İnsan haklari derneğİ Dİyarbakir şubesi



Yüklə 2,38 Mb.
səhifə22/30
tarix09.02.2017
ölçüsü2,38 Mb.
#7919
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   30

*Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının yargılandığı davanın ara verilen duruşmasında sanık kapatılan DTP'nin Genel Başkan Yardımcısı Takibe Turgay ile ilgili delil ikamesine devam edildi. Turgay ile ilgili okunan telefon tapelerinden birinde geçen konuşmada Takibe Turgay’ın Mustafa isimli kişi için para istediği belirtilirken, söz konusu konuşmaya ilişkin söz verilen Turgay, Kürtçe, Mustafa isimli kişinin Van’da Üniversite okuyan oğlu olduğunu belirtmek isterken, mikrofon kapatıldı. Savunmasına ilişkin Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz’a Kürtçe yazılmış dilekçe sunan Turgay’ın, dilekçesi “Mahkememizin anlamadığı bir dilde verdiği dilekçe kendisine iade edildi” diye belirtildi. (11.04.2012/DİHA/Haberturk.com/Diyarbakirhaber.gen.tr/Yenisafak.com.tr/Ozgur-gundem.com/Haberler.com/Diyadinnet.com)
*Kürt siyasetçileri hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 44'ncü duruşması tamamlandı. 45 tutuklu sanığın hazır bulunduğu duruşmada sanık Zeynep Boğa ile ilgili delil ikamesi yapıldı. Savcılık beyanı, ortam dinlemesi ve telefon tape kayıtları okunan Boğa'nın iddialara verdiği Kürtçe yanıt mikrofonun kapatılması ile engellendi.

(11.04.2012/ ANF/DİHA/Cumhuriyet.com.tr/Bianet.orgbirgun.net/ Diyarbakirhaber.gen.tr/ Yuksekovahaber.com/Haberler.com)
*Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının yargılandığı "KCK" davasının 45'nci duruşmasında tutuklu sanık kapatılan DTP Genel Merkez Kadın Meclisi çalışanı Sevê Demir ile ilgili delil ikamesi yapıldı. Demir'in iddialara ilişkin Kürtçe savunması mikrofonun kapatılması ile engellendi. (16.04.2012/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr/Haberler.com/ Mynet.com)
*Kürt siyasetçileri hakkında açılan davanın duruşmasında Şırnak Milletvekili Selma Irmak'ın mahkemeye sunduğu 8 sayfadan oluşan Kürtçe yazılı savunması kabul edilmedi. Irmak'ın delil ikamesi başlarken mahkemeye sunduğu 8 sayfadan oluşan Kürtçe yazılı savunması Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz tarafından kendisine iade edildi. (16.04.2012/DİHA/ Diyarbakirhaber.gen.tr/Posta.com.tr/Haberler.com/Sondakika.com)
*Siirt'in Kurtalan İlçesi'nde geçen yıl "KCK/Kurtalan Gençlik Yapılanması" adı altında düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan 7 kişiye, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlik yasadışı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" iddiasıyla 9'ar yıl hapis cezası verildi. Sanıkların iddialar ve iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına Kürtçe cevabı, mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyerek tutanağa "Türkçe beyanda bulunmadılar" şeklinde geçirildi. (18.04.2012/DİHA)
*Ağrı Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınarak, tutuklanan Erdal Sayın, Remzi Gegez, Adem Aykuş, Suat Oğul, Metin Birdal, Sait Tayfur, Doğan Şenses, Engin Yerlikaya, Sefa Başak, Nedim Koçkar ile tutuksuz yargılanan Emrah Karatay, Nedim Kıratlı ve Mustafa Doğan'ın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tüm tutuklular, aileler ve avukatlar katıldı. Kimlik tespitinin artında Kürtçe savunmaya izin verilmezken, söz alan iddia makamı olan Cumhuriyet Savcısı, tutukluların cezalandırılması yönünde görüş belirtti. İddia makamının beyanlarına karşı savunma yapan avukatlar, müvekkillerinin tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Müvekkillerinin yattıkları sürenin gözönünde bulundurularak, mahkeme heyetinin karar vermesi gerektiğinin altını çizen Av. Murat Rohat Özbay, iddia makamının müvekkillerinin cezalandırılması yönündeki görüşünün ne hukuk ilkelerine, ne de usule uygun olduğunu kaydetti. Müvekkillerinin Kürtçe savunma taleplerinin reddedilmesinin iddia makamı tarafından ceza verilmesi yönündeki görüşünün kabul edilemeyeceğini ifade eden Özbay, "Müvekkillerimiz tüm duruşmalarda Kürtçe savunma talebinde bulundular. Her seferinde savunma talepleri reddedildi. Ancak iddia makamı müvekkillerimizin cezalandırılmasını istiyor. İddia makamının görüşü ne hukuk ilkelerine ne de usule uygundur. Müvekkillerimizin tahliye ve beraat etmesi gerekiyor" dedi.Avukatların savunma taleplerinin ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, tutukluların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 15 Mayıs'a erteledi. (24.04.2012/DİHA)
*YSK'nin adaylığını veto ettiği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Elazığ Milletvekili Adayı İsa Gürbüz ile BDP Elazığ İl Genel Meclis üyesi Hacı Ateş, Elazığ Belediye Meclis Üyesi Sefer Eray ve Sabri Acar'ın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla açılan dava duruşmasında tutuklu Gürbüz ve Acar ile avukatları Sıdık Karagöz hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı. Savunmasını Kürtçe yapmak isteyen Gürbüz ve Acar'a izin verilmedi. Avukatları Karagöz ise müvekkilleri hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek beraatlarını talep eti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti, "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla Gürbüz'e 20 yıl, Acar'a 13 yıl 5 ay, Eray'a 8 yıl 3 ay ve Ateş'e 7 yıl 3 ay hapis cezası verdi. 4 kişiye toplam 48 yıl 11 ay hapis cezası verildi. (25.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Vanbulten.com)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının düzeltilmesi amacıyla açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 98 belediye başkanı ve 8 il genel meclis başkanı hakkında açılan davanın 5'nci duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Kimlik tespitinin ardından sanıkların üzerlerine atılı olan iddialar, CMK 191. maddesi uyarınca salonda okundu. İddialara ilişkin Mahkeme Başkanı Hakan Dede, tüm sanıklara "Kaleme alınan basın metnine katkınız odlu mu?", "İçeriğine katılıyor musunuz?" ve "Hangi mahiyette gittiniz?-Örgüt çağrısı ile mi gittiniz?" şeklinde sorular yöneltti. Sorulara karşın tüm belediye başkanları okunan basın metninin içeriğine katıldıklarını fakat hazırlanış aşamasında bulunmadıklarını dile getirdi. Ayrıca örgüt çağrısı iddialarını da kabul etmeyen belediye başkanları, Genel Merkezleri'nin çağrısı doğrultusunda düzenlenen her toplantıya katıldıklarını ve genel merkezleri aracılığı ile düzenlenen etkinliklerde bulunduklarına işaret etti. Belediye başkanları, "Örgüt çağrısı" iddialarını da kabul etmedi. "KCK" davaları kapsamında tutuklu yargılanan Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş, Esendere Belediye Başkanı Hurşit Altekin, Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven ve Dağpınar Belediye Başkanı Ayhan Erkmen'in iddialara ilişkin Kürtçe beyanı duruşma tutanağına bir kez daha "Kürtçe olduğu düşünülen dil" olarak kaydedildi. (27.04.2012/DİHA/İdilhaberajansi.com/ Vanbulten.com/Yuksekovahaber.com/ Diyarbakirsoz.com/Pressturk.com)

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE KARŞI AÇILAN SORUŞTURMALAR

*BDP'nin gözaltı ve tutuklamalara karşı başlattığı "Ez livir im, buradayım. Ben de bu suçu işledim işliyorum" kampanyası çerçevesinde Ağrı'da kendisini ihbar eden 86 kişi için soruşturma başlatıldı. Ağrı Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde kendilerini ihbar eden BDP'li yönetici ve üyeler, bulundukları yerlerdeki Emniyet Müdürlükleri tarafından telefon ile aranarak ifadeye çağrıldı. (13.01.2012/DİHA)


