29. Meyva dizili muzlar,
30. Uzamış gölgeler,
31. Fışkıran sular.
32. Pek çok meyva arasında,
33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan
34. Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler.
35. Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).
36. Onları bâkireler yaptık.
37. Hep yaşıt sevgililer,
38. Sağın adamları içindir.
39. Bir çoğu öncekilerdendir.
40. Bir çoğu da sonrakilerdendir.
41. Solun adamları, nedir o solcular!
42. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde,
43. Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.
44. Ki ne serindir, ne de faydalı.
45. Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete
dalmışlardı.
46. Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.
47. Ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını
olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?"
48. "Önceki atalarımızda mı?"
49. De ki: "Öncekiler ve sonrakiler"
50. "Belli bir günün belli vaktinde mutlaka
toplanacaklardır."
51. Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar!
52. Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
53. Karınlarınızı hep onunla dolduracaksınız.
54. Üstüne de kaynar su içeceksiniz.
55. Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi
içeceksiniz.
56. İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur.
57. Biz sizi yarattık; tasdik etmeniz gerekmez mi?
58. Attığınız meniyi gördünüz mü?
59. Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
60. Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze
geçilmez.
61. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi
bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle
yapıyoruz).
62. Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız
gerekmez mi?
63. Ektiğinizi gördünüz mü?
64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
65. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder
dururdunuz.
66. "Doğrusu borç altına girdik."
67. "Doğrusu, biz yoksul bırakıldık" (derdiniz).
68. İçtiğiniz suya baktınız mı?
69. Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz
miyiz?
70. Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz
ya!
72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz
miyiz?
73. Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda
yaptık.
74. Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt.
75. Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim.
76. Bilirseniz bu büyük bir yemindir.
77. O, elbette şerefli bir Kur'ân'dır.
78. Korunmuş bir kitaptadır.
79. Ona temizlenenlerden başkası el süremez.
80. (O), âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.
81. Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
82. Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz?
83. Can boğaza dayandığı zaman
84. Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz.
85. Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
86. Eğer cezalandırılmayacak iseniz,
87. Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz.
88. Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete
yaklaştırılanlardan ise,
89. Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
90. Eğer O, sağın adamlarından ise,
91. "(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!"
92. Ama yalanlayıcı sapıklardan ise;
93. İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.
94. Ve cehenneme atılma vardır.
95. Kesin gerçek budur işte.
96-Öyle ise Rabbini o büyük ismiyle tesbih et.
Dostları ilə paylaş: |