apım tarihi ile ilgili kesin kayıtlara rastlanmayan Ankara Kalesi’nin varlıgı, kaynaklara göre M.Ö. II. Yüzyıl bașlarında, Ankara’nın Galatların hakimiyetinde oldugu döneme kadar uzanmaktadır.
Romalıların ișgalinden sonra gelișen kentin sınırları surları așmıștır. Bu
nedenle, Kalede Roma dönemine ait kalıntılar dikkati çekmektedir. Ancak, Dıș Kale, M.S. 668 yılında Bizans İmparatoru II. Constantinus tarafından yapılmıștır. Daha sonra kale, İmparator Isaurili III. Leon, İmparator Nikoporos ve İmparator Bazileus tarafından onarılmıștır.
Ankara Kalesi, iç ve dıș olmak üzere iki bölümden olușur. İmparator Heraklius tarafından M.S. 630 yılında yapıldıgı sanılan iç surlar, Arap saldırıları sırasında büyük hasara ugramıștır. Bu nedenle yapılan onarım sırasında, M.S. 859 yılında kaleye dıș surların eklendigi sanılmaktadır. Dıș surlar batı-dogu dogrultusunda 180 metre, kuzey-güney dogrultusunda ise 350 metre boyunca uzanmaktadır. İç kalenin güney ve batı duvarları ile dik açı yapan ve dogu duvarı tepenin konumuna göre șekillenen dıș kale, eski Ankara șehrini çevrelemekteydi. Yöreyi 1073 yılında ele geçiren Selçuklular, kaleye ilaveler yaptılar. Osmanlılar zamanında ise Ankara Kalesi, 1832 yılında Mısır valisi Mehmet Ali Pașa’nın oglu İbrahim Pașa tarafından onarılmıștır.
Yapımında Ankara tașı kullanılan kalede, 15-20 metre aralıklarla yerlești- rilmiș 20’den fazla kule bulunmaktadır. Diktörtgen plan düzeninde olan iç kalenin dogusundaki yuvarlak kule, Dogu Kule olarak adlandırılır. Asıl giriși güney yönünde olan kalede bulunan kuleler, beșgen olma özelligi tașımaktadır. Dıș Kale Kapısı ve Hisar Kapısı adını tașıyan dıș kuleler ise dikdörtgen ve iki kapılıdır. Hisar Kalesi üzerinde, İlhanlı dönemine ait bir yazıt bulunmaktadır. Osmanlı döneminde yerleșimin bașladıgı Ankara Kalesi içinde, 600 civarında evin, 170 çeșmenin, su sarnıcının ve hububat ambarlarının bulundugu bilinmektedir. Ayrıca, Alaaddin Camisi de kalenin içinde yer almaktadır.
T
Ba benlin larihini ya alan