*Diyarbakır'da yoksullara kuru gıda yardımı yapmak amacıyla 2006 yılının başında kurulan Sarmaşık Derneği hakkında, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı "KCK" soruşturması başlattı. Soruşturma kapsamında derneğin ilk yönetim kurulu üyeleri ve kurucuları ifade çağrıldı. Açılan soruşturma kapsamında şu ana kadar 31 kişinin savcılığa polis nezaretinde giderek ifade verdikleri öğrenilirken, derneğin kuruluş çalışmalarında yer alıp, derneğin ilk yönetim kurulu üyesi olarak görev alan, ancak yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 12 Nisan 2010 tarihinde yaşamını yitiren gazeteci-yazar Evrim Alataş hakkında da arama kararı çıkarıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında ifadeye çağrılanlara, Sarmaşık Derneği'nin KCK denetiminde olup olmadığı, gıda yardımı yapılan ailelerin yüzde 54'ünün PKK sempatizanı olup olmadığı, yardım edilenlerin nasıl tespit edildiği yönünde soruların sorduğu öğrenildi. (17.01.2012/DİHA)
*Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde BDP tarafından başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında kendilerini ihbar eden yurttaşlar hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Haklarında başlatılan soruşturma kapsamında Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan Korkmaz ve BDP Doğubayazıt İlçe Eş Başkanı İsa Özer, Doğubayazıt Uluyol Polis Karakolu’na giderek ifade verdi. Savcılık talimatıyla ifade veren Korkmaz ve Özer, daha sonra karakoldan ayrıldı. İlçede 86 kişi BDP tarafından başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında savcılığa dilekçe vermişti. (27.01.2012/DİHA)
*Gazeteci Süleyman Tekin adına 2009 yılında yurt dışından gelen bir koli dolusu kitaba gümrükte el konuldu. Kolinin içinde bulunan "Cezaevinden şiirler", Abdullah Öcalan'ın "Gerçeğin Dili ve Eylemi" ile Savaş Murat tarafından kaleme alınan "Pistil" isimli kitaplarda "yasak ibareler" ve 5326 sayılı kabahatler kanununa aykırı olduğu iddiasıyla Tekin’e 100 TL para cezası verildi. Tekin, para cezasını ödemesine rağmen bu sefer de hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3713 ve 5187 sayılı kanuna muhalefetten soruşturma açıldı. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık bürosu, 14 ve 24 Aralık 2009 tarihinde Tekin adına yurtdışından Mardin Postanesi'ne gelen ve gümrük denetimine tabi tutulan kolilerin gümrük memurlarınca yapılan inceleme neticesinde siyasi içerikli kitapları tespit ettiklerini belirtti. Hazırlık bürosu, söz konusu kitapların içeriğinin 3713 sayılı TMK’nin 7/2 maddesi ve 5187 sayılı basın kanununun 25/2 maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle 14 Aralık 2011 tarihinde soruşturma açtı. Soruşturma neticesinde ifadesi alınan Tekin, yaklaşık 2 sene sonra soruşturma açılması üzerine kitaplardan haberdar oldu. Tekin, Almanya’dan bir arkadaşı tarafından kendisine gönderilen ve yıllardır hiçbir haber alamadığı kitapların akıbetinden kendisine soruşturma açıldıktan sonra haberdar olduğunu belirterek, kolide ne tür kitaplar olduğunu dahi bilmediğini ifade etti. Gönderilen kimi kitaplarda siyasi değerlendirmeler olduğu gerekçesiyle kendisine para cezası verildiğini söyleyen Tekin, Mardin Cumhuriyet Savcılığı'nca da ifadesinin alındığını belirterek, savcılıkta “Bu kitapları kim gönderdi? Neden gönderildi? Bu kitapların içeriğinde yasadışı şeyler var” gibi sorularla karşılaştığını dile getirdi. Kitabın yazarı hakkında açılmayan soruşturmanın kendisine açıldığını belirten Tekin, kitapların içeriğinden de bilgisinin olmadığını dile getirdi. "İnsanın kendisine ait olmayan ve görmediği kitaplar hakkında yargılanması tuhaf" diyen Tekin, "Bir kitabın içeriğinde ‘Selanikli beton Kemal’ yazdığı söylendi. Yanlış hatırlamıyorsam Pistil adlı bir kitabın tamamında bu satır suç unsuru sayılarak ifadem alındı. Başbakan’ın basın ve yayın özgürlüğü anlayışının neye tekabül ettiği anlaşılıyor” dedi. (01.02.2012/DİHA)
*"KCK" adı altında iki kez baskın düzenlenen ve başkanı Muharrem Erbey soruşturma kapsamında 2009 yılından beri tutuklu bulunan İHD Diyarbakır Şubesi, yeni soruşturmaların kıskacına alındı. 2009 yılında düzenlenen baskında dernek binasında elde edilen ve yaklaşık 28 yılı kapsayan bilgi, belge ve dokümanlar; soruşturmayı yürüten savcı ve hakimler tarafından illegal olarak gösterilirken, ikinci bir operasyonla adeta dernek kapatılmak istendi. Bununla da yetinmeyen savcılar, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici hakkında birbirinden ilginç gerekçelerle soruşturma üstüne soruşturma açıyor. İHD'nin en son Uludere Katliamı'na ilişkin yaptığı protesto eylemi nedeniyle de Bilici hakkında soruşturma açıldı. Söz konusu soruşturmaların bir kısmı da davaya dönüştü. 5 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen 104'üncü "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemi nedeniyle, Bilici hakkında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2911 "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten" dava açıldı. (10.02.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com)
*Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından "KCK" adı altında yapılan operasyonlara karşı başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında kendini ihbar edenler hakkında soruşturmalar açılıyor. 2 Kasım 2011'de başlayıp 2011 yılı Aralık ayı sonuna kadar devam eden ihbar kampanyasında ortalama 4 bin 181 siyasetçi kendisini ihbar ederken, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde kampanyaya katılıp kendini ihbar eden 487 siyasetçi hakkında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmanın içeriğine ilişkin bilgi edinmezken, hakkında soruşturma açılanlara savcılık tarafından tebligat gönderildiği bildirildi. (29.02.2012/DİHA)
*Genel seçimlerde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok'undan Dersim Milletvekili adayı olan ve HDK Genel Meclis üyesi olan sanatçı Ferhat Tunç, hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle Esenyurt Polis Merkezi Kıraç Güvenlik Şube'ye çağrıldı. Polis Merkezi'ne giden Tunç, buradan Büyükçekmece Adliyesi'ne gönderildi. Hangi gerekçe ile kendisine soruşturma açıldığını bilmediğini belirten Tunç, savcılığa gidip ifade verdikten sonra soruşturmanın gerekçesini öğrenebileceğini söyledi. (08.03.2012/DİHA/Munzurnews.com/ Newededersim.com)
*12 Eylül Anayasa Referandumu'nda istediği sonucu elde edemeyen AKP hükümetinin "Özel politika uygulayacağız" dediği Şırnak'ta, "özel" bir uygulama daha ortaya çıktı. 2 milletvekili, 6 belediye başkanı, 21 belediye meclis üyesi, 5 il genel meclis üyesinin de aralarında bulunduğu 500'ü aşkın kişinin tutuklandığı Şırnak'ta, şimdi de belediyenin aylık olarak düzenlediği halk toplantılarına katılmak soruşturma konusu oldu. Belediye başkanı ve meclis üyelerinin tutuklu bulunduğu Şırnak Belediyesi'nin halka daha iyi hizmet sunmak için belediye binasında 28 Mayıs, 29 Kasım 2010 ve 12-18 Şubat 2011 tarihleri arasında düzenlediği halk toplantılarına katıldıkları gerekçesi ile 191 kişi Emniyet Müdürlüğü'ne ifade vermeye çağrıldı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü tarafından mahalle muhtarlarına 191 kişinin isminin yer aldığı bir liste verildiği ve muhtarların ev ev dolaşarak "Emniyette ifadeniz var" denilerek yurttaşları ifadeye çağırdığı öğrenildi. İfadeye çağrılanların çoğunun belediye çalışanı olması ise dikkat çekiyor. Şu ana kadar 10 kişinin Emniyet'e ifade vermeye gittiği öğrenilirken, ifade veren yurttaşlara, "'Neden belediye halk toplantısına katıldınız? Belediyenin yapmış olduğu halk toplantılarında neler konuştunuz? Yapılan halk toplantısının amacı neydi?" şeklinde soruların sorulduğu belirtildi. İfade veren yurttaşların, belediye halk toplantısında su, kanalizasyon ve yol sorunlarını anlattıklarını bu gibi ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda taleplerini ilettiklerini söylediği öğrenildi.Şırnak Belediyesi halk toplantılarına katılan 191 yurttaşın hangi kapsamda ifadeye çağrıldıkları konusunda bilgi sahibi olmadığını belirten belediye avukatlarından Av. Aycan İrmez, söz konusu belediye halk toplantılarına katıldıkları gerekçesi ile şu ana kadar bir soruşturmanın olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.Şırnak Belediye Başkanvekili Faik Saltan ise, konuyu araştırdıklarını ve buna ilişkin önümüzdeki günlerde açıklama yapacaklarını söyledi.12 Eylül Referandumu sonrası Başbakan Recep Tayip Erdoğan, BDP'nin aldığı "Boykot" kararına en büyük desteğin çıktığı Şırnak ve Hakkari için "Bu bölgeler için özel politika uygulayacağız" şeklinde açıklama yapmış ve açıklama sonrası her iki kentin de milletvekillerinden, belediye başkanlarına, belediye ve İl genel meclis üyelerinden BDP'li yöneticilerine kadar yüzlerce kişi tutuklanmıştı. (12.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)
*05.04.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Abdulsamet ATEŞ şu beyanlarda bulundu: 17/12/2011 tarihinde BDP Elazığ il teşkilatının düzenlemiş olduğu etkinlikte ses sanatçısı olarak sahne aldım. Bu durumdan dolayı Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından söylemiş olduğum şarkılar sebebiyle hakkımda soruşturma açılmıştır. Katıldığım etkinliğe mesleğim olması itibariyle para kazanmak için katıldım. Devam edecek davam için şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)
*19 Mart'ta Batman'ın Gercüş İlçesi'nde kutlanmak istenen ve İçişleri Bakanlığı'nın valiliklere göndermiş olduğu genelgeye dayanılarak, yasaklanan Newroz kutlaması için Gercüş'te bulunan BDP PM Üyesi Osman Ergin için Gercüş Cumhuriyet Savcılığı "halkı kanuna karşı aykırı toplantı ve yürüyüşe kışkırtmak" iddiasıyla ifadeye çağırdı. Savcılık tebligatında, Ergin'in üç gün içerisinde ifadeye gelmemesi durumunda zorla ifadeye getirileceği kaydedildi. (07.04.2012/DİHA)
*Gevaş İlçesi'nde 21 Mart’ta yapılan Newroz kutlamasından dolayı aralarında BDP’li yönetici, belediye meclis üyeleri ile çocukların da bulunduğu 21 kişi hakkında, “Örgüt propagandası yaptıkları" gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Haklarında soruşturma başlatılanların bir bölümü savcılık talimatıyla emniyete giderek ifade verdi. (20.04.2012/DİHA/Vanbulten.com)
*İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in 14 Ağustos 2011 tarihinde Hakkari'ye yaptığı gezi sırasında karşılama törenlerine katılmayan Belediye Başkanı, meclis üyeleri ve personelin de aralarında bulunduğu 70 kişi hakkında inceleme başlatıldı. Kendileri hakkındaki incelemelerin hukuk dışı olduğunu belirten Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, incelemenin tamamen siyasi olduğunu söyledi. Bedirhanoğlu, "Ağustos ayının 12'sinde Vali Muammer Türker beni telefonla aradı. 'İçişleri Bakanı buraya gelecek onu karşılamamız gerekir' dedi. O günlerde de tabi ki çok yoğun tutuklamalar vardı. Hatta Çukurca İlçesi'nde bir önceki gün 22 kişi tutuklanmıştı. Dedim ki ben bu şartlarda İçişleri Bakanı'nı karşılayamam. Aynı gün inceleme başlatılmış. 14 Ağustos'ta ise İçişleri Bakanı buraya geldi. 15'inde İçişleri Bakanı'nın onayı ile inceleme onayı verilmiş. Sadece onun imzası ile değil İçişleri Bakanı, Bakanlık Müsteşarı ve genel müdürün imzasıyla inceleme başlatıldı. Ben öyle inanıyorum ki ayın 12'sinde ben Vali beye 'karşılayacağım' deseydim. Kesinlikle bu soruşturma açılmayacaktı ve 15'inde de İçişleri Bakanı bu soruşturmaya onay vermeyecekti" dedi. Kendileri hakkında açılan incelemeyi kamuoyunun takdirine bıraktıklarını dile getiren Bedirhanoğlu, kararın siyasi veya hukuki mi olduğunun kamuoyunun karar vermesi gerektiğini belirtti. Hiç kimseden herhangi bir çekingenliklerinin olmadığını ifade eden Bedirhanoğlu, "Herhangi bir vatandaş da gelse benim şu konuda endişelerim var dese biz bununla ilgili bütün detayları vatandaşın önüne sereceğiz ve bütün detayları inceleme fırsatı vereceğiz. Başımız dik alnımız açıktır. Yapılan bu inceleme belediye ve halkı karşı karşıya getirme mantığı ile yapılmıştır. Bütün görüş ve suçlamaları buna yöneliktir. Neden halkı sıkıştırıp icraya vermiyorsunuz, neden halka tolerans bütün soruşturma mantığı bunun üzerine kurulmuştur. Ben bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum kamuoyu bunu değerlendirsin" dedi.Yapılan incelemenin suç tatbikatı ile ilgili olmadığını dile getiren Bedirhanoğlu, "Allah böyle bir İçişleri Bakanı'nı kimsenin başına getirmesin. Ben ve belediye çalışanlarından 70 kişi hakkından inceleme başlatılmış. Bu inceleme daha önce de ifade ettiğim gibi kesinlikle hukuki ve suç takibatı ile ilgili değildir. Tarihlere baktığımız zaman durum net olarak ortaya çıkıyor. Yani ben İçişleri Bakanı'nı karşılarsam suçlu değilim, onu karşılamazsam suçluyum mantığı ile hareket edilmiş ve o mantıkla soruşturma açılmış artık bunu kamuoyu takdir eder" şeklinde konuştu.Yapılan incelemede 24 BDP'li belediye meclis üyesi hakkında soruşturma açıldığını belirten Bedirhanoğlu, "Bizim içimizde AKP'li bir meclis üyesi var. Onun hakkında soruşturma açılmamış. Biz şu anda Danıştay'a itirazda bulunmuşuz daha sonucu gelmedi. Bu konuda Savcılık da hakkımızda soruşturma başlatmış" diye konuştu. (27.04.2012/DİHA/ İHA/Haberturk.com/Vanbulten.com)

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE KARŞI AÇILAN DAVALAR

*Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, BDP Siirt 2. Olağan Kongresi'nde yaptıkları Kürtçe konuşmalardan dolayı Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve BDP İl Eşbaşkanı Seraceddin Kayran hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılığın hazırladığı iddianame, Siirt Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, kongrede Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve BDP İl Eşbaşkanı Seraceddin Kayran'ın Kürtçe konuşarak, "siyasi partilerin yaptıkları tüm etkinlerinde Türkçeden başka bir dil kullanılmaz" fiilini düzenleyen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81/C maddesini ihlal ettikleri ileri sürüldü. Savcı iddianamede, Sadak ve Kayran için hapis cezası istedi. (02.01.2012/DİHA)


*"KCK" adı altında iki kez baskın düzenlenen ve başkanı Muharrem Erbey soruşturma kapsamında 2009 yılından beri tutuklu bulunan İHD Diyarbakır Şubesi, yeni soruşturmaların kıskacına alındı. 2009 yılında düzenlenen baskında dernek binasında elde edilen ve yaklaşık 28 yılı kapsayan bilgi, belge ve dokümanlar; soruşturmayı yürüten savcı ve hakimler tarafından illegal olarak gösterilirken, ikinci bir operasyonla adeta dernek kapatılmak istendi. Bununla da yetinmeyen savcılar, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici hakkında birbirinden ilginç gerekçelerle soruşturma üstüne soruşturma açıyor. İHD'nin en son Uludere Katliamı'na ilişkin yaptığı protesto eylemi nedeniyle de Bilici hakkında soruşturma açıldı. Söz konusu soruşturmaların bir kısmı da davaya dönüştü. 5 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen 104'üncü "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemi nedeniyle, Bilici hakkında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2911 "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten" dava açıldı. (10.02.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com)
*Diyarbakır'ın Eğil İlçesi'nde 19 Mart 2011 yılında katıldığı Newroz kutlamasında yapmış olduğu konuşma nedeniyle BDP Diyarbakır eski Milletvekili Akın Birdal hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı BDP tarafından Eğil'de düzenlenen Newroz etkinliğinde sahne sunuşu yapan kişinin toplanan kalabalığa "Kürdistan şehitleri adına" bir dakikalık saygı duruşuna davet ettiği belirtilirken Birdal'ın da "PKK propagandasına" dönüşen Newroz etkinliğine katıldığı ifade edildi. Newroz etkinliğinin "Örgütün amaç ve stratejilerine uygun olarak" düzenlendiği öne sürülen iddianamede, HPG'lilerin katledildiğinin ima edildiği aktarılarak, "Şimdi tüm halkımızı Kürdistan şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyoruz" sözlerinin ardından Birdal'ın çağrıya uyup hareketsiz bir şekilde saygı duruşunda bulunduğu kaydedildi. Etkinlik çerçevesinde kitleye hitaben konuşma yapan Birdal'ın, konuşmasında "Umut ediyorum ki Newroz ateşimizi bugüne kadar dağlarda söndürmeyen kardeşlerimizle birlikte burada yakarız ve halaya dururuz" dediği gerekçesiyle toplanan kalabalığa karşı "Birlikte, bütünlük arz edecek şekilde hareket ettiği" öne sürülerek, "Örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi. Savcı, iddia edilen suçlama nedeniyle Birdal'ın 5 yıl hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Birdal'ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi. (15.02.2012/ DİHA)
*Başbakan Erdoğan'ın 1 Haziran 2011 tarihinde Diyarbakır'a yapacağı ziyaret öncesi 31 Mayıs 2011'de Devrimci Yurtsever Gençlik Derneği, Sosyalist Gençlik Derneği ve Demokratik Gençlik Hareketi'ne bağlı öğrenciler tarafından düzenlenen basın açıklamasında, açıklamayı okuyan Rojda Varan hakkında dava açıldı. Fen-Edebiyat Fakültesi önünde toplanıp Diş Hekimliği Fakültesi önüne kadar yapılan yürüyüşün ardından düzenlenen basın açıklamasında HPG'liler için "Gerilla" dediği gerekçesi ile hakkında "suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla Diyarbakır Asliye Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Varan hakkında "suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla açılan davaya delil olarak soruşturma kapsamında verdiği ifadenin gösterildiği belirtildi. (10.03.2012/DİHA)
*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 2011 yılında çeşitli basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle 4 kişi ifade işlemleri için dün Emniyet Müdürlüğü'ne çağırıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 4 kişi, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Türkçe ifade veren 3 kişi serbest bırakılırken, Kürtçe ifade vermek isteyen Koçhisar Mahalle Sözcüsü Halil Tuğuç ise, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak'' iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.04.2012/ANF/DİHA)

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE VERİLEN CEZALAR

*Diyarbakır'da 2009 yılında polis kurşunu ile yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi (D.Ü.) Mimar ve Mühendislik Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Aydın Erdem için 2010 yılında düzenlenen anma etkinliği ile "KCK" tutuklamalarının protesto edildiği gösteriye katıldığı gerekçesi ile 22 Nisan 2011'de gözaltına alınarak tutuklanan DÜ öğrencisi Barış Kaya hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek", "Örgüt propagandası yapmak" ve 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ile "Polise mukavemet" iddialarıyla Kaya'ya 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Müvekkili Barış Kaya ile ilgili mahkeme kararını hukuk skandalı olarak nitelendiren Av. Sevinç Sarıkaya, iddianamede yer verilen yüzü kapalı şahıs ile ilgili fotoğrafın bilirkişi tarafından ayakkabıdan yola çıkılarak söz konusu şahsın müvekkili olduğunun iddia edildiğine dikkat çekti. (04.01.2012/DİHA)


*Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, 1 Mart 2010 tarihinde yapılan BDP Siirt Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı Kürtçe konuşmadan nedeniyle hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karara göre, Sadak'ın yaptığı Kürtçe konuşma ile Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet ettiği gerekçesiyle 6 ay hapis cezası verdi. Sadak'ın duruşmalardaki tutumu nedeniyle cezayı 5 aya indiren hakim, cezanın 3 bin TL para cezasına çevrilmesine karar verdi. (18.01.2012/DİHA)
*Erzincan Üniversitesi'nde okuyan Kürt öğrencilere yönelik 24 Mayıs'ta "KCK" adı altında yapılan operasyonda tutuklanan Vural Turgut, Ali İnal, Cihangir Ali Koyun, Uygar Ufak Karakaya, Çetin Şimşek, Vedat Sümer ve Yeknur Yurtsever hakkında açılan davanın karar duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemeye tutuklu öğrenciler, avukatlar ile tutukluların yakınları katıldı. Kimlik tespitinin ardından savcı mütalaasında, Erzincan'da üniversite bünyesinde bir yapılanma olduğunu, örgüt bilinci içerisinde hareket edildiğini, 3 öğrencinin dağ kadrosuna katıldığını, 3 kişinin dağa giderken yakalandığını ve 3 kişinin de kaybolduğunu iddia ederek, tutukluların cezalandırılmasını istedi. Savcılık mütalaasının ardından öğrenciler, suçlamaları reddederek tahliye talebinde bulunurken, tutukluların avukatları da savunma yaparak müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.
Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, "Örgüt üyeliği" , "Örgüt propagandası" , "Kamu malına zarar" iddiasıyla Çetin Şimşek'e 10 yıl, Yeknur Yurtsever, Vural Turgut, Ali İnal'a "Örgüt üyeliği" , "Örgüt propagandası" iddiasıyla 7 yıl 6'şar ay, Cihangir Ali Akkoyun, Vedat Sümer, Uygar Ufuk Karakaya'ya "Örgüt üyeliği" iddiasıyla 6 yıl 3'er ay hapis cezası verdi. (01.01.2012/DİHA)
*CHP Dersim Milletvekili Av. Hüseyin Aygün'ün avukatlık masrafını vermediği gerekçesiyle yüzde 91 iş göremez raporu olan müvekkili Ali Ağu'nun (80) tekerlekli sandalyesi, oksijen tüpü ve hasta yatağına haciz getirmesi ile ilgili haber yapan DİHA Muhabiri Ferhat Arslan ile haberi yayınlayan Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ziya Çiçekçi'nin yargılandığı davanın 2. duruşması görüldü. "Müştekiye basın yoluyla hakaret" iddiasıyla Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Arslan'ın avukatı Barış Yıldırım, Reyhan Helin Kuloğlu ile Aygün'ün avukatı Alişer Ölmez hazır bulundu. İlk duruşmada mahkeme heyetine birçok emsal dava, haber konusu olan haciz dosyaları, Aygün'ün davadan men edilmesi tutanakları ve haberin yayınlanmış hali mahkeme heyetine sunulmasına rağmen mahkeme Arslan ve Çiçekçi'ye 2'şer ay hapis cezası verdi. Arslan'ın avukatları davayı temyiz edeceklerini söyledi. "Gaddar" kelimesinin haberinde geçmemesine rağmen kendisine ceza verildiğine tepki gösteren Arslan ise, savcılıkta ifade verdiği sırada azar işittiğini, yargılama sürecinde Hüseyin Aygün propagandası yapan dersimnews internet sitesi üzerinden tehdit edildiğini ifade ederek, "Davaya baştan sona kadar politik yaklaşıldı. Özellikle savcı ifademi alırken beni azarlayıp susturmaya çalıştı. Ardından söz konusu haberi 'Gaddar' kelimesinden dolayı dava konusu yaptı. Nasıl olsa böyle bir dava kesin beraat kararı çıkar diye düşündüm. Kararın politik olmadığına mahkeme heyeti beni inandıramaz. Kaldı ki protesto amaçlı davanın temyize gitmesini istiyorum. Varsın 2 ay bu politik karardan dolayı cezaevi yatayım. Bu traji-komik dava AİHM'e gidecek. Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nda yer alan Hüseyin Aygün'ün ne kadar demokrat olduğu herkesçe bilinmelidir" dedi. (04.02.2012/DİHA)
*Siirt'tin Baykan İlçesi'ne bağlı Ziyaret Beldesi'ndeki 2011 Newroz kutlamasında konuşan Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP Siirt eski İl Başkanı Faruk Sağlam, BDP Baykan İlçe Başkanı Nizam Korkmaz, BDP Baykan ilçe yöneticilerinden Yılmaz Çınar hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanıkların katıldığı duruşmaya Av. Rehşan Bataray katıldı. Mahkeme heyeti, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'a 1 yıl 8 ay, BDP Siirt eski İl Başkanı Faruk Sağlam ve BDP yöneticisi Yılmaz Çınar'a 10'ar ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, Sadak, Sağlam ve Çınar hakkında denetimli serbestlik kararı da verdi. (04.02.2012/DİHA/Yuksekovahaber.comdilhaber.com/ Etha.com.tr)
*Kars'ta katıldığı programlarda Kürtçe şarkı söylediği için Sanatçı Muhammet Oğuztemur hakkında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "Örgüt propagandası" iddiası ile dava açıldı. Davanın 18 Şubat'ta görülen duruşmasında mahkeme Oğuztemur'un söylediği şarkıların "örgütü övücü sözler olduğu" değerlendirmesinde bulunarak Oğuztemur'a 20 ay hapis cezası verdi. Verilen hapis cezasına dayanak olarak ise sadece polis tutanaklarının gösterilmesi dikkat çekti. Mahkeme tarafından açıklanan kararda, Oğuztemur'un Ardahan Üniversitesi öğrencileri tarafından organize edilen bir etkinlikte söylediği şarkıların HPG'lileri övdüğü belirtilirken, Oğuztemur'un programdan önce "Devrimci yoldaşlar için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum" sözleri de mahkeme tarafından PKK'lilerin kast edildiği yönünde değerlendirildi. Oğuztumur'un yine Kars Kafkas Üniversitesi Öğrenci Derneği tarafından Kağızman İlçesi'nde organize edilen etkinlikte söylediği "Sevgili Kağızmanlı hemşerilerim. Sırada benim de bir bestem var. Yapamaz yapamaz diyoruz. AKP'de açamaz. Zindanları açamaz. İmralı'yı açamaz" sözlerinin ardında söylediği, şarkılar "Örgüt Propagandası" yaptığı yönünde değerlendirilirdi. Mahkeme kararında ayrıca Oğuztemur'un suçlarının süreklilik ve zincirleme olduğunu ileri sürdü.Ardahan'daki etkinlik ile ilgili Oğuztemur'un "Örgüt propagandası" yaptığı değerlendirmesini yapan mahkeme, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman göz önünde bulundurularak 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Oğuztemur'un sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranış biçimleri, yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezasını 10 aya indiren mahkeme, Kağızman'daki etkinlikte söylediği şarkı ve konuşmaları nedeniyle de ayrıca 10 ay hapis cezası verdi. (18.02.2012/DİHA / serhattv.com.tr / Ozgur-gundem.com / Yeniozgurpolitika.com / Kars.gen.tr / Politikars.com)
*Kars'ta 2010 yılında yapılan Newroz etkinliğine katılan Kürt sanatçı Hemê Heci hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Hemê Heci ile avukatı katıldı. Newroz'da söylediği şarkıların "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle yargılanan Heci, duruşmada hakkındaki iddiaları reddederek, "Ben hiç bir şekilde propaganda yapmadım. Söylediğim şarkılar tamamen ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir" dedi. Heci'nin avukatı da, müvekkilinin herhangi bir suç işlemediğini belirterek, beraat edilmesi gerektiğini söyledi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, "Örgüt Propagandası" yaptığı gerekçesi ile Hemê Heci'ye 10 ay hapis cezası verdi. (22.02.2012/DİHA/Mersinradyoses.com)
*Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Hikmet Karakuş, 19 Ağustos 2011 tarihinde Dersim'in Pertek İlçesi'ne bağlı İksor Yaylası'nda hayvancılık yapan ailesinin yanına giderken, TSK ve HPG arasında çıkan çatışmanın ortasında kalmış ve gözaltına alınmıştı. Çatışma esnasında kurşunlardan korunmak için yanında bulunan ticari taksi şoförüyle olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken askerler tarafından gözaltına alınan Karakuş, "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği" iddiasıyla tutuklanmıştı. 6 aydır Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Karakuş, duruşmalarda hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, iddia makamı tarafından bunların ispatlanması gerektiğini belirtmesine rağmen, savcı iddiaları ispatlamak yerine, Karakuş'un "örgüte adam kazandırdığı" gerekçesiyle en yüksek sınırdan ceza almasını istedi. Savcı buna dayanak olarak da, HPG'ye yeni katılmış ve yaşı 18'in altında olan birinin de çatışma sırasında yakalanmasını gösterdi. Aynı olayda yakalanan ve söz konusu kişiyi kendisinin götürdüğünü itiraf eden Ulaş Uyanık'ın ifadelerine rağmen, Karakuş, görülen hiçbir duruşmada serbest bırakılmadı. Ağabeyinin HPG'ye katıldığı için kendisinin cezalandırıldığını ve askerler tarafından Uyanık'ın zorla ifadesinin değiştirildiğini ileri süren Karakuş, buna rağmen Uyanık'ın daha sonraki ifadesinde "Söz konusu kişiyi ben götürdüm ama orada Hikmet Karakuş'a teslim edecektim" şeklinde ifade verdiğini belirtti. Karakuş, Uyanık'ın itirafına rağmen, yargılanmadığını ve kendisi hakkında delil bulamayan iddia makamının Uyanık'ın suçunu da kendisine yüklediğini kaydetti. Karakuş, ailesinin İksor Yaylası'nda oturduğuna ve İl Tarım Müdürlüğü'nden yavancılık yaptıklarına dair belgeyi ve Sarıtaş Jandarma Karakolu'nda tüm ailesinin kaydı olduğuna dair belgeleri mahkemeye ibraz ettiğini ancak bunların hiçbirinin dikkate alınmadığını belirtti. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Şubat'a görülen karar duruşmasında Karakuş'a, "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği" iddiasıyla en üst sınırdan 12 yıl hapis cezası verildi. (27.02.2012/DİHA / Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır’ da polis tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Aydın Erdem için düzenlenen anma etkinliği sonrası 16 Aralık 2009 tarihinde çok sayıda öğrenci ile birlikte gözaltına alınarak tutuklanan ve halen Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Dicle Üniversitesi (DÜ) Matematik Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Sedat Altunay hakkında açılan davanın duruşmasında "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la yapılan müzakereler sürsün" dediği gerekçesi ile açılan bir başka davanın karar duruşması görüldü. Birden fazla eyleme katıldığı, bu kapsamda "Örgüt talimatı ile eğitim ve öğretimi engellemek", 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek", "Örgüt propagandası yapmak", "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarını işlediği iddia edilerek hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Altunay ve diğer sanıkların Kürtçe savunma talebi mahkeme tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine söz almadan ayağa kalkan Altunay, "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la yapılan müzakereler sürsün. Aksi taktirde mahkemeleri protesto ederiz" demişti. Sözlerin ardından mahkeme başkanının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusu üzerine Altunay hakkında Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Söz konusu davada görülen duruşmada Kürtçe savunma talebi bir kez daha kabul edilmeyen Altunay ile ilgili söz alan müdafi avukat Ramazan Vefa, müvekkilinin sarf ettiği "Kürt Halk Önderi" kavramının "propaganda" olamayacağını, ancak "Suçu ve suçluyu övme" kapsamına girebileceğini bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararı vermesi talebinde bulundu. Verilen kısa aranın ardından Altunay, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 2 yıl 6 ay hapis ile cezalandırıldı.
(28.02.2012/DİHA 7 Ozgur-gundem.com)
*Muş’ta Aralık 2010'da "KCK" operasyonları adı altında tutuklanan BDP eski İl Yöneticisi Mehmet Fuat Erol’un karar duruşması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Erol ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada mahkeme heyeti Erol’a "Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren Erol, “Bijî Serok Apo”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. İddialara göre, Erol’un slogan atması üzerine salonda bulunan asker ve polisler Erol’a sert müdahalede bulundu. Tartaklanarak salondan çıkarılan Erol’un ring aracına ise sürüklenerek götürüldüğü belirtildi. Erol’un ailesi çocuklarının sadece Kürtçe savunmada ısrar ettiği için bu kadar ceza aldığına dikkat çekerek, yaşananlar hakkında yasal girişim başlatacaklarını dile getirdi. (29.02.2011/ANF/DİHA)
*Kars Kafkas Üniversitesi Öğrenci Derneği (KAU-ÖDER) tarafından kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile birlikte 15 Şubat, 8 Mart ve 21 Mart 2010- 2011 tarihlerinde yapılan gösteri ve basın açıklamalarında slogan attığı iddiasıyla üniversite öğrencisi Ahmet Güneş hakkında açılan davanın duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, gösteri ve basın açıklamalarında Güneş'in çekilen görüntülerde, "AKP sabrımızı taşırma, bizi dağa çıkarma", "DTP'ye uzanan eller kırılsın", "Dişe diş kana kan, seninleyiz Öcalan" sloganları attığının tespit edildiğini belirtti. Mahkeme heyeti, atılan sloganları "Örgüt üyesi olmak" kapsamında değerlendirerek Güneş'e 13.5 yıl hapis cezası verdi. (03.03.2012/DİHA/ANF/Haberler.com)
*Hakkari’nin Çukurca İlçesi'nde 2009 yılında Belediye Başkanı seçilen Mehmet Kanar'a daha önce verilen 6 yıl 8 aylık hapis cezası Yargıtay 9’uncu Dairesi tarafından onandı. 2008 yılında "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlamasıyla açılan davanın 2010 yılında Van Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanması ardından Yargıtay'a gönderilen dava onaylandı.
Cezası onaylanan Çukurca Belediye Başkanı Mehmet Kanar’ın yurt dışında olduğu öğrenildi. (12.03.2012/DİHA/Evrensel.net/F5haber.com/DHA)
*Federal Kürdistan Bölgesi'nde Kürt tarihi ile ilgili yaptığı araştırma nedeniyle "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Gülen Kılıçoğlu hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Müvekkiline isnat edilen suçlamaların asılsız olduğunu belirten Avukat Mesut Beştaş, müvekkilinin o bölgeye pasaportla gidip geldiğini ve örgüt mensuplarının konuşlandığı yere gittiğine dair dosyada aleyhe kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığına vurgu yaptı. Tanık Emine Yavuzus'un müvekkilini tanımadığını ve kendisini iddia edildiği şekilde örgütün dağ kadrosunda görmediğini beyan ettiğini hatırlatan Beştaş, "Yine bu kişi örgüt mensubu olması ve akabinde örgütten kaçarak pişmancı sanık durumunda olması nedeniyle kolluk tarafından yönlendirilmek suretiyle müvekkilin aleyhine kollukta beyanda bulundurulmuştur. Yine bu tanık bizim ve müvekkilin olmadığı bir tarihte mahkemece celse arasında dinlenilmiştir. Müvekkilimin Kuzey Irak'a gitme sebebinin tamamen kendisinin de üniversite öğrencisi olması nedeniyle orada bulunan üniversite eğitimin araştırılmasına ilişkindir" diye kaydetti. 13 celsedir Kürtçe konuştuğu için savunma yapamayan ve son kez kendisine söz hakkı tanınan Kılıçoğlu'nun Kürtçe savunması mahkeme tarafından bir kez daha reddedildi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi öğrencisi Gülen Kılıçoğlu'na "Örgüte üye olmak" iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. (16.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)
*Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) üyesi 5 kişiye, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında ceza yağdı. DHF üyesi Evrim Konak, Murat Kur, Deniz Kırbağ, Hıdır Yıldız ve Tuğçe Özgül'e toplamda 56 yıl hapis cezası verildi. Farklı tarihlerde Dersim’de yapılan demokratik eylemlere katıldıkları gerekçesiyle “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılanan DHF’lilerin karar duruşması bugün görüldü. Her bir DHF’liye ayrı ayrı “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla ceza yağdırıldı. Mahkeme tarafından verilen cezalarda “örgüt üyeliğine” delil olarak ise çeşitli eylemlerde İbrahim Kaypakkaya ile ilgili atılan sloganlar gösterildi. DHF’lilere verilen cezalar şu şekilde: Evrim Konak 14 yıl, Murat Kur 12 yıl, Deniz Kırbağ 11 yıl 2 ay, Hıdır Yıldız 10 yıl 4 ay, Tuğçe Özgül 8 yıl 8 ay.Bu kararla beraber DHF’lilere İbrahim Kaypakkaya ile ilgili slogan attıkları için toplamda 56 yıl 2 ay ceza verilmiş oldu. (21.03.2012/ANF)
*Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde "anadilde eğitim" talebiyle 25 Şubat 2009 tarihinde yapılan yürüyüş ve basın açıklamasına katıldıkları gerekçesi ile 7 kişiye hapis cezası verildi. Bismil Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasının ardından sanıklar; Bismil Belediye Meclis üyeleri Bahri Erdem, Ahmet Ördek, Mustafa Kurt ile dönemin DTP İlçe yöneticileri Hayde Özalp, Fahrettin Taş, Süleyman Bakır ve dönemin DTP İlçe Başkanı olan ve şuan "KCK" davasında Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Garip Kandemir'in evlerine bugün tebligat gönderildi. Gönderilen tebligatta, Bismil Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava duruşmasının ardından sanıklar Bismil Belediye Meclis üyeleri Bahri Erdem, Ahmet Ördek, Mustafa Kurt ve dönemin DTP İlçe yöneticileri Hayde Özalp, Fahrettin Taş, Süleyman Bakır'a "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet " suçlaması ile 6'şar ay hapis cezası verilirken, Garip Kandemir' ise aynı suçlama ile 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

(27.03.2012/DİHA)
*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 13 Aralık 2011 tarihinde yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride dikkat çekmek amacıyla verdikleri dilekçe nedeniyle haklarında dava açılan 3 siyasi tutukluya ilk duruşmada ceza verildi. Başka bir davadan dolayı tutuklu bulunan Yavuz Sarar, Tevfik Akan ile Muhammet Ali Çelik duruşmada hazır edilirken, sanıklar avukat talebinde bulunmadığı için yargılama müdafisiz yapıldı. Kimlik tespiti sırasında sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in Kürtçe cevabı tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak geçirildi. Savunmasını Türkçe yapan sanık Yavuz Sarar, söz konusu dilekçeyi hatırlamadığını ve dilekçenin kendisi tarafından yazılmadığını söyledi. Dilekçeye imza atıp atmadığını ise hatırlamadığını ifade eden Sarar, dilekçenin içeriğini kabul etmediğini bu nedenle beraatına karar verilmesini talep etti. Suç olduğu iddia edilen dilekçe ile ilgili soru yöneltilen sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in verdiği Kürtçe cevaplar tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak kaydedildi. Sanıklardan ikisinin Kürtçe verdiği yanıt nedeniyle savunmalarının alınmadığı davanın ilk duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını okuyan iddia makamı, "Sanıklar tutuklu olarak yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/127 esas sayılı dosyasının, 13 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, PKK örgütü lideri Abdullah Öcalan'a uygulandığını iddia ettikleri tecrit politikasının kaldırılması yönünde mahkemeye vermiş oldukları ayrı ayrı dilekçelerinde, Abdullah Öcalan'dan Kürt Halk Önderi olarak bahsettikleri, Sayın diye hitap ettikleri, dilekçenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında savunma hakkını aşacak şekilde PKK örgütünü ve elebaşını yükselterek propagandasını yaptıkları"nı iddia ederek cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaanın ardından mahkeme heyeti sanıklardan Türkçe savunma yapan Yavuz Sarar'a "Suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla 1 ay 20 gün hapis cezası verdi. Aynı gerekçe ile 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve Kürtçe konuştukları için savunma yapamayan sanıklar Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik için ise mahkeme heyeti "Sanıkların fiilden sonraki davranışları ve verilen cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri"ni dikkate alarak cezada indirime gitmedi. (28.03.2012/DİHA)
*Kars Kafkas Üniversitesi'nde okuyan Lokman İ., Rıdvan Ö. ve Özgür T.'nin yargılandıkları davanın karar duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 2011 yılında yapılan ev baskınlarında gözaltına alınıp tutuklanan Rıdvan Ö., Lokman İ. ile tutuksuz yargılanan Özgür T., öğrencilerin avukatları ve aileleri duruşmaya katıldı. Kimlik tespitinin ardından savunma yapan öğrenciler kendilerine basın açıklaması ve yürüyüşlerde yasa dışı slogan attıkları suçlamaları yapıldığını belirterek, herhangi yasa dışı bir slogan atmadıklarını söyledi. 3 öğrencinin beraat talebinde bulunduğu duruşmada, avukatlar da müvekkillerinin herhangi bir suç işlemediğini belirterek beraat talebinde bulundu.Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, 3 öğrenciye “Örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla ayrı ayrı 6'şar yıl 3'er ay hapis cezası verdi. Öğrencilerin avukatları 7 gün içinde karara itiraz edeceklerini dile getirdi. (28.03.2012/DİHA)
*Kars'ın Kağızman İlçesi'nde 8 ay önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınıp tutuklanan BDP ilçe yöneticileri Erkan Karataş, Özcan Gündüz ile DYG üyesi Abdullah Şakar hakkında açılan davanın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan BDP Kağızman İlçe yöneticisi Erkan Karataş, DYG üyesi Abdullah Şakar ile tutuksuz yargılanan Özcan Gündüz ile avukatları katılırken, duruşmayı sanıkların aileleri de izledi. "Örgüt üyesi olmak" ile "Kamu malına zarar vermek" suçlaması ile haklarında açılan davanın karar duruşmasında kimlik tespitinin ardından savunmalar yapıldı. BDP tarafından yapılan basın açıklamasına katılmaktan dolayı aylardır cezaevinde tutulduklarını belirten sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Sanıkların savunmasının ardından konuşan avukatlar, müvekkillerinin cezaevinde kaldıkları sürenin göz önünde bulundurularak tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti 3 kişiye ayrı ayrı 6'şar yıl 8'er ay hapis cezası verdi. (28.03.2012/DİHA)
*Türkiye genelinde Kürt siyasetçilerine yönelik 15 Nisan 2009 tarihinde düzenlen "KCK/TM" adı altındaki operasyon kapsamında yargılanan 104'ü tutuklu 152 kişinin Diyarbakır Adliyesi'nde 13 Ocak 2011 tarihinde görülen duruşması öncesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde çıkan olaylarda katıldığı iddiasıyla yargılanan Ebubekir Tektaş'a ceza verildi. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına Tektaş ile müdafi avukatı hazır bulundu. Olay tarihinde polis tarafından çekilen görüntülerin delil olarak gösterildiği duruşmada, Tektaş'ın gözaltı sırasında çekilen fotoğrafı ile olay öncesi düzenlenen oturma eylemi esnasında çekilen fotoğrafları bilirkişi tarafından eşleştirildi. Olay yerinde bulunduğu bu şekilde ispatlanan Tektaş, hakkında isnat edilen havai fişek, molotofkokteyli ve taşlı gösteri ile ilgili suçlamalara dair iddialarda ise teşhise elverişli olmayan fotoğrafların delil olarak gösterilmesi dikkat çekti. İddia makamına göre olay günü, Fırat Haber Ajansı ve Roj Tv'de yayınlanan haberler üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde "KCK ana davası"nda yargılanan Kürt siyasetçilerine destek vermek amacıyla kalabalığın toplandığı iddia ediliyor. Destek için toplanan ve daha sonra polis müdahalesi ile çatışmaya dönüşen olayda Tektaş'ın molotofkokteyli, havai fişek ve taşlı saldırı içinde bulunduğu iddia edilirken, bu bağlamda "Dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme", "Görevi yaptırmamak için direnme", "Silahlı örgüte üye olma", "Örgüt propagandası yapmak", "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlarından cezalandırılması talep edildi. Yargılamanın başından itibaren suç tarihi ve saatinde olay yerinde bulunduğunu fakat ne iddia edilen suçlamaları ne de olayda taşlı çekilen fotoğrafları kabul etmediğini belirten Tektaş tahliyesine karar verilmesini talep etti. Müvekkiline isnat edilen suçlamaları kabul etmeyen müdafi avukat ise müvekkilinin soruşturma aşamasında yakalanıp serbest bırakıldığını hatırlatarak, serbest bırakılmasının nedeninin ise fotoğraflara uzaktan bakıldığı için kesin sonuca ulaşılamamasının gerekçe gösterildiğini savundu. Fotoğraflar ile ilgili yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep eden müdafi müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Bilirkişi talebini reddederek kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Tektaş'a 2911 Sayılı Yasaya muhalefet iddiasıyla verdiği 20 ay hapis cezası için "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" maddesini uygularken, "Görevi yaptırmamak için direnme"den 1 yıl 8 ay, "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla 8 yıl 9 ay toplamda 10 yıl 5 ay hapis cezası verdi. (29.03.2012/DİHA)
*Milletvekili olduğu dönemde farklı tarihlerde yaptığı 10 konuşma nedeniyle hakkında dava açılan BDP Dersim eski Milletvekili ve PM üyesi Şerafettin Halis'in yargılandığı davanın karar duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuksuz yargılanan Halis'in katılmadığı duruşmada müdafisi Av. Hasan Doğan hazır bulundu. Konuşmaların "ifade özgürlüğü" kapsamında yapıldığını belirten Doğan, müvekkilinin beraatına karar verilmesini talep etti. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti Halis'i yaptığı 7 farklı konuşma nedeniyle "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 15 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. (29.03.2012/DİHA)
*Lüks Batman Seyahat Firması'nın Batman-Ankara seferini yapan 34 EZ 4551 plakalı yolcu otobüsünün koltuklarının arkasında yer alan televizyonlarda, "Örgüt propagandası" yapıldığı iddia edilerek 23 Nisan'da Urfa merkezde TEM polisleri tarafından durdurulup yapılan incelemenin ardından gözaltına alınarak haklarında dava açılan araç şoförleri Zeyneddin Karakaya ile Hikmet Taş ve muavini Cahit Sütpak'ın karar duruşması görüldü. Sanıkların katılmadığı Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıkların katılmadığı duruşmada müdafi avukatları hazır bulundu. Otobüs koltuklarının arka kısmında yer alan mini televizyonların 14-15'inci kanallarında "Örgüt propagandası"nın yapıldığı iddia edilen yargılamada ayrıca araçta yapılan aramada ele geçtiği öne sürülen 5 farklı hafıza kartında ise "Awaze Çiya-destana zapê, Awaze çiya-oramar, zinar sozdar dotmame cane, awaze çiya PKK ne, rojbaş, gerilla, Çerxa Şorej, İbrahim yoldaş, Koma Berxwedan peşmergeyen qehreman, Koma Nergiza Botan- Em in Apoci" diye kliplerin yer aldığı belirtildi. Araçta bulunan ve "Örgüt propagandası" içerdiği iddia edilen kliplerden araç şoförleri ve muavininin haberdar olmamasının mümkün olamayacağını söyleyen mahkeme heyeti her sanığa 10'ar ay hapis cezası verdi. (30.03.2012/DİHA)
*Kars'ınDigor İlçesi'ne bağlı Dağpınar Belde Belediye Başkanı Ayhan Erkmen hakkında "Örgüt üyesi olmak", "tehdit etmek" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlaması ile açılan davanın karar duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu yargılanan Ayhan Erkmen, bölge belediye başkanları ile Erkmen'in avukatı Fettah Çapkurt, Sertaç Çelikkaleli katıldı. Kimlik tespitinin ardından mütalaasını yenileyen iddia makamı Erkmen'in "Örgüt üyeliği" ve "tehdit etmek" suçlaması ile cezalandırılmasını talep etti. Savunma yapan Erkmen, hakkındaki iddiaları reddetti. Erkmen, "PKK üyesi olan Cimşit Kömekçi'yi aramadım. Yaşamını yitiren Ümit Yılmaz'ın ailesi mezarının yapılması için benden yardım istedi. Ermenistan yapılanması içerisinde faaliyet gösteren Cimşit Kömekçi'yi, Mirsidi Özbey, Nafiye Tapar'ı tanımam dağda olan amcaoğlu olan Vedat Erkmen'i tanırım. İstanbul'da bulunan Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan ile bir ara Ermenistan'a araştırma yapmak için gitmeyi planladık" dedi. Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş'in tutuklandığı dönemde Cemşit Kömekçi ile telefon konuşmalarının olduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ifade eden Erkmen, "Ben Mirsidi Özbey isimli kişiyle telefonla görüşmedim. Seçim döneminde televizyon ve radyo programları ile yazılı basın bizden seçim değerlendirmesi istiyorlardı. Bu başarılarımızın kaynağının örgüt olduğu yönünde geçtiğine katılmıyorum. Roj TV'de konuşma yaptığım doğrudur" dedi. Başbakan ve Hükümet yetkililerin yaptığı konuşmaların suç sayılmadığını ancak kendisinin yaptığı konuşmaların suç sayıldığını ifade eden Erkmen, tahliye ve beraat talebinde bulundu.Erkmen'in savunmasının ardından söz alan avukatlar, Erkmen'in tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Dosyadaki telefon konuşlarının delil sayılamayacağını belirten avukatlar, müvekkillinin beraatını talep etti. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Erkmen'e "Örgüt üyesi olmak" , "tehdit etmek" , "Örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla 13 yıl hapis cezası verdi. (01.04.2012/DİHA/Mynet.com/Sabah.com.tr/Erzurumgazetesi.com.tr/Radikal.com.tr/ Yeniozgurpolitika.com/Ozgur-gundem.com/Gazetekars.com/Haberler.com/ İnternethaber.com)
*Urfa Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kapatılan DTP'ye yönelik operasyonlara karşı Diyarbakır'da yapılan açlık grevi eylemine destek vermek amacıyla Ceylanpınar'da Mayıs 2009 tarihinde 2 günlük açlık grevi eylemi yapan 39 kişi hakkında açılan dava karara bağlandı. "Toplantı ve yürüyüş kanununa muhalefet" gerekçesiyle Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan davada, dönemin DTP ve şimdiki BDP'nin ilçe yöneticileri ile belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu 39 kişiye 1'er yıl 6'şar ay hapis cezası verildi. Ceza mahkeme tarafından 5 yıl denetimli serbestlik kararı uygulanarak, ertelendi. Karara tepki gösteren sanıklar, karara itiraz etti. Sanıklar, itirazlarının kabul edilmemesi durumunda davayı, AİHM'e götüreceklerini söyledi. (06.04.2012/ANF/DİHA)
*Hakkari'ye bağlı Dağlıca 3. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı'nı koruyan Keritepe ve Peytepe askeri üs bölgelerine 21 Ekim 2007 tarihinde HPG tarafından gerçekleştirilen baskın sırasında esir alınan ve daha sonra serbest bırakılan askerlerden er Ramazan Yüce ve uzman çavuş Halis Çağan'ın Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''suçu ve suçluyu övmek'', ''basın yoluyla örgütünün propagandasını yapmak'' suçlarından haklarında açılan davaya devam edildi. Cumhuriyet savcısı, sanıklardan Halis Çağan'ın beraatını, er Ramazan Yüce'nin ise "örgütün yayın organına yaptığı açıklamalar" nedeniyle ''basın yayın yoluyla silahlı örgüt propagandasını yapmak'' suçundan cezalanmasını istedi. Mahkeme verdiği kısa aranın ardından ''basın yayın yoluyla örgüt propagandasını yapmak'' suçundan yargılanan uzman çavuş Halis Çağan için beraat kararı verdi. Sanık er Ramazan Yüce'ye ise, ''basın ve yayın yoluyla silahlı örgütün propagandasını yapmak'' suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. (11.04.2012/DİHA/Showhaber.com/Haberler.com/Gazete32.com.tr/Skyturk360.com/ Yuksekovaguncel.com/Birgun.ne/Ttrthaber.com)
*Kağızman'da yapılan basın açıklaması ve etkinliklerden dolayı haklarında dava açılan Kağızman Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Özlü, BDP İlçe Eşbaşkanı Hazal Ağdeven ve DYG üyesi Özgür Ağbaba hakkında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya tutuksuz olarak yargılanan 3 kişiden Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Özlü, BDP İlçe Eşbaşkanı Hazal Ağdeven katılmazken, farklı bir davada tutuklu bulunan Özgür Ağbaba ve avukatlar katıldı. Haklarında "Örgüt üyeliği" , "Örgüt propagandası" iddiasıyla açılan davada savunma yapan avukatlar, dosyada delil olarak sunulanların telefon konuşmaları ve yapılan basın açıklamalarından öteye bir şey olmadığını belirterek, müvekkilleri için beraat talebinde bulundu. Savunmalardan sonra duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, üç kişiye ayrı ayrı "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddiasıyla 9'ar yıl hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren avukatlar karara itiraz edeceklerini dile getirdi. (12.04.2012/DİHA/Sabah.com.tr/Hurriyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/ İnternethaber.com/ Guncel24.com/Kurdbox.com/Erzurumgazetesi.com.tr)
*Şırnak'ın Uludere (Qılaban) İlçesi'nde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 sivil yurttaşın yaşamını yitirdiği Ortasu (Roboski) Köyü'nden olayın gerçekleştiği bölgeye giden köylüler dönüşte askerlerce durdurularak para cezasına çarptırıldı. 12 Nisan günü Şair Abdurrahman Adıyan, Roboski Köyü'nü ziyaret ederek, katledilen 34 Roboskili yurtaşa ilişkin çalışmasını sürdürdüğü şiir kitabı için olayın gerçekleştiği yere gitmek istediğini söyledi. Adıyan, katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinden Faruk Encü, Ümit Encü, Nadir Encü ve Veli Encü ile birlikte olay yerine gitmeden önce köy muhtarına karakolu bilgilendirmesi için başvuruda bulundu. Köy muhtarına bildirimde bulunduktan sonra Adıyan ve köylüler olay yerine gitti. Dönüşte Şair Adıyan ve bombardımanda yaşamını yitirenlerin yakınlarının Gülyazı ve Jandarma Komutanlığı askerleri tarafından gözaltına alındığı ve izinsiz Irak'a geçtikleri gerekçesi ile 2'şer bin TL para cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldıkları ortaya çıktı. (13.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Ozgur-gundem.com/ Elazig.news.gen.tr)
*Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak hakkında, 28 Kasım 2010 tarihinde Kızlar Tepesi'nde düzenlenen gençlik şöleninde yaptığı konuşmadan dolayı hakkında dava açılmıştı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt propagandası" iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Yaklaşık 1,5 yıldır devam eden davayı karara bağlayan mahkeme, Sadak'a "Örgüt Propagandası" yaptığı gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası verdi. Karara tepki gösteren Sadak, kararı temyiz edeceğini söyledi. (17.04.2012/DİHA/Sabah.com.tr/Mynet.com/ Siirtajans.com/ Samanyoluhaber.com/İdilhaber.com/Sondakika.com/Haberler.com)
*Siirt'in Kurtalan İlçesi'nde geçen yıl "KCK/Kurtalan Gençlik Yapılanması" adı altında düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan 7 kişiye, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlik yasadışı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" iddiasıyla 9'ar yıl hapis cezası verildi. Sanıkların iddialar ve iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına Kürtçe cevabı, mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyerek tutanağa "Türkçe beyanda bulunmadılar" şeklinde geçirildi. (18.04.2012/DİHA/Kurtalanhaberleri.com)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Erzurum Milletvekili Adayı Sabahattin Yılmaz'ın Karayazı İlçesi'nde 2 Haziran 2011 tarihinde düzenlediği seçim mitinginde sahne alan Koma Gimgim'in üyesi Seyithan Karataş söylediği 2 şarkı nedeniyle 9,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İçinde Kürt ve Kürdistan kelimelerinin geçtiği 2 şarkıdan dolayı Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında Karataş'a TMK'nin 7/2, Türk Ceza Kanunu'nun 314/2 maddelerinden "Örgüt üyesi olma, örgüt propagandası yapmak" iddiası ile 9,5 yıl hapis cezası verildi. (20.04.2012/DİHA/Dengetv.com/Sondakika.com)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009 tarihinde Kandil ve Maxmur'dan Türkiye'ye gelen Demokratik Çözüm ve Barış Grubu üyelerinden 7'si hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu sanıklar Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Zehra Tunç, Lütfi Taş, Elif Uludağ, Sisin Yaman ve Caziye Kabul'un hazır edildiği duruşmaya müdafi avukatlar Fethi Gümüş ve Meral Danış Beştaş katıldı. Av. Bülent Temel'in mazeret bildirerek katılmadığı duruşmaya, çok sayıda sanık yakını katıldı. Duruşmada iddia makamı, esas hakkındaki mütalaasını yenilerek, sanıkların bu doğrultuda cezalandırılmasını talep etti.İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına iştirak etmediklerini dile getiren müdafi Av. Fethi Gümüş, müvekkillerinin barışa katkı sunmak amacıyla Türkiye'ye geldiklerini çağrı veya talimat üzerine gelmediklerini dile getirdi. Geldiklerinde ise, gerek hükümet nezdinde gerekse de kamu görevlileri nezdinde olumlu bir karşılama yapıldığını hatırlatan Gümüş, "Sürece katkıda bulunmak için gelmişlerdir. Her hangi bir talimat olsa bile barışa katkı sağlamak için verilen bir talimat suç oluşturmamaktadır. Bilakis Mahmur'dan gelen tutuklu müvekkillerime nasıl bir suç isnat edildiğini anlamakta zorlanıyorum. Geldiklerinde sevinç gösterisi ile karşılanmış ve konvoylar halinde Diyarbakır'a kadar gelmişlerdir. Şayet geldiklerinde ağlamış olsalar yine haklarında dava açılacağını düşünüyoruz. Bu kez de örgütten ayrılıp, geldiniz buna üzüldünüz deyip dava açılırdı. Müvekkillerim herhangi bir suç işlememişlerdir" diye konuştu. Av. Meral Danış Beştaş ise, hükümetin de taraf olduğu siyasi bir süreç sonucu müvekkillerinin Türkiye'ye barışa katkı sağlamak için geldiklerine işaret etti. Silopi'de ifadelerinin alındığını ve serbest bırakıldığını söyleyen Beştaş, "Davet üzerine mahkemeye de davetiye tebliği edilence gelmişlerdir. Kaçmamışlardır. Ancak kamuoyunda oluşturulan olumsuz hava sonucunda mahkemenizce müvekkillerimin tutuklanmasına karar verilmiştir. Biz müvekkillerimin cezalandırılması için herhangi bir somut delil olmadığını düşünüyoruz. Cezalandırılmaları ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi sorunun çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bilakis Türkiye'ye gelmek isteyenleri engelleyecektir" diye konuştu. Savunmaların ardından Av. Bülent Temel'in mazeret bildirerek, katılmadığı duruşmada kararın verilip verilmemesine ilişkin görüş bildirmesi için iddia makamına söz verildi. İddia makamı Temel'in mazeretini belgelendirmediği gerekçesi ile mazeretinin reddine karar verilmesini talep etti. İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşın tutuklu sanıkların Kürtçe savunması mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti sanıklar Elif Uludağ ve Lütfi Taş'a "Silahlı örgüt üyesi olmak" suçundan 12'şer yıl hapis cezası verirken, sanıklar Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Sisin Yaman, Zehra Tunç, Caziye Kabul'e ise, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklardan Ayşe Kara, Zehra Tunç, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Sisin Yaman, Elif Uludağ ve Lütfi Taş'a "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla ayrıca, 2'şer yıl hapis cezası verdi. Mahkeme heyetinin cezaları en üst sınırdan vermesi dikkat çekti. (24.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Mynet.com/Birgun.net/ Bianet.org/Muhalifgazete.com/Aksam.com.tr)
*YSK'nin adaylığını veto ettiği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Elazığ Milletvekili Adayı İsa Gürbüz ile BDP Elazığ İl Genel Meclis üyesi Hacı Ateş, Elazığ Belediye Meclis Üyesi Sefer Eray ve Sabri Acar'ın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla açılan dava duruşmasında tutuklu Gürbüz ve Acar ile avukatları Sıdık Karagöz hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı. Savunmasını Kürtçe yapmak isteyen Gürbüz ve Acar'a izin verilmedi. Avukatları Karagöz ise müvekkilleri hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek beraatlarını talep eti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti, "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla Gürbüz'e 20 yıl, Acar'a 13 yıl 5 ay, Eray'a 8 yıl 3 ay ve Ateş'e 7 yıl 3 ay hapis cezası verdi. 4 kişiye toplam 48 yıl 11 ay hapis cezası verildi. (25.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Vanbulten.com)
*Geçen yıl evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan ve bir yıldır tutuklu bulunan Dersim Üniversitesi öğrencileri Ejder Doğan, Şükrü Yurtsever, Gökhan Gümüş, Mehmet Tiryaki ve Naci Ataman hakkında açılan davanın karar duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu 5 sanık ve avukatları katıldı. Sanıklar, aleyhlerindeki iddiaları kabul etmeyerek, beraatını istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların "örgüt üyesi" oldukları ve "örgüt propagandası" yaptıklarını iddia ederek, Ejder Doğan'a 21 yıl, Gökhan Gümüş'e 18 yıl, Naci Ataman'a 15 yıl 6 ay, Mehmet Tiryaki'ye 14 yıl 6 ay ve Şükrü Yurtsever'e 10 yıl hapis cezası verdi. (26.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/ Mynet.com/Kurdbox.com/Zaman.com.tr/Haber7.com/Vanbulten.com)
*Kars'ta 8' tutuklu 47 Kürt siyasetçisi hakkında açılan davanın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan Murat Yıldırım, Şükran Gürbüz, Ayhan Kurtulan, Yüksel Şilan Efendioğlu, Ramazan Erkmen, Hakan Okşali, Musa Çakmak, Oktay Mamay ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar katıldı. Kimlik tespitinin ardından sanıklardan bazıları Kürtçe savunma talebinde bulunurken, bazıları da Türkçe savunma yaptı. Üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Ardından savunma yapan avukatlar, müvekkilleri üzerindeki tek suçlamanın flash bellek olduğunu belirterek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya 2 saat ara verdi. Aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, "Örgüt yöneticisi olmak", "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile Murat Yıldırım'a 19 yıl, Ayhan Kurtulan'a 18 yıl, Ramazan Erkmen'e 11 yıl, Şükran Gürbüz'e 11 yıl hapis cezası vererek tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuklulardan Oktay Mamay, Musa Çakmak, Yüksel Şilan Efendioğlu, Hakan Okşalı'da "örgüt üyesi olmak" suçlaması ile 6 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, sanıkları tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak tahliye etti. Tutuksuz diğer sanıkların hepsine 6 yıl 3 ay ile 11 yıl arasında değişen hapis cezaları verilirken, 47 kişiye toplamda 248 yıl hapis cezası verildi. (26.04.2012/DİHA/Gazeteguncel.com/Evrensel.net/Aktifhaber.com/Haberler.com)


Yüklə 2,38 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   30




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin