) 6. ayın sonuna doğru ünlü ve ünsüzleri birleştirmeye başlarlar. (ba,ma,pa) Bu kombinasyonları kullanarak ‘baba-mama’ gibi sesler üretir.

  • *Bu dönem işitme engellilerde dahil olmak üzere herkeste gözlenir. Ancak patolojinin drumuna göre daha geç görülebilir. İşitme engellilerin babling dönemi daha kısa sürer. Bu dönemde işitme engelli çocuklar ayırt edilebilir.



  • D)Mırıldanma Tekrarı,Olgunlaşmamış Taklit Dönemi:(Lalling)

  • * 7-11. ayları kapsar. Ses üretimi ile işitmeyi birleştirir. Çıkarılan sesler anadile ait seslerdir.dil öğreniminde ilk önce kazanılan seslerdir.

  • * Bebek yetişkin konuşmasına benzeyen ancak anlaşılamayan uzun diziler meydana getirirler.



3)Sözdiziminin(Sentaks) Gelişimi:

  • *Cümlenin yapısını oluşturan sözcüklerin anlamlı bir biçimde oluşturulması ile ilgili kuralları inceler.



  • *A)Tek Sözcük Dönemi: Yaklaşık bir yaş civarında çocuklar tek sözcükleri üretmeye başlar. Çocuk tek kelimeyi bütün cümle olarak kullanır.

  •  

  • *B)İki Sözcüklü Birleşimler Dönemi: 18-20. aylarda çocuklar sözcükleri basit cümleler şeklinde birleştirirler. Bağlaç,edat,sıfat kullanmazlar.

  •  



  • C) 3 ve Daha Fazla Sözcüklü Birleşimler Dönemi: 22-24. aylarda 3 sözcüklü birleşimler ile birlikte birkaç tane 4 sözcüklü birleşimler üretirler.

  •  

  • D)Zamanların Kazanımı: 19-21. aylarda zaman kullanımı başlar.21 aylık çocuklar –di(geçmiş zaman) ,-yor(şimdiki zama) kiplerini kullanırlar.

  •  



  •  

  • E)Olumsuz Cümle Yapılarının Kazanımı: Yaklaşık 2 yaşında çocuklar –me olumsuzluk eki’ni kullanabilirler.İlk öğrenilen olumsuzluk ifadesi ‘hayır’dır. Daha sonra ‘değil’,’yok’ ifadelerini de kullanırlar.

  •  

  • F)Soru-Cümle Yapılarının Gelişimi: 2,5 yaşında ‘ne?’sorusunu;3 yaşında ‘kim,nerede’,4 yaşında –mi,-mı(geldi mi?)

  •  

  • G)Bağlaçların Kullanımı: Çocuklar 3,5 yaşında bağlaçları kullanmayı öğrenir.İlk öğrendikleri bağlaç ‘ve’ bağlacıdır.

  •  



4)Morfolojik (Biçimbirim) Gelişimi:

  • * Morfoloji, dildeki kökleri, ekleri ve bunların birleşme yollarını, dildeki sözcüğün türeme ve çekim eklerini, biçimle ilgili konuları inceler.



Dil Gelişim Süreci 3 bölüme ayrılır:

  • 1)İç Dil Gelişimi

  • 2)Alıcı Dil Gelişimi

  • 3)İfade Edici Dil Gelişimi



1)İç Dil Gelişimi:

  • 4 bölüme ayrılır.

  •  

  • a)Ağlama Dönemi

  • b)Babıldama Dönemi

  • c)Mırıldama Dönemi

  • d)Mırıldanma Tekrar Dönemi



2)Alıcı(Reseptif) Dil Gelişimi:

  • *Ses ve uyarıcı ilişkisini anlar.

  • *Çevresel ve konuşma seslerini ayırt eder.

  • *Jestlerle sesi birleştirmeye başlar.(jestler,mimikler,hareketler çocuğun sözcükleri daha kolay anlamasını sağlar.

  • *Çocuk bu dönemde söylenenleri anlar fakat ifade edemez.



Alıcı Dilin Özellikleri:  

  • *Alıcı dil, ifade edici dilden önce gelişir. Çocuk konuşurken anlar fakat kendini tam olarak ifade edemez.

  • *İlk dönem çocuk tarafından anlaşılan sözcükler çoğunlukla isimlerdir. 10-12. aylarda çocuklar basit emirlere uyarlar.(al,ver,at,gel...)

  • *Seslerin düzelmesi, dişleri kullanma, sesli harflerin artması ve dilde ilgisi olmayan hecelerin ortadan kalkması ile olur.

  •  



İfade Edici Dil Gelişimi:

  • Konuşma devri olarak isimlendirilir. Bu dönemde çocuk sözlerle kendini ifade edebilme yeteneğini kazanır.

  • *12-18. aylarda çocuklar ilk sözcüklerini söylemeye başlarlar.

  • *18-24. aylarda tek sözcükleri artarda getirerek 2-3 sözcüklü birleşimler(cümleler) oluşturabilir.

  • *2-3 yaş sözcük dağarcığının en hızlı geliştiği dönemdir.

  • *3-4 yaş çocuğun söz dizimi yetişkinlerinkine benzer.

  • *4-5 yaşlarda kendi dillerini dilbilgisi yapısına uygun olarak kullanırlar.



İfade Edici Dilin Özellikleri:

  • *Genelleme yaparlar. (ör:tüm gördükleri yuvarlak şeylere top derler.) Bir sözcükle pek çok şeyi ifade etmek isterler.Sırasıyla;

  • isim, 2) fiil, 3) sıfat, 4) zamir, 5) Edat,

  • 6) ünlemleri; kullanırlar.



Konuşma:

  • *ilk 3 ay içinde agulamaya başlar. (Babling Dönemi)

  • *3-6 ay içinde kendi sözel oyunlarına cevap verir.

  • *imitation: Taklit evresinde ise kendi çıkardığı ve çevreden duyduğu sesleri taklit etmeye çalışır. Anlamsız heceleri devamlı tekrarlar.



  • *1 yaş civarında ise fizyolojik mutizm denen 1-2 ay süren suskunluk evresi geçirilir.

  • *Bu evreden sonra ilk kelimeleri bilinçli olarak çıkarmaya başlar.

  • *2 yaşına kadar 20’ye varan kelime dağarcığı oluşur.

  • *3 yaşından sonra 2 fiilli cümleler kurar.

  • *4 yaşında,normal gelişim süreci içerisinde konuşması tamamlanmış olur.



Gecikmiş Konuşmanın Etyolojisi ve Törapatik Yaklaşımları:

  • *3 aylıktan 4 yaşına kadar geçen devrede,konuşma gelişimi devrelerin, etkileyebilen organik ve ya organik olmayan bazı bozukluklar konuşmanın gelişmesini engelleyecektir.

  • *Bu durum, çocuğun konuşmasının beklenilenden daha geri olmasına yol açacaktır. ’Gecikmiş konuşma’ diye adlandırılan bu durum, erkek çocuklarda kız çocuklardan 2 kat ve ya daha fazla görülmektedir.



  • *Hacettepe Üniversitesi KBB Ana Bilim dalı Odyoloji Bölümünün yürüttüğü bir çalışmaya göre (Doç.Dr.Erol Belgin,Uzm.Odyolog Serhan Kamçı); konuşamama şikayeti ile kliniğe gelmiş işitmesi normal 254 çocukta konuşmayı engelleyen faktörleri araştırmış,

  • *Törapatik yaklaşımların neler olabileceği belirlenmiştir



  • *Bu 254 çocuğa önce odyolojik testler yapılmış, konuşma gecikmesinde işitme kaybının bir faktör olmadığı ortaya konmuştur.

  • *Tüm vakalarda işitme normal sınırlardadır.

  • 176’sı erkek, 78’i kız olan hastaların konuşma problemi konusundaki bilgiler 3 kaynaktan sağlanmıştır:

  • 1)Ayrıntılı hikaye

  • 2)Konuşma gelişimini gösteren test ve gözlemler

  • 3)Çocuk nörolojisi,psikiyatrisi ve genetik kliniklerden elde edilen bilgiler



  • *Gecikmiş konuşmanın oluşumunda primer neden mental retardasyondur.

  • *Bunu sırası ile; SSS bozuklukları, genetik faktörler, çevresel yoksunluk ve olgunlaşamama, psikojenik ve emosyonel bozukluklar ve orta kulak effüzyonları izler.



  • *MR, SSS bozuklukları ve genetik faktörlere bağlı konuşma gecikmesinin ana nedenlerinden biri psikomotor olgunlaşamamadır. Bu durum daha çok erkek çocuklarda gözlenir.

  • *Bu gecikme daha çok SSS’nin miyelinizasyonundaki gecikmeye bağlıdır. Erkek çocuklarda kendini ifade edebilme yetisinin geç ortaya çıkması, çocuğun çevrenin ilgisini çekmesini engellemektedir.



  • *Tüm bu nedenlerle çevresel pekiştirme ve olgunlaşma geç olmaktadır.

  • *Bunlara ek olarak, çocuğu etkileyen çevresel şartlar (aşırı kaygıcılık, ilgisizlik, yalnızlık) konuşmanın gecikmesini daha da pekiştirmektedir.



  • *Diğer bir faktör ise çocuğun psikolojik ve emosyonel dengesizliğidir. Genellikle aile içi şartlardan ve ya sorunlardan kaynaklanan bu tür konuşma gecikmesi terapiye en çok direnen tiptir.

  • *Araştırma da 6 çocukta konuşma gecikmesi orta kulak effüzyonlarının ortaya çıkardığı iletim tipi işitme kayıplarıyla açıklanır.

  • *Bu vakalarda,hayatın ilk yıllarında önemsenmeyen ve hafif-orta arasında değişen uzun süreli işitme kayıpları konuşma gecikmesine neden olmuştur



İletişim Bozuklukları(ASHA 2000’e Göre)

  • *İşitme Bozuklukları

  • *Ses Bozuklukları

  • *Konuşma Bozuklukları

  • *Akademik Beceri Bozuklukları

  • *Dil Gelişim Bozuklukları

  • a)Gecikme

  • b)Hatalı gelişme

  • c)Mutizm





Eğitsel Yöntemler, Değerlendirme ve Eğitim Programı:

  • *Gecikmiş konuşmada; sorun bir hastalık gibi tedavi edilebilir bir unsur olmayıp, gelişimsel bir sorun olduğudur.

  • *Uzman olarak bize düşen görev, ümit vermek yerine çocuğa destek ve rehber olmaktır.

  • *Çocuğu kazanmakta olduğu yetenekleri ile, başka bir çocukla kıyas etmeden eğitmek önemlidir.



  • *Çocuğun değerlendirilmesinde şu sıra kullanılır:

  • 1)Aile Görüşmesi

  • 2)Diğer uzmanlardan bilgi edinme (hekim,odyolog,fizyoterapist,psikolog...)

  • 3)Ankara Gelişim Tarama Envanteri Uygulaması(AGTE)

  • 4)İlk Gözlem

  • 5)Ailenin Uygulayacağı Gözlem Formları

  • 6)Dil Gelişimi Kontrol Listesi

  • 7)Değerlendirme ve Hedef Belirleme



Eğitimde Genel Prensipler:

  • *Gözle, bekle, dinle prensiplerine bağlı kalmalı

  • *Göz teması önemlidir.

  • *Konuşma eğitimi için taklit becerileri gereklidir.

  • *Oral motor yeterliliği artırıcı egzersizler, grup eğitimiyle oyun şeklinde verilir.

  • *Ayna karşısında ses çalışmaları

  • *3 ayda bir değerlendirme yapılmalıdır.

  • *Aile eğitimi şarttır.



Örnek Uygulama

  • &Hedef (1-2 yaş): Kaynağı saklı objeleri arama

  • &Amaç: Görüş alanı dışında olan sesleri duyumsama ve araştırma, işitsel algıyı pekiştirme

  • &Materyaller: Örtü, yastık, kutu...

  • &Uygulama: Örtü konulur. Dikkati çekilecek şekilde nesne gösterilir ve örtünün altına nesne konur. Nesne ses çıkarınca ‘Nerede’ diye sorulur. Destek dereceli şekilde azaltılarak devam edilir.



Dil, Dudak, Yüz Kasları Egzersizleri:

  • *Dudağın etrafına çikolata, şeker sürüp yalama

  • *Aynaya bakarak ağzını ve dilini değişik şekillerde hareket ettirme

  • *Dondurma, lolipop yalama

  • *Dili dışarı çıkarıp, çekme

  • *Dudaklarını açıp, kapama, bükme

  • *Çeşitli yüz hareketleri (gülme,kızma,somurtma,öpücük verme...)

  • *Ciklet çiğneme

  • *Çeşitli sesler çıkarma (kahkaha, hıçkırık, hapşurma...)



Konuşmanın Stimülasyonu:

  • *Oral lisanın önemi öğretilmelidir.

  • *Diğer insanlarda beğeni ve övgü ile desteklemelidir.

  • *Her çocuk kendi içinde değerlendirilmelidir.

  • *Çocuğun konuşma seslerini taklit etmesi için önce mırıldanma (bobling) taklit edilmelidir.

  • *Çocuk için uygun bulunan kelimeler üzerinde durulmalıdır.

  • *Öğrenilmeyen kelimeler üzerinde asla durulmamalı.

  • *Tek ya da iki kelime üzerinde sıklıkla durulup öğrenilmelidir.



  • *Dil bilgisi ve cümle kuralları çocukluğun taklit ederek öğrendiği kurallardır.

  • *Konuşma stimülasyonu zamanı; çocuk iyi, mutlu ve diğer aktivitelerle ilgili olmadığı optimum zamanı içermelidr.

  • *Çocuklar konuşmayı öğrenmeyi metodik ve kademeli bir şekilde yapamazlar.

  • *pek çok şeyin çok erken yapılması kesinlikle beklemekten çok daha zararlıdır.

  • *Konuşma çevredeki seslerle stimüle edilmelidir. (tren,araba,kedi,köpek,saat sesleri gibi...)





Grup Oyunları ve Hareketli Şarkılar:

  • *Fısıltı Oyunu

  • *Tren Oyunu

  • *Sessiz Sinema

  • *Hayvan Sesleri

  • *‘Yağ satarım,bal satarım oyunu’

  • *Hareketli Şarkılar



  • *Gecikmiş konuşması olan çocuğa temel materyaller dışında eğitimde; ses kayıt cihazı, fotoğraf, bilgisayar, kamera diğer gerekli aletlerdir.



Örnek Olay:

  • &2,5 yaşında erkek çocuğu;

  • *Mathew, konuşma gelişimine bağlı olarak 18 aylık eğitim sonunda hala sözcükleri bir araya getiremez.

  • *18 aydan beri eğitim alır.

  • *Diğer tüm gelişmeler normaldir.



  • *Çocuk ekspresif dil gelişimini tamamlayamamıştır.

  • *İç dil(initial) gelişiminde bir problemi yoktur,

  • *Bu nedenle gelişimsel olduğu düşünülüyor.



  • *Sorunun transient ya da persistant olup olmadığını bilmek terapistin izleyeceği yol açısından önemlidir.

  • *Bunu ayırmak çok mümkün değildir fakat;

  • 1)Fiillerin sınırlı kullanımı

  • 2)Sınırlı sayıda, kendiliğinden oluşan taklitler

  • 3)Zayıf kavrama

  • 4)Sınırlı sayıda ünsüz harf kullanımı

  • 5)Persistant konuşma bozukluğuna sahip aile bireyinin bulunmasıdır.

  • *Genelde reseptif dl gelişimi bozuk olan çocuklarda,yalnızca ekspresif dil bozukluğu olanlara göre daha çok persistant dil bozukluğu vardır.



Örnek Olay 2:

  • &Konuşma ve dil terapisi gören 6 yaşında kız çocuğu;

  • *Kate, geç konuşan,anlamakta zorlanan bir çocuktur.

  • !!Dinleme aktiviteleri,

  • !!Dersi takip etme,

  • !!Püf noktaları kavramada; zorlandığı görülmektedir.



  • *Tüm motor ve kendine bakım aktiviteleri normaldir.

  • *Henüz okuyamaz, çizmeyi ve kitaplara bakmayı sever.

  • *İşitmesinde ve başka diğer konularda problemi yoktur.

  • *3 kardeşten 2.sidir. Ablasının her şeyi normaldir. erkek kardeşi ise 3 yaşında ve henüz tam söyleyemiyor.

  • *Bu bilgiler sonucunda Kate’in probleminin gelişimsel olduğu gözlenmiştir.

  • *Bu hipotez informal ve formal değerlendirmeler ile desteklenecektir.



İnformal Değerlendirme:

  • *Çocuğu gözlemleyerek değerlendirmeye başlamak oldukça yaygın bir yöntemdir.

  • *Böylece kişisel değerlendirmeye geçmeden çocuğun terapiste yaklaşımını sağlar ve terapiste daha detaylı değerlendirme imkanı verir.

  • *Bir ev ya da klinikte, ebeveynle, yardımcısıyla ya da okul ortamında gözlenebilmelidir.



Bu zaman içinde terapist;

  • *Dikkat kontrolü

  • *sosyal etkileşim becerilerini

  • *söylediği kelimeleri

  • *ifade edici dil ve sorulan sorulara olan cevapları not almalıdır.



  • *Bir konuşma örneğini fonetik analizi, sentaks gelişimi açısından incelemek için kaydetmek yararlıdır.

  • -‘The Mac Arthur Communicative Development Invertories’(Fenson, 1933)

  • -‘The Early Language Skills Checklist’(Boyle ve Mlellan, 1998)

  • -‘Teaching Talking’(Locke ve Beech, 1991); gibi anketler ile çocuğun aile ve okul çevresindeki durumları hakkında bazı sorular sorulup bilgi alınır.



  • *Sessiz bir gözlemden sonra terapist, çocukla etkileşime girer.

  • *Terapist uygun bir aktivite seçer.

  • *İnformal değerlendirme, teşhisin desteklenip desteklenmediği ve terapiste formal değerlendirmenin gerekli olup olmadığını gösteren bir ipucu verir.





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin