Genelde her toplumda,duygusal dengesizlik gösteren bir çok



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə1/28
tarix21.04.2017
ölçüsü4,8 Kb.
#15082
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   28

 
GĠRĠġ 
 
 
 
Genelde  her  toplumda,duygusal  dengesizlik  gösteren  bir  çok 
insanın gerçeklerden kaçmak, günlük yaĢantının zorluklarından kurtulmak 
için  düĢünce  ve  duygularını  uyuĢturan  gerçek  dıĢı  bir  yaĢantı  veren 
maddelerin zararlı etkilerine sığındıkları bilinen bir olgudur. 
 
Bugün  dünyanın  birçok  ülkesinde,  çeĢitli  uyuĢturucu  maddelere  ve 
psikotropik  maddelere  olan  bağımlılık,  üzerinde  önemle  durulması  ve 
çözümlenmesi gereken büyük bir sorun olarak ortadadır.  
 
Ülkemizde  de  teknolojik  geliĢme,  sanayileĢme,  ĢehirleĢme,  hızlı 
nüfus  artıĢı.  ĠĢsizlik,  ekonomik  krizler  gibi  nedenlerle  uyuĢturucu 
maddelere bağımlılık gösterenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.  
 
UyuĢturucu  madde  alıĢkanlığı  ve  genel  olarak  uyuĢturucu  maddeler 
sorununun  mülti  disipliner  ve  çok  çeĢitli  yönleri  olan  bir  problem 
niteliği  arzettiği  kuĢkusuzdur.  Her  disiplin  mensubunun  konuyu  kendi 
alanı  açısından  inceleyip  ele  alması  doğaldır.  Ancak  probleme  etkin 
teĢhisler ve giderek çözümler getirilmesi için tıp, hukuk, kriminoloji, 
sosyoloji  vs.  disiplin  mensuplarının  iĢbirliğinin  gerektiği  de 
yadsınamaz.  
 
KuĢkusuz  uyuĢturucu  maddelerle  mücadelede  etkili  sosyal  kontrol 
araçlarından  birisi,  hukuk  ve  özellikle  ceza  hukukudur.  Bu  alanda 
hukukun  temel  rolü;  uyuĢturucu  maddelerin  imal,  üretim  ve  dağıtımını 
düzenlemek  ve  bu  maddelerin  yasa  dıĢı  kullanılmasını,  suistimalini 
sağlayacak hareketleri cezalandırılır fiiller olarak saptamaktır. 
 
Biz de bu çok yönlü sorunu kendi formasyonumuzun gereği hukuki ve 
cezai  boyutları  içerisinde  incelemeye  çalıĢtık.  Ancak  kaçınılmaz 
olarak,  bu  iki  yöne  ilgisi  oranında  konunun  tıbbi,  adli  tıbbi,  adli 
psikiyatrik, sosyolojik, kriminolojik vs. yönlerine de temas ettik.  
 
Konuyu  üç  ana  bölüm  etrafında  topladık.  Konuya  iliĢkin  genel 
bilgileri tüm boyutları ile ama yeteri kadarı ile vermekle yetindiğimiz 
birinci  bölümde  ilk  olarak  "kavram"  üzerinde  durup,  "uyuşturucu 
madde"nin  ne  olduğunu  belirtip;  bunda  ortaya  çıkan  sorunlara  ve  terim 
problemlerine 
değinip, 
değiĢik 
kavram 
anlayıĢları 
ve 
terim 
farklılıklarında  bir  birliğe  varmak  zorunluluğunu  göstermek  istedik. 
UyuĢturucu  maddelerin  çeĢitlerini,  kullanıĢ  biçimlerini  ve  etkilerini 

bir  baĢlık  altında,  alıĢkanlık,  bağımlılık,  yoksunluk  sendromu  ve 
tolerans  kavramlarını  ise  ayrı  bir  baĢlık  altında  ele  aldık.  Bunu 
yaparken  konumuza  ıĢık  tutacak  biçimde  ve  o  kadarıyla  yetinip  fazla 
açılıma girmedik.  
 
Ġkinci ayrım (altbölüm)'da ise, problemin Dünyada ve Türkiye'deki 
görünümü  ve  boyutlarını  sergilemeye  çalıĢtık.  Önce,  kısaca  konunun 
tarihi  seyrine  değindik.  Ardından  günümüz  dünyasındaki  uyuĢturucu 
maddeler  sorununu  etraflıca  ve  mümkün  olduğunca  yeni  veriler  ve 
istatistikler  eĢliğinde,  sorundan  en  fazla  etkilenen  bölgeler  ve 
ülkeler  açısından  inceledik.  Son  olarakda  Türkiye'deki  uyuĢturucu 
maddeler sorununu ve boyutlarını ortaya koymaya çalıĢtık. Bunu yaparken 
bazı  değerli  yazar  ve  uzmanların  bu  konuda  tahmin  ve  görüĢlerinin 
yanısıra  henüz  sayıları  fazla  olmayan  bazı  araĢtırma  sonuçlarına  ve 
konu ile ilgili çeĢitli resmi kurumların istatistiklerine olabildiğince 
yer verdik. 
 
UyuĢturucu  maddelerin  denetim  ve  yasaklanmasını  ele  aldığımız 
üçüncü  ayrımda,  ilk  olarak  bu  alanda  çalıĢan  belli  baĢlı  örgüt  ve 
kuruluĢları  kısaca  tanıttık.  Ardından  uyuĢturucu  maddelerle  mücadele 
konusundaki  uluslararası  iĢbirliğinin  somut  adımlarını  oluĢturan 
uluslararası  sözleĢmeleri  ele  aldık.  Halen  yürürlükte  olan  ve  yeni 
imzalanan sözleĢmeler üzerinde daha ağırlıklı olarak durduk. Bu bölümün 
dördüncü  ayrımında  uyuĢturucu  maddeler  ve  hukuk  baĢlığı  altında 
sırasıyla,  hukukun  uyuĢturucu  maddelere  ilgisinin  nedeni,  ceza 
hukukunun  müdahelesine  iliĢkin  teorik  tartıĢmalar  ile  uyuĢturucu 
maddeler ve suçluluk konularına yer verdik. Böylece olayın kriminolojik 
boyutuna da temas etmiĢ olduk. 
 
KuĢkusuz incelememizin belkemiğini sorunun ceza hukuku yönünü ele 
aldığımız  ikinci  bölüm  oluĢturmaktadır.  Önce,  Avrupa  ülkelerinin 
uyuĢturucu  maddelere  iliĢkin  mevzuatlarını,  çok  hızlı  değiĢikliklerin 
gerçekleĢtiği bu alanda, sağlıklı bir mukayeseye imkan vermesi amacıyla 
mümkün  olduğunca  en  son  durumu  aksettirmeye  çalıĢmak  suretiyle  ele 
aldık.  Ardından  ülkemizdeki,  uyuĢturucu  maddelerin  sadece  meĢru  tıbbi 
amaçlarla  kullanılmasını  sağlamak  için  bunların  üretilmesi  ve 
dağıtılması konusundaki bazı düzenlemeleri, yani, uyuĢturucu maddelerin 
kontrolüne iliĢkin idari mevzuatı inceledik. 

 
UyuĢturucu  maddelerin  zararlarını  önlemek  için  Türk  Ceza 
Kanunumuz  bazı  yasaklar  getirmiĢ  ve  bu  yasaklara  aykırı  hareket 
edenlere  bazı  cezalar  öngörmüĢtür.  ĠĢte  uyuĢturucu  maddelere  iliĢkin 
Ceza  Kanunumuzda  öngörülen  suçları  iki  ana  bölüm  etrafında  toplayıp, 
önce  "uyuşturucu  madde  temin  suçları"nı,  daha  sonra  da  "uyuşturucu 
madde kullanma suçları"nı inceledik. Suç analizinde önce, suçun hukuki 
konusu,  maddi  unsur,  manevi  unsur  ve  teĢebbüs,  içtima  gibi  suçun 
icrasına  ait  hususlar  sırasını  izledik.  Açıklamalarımızda  Yargıtay 
uygulamaları  ve  doktrini  gözönüne  aldık.  Bu  bölümde  son  olarak 
yargılamaya  iliĢkin  sorunlar  örnek  yargıtay  kararlarının  ıĢığında 
incelenmiĢtir.  Metin  içinde,  kararları  koymak  yerine,  dipnotta  mümkün 
olduğu kadar tam metnini gösterdik. 
 
Üçüncü  ve  son  bölümde,  uyuĢturucu  maddeler  sorununu  Adli  Tıp 
açısından  inceledik.  Bunu  yaparken  tez  konumuzun  kapsamını  aĢmamak  ve  
formasyonumuzun  sınırlarını  zorlamamak  düĢüncesiyle  fazla  açılıma 
girmedik.  
 
Öte  yandan,  tüm  incelememizde,  açıklamalarımızda  gerek  yerli, 
gerekse  yabancı  gazete  ve  haftalık  dergiler  gibi  süreli  yayınlara  da 
baĢvurmak  suretiyle,  konumuzun  aktüel  yönlerini  de  yansıtmaya  çaba 
gösterdik.
 

 
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
 
 
KAVRAM VE SORUNA GENEL BĠR BAKIġ 
 
 
I. UYUġTURUCU MADDE KAVRAMI, ÇEġĠTLERĠ VE ETKĠLERĠ, 
 
   ÖZELLĠKLERĠ. 
 
 
A. UyuĢturucu Madde Kavramı 
 
 
1- Genel olarak 
 
UyuĢturucu 
sözcük 
olarak, 
uyuĢturma 
özelliği 
olan, 
uyuĢturan,  duymaz  hale  getiren,  uyuĢturucu  ilaç  anlamına  gelir 
(1).  UyuĢturucu  madde,  Ġngilizcede  kullanılan  karĢılığı  ile 
"Narcotics  drugs"  sözcüğü  Yunanca  Narke  "uyku"  kelimesinden 
gelir. Narkotik "uyuşturucu" deyiĢi, uyuĢturucu etkisi bulunan ve 
kiĢide 
alıĢkanlık 
yaratan 
maddeleri 
içermektedir. 
Ancak 
uyuĢturucu  madde  kavramının  maddenin  etkisiyle  ters  olarak 
kullanıldığı  söylenebilir.  UyuĢturmaktan  ziyade  keyif  veren, 
tahrik  eden,  uyanıklık  veren  etkileri  olan  maddeler  de  yine 
uyuĢturucu  madde  kapsamı  içinde  incelenmektedir  (2).  Zira, 
zamanla  baĢta  afyondan  kaynağını  alan  uyuĢturucu  maddeler  içine 
sonradan  iptila  yapan    veya  Yunanca  aslında  olduğu  gibi  uyutucu  
etki  yapan   
(1)  "UyuĢturucu" Meydan Larousse, c.12, Ġst. 1981, s.458 
(2)  Yılmaz GÜNAL, UyuĢturucu Madde Suçları, Ankara 1976, s.7 UyuĢturucu madde karĢılığı olarak Fransızca'da 
Stupefier  "uyuĢturmak"  fiilinden  gelen  "Stupefiante"    kelimesi  kullanılır.  Yukarıda  ifade  edilen  husus  Fransız 
yazarlarca  da  gündeme  getirilmektedir.  AĢağıdaki  satırlarda  bunu  görebiliriz:  "Eroin  ve  kokain  aynı    stupefiante 
deyimi  altında  birbirine  karıĢtırılmaktadır.  Oysa  ki,  ilki  depresiv  ikincisi  ise  eksitan'dır.  Uzun  zaman  uyuĢturucu 
madde sayılan esrarın ise bu iki madde ile çok az ortak özelliği mevcuttur. Yakın zamana kadar uyuĢturucu "drogue" 
problemi narkotik maddelerle sınırlanmıĢtı. Geleneksel olarak afyon ve türevleri kokain ve esrar stupefiante baĢlığı 
altında sınıflanmıĢtı" Bkz. Jean Marie PELT, Drogues et Plantes magiques, Fayard, Paris 1983,  s.15 
                                   

 
bütün diğer maddeler sokulmuĢtur (3). Tıp çevrelerinde bağımlılık 
yapan  maddelere  basında  ve  yasal  metinlerde  uyuĢturucu  veya 
narkotik maddeler adının verildiği, ancak bu deyimin bilimsel bir 
değerinin olmayıp yanıltıcı olduğu ileri sürülmektedir (4) 
 
UyuĢturucu  "narkotik"  sözcüğü  çeĢitli  çevrelerde  değiĢik 
anlamlarda  kullanılagelmiĢtir  (5).  Bu  yüzden,  uyuĢturucu  madde 
kavramı  bu  kelimenin  kullanıldığı  metne  göre  de  farklılık 
göstermektedir.  Konuya  kısaca  bilimsel  bir  açıdan  bakılacak 
olursa,  uyuĢturucu  madde  besin  kavramı  dıĢında  kalan,  kimyasal 
yapısı  ve  fonksiyonları  nedeniyle  yaĢayan,  canlı  organizmaya 
zararlı  etki  eden  bir  madde  olarak  nitelendirilebilir.  Tıp 
uyuĢturucu  maddeyi  fizyolojik  ve  ruhsal  bir  rahatsızlığın 
tedavisinde  kullanılan  herhangi  bir  madde  olarak  tanımlayabilir 
(6).  UyuĢturucu  madde  tıbbi  bir  terim  olmakla  birlikte  aynı 
zamanda  hukuki  bir  terimdir  (7).  UyuĢturucu  madde,  zararlı  bir 
biçimde,  tedavide  belirlenen  dozun  dıĢında  veya  geliĢigüzel 
kullanılıyorsa,  keyif  verici  olarak  yararlanılıyorsa,  o  zaman 
kavram  uyuĢturucu  madde  sorunu  içerisinde  ele  alınmalıdır.  Artık 
bu durumda sözcük hukuksal bir nitelik taĢıyor sayılmalıdır. 
 
Belirtmek  gerekir  ki,  uyuĢturucu  madde  deyiminin  içerisinde 
kullanıldığı metne bağlı olarak, anlam farkı yaratması normaldir. 
Eğer tedavi edici anlamda kullanılmıĢ ise, sözcüğün karakteristik 
özellikleri,  uyuĢturucu  maddenin  içilme  nedenine,  dozuna,  her 
içilmedeki 
zaman 
aralığına 
ve 
tıbbi 
yararlarına 
bağlı 
bulunmaktadır. 
Hukuksal 
anlamda 
kullanılıyorsa, 
analiz, 
genellikle uyuĢturucu maddenin toksik 
_______________ 
(3) Sulhi DÖNMEZER, "UyuĢturucu Maddelerin Hukuk ve Kriminoloji ile ilgili bazı yönleri",  İÜHFM,                       
 
c.36,  y.1971,  sy.1-4,  s.1 
(4)  S. Oğuz KAYAALP, Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakolojic.1, 1.Bası, Ank. 1989, s.411 
(5)  Ü. Naci GÜNDOĞMUġ, Adli Amaçlarla Eroin, Morfin, Kodein Analizi ve bu maddelere bağlı  
 
ölümlerde otopsi bulguları,  Ġst. 1990,  s.1 
(6)  GÜNAL, s.10 
(7)  DÖNMEZER, "İgili Yön", s.1  

özellikleri,  kullananın  maddeye  olan  bağımlılığı,  muhtemel  soya 
çekim  etkileri,  psikoz  halleri,  yüksek  dozda  kullanmanın 
doğurduğu  sonuçlar  üzerine  olmaktadır.  BaĢka  bir  deyiĢle, 
uyuĢturucu  madde  kullanmanın  taĢıdığı  tehlikelere  yönelik 
bulunmaktadır (8). 
 
Gerek  hukuksal  anlamdaki  uyuĢturucu  maddelerin,  gerekse 
tıbbi anlamdaki uyuĢturucu maddelerin değiĢik toplumsal sonuçları 
görülmüĢtür. Aslında uyuĢturucu bir madde olan alkol, modern çağ 
yaĢayıĢı  içinde  çok  büyük  çapta  yer  almasından  ötürü  uyuĢturucu 
madde  kapsamı  dıĢında  bırakılmıĢtır  (9).  Bundan  dolayı  toplum, 
alkollü  içkiyi  esrarlı  sigaradan,  barbitürat  kapsülünden  veya 
eroinden farklı kabul etmektedir (10).  
 
 
2- Tanım 
 
UyuĢturucu  madde  konusunda  ceza  kanunlarının  bir  tanım 
vermemiĢ  olmaları  belirginsizliğe  yol  açmıĢtır.  UyuĢturucu  madde 
alanının  gittikçe  geniĢlemesi  tanımı  daha  da  güçleĢtirmektedir. 
Eskiden  sayıları  hayli  az  olan  bu  gibi  maddelerin  kimyevi 
katkılarla  fazlalaĢması  ve  bağımlılık  yapan  ilaçların  sayı  ve 
etkinliğinin  çok  artması,  kavramı  daha  da  karmaĢık  hale 
getirmektedir. UyuĢturucu kavramı hakkında, doktrinde benimsenmiĢ 
en  uygun  tanıma  Dünya  Sağlık  Örgütünün  vermiĢ  olduğu  tanımda 
rastlanmaktadır  (11).  KiĢi  üzerinde  bırakmıĢ  olduğu  etki  esas 
alınarak:  Önüne  geçilmez  gereksinme,  yahut  arzu,  kullanıldığı 
miktarı artırma eğilimi, ruhsal, fiziksel bağımlılık hali yaratan 
maddeler  "uyuĢturucu  madde"  kavramı  içine  girer  denmektedir. 
Günal  uyuĢturucu  mad-  de  olanlarla,  olmayanlar  arasında  bu  dört 
etkene  göre  net  bir  ayırım  çizgisi  koymanın  mümkün  olmadığını 
belirtmektedir(12). 
(8)  GÜNAL, s.10 
(9)  Meydan Larousse, s.458 
(10) GÜNAL,  s.8 
(11) Köksal BAYRAKTAR, "UyuĢturucu Maddeler ve Suç Siyaseti", İÜHFM, c.4, y 1985, sy.1-4,  s.47 
(12) GÜNAL, 
 s.8 

 
Avrupa  doktrininde  Francis  Cabellero  Ģu  tanımı  vermektedir: 
"Merkezi  sinir  sistemi  üzerinde  bir  etki,  ruhsal  ya  da  fiziksel 
bir  bağımlılık  ve  sosyal  ve  sıhhi  bir  tehlike  meydana  getirmeye 
elverişli  maddelerdir"  (13).  Akçasu  ise,  Ģöyle  bir  tanım 
önermektedir:  "İnsan  psikolojisinde  alışılagelmiş  olan  hareket 
tarzında bir değişiklik yaratan ve bu değişikliği devamlı olarak 
kişilerin araması halini meydana getiren maddelerdir" (14). 
 
Güçlük,  BirleĢmiĢ  Milletler  Ekonomik  ve  Sosyal  Konseyinin 
uyuĢturucu  maddeler  komisyonunda  yapılan  tartıĢmalarda  da  kabul 
edilmiĢtir.  Bazıları;  "hukuk-tıp  açısından  doyurucu  ve  bilimsel 
ulaslararası  kabule  ulaĢabilecek  bir  uyuĢturucu  ve  kullanan 
tanımlarının yapılması kaçınılmazdır" demiĢlerdir (15). 
 
Gerek ulusal, gerekse uluslararası uygulamalarda tanım verme 
yerine  nelerin  uyuĢturucu  madde  kapsamına  girdiği,  tablolar, 
listeler  Ģeklinde  konarak,  sayma  sistemini  benimseme  yolu 
izlenmektedir.  Ötedenberi  genellikle,  uyuĢturucu  madde  kabul 
edilenlerle  yeni  bitkisel  ve  sentetik  bulunanlar  bu  listelere 
eklenmek suretiyle uygulamada bir birliğe gidiĢ sağlanmaktadır. 
 
 
3- Mevzuatımız bakımından 
 
 
UyuĢturucu  madde  terimi  TCK'nun  4055  sayılı  kanunla 
değiĢtirilen  403.  maddesine  2.6.1941  tarihinde  alınmıĢtır. 
Bununla  beraber  bu  terimi  ilk  kez  Sağlık  ve  Sosyal  Yardım 
Bakanlığı 1928 yılında çıkan uyuĢturucu maddeler hakkında kanunda 
kullanmıĢtır. Böylece stupefiante karĢılığı uyuĢtu-   
_______________ 
(13) Yann BĠSĠOU, "D'un Produit, L'autre: a propos de deux Siecle de Controle desdrogues en Europe", 
        RSCDPC, y.1991 No:2, s.289 
(14) Alaaddin AKÇASU, "TCK'nun 403 ve 404. maddelerinde sözkonusu edilen uyuĢturucu madde 
        kavramı",  II. Ulusal Adli Tıp Günleri (Bursa 1985) Panel ve  Serbest Bildirileri, Ġst. 1986, s.72 
(15) GÜNAL, s.15 
 
rucu madde deyimi ceza hukukumuza girmiĢtir (16). 

 
Ancak  mevzuatımız  bakımından  uyuĢturucu  maddenin  genel  bir 
tanımı  verilmemiĢtir.  Bununla  birlikte  uyuĢturucu  maddeden 
nelerin  kastedildiği,  uluslararası  sözleĢme  ve  protokollerle 
öngörülmüĢ;  bizim  katıldıklarımızdaki  esaslara  göre,  sayma 
yoluyla  belirlenmiĢtir.  Dönmezer,  Türkiye'nin  taraf  olduğu 
uyuĢturucu  maddelere  dair  Tek  SözleĢmesi'ndeki  mevcut  tanımların 
uyuĢturucu  maddenin  hukuksal  kavram  niteliğini  belirlemede  temel 
kaynağı  teĢkil  etmesi  gerektiğini  belirtmektedir  (17).  Ancak  Tek 
SözleĢmesinde 
uyuĢturucu 
madde 
kavramı 
içine, 
uyuĢturucu 
maddelere  benzer  etkiler  yapan  sentetik  psikotropik  uyuĢturucu 
maddeler  dahil  değildir.  19  ġubat  1971  tarihinde  BirleĢmiĢ 
Milletler  tarafından  bu  maddeleri  de  kapsayan  bir  sözleĢme 
hazırlanmıĢtır. 27 Ekim 1980 tarihli kanunla, bu sözleĢme Türkiye 
tarafından onaylanmak suretiyle yürürlüğe girmiĢ bulunduğundan bu 
sözleĢmenin  ek  listelerinde  yer  alan  maddeler  iç  hukukumuzda 
yasaklanmıĢ  bulunmaktadır  (18).  Bu  nedenle  artık  sözkonusu 
sözleĢme  de  uyuĢturucu  maddenin  hukuksal  kavram  niteliğini 
belirlemede  kaynak  teĢkil  edecektir.  Her  iki  sözleĢmedeki 
hükümler  temel  direktifi  teĢkil  etmekle  beraber,  Gürelli  Türk  
Ceza  Kanunu  uygulama- 
_______________ 
(16) ReĢat SAKA,    Uyuşturucu maddeler hakkında milli ve milletlerarası hukuki ve sosyal durum, İst. 1984, 
s.161.  AlıĢkanlık yapan ilaçların çoğunun  uyuĢturucu "narkotik" etkisi vardır. Bir kısım alıĢkanlık yapan ilaçların ise 
tersine  uyarıcı  Stümilan  etkileri  baĢta  gelir.  TCK'de  geçen  uyuĢturucu  madde  kavramı      etki  yönünden  alıĢkanlık 
yapan  ilaçların  tamamını  kapsamadığı  Ģeklinde  bir  yorumlamaya  elveriĢlidir.  Ancak  TCK  404.  madde  metninde 
uyuĢturucu  ilaçların  alıĢkanlık  yaptığı  ve  kullananların  "alıĢkanlığın  iptila  derecesine"  varmasından  bahsedildiğine 
göre uyuĢturucu maddelerin esas karakteri alıĢkanlık yapması olduğu anlaĢılmaktadır. Bazı memleketlerin (Ġngiltere, 
ABD) ceza kanunlarında da uyuĢturucu madde "Narcotic drug" deyimi kullanılmıĢ ve bu   maddelere karĢı kanunlar 
"Anti  Narcotic  Act"  çıkarılmıĢtır.  Bkz.  Cahit  ÖZEN-  Erdem  AKKAY,  "Ġlaç  AlıĢkanlığı  ve  Adli  Tıp  Sorunları", 
İÜTFM, c.38, y.197   sy.1, s.42 
(17) DÖNMEZER, "İlgili Yön",  s.2 
(18) Feridun YENĠSEY, "UyuĢturucu maddeler sorununun veza hukuku yönü" DÜHFD,  y. 1983, sy.1-2, s.6 

sında 
sözleĢmelerde 
belirlenen 
ve 
cetvellerde 
gösterilen 
uyuĢturucu 
maddelerin 
dıĢında 
kalanlarını 
da, 
iç 
hukuk 
bakımından,  uyuĢturucu  maddelerin  murakabesine  dair  kanunun  19. 
maddesine  göre  uyuĢturucu  madde  olarak  kabul  etmenin  mümkün 
olduğunu belirtmektedir (19). 
 
Ceza  kanunumuz,  uyuĢturucu  maddeler  deyimini  kullandıktan 
sonra,  ayrı  bir  ceza  siyaseti  uygulamakta  yarar  gördüğü  eroin, 
morfin,  baz  morfin  ve  kokaini  ayrıca  düzenlemiĢtir.  Ancak, 
bunların 
nelerden 
ibaret 
olduğunu 
ve 
tanımlama 
yolunu 
seçmemiĢtir. 
 
Gürelli,  suçların  kanuniliği  prensibi  gereğince,  ferdin 
hangi  maddenin  uyuĢturucu  madde  sayılmıĢ  bulunduğunu  önceden 
bilme  hakkı  bulunduğuna  iĢaret  etmekte  ve  yeni  bulunan 
uyuĢturucuların  takipsiz  kalması  pahasına  da  olsa,  özgürlüğün 
feda edilmemesi gerektiğini belirtmektedir (20). 
 
Ancak  kanunumuzda  daha  önce  yürürlükte  olan  hükümlerdeki 
sayma  usulü  terk  edilerek  "uyuşturucu  madde"  deyiminin  amaca 
yetebileceği  kabul  edilip,  kiĢi  özgürlüğü  bakımından  bir  sakınca 
görülmemiĢtir.  Doktrinde  hakim  kanıda  kanunumuzun  uyuĢturucu 
maddeleri  sayma  Ģeklini  terketmesinin  isabetli  olduğu  yönündedir 
(21). 
 
Uygulamada  duraksama  olursa,  mahkemeler  bilirkiĢi  veya  Adli 
Tıp  Kurumu  aracılığı  ile  uluslararası  sözleĢmeler  de  gözönünde 
bulundurulmak  kaydıyla,  bunun  giderilmesine  çalıĢılacaktır. 
Böylece yargıca takdir hakkı tanınmıĢtır(22). 
_______________ 
(19) Nevzat GÜRELLĠ, "Hukuk Açısından Ġlaç AlıĢkanlıkları", İÜHFM, c.41, y.1975, sy.1-2, s.6 
(20) GÜRELLĠ, s.3, AKÇASU ise aksi görüĢtedir. Bkz. I.ATG, Panel, s.92 
(21) GÜNAL,  s.65 
(22) Sulhi DÖNMEZER, "Abus Et Trafic De Drogues Prevention Et Repression", AFDİ, c. XXII, y.1972/4,  sy.38,  
Ġst.1074, s.37 Ceza kanunu ilk Ģeklinde uyuĢturucu maddeleri birer birer saymak suretiyle  göstermiĢti. Sonra kanun 
2275 sayılı bir kanunla değiĢtirildi ve 403. maddede bir tarif korunmakla beraber "bu maddeler mahiyetinde olduğu 
icra vekilleri heyetince tayin ve ilan olunacak maddeler ve mustahzarlar" ında uyuĢturucu madde telakki  

 
3491 sayılı Toprak Mahsulleri Ofisi Kanununun ek 1. maddesi 
ham  afyon,  hazırlanmıĢ  afyon  ve  bunların  mustahzarlarının  TCK 
uygulamasında  "uyuĢturucu  madde"  olarak  kabul  edilebileceğini 
göstermiĢtir.  Bununla  beraber  3491  sayılı  kanunun  içerdiği  tarif 
sadece  tekel  yönündedir.  TCK'nun  uyuĢturucu  maddelere  iliĢkin 
suçları düzenleyen 403-410. maddelerinin uygulanmasında hakim, bu 
tarif ile bağlı değildir (23). 
 
Yine UyuĢturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ve 3298 
Sayılı  UyuĢturucu  Maddelerle  Ġlgili  Kanunda  da  bazı  uyuĢturucu 
maddeler  sayılmakla  beraber,  bu  konuda  bir  genelleme  yapmak 
mümkün  değildir.  Her  iki  kanunda  da  sayılan  uyuĢturucu  maddeler 
dıĢında  olup,  ilmi  araĢtırma  sonucu  zararları  tesbit  edilen  ve 
alıĢkanlık  yaptığı  saptanan  yeni  maddeler  bulunduğunda,  bu  kanun 
hükümlerine  tabi  olacağı  ve  bakanlar  kurulu  kararıyla  Sağlık  ve 
Sosyal 
Yardım 
Bakanlığı'nca 
tayin 
ve 
ilan 
edileceği 
açıklanmıĢtır(24). 
 
 
4- Terim problemleri 
 
 
Türkçede  uyuĢturucu  madde  sorunlarını  ele  alan  eserler 
incelendiğinde  bir  terim  kargaĢasının  mevcudiyeti  derhal  göze 
çarpmaktadır. Ancak Türkçemizde bu kargaĢa daha fazla olmakla 
beraber aynı kargaĢanın Ġngilizce ve Fransızcada da var oldu- 
ğunu belirtmek gerekir. 
 
Fransızcada  "Les  stupefiantes"  denildiğinde  afyon,  esrar 
veya  bunların  mamulleri,  morfin,  eroin  anlaĢılır.  Tutkunluk 
(bağımlılık) yapan diğer sentetik maddelere "Psychotropes" 
edileceği  belirtildi  ve  kanunda  her  türlü  tarif  çıkarılarak  bir  maddenin  uyuĢturu  madde    niteliğinde  olup  olmadığı 
hususunun  tesbiti  münhasıran  hakimin  takdirine  bırakıldı  bkz.  DÖNMEZER,  "Ġlgili  Yön",  s.2,  ĠÇEL,  sayma 
sisteminin kıyasa imkan vermemesi nedeniyle çok daha uygun olduğunu ancak   sakıncalarınında  o  oranda  fazla 
olduğunu  belirtmekte  ve  en  büyük  sakıncasının  eğer  uyuĢturucu  madde    sayılacak  olursa  uyuĢturucu  madde 
kavramından    çıkarılması  gereken  bir  madde  olması  olduğunu  söylemektedir.  Bkz.  Kayıhan  ĠÇEL,  I.  ATG,  Panel, 
s.73 
(23) DÖNMEZER,  "Ġlgili Yön",  s.2 
(24) ġahin KURT, Uygulamada Uyuşturucu Madde Suçları ve İlgili Mevzuat,  Ġstanbul 1992,  Kazancı 
        Yayınları s.35
  

denilmektedir.  UyuĢturucu  maddelerden  meydana  gelen  tutkunluğa 
"toxicomanie";  genel  olarak  her  iki  maddeden  hasıl  olan 
tutkunluğa 
ise 
"pharmacodependence" 
denilmektedir. 
Gene 
Fransızcada  "Drogue"  kelimesiyle  uyuĢturucu  maddelerle  birlikte 
tutkunluk  yapan  bütün  diğer  maddeler  anlaĢılmaktadır.  Bunlar 
arasına tütün ve alkol sokulmamaktadır (25). 
 
Ġngilizcede  "drug"  sözcüğü  ise,  her  iki  çeĢit  maddeyi 
kapsamakta  ve  böylece  hem  uyuĢturucu  maddeler  ve  hemde  diğer 
sentetikler  bu  sözcükle  belirtilebilmektedir.    "Narcotic  Drug" 
denildiğinde 
ise, 
genellikle 
sadece 
uyuĢturucu 
maddeler 
anlaĢılmaktadır  (26).  Almanca  kötüye  kullanılan  uyuĢturucular  ve 
uyarıcılar "Drogen" diye anılır(27). 
 
Fransızcada  "l'abus  des  drogues",  Ġngilizcede  "drug  abuse" 
terimleri  ise,  maddelerin  kullanılmasıyla  beraber  bunların  hukuk 
dıĢı ticareti, sağlanması, satıĢı gibi faaliyetleri kapsar.  
 
Aslında  "drug  abuse"  ve  "drug  misuse"  terimlerini  Türkçeye 
"uyuşturucu  yada  tutku  yaratıcı  maddelerin  kötüye  kullanılması" 
olarak  çevirmek  gerekir.  Böylece  uyuĢturucu  maddelerin  yanısıra 
tutku  yaratıcı  ilaçların  ve  maddelerin  kanun  dıĢı  imal  edip 
üretmekten baĢlayarak bunları satmak, nakletmek, temin etmek gibi 
hareketler  ve  maddeleri  bulundurma  ve  kullanma  halleri  bu  terim 
altında açıklanmıĢ 
_______________ 
(25) Sulhi DÖNMEZER, "UyuĢturucu ve tutku yapıcı maddeler konusunda Avrupa mukayeseli mevzuatında 
        yeni geliĢmeler", Kubalıya Armağan,  Ġst. 1974, s.191 
(26) Sulhi DÖNMEZER,  Uyuşturucu maddeler ders notları, s.2 
(27) Habib BEKTAġ,  Uyuşturucu batağı,  Ġst. 1991, s.9 
  

olur. Ġngilizce "Drug Trafic" terimide sözü geçen terimler içinde 
mutalaa edilmek gerekir (28).  
 
Ġngiliz-Amerikan 
literatüründe 
toksikomani 
karĢılığı 
addiction  terimi  kullanılmaktadır.  Bu  kelime  latince  bir  kiĢiye 
köle veya kul olma manasına gelen Addicere'den alınmıĢtır (29).  
 
Drug  Addiction  (ilaç  düĢkünlüğü)  ve  Drug  Dependence  (ilaç 
bağımlılığı)  deyimlerinin  toksikomaniye  göre  kapsamı  daha  geniĢ 
olduğu kabul edilmektedir (30).  
 
Ülkemizde hekimler "drug abuse" yada "drug misuse" karĢılığı 
olarak 
ilaç 
alıĢkanlığı 
terimini 
kullanmaktadırlar 
(31). 
Bağımlılık yapan kimyasal etkenlerin hepsi ilaç değil, bir bölümü 
ilaç  olarak  kullanılmayan  maddeler  olduğu  için  madde  bağımlılığı 
deyimide kullanılmaktadır (32).  
 
Bugün  ilaç  suistimali,  ilaç  bağımlılığı,  alıĢkanlığı  ve 
tutkusu  terimlerinin  çok  defa  birbirine  yakın  anlamlarda 
kullanıldığını söyleyebiliriz (33). 
 
Gerek  yabancı  gerekse  Türk  literatüründe  ilaç  alıĢkanlığı 
teriminin  kullanılageldiğini,  oysa  bu  maddelerin  çoğunun  halen 
ilaç  olarak  tüketilmediğini  belirten  Özen  ise,  keyf  verici 
maddeler 
"öforizan 
maddeler" 
deyiminin 
kullanılmasını 
önermektedir (34). 
_______________ 
(28)  DÖNMEZER,  "Notlar",    s.3.  Sözü  geçen  terimler  üzerinde  ve  özellikle  bunların  Fransızca  ve  Ġngilizce 
karĢılıklarında  tam  bir  birlik  yoktur.  ĠĢte  bu  sebepledir  ki  uluslararası  metinlerde  kullanılan  terimlerin  ayrıca  tarifi 
yoluna baĢvurulmaktadır. Bkz. Dönmezer, "Notlar",  s.4 
(29) Aydın ULUYAZMAN, "Neden uyuĢturucu madde mübtelası olunur",  UMS,   Ġstanbul 1972,  s.172 
(30) Cahit ÖZEN, "UyuĢturucu maddelere karĢı mücadele",   UMS,  s.123. Ġngilizced uyuĢturucu madde tutkunluğu 
karĢılığı  "drug  addiction"  tabiri  kullanılıyor;  ancak  bu  terim  diğer  sentetiklere  olan  tutkunluk  hallerinde  de 
kullanılmaktadır.  Bkz. Dönmezer, "Notlar" s.3 
(31) DÖNMEZER,  "Notlar", s.2 
(32) KAYAALP,  s.412 
(33) Özcan KÖKNEL,  İnsanlık tarihi boyunca uyuşturucu madde sorunları,  Ġstanbul 1976, s.8 
(34) ÖZEN-AKKAY,  s.142 
 
 

 

Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin